• BAĞIMSIZLIK RÜZGARI S-500’E DOĞRU!..

      Radar menzili 600, atış menzili 400 km. 30 km kadar yüksekliğe çıkabiliyorlar. 1.8 ton ağırlığında füze taşıyorlar Aynı anda 80 hedefi vurabiliyorlar… *** Sovyetler Birliği döneminde üretilen S-300 adı verilen Hava Savunma Sistemlerinin gelişmiş hali olan S-400’leri tarif eden özellikleri saydım az yukarıda. Suriye sınırında uçağını düşürdüğümüz Rusya Federasyonu’nun marifetidir bunlar. S-400’ler, AB ve ABD’nin korkulu rüyasıdırlar Rus bilim adamları, şimdi de S-500’ü üretmek için çalışıyorlar… *** 12 Temmuz 2019 günü ilk partiyi taşıyan üç Rus kargo uçağı Ankara’ya indi. Yakında 120’den fazla füzeyi gemiyle getirip, masa üstü bilgisayar toplar gibi kurulumunu tamamlayacaklar. Rusya, Çin ve Balarus’tan sonra bu harikulade sisteme sahip dördüncü ülke olacağız… Dünyanın her yerinde ulusal…

  • TEK ADAM REJİMİ!..

    “TEK ADAM REJİMİ” VE “TEK ADAM MUHALEFETİ”!.. İstanbul’da 31 Mart belediye seçimlerinin iptal edilmesinden sonra atanan kayyumun (vali) 51 günlük icraatı: 3 milyar 300 milyon TL borçlandı. 1 milyar 700 milyon harcadı. Belediyenin bütçesine tam 5 milyar lira yük getirdi. Yetmedi: 2 bin 500 kişiyi de işe aldı… Ekrem İmamoğlu’nun 806 bin oy farkla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandı da ne oldu? Açıktan bir kişiyi bile işe alamaz. Belediye Meclisi’nin onay vermediği hiçbir icraatı yapamaz… Bari: Heyecana gelip belediyenin görevi olmayan konularda, uçuk vaatlerde bulunup da polemiklere malzeme olmasa!.. Kazandığı olağanüstü siyasi krediyi, Y-CHP Genel Merkezinde yuvalanmış Cumhuriyet düşmanlarının hain emelleri uğruna tüketmese… Dipten gelen dalgaya doğru önderlik etse… ***…

  • KONUŞAN FOTOĞRAFLAR!..

    Japonya’nın Osaka kentinde toplanan G-20 Zirvesi ile ilgili çok söze gerek yok. Çünkü fotoğraflar konuşuyor. Erdoğan, INTEX Osaka Fuar Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında: “Kaşıkçı cinayetinin tüm yönleri ile aydınlığa kavuşması, en üstten en alta kadar tamamından hesap sorulması uluslararası toplumun öncelikli görevidir” dedikten sonra, akıllarda Trump ile çektirdiği fotoğraf kaldı. Erdoğan, Trump’ın sağındaydı, Kaşıkçı cinayetinin bir numaralı sorumlusu olarak gösterilen “arkadaşım” dediği Veliahd Prens Muhammet Selman, ise solunda sırıtarak poz veriyordu. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını bu duruma düşüren Trump’ı kınıyorum… Reis’e sözüm yok, çünkü onun bir kusuru yoktu. Trump da öyle demiştir: Obama yönetimi Erdoğan’a adil davranmamıştır!.. *** Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Trump ile yaptığı görüşme sonunda yaptığı açıklamalar da dikkat çekiciydi: Erdoğan:…

  • “TROL”LERİN AŞAĞILIK GÖREVİ BİTMİŞTİR!..

    31 Mart Yerel Seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını bileğinin hakkıyla kazanan Millet İttifakı‘nın Adayı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının YSK tarafından hukuka aykırı bir şekilde elinden alınması üzerine, 23 Haziran 2019 Pazar günü yenilenen seçim sonuçları, ilgililere önemli mesajlar vermiştir. Yorumcuların ağzının içerisine bakmaya gerek yok, rakamlar her şeyi açık seçik ortaya koyuyor: 1.) Cumhur İttifakı‘nın 31 Mart’ta aldığı toplam oy 4.149.656 iken, 23 Haziran seçimlerinde kesin olmayan sonuçlara göre bu sayı 3.921.201‘e gerilemiştir. Fark: 777.581’dir. İttifakın toplam oy kaybı: 228.455‘tir. Bunun ne kadarı AKP’nin, ne kadarı MHP’nin oyudur bilinemez elbette. Ama şunu söylemek mümkündür: Binali Yıldırım’a 31 Mart’ta oy veren AKP ve MHP’lilerin bir kısmı, 23 Haziran seçimlerinde oy vermemiştir. Ülkücülerin…

  • ABD’NİN “MÜSLÜMAN KARDEŞLER”İ!..

    Mısır’da ilk defa seçimle başa gelen devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, hakkında açılan “casusluk” davasının 17 Haziran 2019 günü yapılmakta olan duruşmasında yaşamını kaybetti. 1982-1985 yılları arasında ABD’nin Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi‘nde yardımcı doçent olarak görev yapan Mursi’nin ardından, “Arap Baharı” yeniden tartışılmaya başlandı. İdeolojik bakımdan yakın olduğu “Müslüman Kardeşler” hareketi içerisinde siyasete atılan Mursi, 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekiliydi. Mursi’nin genel başkanı olduğu Özgürlük ve Adalet Partisi,“2011 Mısır Devrimi” sonrasında yapılan seçimlerde parlamentoda çoğunluğu elde etmiştir. “Yasemin Devrimi” olarak adlandırılan 2011 Mısır Devrimi; halkı mevcut yönetime karşı seferber olmaya çağıran;mitingler, protestolar, halk ayaklanmaları, silahlı çatışmalar gibi sivil itaatsizliklerin bütünü olarak tarif edilebilir. ABD’nin kışkırtma ve desteği ile hayata geçtiği…

  • KAPI ARALANABİLİR Mİ?

    İSTANBUL SEÇİMİ YENİ BİR DÖNEME KAPI ARALAYABİLİR Mİ? 31 Mart’ta yapılan seçimlerin iptaline neden gösterilen; sandık kurulu başkanlarının kamu görevlilerinden seçilmemiş olması, ilçe seçim kurullarının kararıydı. YSK, aynı ilçe seçim kurullarının 23 Haziran seçimlerinde görev yapmasına karar vererek ve de haklarında yasal işlem yapmamış olmakla; hem bu kurulları akladı hem de iptal kararını gerekçesiz hale getirdi. Aynı zamanda 23 Haziran seçimlerini de daha yapılmadan iptal edilebilir hale getirdi!.. *** İstanbul’un 39 ilçesinde, ilçe seçim kurullarınca oluşturulan sandık kurulu başkanlarından 56’sının, yedek memur üyelerden 66’sının ise AKP üyesi olduğu ortaya çıktı. (1) Öte yandan; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bağlı şirketlerin yöneticileri, AKP’nin seçim kampanyasında görevlendirildiler. Bunlar siyaset tarihimizde “ilk”lerdir. İBB…

  • ŞEYTAN’IN GÖRME DEDİĞİ!..

    Ülkemizin hava savunma ihtiyacını karşılamak için Rusya’dan satın aldığımız S-400’ler nedeniyle, ABD mektupla açıkça Türkiye’yi tehdit etti.(1) Mektup, 6 Haziran tarihlidir. Talimatları yerine getirmemiz için 31 Temmuz’a kadar da süre verilmiştir. Mektup, eski ABD Başkanlarından Johnson’unki (2) gibi küstahça kaleme alınmıştır. ABD düşmanca tavrını gizlemiyor artık… YSK’nın hukuka aykırı bir kararı ile mazbatası elinden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ABD’nin yarı resmi gazetesi The Washington Post’taki “makalesi” de 6 Haziran tarihlidir. (3İstanbul Belediye Seçimleri The Washington Post gazetesinin okurunu ne kadar ilgilendirir ki?! İmamoğlu’nun “İstanbul belediye yarışını nasıl kazandım (ve nasıl yeniden kazanacağım)” başlıklı yazısına, teknik anlamda makale (4) denebilir mi? ABD-Türkiye ilişkilerinin son derece gergin olduğu bir…

  • TULUAT!..

      İstanbul Müftülüğü’nün resmi internet sitesine göz attım. “Gençlik Koordinatörlüğü” diye bir birimi yok.(1) Olmayan bu birimin acayip faaliyetleri var. Tarih: 28 Nisan 2019. İstanbul Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü; “Gençlerimizle Sabah Namazında Büyük Çamlıca Camii’nde Buluşuyoruz” etkinliği düzenledi. Beklenen katılımı sağlayamadıkları için imam ve din görevlilerinin yazılı savunmaları alınmaya başlandı.(2) Bu hayali “örgütün” arkasında kimlerin olduğunu ben nereden bileyim!.. *** Neyse biz yine de irdeleyelim: Yazılı savunmalarını vermeleri istenen imam ve din görevlilerinin; görevli oldukları camilerdeki görevlerinin yapılması için, camilerinin anahtarlarını cemaatlerinin en yaşlı üyelerine bırakıp Çamlıca Camii’ne mi koşmaları gerekirdi? Bunu yapmadıkları için hakkında “idari soruşturma” başlatılması ne kadar adaletli diye sormuyorum. Zira bugünlerde “Üçüncü Adalet Reformu” açıklandı, bu olayı…

  • MUHALEFET=KONU MANKENİ!..

    YSK’nın 250 sayfalık kararını okuduktan sonra, 23 Haziran akşamı yaşanacakları görür gibi oldum. Biraz sonra anlatacağım. Benim gibi düşünen çok kişi ile konuştum. İmamoğlu için: “Seçimi kazanabilir ama mazbatayı alamaz” diyenler çoğunlukta… Nedenini şöyle açıklıyorlar: AKP, İstanbul’dan vazgeçemez. Ankara’yı da yağmalamışlar ama İstanbul başkadır… İstanbul’da korkunç rant var… *** Bu defa ne bahane ileri sürecekler bilemem! Hangi gerekçe ile seçimleri iptal edecekler? Bu konularda fikir yürütmek çok zor. Bu defa Şeytanın aklına gelmeyecek olaylar yaşayabiliriz. Aklıma bir şey gelmiyor doğrusu. Benim gibi düşünenlerin de gelmiyor belli ki. “Kesin bir şeyler yapılmıştır” gibi bir şeyler yapılacak gibime geliyor!.. *** En köklü çözümü biliyorum. Söylesem ciddiye alınır mı bilmem. Söylüyorum işte: İstanbul…

  • SELAMETLE!..

      16 Mayıs 1919 günü İstanbul’dan denize açıldılar. Bandırma Vapuru ile Samsun’a doğru 3 gün sürdü yolculukları. Karadeniz’in dalgaları; 24 er ve erbaş ile 22 subaydan oluşan karargâhı, bebek gibi korudu, geceleri hırçın dalgaların kollarında sallandılar. 19 Mayıs’ta Samsun’dan başladıkları büyük yürüyüş; 3 yıl, 3 ay, 23 gün sonra İzmir’de noktalandı. Başımızda Çanakkale Kahramanı Mustafa Kemal Paşa vardı. Yemin ederim ben de aralarındaydım! Onlar göçüp gitti bu dünyadan ben kaldım…   ***   Aylardır konuştuğumuz “beka sorunu” biz Türkler için 1919’da gerçekten vardı. “Beka” sözcüğünün, 1 ve 9 rakamları olmadan yapılan tarifi, yeterli olamaz artık. ”Umumi manzara” tam da Paşanın anlattığı gibi korkunçtur yine: O günlerde; yoksulluk, hastalık ve hayal…