KONUK YAZARLAR

TÜRKİYE VE RUSYA BİRLİKTE OLURSA!..

Çok konumuz birikti çoook!..

Tümünü eleyip, birine odaklanmamız zor.

Hepsi de birbiri ile bağlantılı ve önemlidirler.

Belki biraz uzun kaçacak ama yapacak bir şeyimiz yok.

Hoşgörünüze sığınarak yazılması gerekeni yazacağım:

***

“National Endowment for Democracy (NED) adlı kuruluşun[1] desteklediği Denge ve Denetleme Ağı’nın temsilcisi Selda Tandoğan’ın, Meral Akşener’e başdanışman olduğu” haberi 2017 yılından kalmadır.

Bayağı eskidi..

Hem NED’i tanımak, hem de nasıl çalıştığını hatırlatmak için, yine de bir nolu dipnota göz atmakta yarar var.

NED’in eskiden beri yaptığı işi, artık ABD Büyükelçiliği doğrudan üzerine aldı:

“Büyükelçilik sitesinde, ABD’nin ‘demokrasiyi güçlendirme’, ‘Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirme’ gibi başlıklarda sivil toplum kuruluşlarına, medyaya, derneklere, vakıflara ve bireylere 5 bin ila 50 bin Dolar arasında hibe programı başlattığı duyuruldu.”[2]

Tercümeye gerek var mı?

Hainlerin ağzı yine sulanmıştır…

Yaratıcı yıkıcılık[3] projesinde yer alacak olan işbirlikçelere, ABD para dağıtılacakmış!

Bu konu üzerinde daha sonraki yazılarımızda ayrıca duracağız…

Bizde hainler parmakla sayılmazlar, Türkiye’de onların gübreli fidanlığı var!..

***

En organize ihanet örgütü FETÖ’nün Akıncılar Üssü Davası da bu arada sonuçlandı:

365’i tutuklu 475 sanıklı davada; 15 eski asker, 79’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildiler.

Bazı sanıklara 3 bin 901yıl 6’şar ay hapis cezası verildi.

Sanıklardan eski Albay Fatih Yarımbaş:

“Başkan görüşürüz seninle” dedi.

Bazı sanıklar:

“Esas gülen son gülen olacak” diyerek, bunca olana rağmen Fetullah’a bağlı olduklarını gösterdiler.

“Gün gelecek sizinle yer değitireceğiz” diyenler de oldu.

Aklımıza Ergenekon ve Balyoz sanıklarının dik duruşlarını getirdiler!..

15 Temmuz Darbe Girişimi’ne “tiyatro“,”kontrollü darbe” diyerek saçmalayan; ardından “Öngörülen, önlenmeyen ve sonuçlarından yararlanılan darbeye, ‘kontrollü darbe’ denir” diyerek[4] durumu düzeltmeye çalışan baş yüzsüzün şimdi ne diyeceğini hiç merak etmiyorum.

Ama bu yalanlara inanıp, papağan gibi tekrarlayanların yüzünün rengini gerçekten çok merak ediyorum… 

Bu haberi araya ABD ile doğrudan ilişkisi olduğu için sıkıştırdım…

***

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını elde etmesinin 86. Yıldönümü sebebiyle, CHP’nin kadın milletvekilleri ve 81 ilin kadın kolları başkanları ile videokonferans toplantısı ile bir aya gelen Kılıçdaroğlu:

“Malum bizim kendi tüzüğümüzde yüzde 33 cinsiyet kotası var. Cinsiyet kotasını nerede uyguluyoruz? Kendi içimizde uyguluyoruz” dedi.[5]

2014 yılında yapılan 18. Olağanüstü Kurultayda “cinsiyet kotasının” nasıl kullanıldığını Sözcü gazetesi “müthiş taktik” vurgusu ile okurlarına duyurmuştu.

Hafızalarımızı tazeleyelim:

“CHP’de Parti Meclisi seçimlerinin en tartışmalı ismi, Mehmet Bekaroğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun müthiş taktiği ile, daha seçim yapılmadan, “kesin seçilecek” isim haline geldi”[6]

Kılıçdaroğlu ve ekibinin kadına verdiği değer bu “müthiş taktik” ile zaten belli olmuştu.

Bunu da hatırlatalım dedik…

Kızdınız mı yoksa?…

***

Atatürk’ün kurduğu CHP’nin, Y-CHP’ye dönüştürülmesinden sonra, dış kapının önüne konulan gerçek CHP’lilerin bir kısmı, Muharrem İnce etrafında örgütlenmeye çalışırken, bir kısmı da “Yeniden CHP” adı etrafında toparlanmaya çalışıyorlar.[7]

Bu konuyu da görmezden gelemeyiz…

Gelişmeleri izleyeceğiz elbette…

“Ne alaka” demeyin, konu  ABD ile doğrudan ilişkilidir; sabırlı olun ispat edeceğiz.

Bir de bu haberleri, Ünal Çeviköz gibilerin, CHP’yi ne kadar temsil ettiğini ve toparlayıcı olduklarını gösterdiği için veriyorum.

Böylelerin hangi görevleri yaptıklarını ise söylemeyeceğim, onu da siz bulun!..

***

Geçtiğimiz haftanın en önemli haberi; İran’ın Baş Nükleer Bilimcisi Muhsin Fahrizade’nin öldürülmesiydi.

New York Times gazetesinin verdiği habere göre; Fahrizade’nin takip edilmesinden sorumlu bir İsrailli yetkili:

“İran’ın Baş Nükleer Bilimcisini öldürdüğümüz için dünya bize teşekkür etmeli” dedi.[8]

2010 ve 2012 yılları arasında 4 İranlı nükleer bilim insanı öldürülmüştü.[9]

İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’nun Mayıs 218’de İran Nükleer Programı hakkında yaptığı sunumda:

“Bu ismi unutmayın” demişti.[10]

Biz de onu unutmayalım.

İsrail, bu tür suikastlarda kendi ajanlarının yanısıra o ülkelerin işbirlikçilerini de kullanıyor.

Bu konuyu daha sonraki bir yazımızda enine boyuna tartışacağız.

Bizde “işbirlikçi fidanlığı” var!..

***

Şimdi gelelim bu hafta için hazırladığım yazıya:

Önce izninizle Ünal Çeviköz ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.

Yoo! hayır korkmayın, ona “işbirlikçi” diyecek değilim.

Sadece kim olduğunu hatırlatmak istiyorum.

CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan, Emekli bir Büyükelçidir.

Şimdi kiminiz, önüne bakarak; “onun sözleri CHP’yi bağlamaz ki” diyecektir.

Kiminiz, daha ağır sözler söyleyerek, konuyu geçiştirmeye çalışacaktır.

İnsanlık halidir, beklerim…

Ünal Çeviköz’ün sözleri bizi bağlamaz diyenleri, yular ile bile bağlayamayacağımız için, bağlama işini hızlı geçelim diyorum.

Çeviköz, ABD’de 3 Kasım seçimlerinin galibi ilan edilen Joe Biden yönetiminden beklentilerinin “Türkiye’de demokrasiye vurgu yapması” olduğunu söyledi biliyorsunuz.

Asıl konumuz “demokrasi vurgusu”dur.

İrak’a, Libya’ya, Suriye’ye, daha pek çok ülkede “demokrasi” ve “özgürlük” getiren ABD’den başka ne isteyebiliriz ki!..

Demokrasinin vurgusu bile bize yeter.

Yeter ki, ABD başkanı tarafından yapılsın!

Biraz daha açalım ve kanıtlara bağlayalım bu konuyu:

“Amerikan Alman Marshall Fonu (GMF) adlı düşünce kuruluşunun “Türkiye’nin 2021’de Dış Politika Öncelikleri: Ana Muhalefet Partisinden Bir Bakış” başlıklı online panelinde konuşan Çeviköz, Türk-Amerikan ilişkilerinin hiçbir zaman kolay ilişkiler olmadığını, özellikle 2003’ten sonra ilişkilerde pek çok ciddi zorluğun yaşandığını” da söyledi. [11]

Peki, Ana Muhalefet Partisinin dış politika önceliklerini kim dile getiriyormuş?

Sözleri CHP’yi bağlamayan bir emekli büyükelçi!

Ne kadar da inandırıcı değil mi?

Kılıçdaroğlu da Biden’den aynı talepte bulunmuştur…

Orta Doğu Enstitüsü’nden Gönül Tol ile bir söyleşi gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “ABD’nin yeni başkanından Türkiye’ye dair atmasını istediğiniz ilk adım ne olurdu?” sorusuna “Türkiye’deki demokrasi hareketlerini desteklemesini isteriz” cevabını vermişti.[12]

***

Şimdi de birbiri ile doğrudan bağlantılı olan bazı ilginç haberleri görelim:

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Avrupa ve ABD’nin birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi. Libya ve Suriye’de yeniden Türkiye-Rusya’nın dolduracağı bir boşluğu bırakamayız” dedi…[13]

Bu “yeniden” sözcüğü, bu cümlenin içerisinde Türkiye’nin son yıllarda dış politikadaki rotasının doğru olduğunu göstermiyor mu acaba?

Atatürk’ün Rusya ile ilgili “Sovyet dostluğundan vazgeçmeyin” şeklindeki vasiyetinin[14]  ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı mı?

Cevabı size bırakmıyorum:

Çıktı…

***

Dağlık Karabağ’da kesin zafer Azerbaycan, Rusya ve Türkiye’nin oldu.

Rahatsız olan var mı bundan?

Batı’nın ve NATO’nun Kafkaslar’a müdahale etme olanağı iyice zayıfladı.

Bir de Türkiye’nin Azerbaycan’la doğrudan karayolu bağlantısı oldu.

Türkiye ile Rusya bir de anlaşma imzaladılar.

Korkmayın, Türkiye bu anlaşma ile komünizmi benimseme sözü vermiş değildir!

Bu anlaşmanın bir maddesi, anlaşmanın açıklanmaması ile ilgilidir.

Başka bir ifade ile anlaşma gizlidir.

O bakımdan bağlantısını benden beklemeyin!..

Ama hangi konularda olduğunu tahmin edebilirsiniz…

***

Biraz da karşı cephede neler olduğuna bakalım:

Avrupa Birliği 10-11 Aralık’ta toplanarak Türkiye’ye karşı alınacak önlemleri tartışacaklar.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 9-10 Haziran’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin  Osman Kavala’nın serbest bırakılması ile ilgili kararına uyulmasını, aksi halde yaptırım uygulayacağını bildirmişti, onu da unutmayalım.

ABD’nin Berlin Büyükelçi Vekili Robin Ouinville:

Kuzey Akım-2’nin sadece ekonomik bir proje olmadığını, aynı zamanda “Kremli’nin Ukrayna’yı pas geçmek ve Avrupa’yı bölmek için kullandığı bir araç” olduğunu ileri sürerek, boru hattı ile ilgili moratoryum ilan edilmesi için tam zamanıdır dedi.[15]

“Stratejik ve model ortağımız” ABD, her cepheden saldırıya geçti…

Acaba nedendir?..

***

ABD Kongresinde görüşülecek Türkiye’ye de yaptırımlar içeren 740 milyar dolarlık ABD Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, Kuzey Akım-2 Projesi nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların genişletilmesini öngörüyor.

ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA), kapsamında; Rusya, İran ve Kuzey Kore ile savunma teknolojileri konularında ortaklık ve işbirliği yapan ülkeler var.

Acaba biz de bu kapsamda mıyız?!

Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasının bir bedeli olarak; Trump’ın Türkiye’ye yaptırım uygulamasının önünü açan tasarı, hafta içinde Senato ve Temsilciler Meclisinin alt kurullarında (Silahlı Kuvvetler Komisyonları) onaylandı.

Bütün bu işler, Türkiye’nin Rusya’dan F-35’leri düşürmek için tasarlanan S-400 hava savunma sistemlerini satın alması üzerine oldu.

S-400’lerin depoya kaldırılacağını ve aktif hale getirilmeyeceklerini sevinç çığlıkları atarak haykıran işbirlikçilere yanıt yine ABD’deki dostlarından geliyor:

Güney Carolina ve Oklohama eyalet temsilcileri Graham ve Lankford, Wall Street Journal gazetesine yazdıkları mektupta:

“Türkiye yönetimi ileriye giderek bu yıl içinde Rus Savunma Sistemlerinin denemelerini yaptı” dediler.

Demek ki depoya kaldırılmadı S-400’ler.

Graham ve Lankford:

“Türkiye de aldığı kararların bir sonucu olduğunu anlamalı” diyerek tehditlerini sürdürdüler.[16]

***

Artık konu anlaşılmıştır sanırım.

O halde son noktayı koymak üzere, sözü Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’a mikrofonu verelim.

Öyle yakışır.

Lavrov:

“Türkiye’nin NATO üyesi olması bizim için engel değil. Rusya ile Türkiye birlikte çalışan iki bağımsız ülkenin örneği. Bu yüzden kimsenin önünde eğilmezler, dışarıdan etkilenmezler”[17] dedi…

Av. Cemil Can


[1] https://tr.sputniknews.com/turkiye/201711011030843278-selda-tandogan-kimdir-meral-aksener-turuncu-devrim/

[2] https://aydinlik.com.tr/vatan-partisi-genel-sekreteri-ozgur-bursali-yasa-yapilsin-yabanci-fonlar-yasaklansin-224728-1#1

[3] https://aydinlik.com.tr/haber/yaratici-yikicilik-ve-joseph-schumpeter-222178

[4] https://www.chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-kemal-kilicdaroglu-cnnturkte-yayinlanan-ne-oluyor-programinda-gundeme-iliskin-degerlendirmelerde-bulundu-14-haziran-2017

[5] https://www.chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-kemal-kilicdaroglundan-5-aralik-bulusmasi

[6] https://www.sozcu.com.tr/2014/gundem/bekaroglu-cinsiyet-kotasindan-girdi-595394/

[7] http://www.bartinpostasi.net/haber/25743/yeniden-chp-hareketi-ulke-yonetimine-talip.html

[8] https://tr.sputniknews.com/ortadogu/202011291043311059-nytye-konusanust-duzey-israilli-yetkili-iranin-bas-nukleer-bilimcisini-oldurdugumuz-icin-dunya-bize/

[9] https://tr.euronews.com/2020/11/27/iran-da-10-y-lda-5-nukleer-fizikci-sikastle-olduruldu

[10] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/netanyahu-suikasta-ugrayan-iranli-nukleer-bilimciyi-isaret-etmisti/2058362

[11] https://www.amerikaninsesi.com/a/unal-cevikoz-chp-bidendan-beklentimiz-turk-demokrasisi-vurgusu/5670740.html

[12] https://www.yenisafak.com/gundem/bidendan-destek-isteyen-kilicdarogluna-chplilerden-tepki-halka-degil-abdye-guveniyor-3575264

[13] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/abde-biden-beklentisi-1796517

[14] http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/rota-yazilari/dogu-perincek-ataturk-sovyet-dostlugundan-ayrilmayin-30446

[15] https://www.dw.com/tr/abdden-almanyaya-kuzey-ak%C4%B1m-2yi-durdurun/a-55832940

[16] https://www.wsj.com/articles/the-price-of-turkeys-russian-dalliance-11607119049

[17] https://www.aydinlik.com.tr/haber/rusya-disisleri-bakani-lavrov-rusya-ve-turkiye-kimse-karsisinda-egilmez-225111

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir