KONUK YAZARLAR

“ÖZÜ BAŞIMIZA”!..

Birinci konu:

İsrail’in; İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına, 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemesi hiçbir şekilde kabul edilemez bir terör eylemidir.

Elçilik binalarının bulunduğu araziler ait oldukları devletin toprağıdırlar.

Bir devletin başka bir devlet topraklarına silâhlı saldırıda bulunması ise savaş ilânıdır.

Dolayısıyla İsrail’in bir terör devleti olduğunu söylemekte yanlışlık yoktur…

Önce bu tespiti yapalım…

***

İsrail’in bu terör saldırısında; İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan 2’si general olmak üzere toplam 7 kişi yaşamını yitirdi.

Devletler hukukunda “misilleme” (mukabele-i bilmisil) (1) vardır ve meşru bir hak sayılır.

Dolayısıyla İsrail’in konsolosluk saldırısına İran’ın karşılık vermesi beklenen bir şeydir.

Nitekim, İran devleti Cumartesi gecesi, 100’den fazla insansız hava aracı (İHA) ve 300’ü aşkın füze ile (2) İsrail’e saldırdı…

İsrail’in “demirkubbe”sinin bu saldırıyı ne derece önlediği hususu Türk kamuoyunu çok da ilgilendiren bir konu değildir…

***

İsrail’in, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560’ı kadın olmak üzere 33 bin 634 Filistinli öldürüldü, 76 bin 214 kişi de yaralandı.(3)

Bu katliam “uygar dünya”nın gözleri önünde gerçekleşti.

Emperyalist dünya (başta ABD ve AB) İsrail’in arkasında durdu ve durmaya devam ediyor.

Çatışmaları başlatan tarafın HAMAS olması, İsrail’e bu denli acımasız ve insanlık dışı katliam yapma hakkını vermez.

HAMAS’ın bu hesapsız-kitapsız kararına öldürülen çocuklar ile kadınların iradeleri katılmamıştı.

Ama bedeli onlar ödedi/ödemeye devam ediyorlar.

İşte bu noktada; başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası “insani kuruluşlar”ın sür’atle devreye girmeleri gerekirdi/gerekiyor.

Soykırım boyutlarında gerçekleşen bu katliamı bütün dünya sessizce izlemeye devam ediyor…

İnsanlığımızdan utanmalıyız…

***

İkinci konu:

Hatay’da depremde ölenlerin seçmen olarak listelere yazıldıkları ve 3.389 ölüye oy kullandırıldığı (4) iddia edildi.

38.900 oyun geçersiz olduğu karara bağlandı.

İddiaların bir kısmı da belgelendi.

YSK hiçbirini dinlemedi; mazbatayı CHP adayından 2.735 fazla oy alan AKP adayına verdi…

Vatandaşın “adalet duygusu” tatmin olmadı…

Geçersiz oyları yeniden saymak ve ölülerin kullandığı oyları iptal etmek çok zor olmasa gerek.

Vatandaşın adalete olan güven duygusunu zedelemeye kimsenin hakkı yoktur!..

***

Üçücü konu:

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde devrilen teleferik direğine çarpan kabinin parçalanması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, hattın durması üzerine de 24 kabindeki 171 kişi mahsur kaldı. (5)

Kurtarma çalışmaları sabaha kadar sürdü, havada asılı kalanlar ölüp ölüp dirildiler.

Yetkililer kazanın bir vidanın kırılması (6)  (deformasyona uğrayan civataların kopması) sonucu meydana geldiğini söylediler…

“Bir mıh yüzünden bir nal, bir nal yüzünden bir at, bir at yüzünden bir atlı gidiverdi” özdeyişi gerçekleşti.

İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu başka bir ülke var mı?..

***

Dördüncü konu:

Uğur Dündar’ın Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirmesi üzerine, Kılıçdaroğlu’nun verdiği “makosenli” cevaba cevabını okudunuz mu? (7)

Siyasi ihtiras ve duygulara esir olmanın tipik örneği (-8-) olarak ve bir de 18 milyondan fazla görüntülendiği için bağlantısını veriyorum.

Kaçırmış olanlar 7 numaralı dipnottan okuyabilirler…

***

Beşinci konu:

İmamoğlu’nun Trabzon ziyaretinde yaşanan coşkuyu (9) görmezden gelemeyiz.

Mesele sadece “horon tepmek” olarak değerlendirilemez.

“Değişim talebi” aslında “dip dalgası”nın yüzeye çıkmış kısmıdır…

İYİ Parti bundan etkilenmedi kimse diyemez!..

***

Altıncı konu:

YSK seçimlere katılım oranını yüzde 78 olarak açıkladı.

Oylamaya katılmayanların çoğunun CHP’li olduğunu söyleyen de var, CHP’li küskünlerin oylamaya katıldığını söyleyenler de.

Seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmeyi bu defa BBC’den öğrenelim (10) ne dersiniz?

Bakalım İngilizler ne der?..

***

Yedinci konu:

Değişim” talepleri İYİ Parti’de nasıl karşılık buldu/buluyor?

Aslında bu haftanın en önemli konusu budur.

Zira İYİ Parti’nin geleceği, “Başkanlık Hükümet Sistemi”nin geleceğini de çok yakından ilgilendirmektedir.

Öncelikle “muhalif kanallar”da Meral Akşener’i “şeytanlaştırmak”la görevli, sözüm ona “uzmanlar”ın, Türkiye’ye en büyük kötülüğü yaptıklarını vurgulamak istiyorum.

Bu beyler ve bayanlar, Akşener’in siyaset sahnesinden tamamen çekilmesinin yanında, İYİ Parti’nin de siyasi ömrünü tamamladığı fikrini savunmaktadırlar.

Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce; 6’lı Masa’nın Meral Akşener üzerinden İYİ Partiye attığı kazığı görmezden gelerek yapılan yorumlar, en hafif tabiri ile insafsızlıktır.

Bu görüşlere katılmak kesinlikle mümkün olmadığı gibi, Türkiye’nin yakın geleceğine de bir faydaları yoktur.

Bir an için Meral Akşener’in siyaseti bıraktığını ve İYİ Parti’nin de dağıldığını düşünelim.

İYİ Parti’nin 31 Mart Yerel Seçimleri’nde aldığı yüzde 3.77 oranındaki (1.735.924) oy, (11) hangi partilere nasıl dağılacak?

14 Mayıs Milletvekili Seçimleri’nde yüzde 9.9 oranında (5.275.448) oyu olan (12) İYİ Parti, yerel seçimlere “Özü Başına” girme kararı aldıktan sonra, İYİ Parti seçmeni özellikle de İstanbul ve Ankara için doğru bulmadıkları bu karara uymadılar.

İnkâr edilemez bir gerçektir ki; o oylar CHP adaylarına verildiler.

Dolayısıyla İYİ Parti’nin “dağılmasından” sonra, CHP’ye gelecek oylar zaten geldiler denebilir.

Kalan 1 milyon 735 binden fazla oy; büyük olasılıkla daha önce geldikleri yere (MHP veya AKP’ye) geri dönecektir.

Böylece AKP, yerel seçimlerde kaybettiği 3 milyon civarındaki oyun (13) bir kısmını geri almış olacaktır!

Dolayısıyla İYİ Parti’nin dağılması AKP’ye yarar…

İYİ Parti’nin dağılması için çaba gösterenler de aslında el altından AKP’ye çalışmış olmaktadırlar…

Rakamlar böyle diyor…

***

Öte yandan:

Akşener’in İYİ Parti’nin başından ayrılmamasını isteyen ve siyasi geleceğini Erdoğan’ın siyasi geleceğine bağlayan (14) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “samimi” bir sakın ayrılma çağrısını (15) duyduk.

Benzer bir çağrıyı da BBP Genel Başkanı Mustafa Desteci yaptı. (16)

İYİ Parti Genel Merkezi tarafından yalanlasa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Akşener’in siyaseti bırakmasını istemediği ve Akşener üzerinden Cumhur İttifakı’na sızdığı iddia ediliyor.(17)

Bu “samimi” çağrılara bakılırsa, Akşener’in İYİ Parti’nin başında kalması Cumhur İttifakı’nın işine geliyor gibi!

Bu ikinci görüşe ise kesinlikle katılmıyorum.

Zira CHP’deki gibi İYİ Parti’de de bir “değişim” söz konusu olursa, “merkez sağda”ki boşluk dolar ve Cumhur İttifakı’ndan memnun olmayan kesim, İYİ Parti’de toplanabilir.

İYİ Parti, zaten parçalanma sürecine giren AKP’yi parçalayıp, 4,5 yıllık süre içerisinde kendi bünyesinde eritebilir.

Çok iddialı gibi gözükse de bu olasılık yabana atılamaz.

Buna karşılık, Meral Akşener tekrar İYİ Parti’nin başında kalırsa, eski tas eski hamam devam eder gider…

Bu da Erdoğan ile Bahçeli’nin arayıp da bulamayacağı bir nimettir…

Rakip bir siyasi partinin kendisini “düzeltmesi” için gösterdikleri bu “iyi niyetli çaba” o nedenledir…

***

Aktardığım gerekçelerle; parlamenter sisteme en hızlı bir şekilde dönebilmemiz için İYİ Parti’nin yeni bir liderlik altında toparlanması ve yoluna devam etmesi şarttır.

Bunun kararını da kendi delegeleri verecektir.

Biz sadece fikrimizi söyleyebiliriz.

Bana göre; İYİ Parti’yi gözmüz gibi koruyup kollamalıyız.

Liderlik yarışına da son derece seviyeli yaklaşmalıyız…

Tarih yazamasalar da tarih olmalarına asla katkı sunmamalıyız…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR

(1) Misilleme savaşa varmayan zorlama türlerinden biri olup bir devletin kendisine karşı bir başka devletçe yapılan adaletsiz, dostluğa uymayan, fakat milletlerarası hukukça yasaklanmamış bir eyleme aynı biçimde karşılık vermesidir.

(2) https://www.sozcu.com.tr/iran-israil-e-saldirdi-ilk-aciklamalar-geldi-karisik-mesajlar-p39251

(3) https://www.trthaber.com/haber/dunya/gazzedeki-sivil-savunma-birimi-israil-gazzede-sivillerin-sigindigi-okula-topcu-atisiyla-saldirdi-850403.html

(4) https://www.youtube.com/watch?v=lv6cnIBHeEk

(5) https://sendika.org/2024/04/chp-hatay-heyeti-gecersiz-sayilan-oy-sayimiz-38-bin-900-il-secim-kuruluna-ve-yskya-itirazlarimiz-olacak-703722

(6) https://www.youtube.com/watch?v=Yi_6koHBSyA

(7) https://www.sozcu.com.tr/ugur-dundar-in-kilicdaroglu-na-cevabi-18-milyondan-fazla-goruntulendi-p38545

(8) https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nilgun-cerrahoglu/kilicdaroglu-vakasi-2196000

(9) https://www.youtube.com/watch?v=VYmNpXdvVkw

(10) https://www.bbc.com/turkce/articles/c1dv1e2n47do

(11) https://secim.sozcu.com.tr/secim2024mart31

(12) https://secim.sozcu.com.tr/secim2023mayis14

(13) https://www.youtube.com/watch?v=lpHA3iaZ89s

(14) https://www.youtube.com/watch?v=nYBnXqkNOUg

(15) https://www.youtube.com/watch?v=xcDB4XTmc9E

(16) https://www.google.com/search?channel=fs&client=ubuntu-sn&q=Mustafa+Destici%3A+Ak%C5%9Fener%27i+delegeler+aday+g%C3%B6sterir%2C+taban%C4%B1na+kar%C5%9F%C4%B1+sessiz+kalamaz#fpstate=ive&vld=cid:3a1b33f8,vid:7pytbeoCBqk,st:0

(17) https://www.politikyol.com/eski-iyi-partili-aytun-ciraydan-cok-konusulacak-iddia-erdogan-aksener-uzerinden-millet-ittifakina-sizdi/

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir