• ABD’NİN YENİ HEDEFİ “TURANCILAR”DIR!..

    Asli görevi, üye ülkelerin özgürlük ve güvenliklerini korumak (1) olan NATO’nun, Londra’da 70’inci yılını kutlamak için düzenlediği Liderler Toplantısı sonrasında yayımladığı deklarasyonda; ilk defa Çin’i gündeme alması oldukça dikkat çekicidir. 29 üyeli ittifakın, birçok üyesinin tehdit algısı farklı ve terör gibi bir güvenlik sorunu dururken, önlerine Çin’in “tehdit” olarak konulması, ABD’nin ittifak içerisinde gündem belirleyici yegane güç olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in; amaçlarının Çin’den yeni bir “düşman” yaratmak olmadığının altını çizerek yaptığı açıklama, çıplak gerçeği değiştirmiyor: Pekin yönetiminin “küresel güç dengesini değiştirecek boyutta ekonomik ilerleme sağladığına” ve dünyada savunma harcamalarında ikinci sırada olduğuna dikkat çekilmiş olması, NATO’nun yeni görev tanımıdır… (2) *** Ortakları çalışanları olan Huawei‘ye karşı…

  • DÜŞMAN MEVZİSİNDEN ÇIKMA VAKTİDİR!..

      Libya’da iki başlılık (1) devam ederken; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nce tanınan; Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığımız “deniz yetki anlaşması” tarihi önemdedir. Çünkü Türkiye tarihinde bu bir ilktir. Anlaşmanın adı: Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”dır. Türkiye’nin bu anlaşma ile aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölgesinin (MEB) batı sınırı da belirlenmiş oldu… *** Türkiye bu muhtıradan önce, 13 Kasım 2019’da BM’ye kıta sahanlığının dış sınırlarını tarif eden bir mektup göndermişti. Mektupla; kıta sahanlığımızın “Kıbrıs adasının batısından, 28. boylama kadar Türkiye-Mısır ortay hattını takip ettikten sonra, 28. boylamın batısında da bölgedeki adaların Akdeniz’e bakan cephelerindeki karasularına kadar uzandığı” kayda geçirilmiştir. Böylece, bölgede adaların Türkiye kıyı şeridinin projeksiyonunu kesecek…

  • FIRSAT CHP ÜYELERİNİN ÖNÜNE GELMİŞTİR!..

          Kemal Kılıçdaroğlu (K.K.), Tilki Tv’de (Fox Tv) İsmail Küçükkaya’nın Saray’a giden CHP’li konusundaki sorusuna cevap verdi:   “Doğrudur…. CHP’yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipler var. Önümüzdeki süreçte yine masa, sandalye ve yumrukların atıldığı bir süreci yaşatmak istiyorlar bize, adamlar tutuldu, paralar verildi. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum” dedi. (1)   Yukarıdaki cümleyi bir kez okuyarak geçemezsiniz.   Çünkü anahtar oradadır: Güya Reis, paraları vermiş, adamları tutmuş, masalar, sandalyeler havada uçuşacakmış; Devletin en kilit noktasındaki isimleri de devreye sokmuş!?   Bu söylemin doğru olduğunu varsayarak, olayı yorumlamaya gerek kalmadı.   Zira gerçekte böyle bir şeyin olmadığı; bu senaryonun CHP içerisinden uydurulduğu ortaya çıktı.   Geçen…

  • TEK KAZANCIMIZ!..

      ABD ZİYARETİ SONUNDAKİ BİR KAZANCIMIZ DA KILIÇDAROĞLU OLMUŞTUR!.. Emperyalizmin en edepsiz temsilcisi, ABD Başkanı Trump ile görüşmek zorunda kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Resmi görüşmelere başlamadan önce, ABD ile “Yeni bir sayfa açmaya ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye hazırız” dedi. Yok, daha neler… *** “Strateji” sözcüğü sihirlidir. Ne ifade ettiğini bir kez daha gözden geçirmek yararlı olacaktır. (1) Türkiye’yi bölmek için her türlü şiddete başvuran; bebekleri katleden, masum insanları öldüren, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren; terör örgütü PKK/PYD’yi, kara gücü olarak istihdam eden ABD’yi, “stratejik ortak” olarak nitelendirmek akıl işi değildir. Ama: Diplomasinin ortaya koyduğu bir zorunluluk olarak istemeyerek de olsa kullanılabiliyor demek ki… *** Trump: “Erdoğan ile olmak büyük şeref. Ateşkes devam ediyor. Kürtlerle…

  • DOĞRUYA DOĞRU DOSDOĞRU!..

        Bu hafta uzun uzun yazmıyorum.   Dipnotlara yönlendirme yapmayacağım.   Uzun yazılardan sıkılanlar için yeni bir yöntem buldum:   Geçen haftanın yorumunu Can Yücel ustaya bırakıyorum.   Toprağı bol olsun; yıllar önceden gerçeği görmüş ve MENAPOZ başlıklı şiirinde:   “Yardımı kesildi ya Amerikan Dostluğunun Gençler, kendinize mukayyet olun! Kime saldıracağı belli olmaz haaa Adetten kesilmiş kibar orospunun.”   Diyerek Amerika’yı dosdoğru tarif etmişti…   ***   Doğru söze ne denir ki?   Bu yüzden bana sadece haberi dosdoğru aktarmak düşüyor:   Demokratların çoğunlukta olduğu Amerikan Kongre’sinin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde, 29 Ekim 2019 günü arka arkaya iki karar alındı.   Kararların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mıza denk getirilmesi tesadüf değil!…

  • TEK KAZANCIMIZ: ERDOĞAN’DIR!..

      Donalt Trump Twitter’den yaptığı açıklamada: Mutabakatı “büyük bir başarı” olarak niteledi ve “Güvenli bölge kuruldu. Ateşkes bozulmadı ve harekat sona erdi. Kürtler güvendeler, IŞİD mahkumları güvenlikli tutuluyor” dedi… Birkaç gün önce de “ABD petrolü sağlama aldı” demişti… Bunun ne demek olduğunu “uzman kılıklı salaklara” tane tane anlattı: “1.Petrol, 2. Askerlerimiz eve gelecek, 3. IŞİD emniyete alındı.” ABD, askerlerini ve ağır silahlarını petrol bölgesine doğru çekme kararı aldı. Petrol önemli tabii ki. Trump’ın açıklamalarına inanacak olursak, Suriye’de ABD kazandı… *** Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye ordusunun Türkiye sınırında 15 gözlem noktası kuracağını, Rusya ve Türkiye’nin (Kamışlı hariç) sınır hattında 10 km derinliğinde ortak devriye yapılacağını açıkladı. (Biz 32 km için planlarımızı…

  • ORDUMUZUN ARKASINDAYIZ!..

    Trump, ABD Başkanı sıfatıyla itiraf etti: “ABD asla Ortadoğu’da olmamalıydı… Ortadoğu’da 8 trilyon dolar harcadık. Binlerce askerimiz öldü ya da yaralandı, öteki tarafta da milyonlarca kişi öldü. Ortadoğu’ya girmek bu ülkenin tarihinde bugüne kadar alınan en kötü karardı. Kitle imha silahları gibi yanlış veya hatalı olduğu kanıtlanmış bir dayanakla savaşa girdik ama bu silahlar yoktu…” dedi. Türkiye’nin dış borcu Haziran 2019 itibariyle 453 milyar dolardır. Amerika’nın Ortadoğu’da harcadığı para, bizim dış borcumuzun 16 katından daha fazladır. Şimdi birkaç soru soralım: 1.) ABD bu parayı -fazlasıyla- geri almadan Ortadoğu’dan çıkar mı? 2.) Bu kadar parayı petrol ve doğalgazdan başka bir kaynaktan elde etmek mümkün müdür? ABD’nin, Ortadoğu halklarına “özgürlük ve demokrasi”…

  • İHANETİN İTİRAFI!..

    Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu fırsatını buldu (eski) CHP’yi bir kez daha mahkum etti: Türban konusunda “Bizim de çok kabahatimiz, kusurumuz var” dedi.(1) Onun asıl yaptığı iş: Atatürkçü Düşünce’yi mahkûm etmektir. Zira Altı Ok’un biri ve hatta en önemlisi -daha doğru bir ifade ile önkoşulu- (2) olan “laiklik ilkesi”ni, (3) kıyafet özgürlüğüne indirgeyip içini boşaltınca; diğer ilkeleri eğip, bükmek ve farklı şekilde yorumlamak çok daha kolaylaşmıştır. “Yeniden yorumlamak” (4) sahtekârlığı ile temel ilkeleri özünden kopartıp, bambaşka bir rejimi tarif etmek mümkündür. “Başörtüsü” veya “türban” bu yolda kullanılmış en önemli iki araç olmuştur. Muhafazakâr Anadolu kadınının da başına örttüğü bu bez parçasını sahiplenmek, bir anlamda “kadın hakları” savunuculuğu gibi sunulmuştur. Bu…

  • YETENEKLİ HAİNLER!..

    Hain fikirlerini mutlaka başkalarına da söyletiyor. O kadarını öğrendi artık. Daha önce yaptığı hataları, kredisi yüksek siyasetçilere tekrar ettirerek, halkı yeni bir söyleme alıştırıyor. Çok tepki alacak söylemler için de en iyi “paratoner”i kullanıyor… Bu aralar; bu iş için en uygun adam, yarattığı pozitif etki ile AKP iktidarını ciddi olarak sarsan Ekrem İmamoğlu’dur. Hakkını teslim edelim… *** Oysa Dersimli Kemal’in derdi çok daha başkadır: O, İmamoğlu’na hatalar yaptırarak; hem olası genel başkan adaylığının hem de gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olmasının önünü kesmeye çalışıyor. Gayet de akıllıca bir planı uyguluyor! Zira İmamoğlu’nun itibarını yerlerde süründürdüğünde, 31 Mart Seçimlerinin başarısını kendi hanesine yazdıracak. Belki de Türk siyasi tarihinde, iktidarın başarısızlığı muhalefete “başarı”…

  • UMUDUMUZ BABACAN!..

      Kuracağı yeni parti ile AKP’yi bölecek ve bu şekilde Y-CHP iktidarının önünü açacak olan Ali Babacan’la ilgili haberler, CHP’lilerin pek hoşuna gidiyor.   Babacan Ali konuşuyor:   “AKP, 17 yıl boyunca 2 trilyon dolar vergi topladı; 70 milyon dolar özelleştirmelerden gelir elde etti; 500 milyar dolar borç aldı. Bütün bu paralar nerede?” diye soruyor.   Sorunun muhatabı doğrudan Erdoğan’dır.   Ama Reis bu soruya cevap vermiyor.   Bir süre Babacan’ı ciddiye almamış gibi davranacağa benziyor.   Soru yerinde ve çok doğru:   Evet, paralar ne oldu?   Bu soruyu biz de sormaya devam edeceğiz…   ***   Sorunun sahibi gibi gözüken 1967 doğumlu Ali Babacan, gerçekten de ilginç bir…