• YAZ KIZIM!..

    “Yaz Kızım: Gerekçesi uzun kararda açıklanacağı gibi; sanığın sabit görülen eylemi nedeniyle hakkında TCK ilgili maddesi uyarınca 4 yıl 11 ay 29 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına… karar verildi.” Yargıç, Cumhuriyet Savcısının tarif ettiği eylemi sabit gördü ve suç olduğuna inandığı için bastı cezayı. Zaten bu inancı yüzünden de yargılamayı tutuklu sürdürmedi mi?.. Özgürlüğünüz bir savcı ile bir hakimin hukuk anlayışına bağlıdır!.. Mahkum olduktan sonra; suçsuz olduğunu, suç işleme kastı ile hareket etmediğini anlat anlatabilirsen… *** İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin Cumhuriyet davasında verdiği mahkûmiyet kararları Yargıtay 16. Ceza Dairesince bozulması sıradan bir olay olarak geçiştirilemez. Bu karar, yargının ne hale getirildiğinin en tipik örneklerindendir. 27. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı…

  • FABRİKA AYARLARIMA DÖNDÜRÜN BENİ!..

      Her gün, bir önceki gün tanık olduğumuzdan daha önemli olaylarla karşılaşıyoruz.   Hiçbiri unutulacak gibi değil.   Tümü manşetlere çıkacak önemde.   Haberler, adeta birbirini itekliyor aşağılardaki satırlara.   Aralarında ilişkili olanlar da var elbette…   Bağımsız olanlar arasında; bağ kurmaya çalışan simsarlar, siyasi yarar sağlamak için ha bire mesai yapıyorlar sütun aralarında.   Halkın asla unutmayacağı ihanet ve hataları gölgede bırakmak, öyle kolay mı sanki!..   Bizleri sonsuza dek aldatamayacaklar…   ***   Ekrem İmamoğlu’nun Yenikapı’da açtığı “makam otomobili sergisi” bunlardan biri.   Kayyum atanan belediye başkanlarına verdiği gereksiz desteği, bu korkunç yolsuzluk ve israf haberi bile gölgede bırakamadı.   Halkı enayi yerine koymak yakıştı mı?   Diyarbakır…

  • VASİYETİMDİR!..

      Eyyyyyy!.. “İsmet Paşa asker kaçağıydı” yalanına inananlar; Eyyyyyy!.. “Kurtuluş Savaşı olmadı”diyenleri adam yerine koyanlar; Eyyyyyy!.. “Keşke Yunan kazansaydı” diyen meczubu bir şey sananlar:   30 Ağustos’un 97. Yıldönümünde; Büyük Taarruz’un Başkomutanı Mustafa Kemal’i unutturmaya nasıl teşebbüs edersiniz?   O büyük insanların “gazi” ve “mareşal” unvanını verdiği kurtarıcıyı nasıl yok sayarsınız?   Üstelik de bu yalanları Allah’ın evi camilerde yayarsınız…   ***   Ülkemizi düşman işgalinden kurtaran şehitlere dualar edersiniz de; onlara “Size ölmeyi emrediyorum” komutunu veren komutanı hangi akılla Tanrı’dan gizlersiniz?!   Demek bu Cuma günü Mustafa Kemal için bir şey dilemediniz, öyle mi!..   Öyleyse, indirin aşağıya semaya doğru kaldırdığınız ellerinizi!   Yüce Tanrı; yalancıların, sahtekarların, riyakarların, inkarcıların…

  • AKLIN YOLU BİRDİR!..

    ABD ile “güvenli bölge” tartışmaları sürerken; Rusya, ABD’nin Moskova ve Ankara’ya bildirimde bulunmadan İdlib’e saldırdığı haberini verdi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Suriye’nin İdlib bölgesinde El-Kaide bağlantılı bir örgütün (Hayat Tahrir eş-Şam) karargahı olduğunu ve bu karargahta aralarında örgüt lideri Abu Muhammet el Cubani’nin bulunduğu 30’dan fazla komutan bulunduğunu bildirdi. CENTCOM Sözcüsü Yarbay Early Brown, karargaha saldırının havadan yapıldığını söyledi… Brown, Amerika ve ortaklarının hedef alındığını açıkladı… *** Erdoğan, MSB Üniversitesi’nin açılış töreninde mesajlarını ABD’ye verdi: 32 km derinliğinde kurulmasını istediğimiz “güvenli bölge” konusunda ABD, 9-15 km derinliğinde ısrar ediyor. Erdoğan, “güvenli bölge”nin TSK tarafından denetlenmesinde ısrar ediyor. Türkiye’nin, kendi kontrolü dışında güvenli bölge oluşturulmasına razı olmayacağımızı söyledi. 2-3 hafta…

  • KEŞKE PARANOYAK OLSAYDIM!..

    Bu hafta Bakırköy Akıl Hastanesinin bahçesindeki heykelin önünde tartışacak çok konumuz var: 1.) İçişleri Bakanının Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında kullanabileceği bir yetkiyi neden olağan halde kullandığını; 2.) Bu yetkinin belediye başkanlarının “görevle ilgili bir suç işlemesi” halinde kullanabileceği son derece açık iken, “seçilmiş” belediye başkanlarının göreve başlamadan önce işlendiği iddia edilen suçlar için neden kullanıldığını; 3.) Seçim sonuçları daha kesinleşmeden, yerlerine kayyım atanan belediye başkanlarının görevden alınmaları için ilgili valilerin İçişleri Bakanlığından talepte bulunma yerine, başkan adaylarının seçime sokulmamaları için bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (!) çıkarılmasının daha az zararlı olup olmayacağını; 3.) Seçilmiş organ olan “belediye meclisi”nin, bir tek Danıştay kararı ile feshedilmesi olanaklı iken, kayyımlık görevini yapan valinin, belediye meclisini…

  • FEYZİOĞLU’NA LİNÇ KAMPANYASI!..

      Yargıtay’ın Adli Yıl Açılış Törenine davet ettiği Türkiye Barolar Birliği (TBB), oy birliği ile katılma kararı aldı. Yargı erkinin üç ayağından biri olan “savunma”nın temsilcileri olan avukatlar adına TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu törende bir konuşma yapacak. Genel olarak yargının özel olarak da avukatların sorunlarına değineceğini tahmin edebiliyoruz. Beş yıl önceki Danıştay’ın 146. Yıl Etkinliğine Başbakan olarak katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Feyzioğlu arasında geçen tartışmayı da hatırlıyoruz. (1) Feyzioğlu, Reis’in toplantıyı terk etmesine neden olan sözleri, çekinmeden söylemişti. (2) Başımızı hiçbir zaman hiç bir zeminde öne eğmedi. Büyük olasılıkla TBB Yönetim Kurulu, bu yıl yapılacak olan törende TBB adına konuşacak olan başkanın hangi konulara temas etmesi gerektiğini de…

  • CHP’DEN AHLAKSIZLIĞA KILIF YASASI!..

      CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: “Vereceğimiz bir yasa teklifi ile birinci derecede yakınların tayinine engel olmayı düşünüyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu teklife onay verdi. “Siyasi Etik Yasası”, hazırlanıp Meclise verildi… *** Yasal düzenleme yaparak, siyasi yoldan belli makamlara gelenlerin yakınlarını kamu kuruluşlarına doldurmalarına engel olunabilir mi? Bence olunamaz! Böyle bir yasanın anında delinmesi işten bile değildir: Şöyle ki: (A) belediye başkanının yakınları (B) belediyesinde işe alınır, buna karşılık (B) belediyesinin yakınları da (C) belediyesinde alınırlar… Böylece hiçbir belediye başkanı yakınını işe almış olmaz. Ama bütün belediye başkanlarının yakınları “kardeş belediyelerde” işe alınmış olurlar. Yasanın bu şekilde dolaşılmasına engel olmak mümkün müdür? Hayır… *** Seçimle iş başına gelenlerin yakınlarının işe girmeleri yasaklanabilir…

  • SEKİZDE SEKİZ ELDE VAR BİR!..

    Biraz geriye gidelim: 2016 yılının Ocak ayıydı; 1128 akademisyen yemedi içmedi bir bildiri (1) kaleme aldılar. Sebep: Sur, Cizre ve Silopi başta olmak üzere, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve PKK’ya karşı operasyonların başlatılmasıydı. Akademisyenlerin operasyona itirazları vardı. Anımsatalım: AKP’nin “Açılım Süreci”nde dokunmadığı PKK, her tarafa hendekler kazmış, evleri ve kamu binalarını tünellerle birbirine bağlamıştı. Silahlar ve patlayıcıların şehirlere doldurulması MİT’in bilgisi içerindeydi (2) zaten. Akademisyenlerimizim kaleme aldığı bildirinin başlığı içeriğine uyuyordu: Hep bir ağızdan “Bu suça ortak olmayacağız” diyorlardı. Suç ne idi peki?.. *** Takip eden satırlardan anladık ki; mevziiye girip silahla mukavemet eden terör örgütü –aynı zamanda ABD’nin kara gücü olmayı kabul etmiştir- güvenlik kuvvetlerini…

  • O KOLTUKTAN KALKILACAK BAŞKA YOLU YOK!..

      15 Temmuz’un üçüncü yıldönümünde Ana Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu: “Doğrudan darbe girişimidir” dedi… Daha önce söylediği: “Ön görülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü darbe” (1) teşhisinden geri dönülmesini iyi bir gelişme olarak değerlendirmek gerekir. CIA’nın ürettiği ve üç yıldır tekrarlatılan “kontrollü darbe” yalanını ağzında pelesenk edenlerin durumu hakkında bir şey söylemeye gerek yok. Siyasette sadece liderini takip edip, beyinlerini tatile çıkartanların başına böyle şeyler gelebiliyor… *** Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: “Belediye şirketlerinin yönetimini elimize alamadık. Halen genel sekreter ataması için Bakanlıktan onay bekliyoruz” diyerek yakınıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da derdi aynı. Son açıklamasından anlaşıldığına göre, belediye şirketlerinin ancak yüzde 90’nını kontrol altına alabilmiş. O…

  • BAĞIMSIZLIK RÜZGARI S-500’E DOĞRU!..

      Radar menzili 600, atış menzili 400 km. 30 km kadar yüksekliğe çıkabiliyorlar. 1.8 ton ağırlığında füze taşıyorlar Aynı anda 80 hedefi vurabiliyorlar… *** Sovyetler Birliği döneminde üretilen S-300 adı verilen Hava Savunma Sistemlerinin gelişmiş hali olan S-400’leri tarif eden özellikleri saydım az yukarıda. Suriye sınırında uçağını düşürdüğümüz Rusya Federasyonu’nun marifetidir bunlar. S-400’ler, AB ve ABD’nin korkulu rüyasıdırlar Rus bilim adamları, şimdi de S-500’ü üretmek için çalışıyorlar… *** 12 Temmuz 2019 günü ilk partiyi taşıyan üç Rus kargo uçağı Ankara’ya indi. Yakında 120’den fazla füzeyi gemiyle getirip, masa üstü bilgisayar toplar gibi kurulumunu tamamlayacaklar. Rusya, Çin ve Balarus’tan sonra bu harikulade sisteme sahip dördüncü ülke olacağız… Dünyanın her yerinde ulusal…