O “ARKADAŞLAR”IMA AÇIK MEKTUPTUR!..
Geçenlerde yine Kadir Mısıroğlu kaynaklı bir itham/iftiranın, “kaldırım düzeyinde palavradan” ibaret olduğunu kanıtları ile birlikte ortaya koymaya çalışıyordum…
Çok zorlandım çoook…
Kaynak olarak gösterdiğim kitapların “ücretsiz” olarak nasıl temin edileceğini anlattıktan sonra, birer örneklerini de tartışmayı takip edenlere “WhatsApp” hesaplarından “pdf” formatında göndereyim dedim.
(Ücretsiz elbette.)
Bu kadarı yeterli olmayabilir, diye düşünüp; Kadir Mısıroğlu’na kaynaklık eden Dr. Rıza Nur‘un “Hayat ve Hatıratım” adlı kitabının bilimsel bir şekilde irdelenmesi/değerlendirilmesi ile ilgili Kanal B’de yayınlanan harika bir programın kayıtlarını da ekledim.
Bakarsını bu da yeterli olmayabilir dedim ve bu defa da Turgut Özakman’ın DR. RIZA NUR DOSYASI adlı (162 sayfa) kitabını bulup gönderdim.
Hazır başlamışken, 1993 yılında yayınlanmış KİTAP GAZETESİ’NİN 22-23 ve 24’ncü sayılarını da ekledim.
(Fes, Hilafat, Hurufat Va’Lugat İnkilabcısı, “Mağdur Mazlum Tarihçi”, “Dersanesinin Duvarları olmayan Muallim”, Mısıroğlu Kadir Beyefendi Hazretleri’nin “Türk İslam Alemi”ni Nurlara Garkeyleyen Mühiym İfşaatları,Va’: LİSANOMİ)
Bu değerlendirmeleri mutlaka okuyacaksınız, yoksa küserim.
Sonra düşündüm ki, İngiliz İstihbarat Örgütü MI6’nın 1920’li yıllarda başlayıp da bir türlü sona erdiremediği/başaramadığı “Atatürk’ü itibarsızlaştırma” faaliyetlerine gönüllü olarak katılan bizim uşakların arasından olur da kitap okuyan çıkarsa, onun için biraz daha kapsamlı (El-Cevap 518 sayfalık) bir kitap daha ekleyeyim.
Sonra baktım ki, bu kadar veriyi Facebook sayfalarından paylaşmak/göndermek mümkün değil.
Bu imkansızlık üzerine kendi internet sitemden bu hizmeti vermeye karar verdim.
Bunu yaparken de Tarihçi S. Meydan’ın çok basit ve anlaşılır cümlelerle yaptığı değerlendirmeyi de bu mektubuma alıntılayım dedim…
İyi ettim değil mi?
***
Buyurun önce o alıntıyı okuyalım.
(Mustafa Kemal’e yönelik sapıkça ithamların yer aldığı, gelmiş geçmiş en ağır iftiraların atıldığı kitap da 1968 yılında, yine İngiltere üzerinden piyasaya sürüldü.
Rıza Nur… Hekimdi. Milletvekiliydi. Lozan Konferansı’na delege olarak katılmıştı. Mustafa Kemal’e yönelik başarısız İzmir suikastından hemen sonra apar topar yurdışına gitti. 12 yıl Mısır’da yaşadı.
Mustafa Kemal tarafından Nutuk’ta adı sanı verilerek açıkça suçlandı.
Balkan Savaşı’nda vatana ihanet etitği, Arnavutları Türklere karşı kışkırttığı, Arnavutların ayaklanması için gizli faaliyetler yürüttüğü ortaya çıktı.
Yurtdışına kaçtıktan bir yıl sonra Nutuk’ta böyle deşifre edilince, Mustafa Kemal’e karşı iyice kinlendi, delicesine nefret ediyordu.
1928’te oturdu, kitap yazdı.
“Hayatım ve Hatıratım” adını verdi.
İki bin sayfaydı, güya anılarını anlatıyordu.
Bir yalanın bir başka yalan tarafından çürütüldüğü, akıl almaz hezeyanlarla dolu bu kitapta… Mustafa Kemal’e hem “eşcinsel” diyordu hem de “kadın düşkünü” diyordu.
***
Bir sayfada “bir kıza tecavüz ettiğini” söylerken, bir başka sayfada “erkeklerle ağaç altlarında şehvetle öpüştüğünü” anlatıyordu.
“Çankaya Köşkünü kerhaneye çevirdiğini, 30 kadınla birlikte mum söndü yaptığını” öne sürüyordu. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının gizli evler kiralayıp fuhuş yaptıklarını, milletvekillerinin “pezevenklik” yaptığını, bu fuhuş evinin polis tarafından basılıp mühürlendiğini anlatıyordu.
“Bazı milletvekillerinin bakan olabilmek için öz kızlarını Mustafa Kemal’e verdiklerini” anlatıyordu. Mustafa Kemal’in beğendiği kadın öğretmenleri fahişe yaptığını, kız mekteplerini dolaştığını, nerede kız görüp gözüne kestirirse “eşkiya gibi omuzlayıp götürdüğünü” anlatıyordu.
Mustafa Kemal için “ayyaş” diyordu.
Sabah akşam “körkütük” gezdiğini söylüyordu.
Mustafa Kemal’in “para canlısı” olduğunu söylüyordu.
“Şahsi servet yaptığını” söylüyordu.
Zübeyde hanımın “fahişe” olduğunu bile söylüyordu.
Selanik’te “kerhanede çalıştığını” söylüyordu.
Babasının Ali Rıza Bey olmadığını, Abdoş diye biri olduğunu, Abdoş’un da Sırp veya Bulgar olduğunnu söylüyordu.
Zübeyde’nin bu Abdoş’un eşi değil, metresi olduğunu, Mustafa Kemal’in “piç” olduğunu, bu nedenle mirastan pay alamadığını söylüyordu.
Öylesine saplantılıydı ki…”Kendi karısının namussuz bir kadın olduğunu, karısının evdeki kızları çırılçıplak soyup dans ettirdiğini, kendisini başka erkeklerle aldattığını” söylüyor, “galiba bu boynuzlamada Mustafa Kemal’in parmağı var” diyordu.
***
Bir bayka sayfada kendisinin eşcinsel olduğunu itiraf ediyor, “Harbiyeli bir çocuğu düşünmeden edemediğini, aklından hiç çıkmadığını” anlatıyor, “bu çocuğa aşık oldum, bu aşkın sonu livatadır” diyordu.
Okurken gözlerinize inanamadığınızdan eminim.
Aynen bunları yazıyordu.
Aklınca parti programı hazırlamıştı…”Hilafet yeniden tesis edilecek, ırk müdürlüğü kurulacak, Türk olmayanlar memuriyetten çıkartılacak, kalıtsal hastalığı olanlar kısırlaştırılacak, kadın erkek eşit sayılmayacak, dans yasaklanacak, Nutuk toplattırılıp imha edilecek” diyordu…
Ruh sağlığını özetlemek için sırf bu satırlar bile yeterliydi.
Kitabı yayınlamadı.
Ya ne yaptı?
1935 yılında British Museum‘a teslim etti.
Teslim ederken şart koştu…
“1960 yılına kadar yayınlanmayacak” dedi.
Neden böyle bir şart koştu?
Adı geçen tüm şahitlerin 1960 yılına kadar vefat edeceğini, yalanlarını yalanlayacak kimse kalmayacağını düşünüyordu.
Yoksa, yurdışındaydı.
İstediği yayınevine gider, istediği zaman yayınlatırdı.
Hefretini, kinini gelecek kuşaklara bırakmak istemişti.
1942’de öldü.
Bu sapıkça iftiralarla dolu kitabı, 1968 yılında Kadir Mısıroğlu tarafından Türkiye’de yayınlandı.
Güya “Altındağ Yayınevi” adındaki bir yayınevi tarafından basılmıştı. Oysa böyle bir yayınevi yoktu. Hayaliydi.
“Rıza Nur’un Bristish Museum’a bıraktığı hatıralarının mikrofilmi elime geçti, ben de yayınladım” diyordu.
Bu kitap Rıza Nur tarafından mı yazıldı?
Ne kadarı onun tarafından yazıldı?
Hangi montajlar yapıldı?
Türkiye’ye hangi eller ulaştırdı?
Muamma olarak kaldı.
Tek bilinen gerçek şu.
Mustafa Kemal hakkında akıl almaz iftiraların yer aldığı Rıza Nur’un kitabı… Alman diplomat Kurt Zeimke’nin 1930 yılında yazdıkları gibi, istihbarat subayı Armstrong‘un Bozkurt‘ta yazdıkları gibi İngiltere kaynaklıydı…) (457-460 sayfalar)
***
Zamanınız kaldıysa; Turgut Özakman’ın DR. RIZA NUR DOSYASI‘nı (ücretsiz indirip) okumaya başlayabilirsiniz.
Ardından eminim ona da vakit bulacaksınız; KİTAP GAZETESİ‘nin üç nüshasına da bir göz atınız.
(O da ücretsiz indirilebilir.)
Ardından CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI‘na geliyor sıra.
Sonra, sonrasına karışmam:
Cumhuriyet Tarihi boyunca üretilen bütün yalanlara cevap veriliyor.
Kanıtları da gösterilerek tabii ki…
Bu kitaptan çok şeyler öğreneceğinizi garanti ediyorum.
Kafanızdan aşağıya nasıl da kaynar sular dökülecek.
(Yalan, iftira ve aklınıza gelen her türlü ahlaksızlığa bire bir gelen bu belgeleri sakın kaybetmeyiniz. Gelecek nesillere intikal ettiren ve bu toprakları yaşanabilir bir ülke yapanlara borcunuzun bir kısmını belki ödeyebilirsiniz.)
Ben sizi bulutların üzerinden her zaman gözetleyeceğim!..
“Dikkatimi toplayıp kitap okuyamıyorum” diyenler için de bu sayfanın an altında bir video kaydı koyuyorum.
Onlar da videoyu izlesinler…
***
Olur ya:
Bakarsınız kitap okuma alışkanlığı edindiniz.
O zaman ben üzerime düşeni yapmaya hazırım.
İhtiyacınız olan kitapları bulup yetiştirmeye söz veriyorum…
(Yalnız cep telefonundan kitap okumanın çok zor olduğunu biliyorum. Bunun için masaüstü bilgisayar veya dizüstü bilgisayar temin ederseniz harika olur…)
Av. Cemil Can
KİTAPLARINIZ:
1.) Rıza Nur Dosyası
2.) Kadir_Misiroglunun_dil_ve_din_konulu_yaz
3.) Sinan_Meydan_Cumhuriyet_Tarihi_Yalanlari
İşte o video:
RIZA NUR’UN “HAYAT VE HATIRATIM” ADLI KİTABI ÜZERİNE İRDEMELE
Bunları da beğenebilirsiniz
“ASOSYAL” MEDYA!..
“ÖZÜR DİLERİM” BENİ DE ALDATTILAR!..
