KONUK YAZARLAR

GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!..

 

Halkın sağlığını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı şehir hastanelerinden kimler; ne kadar, nasıl kazanıyor (1) acaba?

Bakınız 1 nolu dipnota.

Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), yap-boz tahtasına nasıl döndü?

Bunu da sağlık emekçilerinden dinleyelim. (2)

Bakınız 2 nolu dipnota.

Normal şartlarda; her hastaya 20 dakika, özellikli durumlarda daha uzun muayene zamanı ayrılması gerekirken, MHRS sisteminde, “ek randevu” oluşturulması hastaları bir biri ile hastayı da hekim ve sağlık emekçileri ile karşı karşıya getiriyor.

Bu da daha az zamanda hastalara niteliksiz sağlık hizmeti sunma ve daha fazla şiddet anlamına geliyor…

Tüm hastalarımıza ve hasta olma olasılığı bulunanlara “geçmiş olsun” diyesim geliyor!..

***

Burası Başkent Ankara’dır.

Burada “hasta garantili” şehir hastaneleri vardır!

Müteahhitlere “hasta garanti etmek” dünyanın en büyük ayıbıdır.

Halka sağlık garantisi verilemeyen az gelişmiş ülkelerde, müteahhitlere hasta garantisi verilir.

Siyasi iktidar, şehir hastanelerinin yapımı sırasında; “devletin kasasından 1 lira çıkmayacak” diye övünüyordu.

Bölümlerin kulelerini gökyüzüne çıkarttılar.

Ahhhh! nerede o eski günler, mazide kaldılar…

Bir zamanlar “hastaneye borcunu ödeyemediği için rehin tutulan hastalar” vardı.

O günlere bile rahmet okuttular…

Neredeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen nereye geldik!…

(1 numaralı dipnotu okumadan sakın bir yere ayrılmayın!)

***

Burası Başkent Ankara’dır.

Başkentin şehir hastanelerinde; 2024 yılının mayıs ayında “muayene randevusu” için en yakın tarih 15 gün sonraya veriliyor.

Hastalar, durumları “acil” olmadığı halde, “acilden giriş” yapmak zorunda bırakılıyorlar.

Başkentin hastanelerinde bir şekilde muayene olanlar bile şanslı sayılmıyorlar.

Çünkü:

MR, ultrason, endoskopi gibi ileri tetkikler için 6 ila 18 ay beklemek zorunda kalıyorlar… (3)

Doktorlar, ancak bu süre sonra hastalara müdahale edebileceklerini söylüyorlar.

18 ay; dile kolay, bu kadar sürede kim öleeee kim kala!..

Geçmiş olsun Türkiye…

***

Burası Başkent Ankara’dır.

Bugün takvimler 26 Mayıs 2024’ü gösteriyor.

Tandoğan Meydanı’nında emekliler bir araya gelecekler.

Emeklerini bu ülke için tüketen emekliler, asgari ücretin altında maaşla yaşamaya çalışıyorlar…

Bayramlardan önce harçlık veremedikleri için torunlarından kaçıyor emekliler.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın durumu ise içler acısıdır.

Bekleyecekler…

Onlar da bugünkü mitingle seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Hasta garantili hastaneler, otomobil garantili yollar ve köprüler ile yolcu garantili havalimanları ve dahi 10 milyonu aşkın sığınmacıya toplanan vergiler yetmiyor!..

Ne yapsın Hükümet?

2018’den beri taşıt ve bina kiralamaları için 10.7 milyar lira harcayan (4) Sayın Hükümetimiz, “itibardan tasarruf” (5) yapamıyor!…

Mecburuz biraz da dişimizi sıkacağız!..

***

Cumartesi Anneleri” 29 yıldır adalet arıyorlar.

İstanbul sokaklarında 1000’nci haftayı geride bıraktılar…

Ellerinde karanfillerle, gözü yaşlı anneler her hafta Galatasaray Meydanı’nda buluşuyorlar.

Çocuklarının mezarlarını arayan eli öpülesi bu anneler, aile mezarlığı havasını bu meydanda yaşatmaya çalışıyorlar…

Bunu bile çok gören Sayın Hükümetimiz, anaların haklı isyanını biber gazı ve şiddet kullanarak bastırıyor. (6)

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Türkiye Cumhuriyeti’ne bu görüntüler yakışmıyor!..

Tek parti döneminin Ankara’sında yaşanmış bir hak arayışını (7) bile özler hale getirildik…

Geçmiş olsun Türkiye…

***

Atanmayan öğretmenler” de sokaklardadır.

Burası Başkent Ankara’dır.

Ankara’da öğretmenler taleplerini dile getirmek üzere TBMM’ye doğru yürümek ve “taban maaş” açıklamasını (8) Milli Eğitim Bakanı’na hatırlatmak istediler.

Seçimlerden önce “mülakat” kalkacak sözünü verenler, bugün tam tersini söylüyorlar. (9)

Öğretmenlerle polis yine karşı karşıya geldiler…

Geçmiş olsun Türkiye…

***

Geçen hafta suç örgütü Ayhan Bora Kaplan davası ile ilgili gelişmeleri izlediniz.

Baştan aşağıya tümünü iğrenç buldum.

Malum:

Arkalarına “devlet” ve “siyasetçi” desteğini almayan hiçbir “mafya”nın yaşama şansı yoktur.

Bizim ilk şanssızlığımız, paranın kaynağını sormadan 400 bin Avro getiren herkese vatandaşlık veren (10) bir hükümetimizin olmasıdır.

Kendimiz ettik, kendimiz bulduk!

Bu şekilde dünyanın pek çok ülkelesinden “kara para aklayıcıları” ülkemize üşüştüler.

Bir de bizim mafyalarımız vardı; şimdi tümüyle birlikte uğraşıyoruz…

Kolaylıklar diliyoruz…

***

Öyle de:

Y-CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir ucundan bu işlere bulaştı!

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetinde “gizli tanık” olarak kayıtlı olan Serdar Sertçelik’in, çakarlı araçla yurtdışına kaçırılmasında rol alan eski MHP Ankara İl Yöneticisi Ramazan Kubat’ı, 2022’de Kılıçdaroğlu “danışman” olarak CHP Genel Merkezine yerleştirdi. (11)

Ne danışacaksa artık!

Kendisine aylık ne kadar danışmanlık ücreti ödendiğini bilemiyoruz tabii ki.

Ama bütün danışmanların görevi sona erdikten sonra, Ramazan’ın “Yeniden Kuvayı Milliye Platformu Koordinatörü” (12) olarak göreve devam etmesinin istendiğini biliyoruz.

Yeniden Kuvayı Milliye ve mafya!

Ne kadar da uyumlu!

Sen çok yaşa Kılıçdaroğlu…

Ramazan Kubat’ın, Ayhan Bora Kaplan duruşmasında tutuklananlar arasında yer alması (13) onun ne kadar “marifetli” ve çok yönlü biri olduğunu gösteriyor…

Bu yüzden:

Çok çok geçmiş olsun CHP” deme yerine “Geçmiş olsun Türkiye” diyorum…

Ya Bay Kemal, Cumhurbaşkanlığını kazansaydı!?..

CIA ile 1000 kez konuşan (14) Başdanışmanı ne yaşamıştı ama!..

Ucuz kurtulduk vallahi…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://haber.sol.org.tr/emek-sermaye/sehir-hastaneleri-kimler-nasil-kazaniyor-240260

(2) https://ses.org.tr/2022/10/saglik-sistemi-yaz-boz-tahtasina-dondu-mhrs-ek-randevu-ve-mesai-disi-calisma-sistemi-ile-sorunlar-cozulmez/

(3) https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik/sehir-hastanesinden-muayene-icin-en-az-iki-tetkikler-icin-6-ay-sonraya-2210603?utm_medium=HaberKaynagi&utm_source=HaberKaynagi

(4) https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/akp-iktidari-yayimladiklari-genelgelere-karsin-luks-harcamalardan-hic-2210609

(5) TDK’ya göre itibar, saygınlık anlamına geliyor. Saygınlık için sözlükte şöyle yazıyor: Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu; haysiyet, itibar, izzetüikbal, prestij. Buna göre “itibardan tasarruf olmaz” cümlesi ile ne anlatılmak isteniyor acaba? Hiçbir şey. “Saygınlıktan tasarruf” ifadesi kadar anlamsız, boş ve gereksiz bir cümle nasıl kuruldu anlayabilmiş değilim. Bir diğer anlamadığım husus da bu cümleyi eleştirel anlamda kullananların bile, işin bu yanına neden temas etmedikleridir.

(6) https://www.sozcu.com.tr/cumartesi-annelerine-mudahale-wp2591539

(7) https://www.aydinlik.com.tr/haber/ankara-valisi-nevzat-tandogan-neden-intihar-etti-248359

(8) https://www.birgun.net/haber/ozel-sektor-ogretmenleri-sendikasina-polis-mudahalesi-532591

(9) https://www.gazeteduvar.com.tr/erdogan-kaldiracagiz-demisti-bakan-mulakatlari-mulakat-gibi-yapacagiz-haber-1637211

(10) https://www.aa.com.tr/tr/gundem/istisnai-turk-vatandasligi-icin-satin-alinacak-gayrimenkul-degeri-400-bin-dolara-yukseltildi/2586641

(11) https://www.yurtgazetesi.com.tr/guncel/chp-genel-baskan-danismani-ramazan-kubatin-onculugunde-yeniden-kuvayi-milliy-h223924.html

(12) https://t24.com.tr/haber/kilicdaroglu-ndan-ulkucu-danismana-yeni-gorev-yeniden-kuvayi-milliye-platformu-koordinatoru-kubat-milliyetci-camianin-partiye-isinmasini-sagliyoruz,1134156

(13) https://anlatilaninotesi.com.tr/20240521/ayhan-bora-kaplan-sorusturmasinda-chp-bilmecesi-kilicdaroglunun-danismani-tutuklandi-1084034900.html

(14) https://www.veryansintv.com/kilicdaroglunun-basdanismani-cia-ajani-ile-bin-kez-ne-konustu/

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir