• ERDOĞAN’I KURTARMAK-I

    Imrali_Tutanaklari   Bugün itibariyle 75 milyon Türk Milleti tehdit altındadır!.. Başbakan ise daha ağır bir tehdit altındadır… Bu nedenle o da Türk Milletini tehdit ediyor!.. PKK’nin lideri, bebek katili Apo bile, İmralı’dan ABD adına tehditlerini sürdürüyor: ”Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, Ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum.”(1) diyebiliyor!.. Bu kadar ağır baskılar nedeniyle Başbakan’ın alacağı kararlar, vatana ihanet düzeyinde olsa da artık mazur görülebilirler!.. Biliyorsunuz tehdit altında işlenen suçlar affedilebilirler!.. Başbakanımızı kurtarmak, bu Yüce Milletin boynunun borcudur artık… Zira, “nakavt” durumuna…

  • YAŞASIN TGB'NİN KAĞNILARI,YAŞASIN CUMHURİYET!..

    Abdullah Gül, sadece sağcıların Cumhurbaşkanıolduğunu ispatladı. Anayasa’ya göre tarafsız olması gereken ve anayasaya bağlı kalacağına yemin eden Gül, yeminine sadık kalmadı. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Meclis’te grubu bulunmayan partiler arasında “ayrıma” giderek, 29 Ekim’de vereceği resepsiyona sadece Saadet Partisi, Demokrat Parti ve Büyük Birlik Partisi’ni çağırırken, DSP, İP, ÖDP ve TKP gibi sol görüşlü partileri davet etmedi!.. İki kişiden biri şaşkın, diğeri “Öyle kazana böyle lahana” diyor!.. Van’daki depremde yıkılan okulların yerlerine yenileri yapılırken, bu okulların çoğunun adları da değiştirildi. Erciş’te Atatürk İlköğretim Okulu‘nun yerine yaptırılan okula, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi Tenzile Hanımın adı verildi. (1)Atatürk adının kaldırılması ve yerine Tayyip Erdoğan’ın annesi olmaktan başka hiç bir özelliği olmayan…

  • AHMAKLAR VE HAİNLER

    20 Temmuz 1974 sıcak bir yaz günüydü. Türk ordusu saat 6:05’ten itibaren “Ayşe tatile çıkabilir” komutu ile Kıbrıs’a havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başlamıştı. Türk paraşütçüleri Lefkoşa’nın kuzeyine, Hamitköy – Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine inmişti. Aralarında çocukluk arkadaşım Aydın da vardı. Vahit Amca, bir kır kahvesini işletiyor ve transistörlü radyosundan ajansı dinliyordu. İşaret parmağını dudaklarına götürüp “susun” işareti yaptı bize. Birlikte haberleri dinlemeye başladık. Harekat başarılıydı. 18’li yaşların heyecanı ile bir nara atıp, yumruğumu tavan tahtalarına geçirmişim. Yemin ederim, savaşın nedeni hakkında hiç bir fikrim yoktu ama çağırsalar güle oynaya savaşmaya giderdim!.. Doğruyu söylemek gerekirse, o sıcak yaz günlerinde, yüzümden ılık ter yerine cehalet akıyordu!.. İtiraf ediyorum!.. Şimdi aynı…

  • “PAŞALAR DİLEDİĞİ KADAR KONUŞSUN”

    “Balyoz Davası”nda karar açıklandı ama gerekçe hala yazılamadı. Kararı verenler ile gerekçeyi yazacak olanlar farklı olunca böyle sorunlar yaşanabiliyor. Gerekçe yürürlükteki hukuka uygun olacak. Bu nedenle, karar vermekten çok daha zordur… Özel Görevli Mahkemeler , TSK’nin 365 seçkin subayını, seçilmiş meşru hükümeti devirmek için “darbe yapmaya teşebbüs etmek”ten suçlu bulmuş !.. Hazırlıkların yapıldığı varsayılan 2003 yılında, eski Ceza Kanunumuz yürürlükteydi. 417’nci maddeye göre, bu suça teşebbüs etmenin cezası müebbet hapistir. Suç işlenirse, yargılama makamı suçu işleyenlerin koyduğu kurallara göre hareket edeceğinden, cezası yoktur demek yanlış değil. Garipliğe bakın ki, işlenirse suç olmayan eylemin, teşebbüs aşamasında kalması müebbet hapislik bir suçtur. Böyle bir tuhaflık ise bir tek bizde vardır!.. Mahkemenin kabulüne…

  • Ordumuzu Müslüman Kardeşler Ordusu Yapmak!

      Bülent ESİNOĞLU Müslüman Kardeşler Ordusunu bilmeyen varsa, bir cümle ile söyleyeyim. Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da Libya’da Haçlı adına, adı geçen ülkelerde Amerika ile birlikte savaşan ordudur. Ordu içindeki Kemalist ve laik yöneticilerin büyük ölçüde temizlenmesinden sonra, Amerika’nın ordumuz için olan diğer planları da ortaya çıkmaya başladı. Orduya İmam Hatip Liseli çıkışlıların da, alınmasından anlaşılan şudur; Amerika’nın tüm uğraşlarına rağmen, Türk ordusunun hala dirençli olduğu ve ileri de yeniden başına bela olacağını düşünmektedir. Zaten, Türk Ordusunun teknoloji üretmesini, ya da Amerika dışındaki başka kaynaklardan, teknoloji almasını engelleyen ABD, şimdi de, ordu içindeki insan unsurunu çürütecek bir plan içindedir. İmamların orduya alınması demek, yani imamdan subay yapmak, orduyu Müslüman Kardeşler ordusuna dönüştürmektir.…

  • AKIL TUTULMASINDAN KURTULALIM!..

    Sabotaj iddialarına karşı, hükümetten tatmin edici bir yanıt beklerken, Başbakan Afyon’daki cephaneliğin patlamasını ”meraklı” bir askerin el bombasının pimini çekmesine bağladı! Olayda sağ kalan yok nasılsa, kimseye soramayız. O askerin, merakından mı yoksa “kasten” mi pimi çektiğini hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz. Başbakandan öğrenmiş olduk ki, o patlama bir kaza değilmiş!.. O zaman binbaşıyı neden tutuklamışlar? Yanıt: Burası Türkiye’dir!.. Hükümete yönelebilecek her tepkiye verilecek bir kurbanımız bulunur!.. Bu sefer de şans binbaşıya çıkmış!.. Şimdi de yeni bir iddia kafaları karıştırıyor! Askerler gecenin o vaktinde cephanelikte ne arıyordu? “Sayım” yanıtı pek inandırıcı bulunmamış. Gündüzler çuvala mı konulmuş da gece sayılıyormuş? Söylentiye göre, bombalar Suriye’deki rejim karşıtlarına verilmek üzere, tasnif ediliyormuş. İşe bakın,…

  • PKK CEPHANELİĞE KADAR GİREBİLDİ Mİ?

    Her 9 Eylül günü İzmir Hükümet Konağı’na bayrağın çekilmesi, düşman işgalinden kurtuluşumuzun simgesi olmuştu. AKP hükümeti ve İzmir Valisi ile birlikte 9 Eylül 1922 öncesi de geri geldi. Vali Efendi, bundan böyle törenlerden, bayrak çekilmesi bölümünü çıkartmış!.. Lozan’ı tanımayan iç ve dış düşmanlar sevinmiş tabi… Hükümet ise, tam kadro Söğüt’te. Onlar, Osmanlı’nın kurtuluşunu kutluyorlar!? Yaptıkları iş Büyük Ortadoğu Projesi ile son derece uyumlu tabi. BOP’nin haritası Sevr’inkinden farklı mı?.. Şemdinli’yi basmak isteyen PKK’lılardan öldürülen üçünün cesetlerini taşıyan askeri aracın önüne, PKK bayrağı takılması bile bu necip milleti çileden çıkartamamış! Yetmezmiş gibi bir de askeri lojmanlardan Türk bayrağını indirmişler. İndirenler olayların büyümesinden korkan askerler. Bu ara nasılsa, Türk bayrağı ile derdi olanlara, devletin görevlileri…

  • ATEŞ BACADAN AŞIYOR!..

    Suriye, İran ve PKK’yı “Baasçı kamp” ilan eden cemaat medyası, Gaziantep Saldırısı’nın ardından “İran Antep’i ağzından kaçırdı” diyerek desteksiz atıyor!.. İran, eylemin arkasında Ankara’nın desteklediği El Kaide ve “Suriyeli muhalifler” var diyor. PKK ise, ilginçtir eylemi sahiplenmiyor!.. Daha da ilginç ve akla yatkın bir yorumu Aydınlık gazetesinden Sabahattin Önkibar Aktarıyor: “Tarih 27 Haziran 2012. ABD’nin üç önemli düşünce kuruluşu, Suriye krizi bağlamında çok önemli bir çalışmaya imza atıyor. Brookings, American Enterprise ve Savaş Çalışmaları Enstitüsü ortaklaşa simülasyon yapıyor. Savaş oyunu ya da simülasyonda Pentagon, CIA ve Dışişlerinde çalışmış uzman heyet senaryo gereği temsil ettiği ülkeler adına kararlar alıyor. Savaş oyununda Türkiye, ABD ve Suudilerin bütün zorlamalarına rağmen, Suriye’ye tek başına…

  • “İKİNCİ KÜRT AÇILIMI” VE Y-CHP’YE VERİLEN YENİ BİR GÖREV!..

    ABD’nin elçisi Ricciardone’nin açıkladığı “müzakereleri” kamuoyu gündeminde tutmak için son günlerde Şemdinli’deki terör eylemleri nedeniyle itibar kaybeden PKK’nın, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü “kaçırarak” başlattığı eylem her geçen gün biraz daha inandırıcılığını kaybediyor!.. Kılıçdaroğlu’nun “kaçırılma” olayından hemen sonra yaptığı “Başbakan beni aramadı” şeklindeki sitem ve Hüseyin Aygün’ün “destek” sözü verdiği PKK’lı “halk savaşçıları”nın, ayrılırken söyledikleri “Abi bu kardeşlerini burada unutma” şeklindeki sözleri işi iyiden iyiye sulandırıldı!.. “Kaçırılma” olayının ilk saatlerinde Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’a yaptığı sitem, “Lütfen beni ara” anlamına geliyor. Erdoğan bu isteğin gereğini yerine getirmiştir. Kılıçdaroğlu hiçbir şey demeseydi ve Erdoğan da geçmiş olsun mesajı vermeyi atlasaydı, belki de Y-CHP için çok daha iyi olacaktı! O zaman Erdoğan’ı halka şikayet etme…

  • OLİMPİYATLAR, GURUR KAYNAKLARIMIZ VE YANLIŞ YOLLAR!..

    İsrail’de ultra Ortodoks erkekler, “cinsel tahriğe” karşı verdikleri mücadele için yeni bir silaha kavuşmuşlar. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre; aşırı dindar Yahudi erkeklerin taktıkları çevreyi bulanık gösteren gözlükleri sayesinde, güzel kadınları görmekten kurtulacaklarmış!.. Aynı günlü Türk gazetelerinin birinci sayfalarını ise, Londra Olimpiyatları’nda 1500 metre finalinde altın madalyayı alan Aslı Çakır Alptekin ile gümüş madalyayı kazanan Gamze Bulut’un fotoğrafları süslemişti… Altın kızlar, tekvandoda gümüş madalyayı kazanan Nur Tatar’la birlikte kameraların önüne çıktılar. Gururumuz olan bu 3 genç kız, bir birine sarılarak Londra sokaklarında poz verdiler. Aşırı dindar Yahudiler ile “tahrik” konusunda aynı hassasiyete sahip Müslüman dindarlar, “tahrik” olmamak için doğal olarak bu fotoğrafı göremediler!.. Yine aynı nedenle Cemaat’in “Zaman” ayarlı…