-
POLİTİKA ÜRETMEDE CİDDİ SORUNLARIMIZ VAR!..
24 Kasım’da uygulamaya giren ve 1 hafta süren “insani ara”nın (1) ardından, İsrail Ordusu Gazze şeridini yeniden bombalamaya başladı. 1’e 3 esir takası oldu da ne oldu!(2) İlk belirlemelere göre ölen Filistinlilerin sayısı 193’ü buldu.(3) “İnsani ara” ateşkese evrilmediğinden, insanlıkla da ciddi bir ilişkisinin olmadığı da ortaya çıkmtı… Küresel güçler için “önemli” sayılan insanlar takas edildikten sonra, garibanların öldürülmesi için ateş emri verilmişdi… İnsan hakları savunucuları, Filistinliler söz konusu olduğunda “yaşam hakkı”nı savunmuyorlar… *** Saldırılar bütün acımasızlığı ile devam ederken İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen: “Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini ülkenizde barındırabilirsiniz” dedi. (4) ABD ve AB’nin “terör örgütü” olarak gördüğü Hamas hakkında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sıcağı…
-
“NASIL KÖTÜ BİR ZAMANA DENK GELDİ ÖMRÜMÜZ!”..
Nobran, acımasız, gaddar, insafsız, vicdansız ve her türlü kötülüğü yapma potansiyeline sahiptir ama adamımdır. Ben de onun adamıyım elbette! Önemli olan bana karşı olan tutumudur. Beni “düşmanları” ile aynı kefeye koymuyor ya ona bakarım. Onun hayranı olmakla bile karınca kararınca nemalanıyorum; gücünü arkama aldığımda işim yürüyor ne yalan söyleyeyim. En has adamlarına bile, onlardan daha iyi adamı olduğumu hissettirdiğimde nasıl da yelkenleri suya indiriyorlar ama. Bundan daha rahat ve konforlu bir hayat neyime! Hatta; yakın akraba ve komşularıma bile faydalı olabiliyorum zaman zaman. Hoca efendinin son vaazına göre, öteki dünyada da rahatım yerinde olacak inşallah. Cumhuriyet’in 100. yılı münasebetiyle dağıtılan 5.000 TL ikramiyeden yararlanamamış olmam çok da önemli değil.…
-
“FAKAT İSMAİL ELLERİNE GÜVENİR”!..
44 gündür Gazze bombalanıyor İsmail. Duymamış olamazsın. Bütün dünya, kadınlara ve çocuklara karşı yapılan bu acımasız kıyıma neden seyirci kalıyor acaba? Kimsenin yapabileceği bir şey kalmadı mı? O kadar mı çaresiz insanlar? Yoksa…. Bir şeyler yapabileceği umulan uluslararası kuruluşların ağızlarını neden bıçak açmıyor? İsrail işini bitirsin diye mi oyalanıyorlar? Bu işe sen ne dersin İsmail?.. *** İsrail’e karşı sonuç verecek etkili eylemler yapabilecek ülkelerden biri de Türkiye’dir. Yüzde 99’u Müslüman olan ülkemiz için Filistin’in ayrı bir önemi var biliyorsun: Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir. Müslüman olmayanlar için de “Filistin davası” son derece önemlidir. Zira Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’a göre; Nil’den Fırat’a kadar olan topraklar Yahudi (İsrail) toprağıdır.(1) Allah’ın emriymiş diyorlar! Evet…
-
BİLİNÇLİ ÇIKARTILAN “DEVLET KRİZİ”!..
Tam da kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen TCK’nın 217/A maddesini eleştirmeye hazırlanıyordum ki, Anayasa Mahkemesi (AYM) söz konusu maddeyi Anayasa’ya uygun bulduğuna ilişkin kararını verdi. Madde “kanun tekniğine” uygun olarak kaleme alınmamıştır. Ceza Kanunlarında suç tanımı yoruma ihtiyaç duyulmayacak şekilde açık ve anlaşılır yapılır. Yorum yoluyla yeni olaylar suç kapsamına sokulamaz. Ceza hukukunda kıyas olmaz. “Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi” bunları ifade eder. Bu maddede ise durum farklıdır: “Sırf halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak saikiyle…” şeklinde başlayan cümle, tamamen belirsiz olup, içerisine pekçok şeyi sokmak mümkündür. Bir bilginin “kamu barışını bozmaya elverişli olup olmadığına” karar vermek öyle kolay mıdır? Bu kadar geniş takdir yetkisinin hakime kullandırılması, doğal…
-
“MİLİTAN RUHLU” PARTİLİLERE GÖREV VERME ZAMANIDIR!..
Kılıçdaroğu ve ekibinin 38. Kurultay’da görevden alınmaları; olumlu ve çok önemli bir adımdır. İkinci adım ise uyumlu bir Parti Meclisinin oluşturulmasıdır. Bu da yeterli değil elbette. En zor olan üçüncü adımı atacak olanların belirlenmesidir. Zira asıl hedef iktidarın değiştirilmesidir. CHP’yi “kuruluş ayarları“na döndürdükten sonra -ki bu şarttır- tüm kadrolar bütün gücüyle yerel seçimlere asılmalı ve ardından gelecek genel seçimlere hazırlanmalıdır… Rota budur… *** Daha önce yaşanan ve özellikle de delege seçimlerinde ortaya çıkan, akraba-arkadaş-eş-yeğen vb. gibi ilkel yakınlıkları öne çıkartarak, Parti Meclisine üye seçilirse eğer CHP yeniden CHP’li bir belediyeye döner. Ve önümüzdeki zorlu yolda asla yürüyemezler! Laik Cumhuriyet’i yok etmeye çalışanlarla mücadele edecek olanları öne çıkartınız. O bakımdan yeteneğine,…
-
CHP’NİN 38’NCİ “SON” KURULTAYI!..
CHP’nin güreşe doymayan 12 ağır yenilgi almış Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesinden İpek Özbey’e verdiği mülakatta: “Partiyi sağa kaydırdığınızı söyleyenlerin sayısı hiç az değil” eleştirisine verdiği yanıt; evlere şenliktir, komiktir, seviyesizdir… Bay Kemal halkı geri zekâlı-aptal yerine koymayı ısrarla sürdürmektedir: “Taşeron işçilerine kadro kadro verdirmek sağa kaymak mıdır, çöpten kağıt toplayanları dinlemek sağa kaymak mıdır?” demektedir… (1) *** Soru: Taşeron işçilerine kadro istemeyi veya çöpten kağıt toplayanları dinlemeyi “sağcılık” olarak niteleyen mi olmuştur? Bay Kemal’in “sağcılık“tan anladığı bu mudur? Sanki “solcu” kalmak veya olmak için taşeron işçilere kadro istemek engeldir; sanki çöpten kağıt toplayanları dinlememek “solcu” olmak için gereklidir. Kılıçdaroğlu, utanmazca dilimizi kirletmektedir… Asıl ilginç ve acı olanı; bizler…
-
YAŞASIN CUMHURİYET!..
Son gününe kadar birlikte çalıştığım, birlikte çalışmaktan onur duyduğum, onunla çalışmayı ayrı bir üniversite eğitimine denk gördüğüm Sevgili Hocam Rahmetli Sayın Prof. Dr. Muammer Aksoy’un kurucusu olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Yüzüncü Yıl Bildirgesine A’dan Z’ye, noktasından virgülüne katılıyor, altına imzamı atıyorum. Okuyalım: “100. YILDA YENİDEN KEMALİST DEVLET ! YENİDEN LAİK CUMHURİYET ! Türkiye Cumhuriyeti, tarihin en büyük devrimlerinden biri, belki birincisidir. Bu büyük devrimin ideolojisi, Kemalizm’dir! Atatürk ve arkadaşları ilk gençlik yıllarından itibaren, kapitalizmin ve emperyalizmin güç ve zaaflarını, Osmanlı Devleti’nin son 200 yılını ve durumunu, Anadolu insanının karakterini ve yeteneklerini, yaşayarak, cephe cephe savaşarak, araştırarak, okuyarak, tartışarak öğrendiler. Anti-emperyalist ve tam bağımsız bir Türk Devleti kurma fikri kafalarında böyle…
-
BİZE YALAN SÖYLEDİN YALANIN KADAR YAŞA!..
“Kurultayda aday olacak mısınız?” sorusuna, üçüncü sınıf uvertür pavyon sanatçıları gibi yanıt veren (1) Kemal Kılıçdaroğlu, kendi elleriyle seçtiği delegelerin ve milletvekillerinin ısrarlarına dayanamayarak aday olacağını ilân ettikten sonra, seçilmesi halinde neler yapacağını şöyle sıraladı: –Delege sistemi değiştirilecek, –Ön seçim güçlendirilecek, -Aday listelerinde “fermuar yöntemi” getirilecek, -Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu yapısı değiştirilecek… *** Ardından: “Kim kongreden sonra parti aleyhine konuşursa, partiyi televizyonlarda tartışılır hale getirirse, kimse kusura bakmasın onu partiden ayıracağım” (2) dedi… Kendisine muhalefet edenlere açık bir gözdağı ve tehdit olduğu tartışmasız olan bu sözleri, CHP’yi işgal eden ekibin sözcüsünden duymak hiç de şaşırtıcı olmamıştır. CHP ilkelerine yürekten bağlı partilileri ilk fırsatta tasfiye eden ve uyduruk…
-
YÜCE TANRI BU KİRLİ SAVAŞTA TARAFSIZ KALABİLİR Mİ?
Hamas‘ın yaktığı Cehennem ateşine İsrail devleti ha bire odun atıyor: Gazze’de yaşayan halka “misket bombası” (1) attı. “Fosfor bombası” (2) da attılar. “Mülteci kampları”nı bombaladılar. Pazar yerine bomba bıraktılar. Lokantalara bomba attılar. Rum Ortodoks Kilisesini bombaladılar. Sivil halkı “güneye gidin” diye uyardılar; ardından güneydeki Refah Sınır Kapısı’na yaklaşanların üzerine bomba bıraktılar. Gazze’nin suyunu, elektriğini kestilen. Gazze’ye yakıt girişini yasakladılar. Gazze’de okullar bombalandı. Temel ihtiyaç maddeleri tükenmek üzereyken, insani yardımların girişini engelliyorlar. Yaralılar anestezi uygulanmadan ameliyat edilmek zorunda bırakılıyor. Feryatlar arş-ı alâdan duyuluyor. Burası Gazze: Çocuklar ve kadınlar çığlık çığlığa…. *** ABD, iki büyük savaş gemisini Doğu Akdeniz’e gönderdi. İngiliz Donanması Gazze’ye doğru yola çıktı. İsrail’e desteğini açıklamak üzere Başkan Biden…
-
ÇİMLER YİNE EZİLECEK!..
“Sınırları ve dengeleri değiştireceğiz” diyen İsrail başbakanı Netenyahu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu daha başlangıç, Hamas’ı yok edene kadar savaşacağız.” İsrail tankları hücuma hazır. Gazze sınırında “ileri” komutunu bekliyorlar. Uçaklar, sivil halkı bildirilerle uyarıyor: “Güneye gidin” tavsiyesinde bulunuyorlar. Hamas “evlerinizi terk etmeyin” diye diretiyor. İnsanlar şaşkın! Her iki taraf da temel insan haklarına saygılıymış gibi yapıyor!.. *** Bir milyondan fazla insan; çoluk-çocuk 24 saat içerisinde yerinden yurdundan ayrılıp, Gazze’nin kuzeyini boşalarak güneye gidebilirler mi? Gidebilenler nerelerde, nasıl barınacaklar? On binlerce Gazzeli yollara düşmüş… Gidemeyenler bombaların hedefinde kalacaklar… Ademoğlu’nun yarattığı Azrail’i bekleyecekler öylece… *** İsrail, kara harekatına başlamadı henüz. Kurbanların yürekleri ağızlarında, öylece bekliyorlar yollarda… Güneye doğru giden ve aralarında kadın ve…