• CHP’LİLER “SIĞIR” DEĞİLDİR!..

      Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Reşat Petek, darbe girişiminden 8, komisyonun kurulmasından 5 ay sonra bomba gibi bir açıklama ile gündemi sartsı: ByLock kullanan milletvekillerini MİT‘e sormadıklarını söyledi. Pek çok kişi gibi ben de niye sormadıklarını merak ettim. Sonra düşündüm ki: Akıllarına gelmemiştir… Biliyorsunuz bu Komisyon, MİT Müsteşarı ile Genelkurmay Başkanı’nı da çağırmamıştı. O akşam Jandarma Karakolu önünde barikat kuran bizim köyün çobanı ile arkadaşlarını çağırıp dinlemişler ama! Bu şekilde daha aydınlatıcı bilgiler elde edebileceklerini düşünmüş olmalılar… Neyse ki, o akşam sokağa çıkanların tümüne gazi maaşı bağlamamışlar! *** Aydınlık gazetesi, darbe girişiminden 11 gün sonra; 23 Eylül günü ByLock programını 125 milletvekilinin kullandığını, bunların 82‘sinin AKP milletvekili, 43′ünün de CHP, MHP ve HDP’li olduklarını açıklamıştı. Başbakan Binali, yemin billah etti: “AK Parti’de FETÖ’cü…

  • DEMOKRAT PARTİ’NİN CHP’DEKİ AVUKATI

      CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün TOBB Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; bütün darbeleri kötüleyerek; 27 Mayıs’ı da aynı kategoride ele almıştır. Demokrat Parti (DP) liderleri Menderes’in torunu ile Bayar’ın kızını bir tek kendisinin ziyaret ettiğini söyleyerek; “Demokrat Parti’nin; Cumhuriyetle, Atatürk’le ve demokrasi ile bir sorunu olmadığına” vurgu yapmış ve bu şekilde sözlerine son noktayı koymuştur. (1) Kılıçdaroğlu’nun demokrasi anlayışından, onu CHP başına getiren güçlerin tanımak olasıdır. 1945 yılında CHP’nin çıkardığı “Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu” büyük toprak sahibi olan milletvekillerini oldukça rahatsız etmişti. Kanunun yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra; bir toprak ağası olan Menderes ile birlikte; Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Celal Bayar -dörtlü takrir olarak bilinen- bir dizi isteklerini…

  • “ARAP NATO’SU” VE ŞEHİTLER!

    Donalt Trump başkanlığa seçildikten sonra, ABD’yi teslim alıp yönetebileceğini sanıyordu. Beklediği gibi olmadı, derin devlet birkaç aylık hazırlık aşamasından sonra Trump’u teslim aldı. Seçimler sırasında revaçta olan popülist söylemlerini arşivledi; süratle küresel sermayenin gündemine geçtiler… İlk iş olarak, mevcut Genelkurmay Başkanı Org. Joseph Dunford’la yola devam edileceğini açıkladılar. Demek ki Dunford, önceden belirlenmiş görevleri yerine getirmek için, bir dönem daha ordunun başında kalması uygun görülmüş… “US Army”nin görevlerin biri: Suudi Arabistan-Katar öncülüğünde kurdurulan; ABD, İngiltere, İsrail ve Türkiye’nin de desteklediği “Sünni-İslam Ordusu”na komuta etmektir… Bu ordunun meşruiyetini sağlayacak olan kurumun adı: Atlantik ötesinden “Arap NATO’su” olarak konmuştur!.. Mevcut NATO’ya bakarak, “Arap NATO’su”nun ne işle meşgul olacağını anlamak mümkündür… *** ABD’nin…

  • ECEVİT VE “THE GULEN” HAREKETİ!..

      70’li yıllarda dağlara taşlara adını yazdık. “Tarikat var tarikat var” dercesine “tarikatların iyisi-kötüsü” ayırımına, neredeyse bizim gibi Marksistleri de ikna edecekti! Bu sözlerin Atatürk’ün “Laiklik ilkesi” ne ağır bir darbe olduğu bugün anlıyoruz. O günlerde burnumuz bir karış havadaydı, dolu dizgin “Ak günlere” koşuyorduk. Nereden bilebilirdik 40 yıl sonra, son sürat Ak Parti‘ye toslayacağımızı! Doğu’da henüz keşfedilmemiş Fetullah Gülen adlı sulu gözlü bir vaiz vardı. Halkı hop oturtup, hop kaldırıyordu! İyi bir hatipti. Said-i Nursi’den ezberlediği ağdalı, mesaj taşımayan cümleleri satıyordu. 1954‘te kurulan Komünizmle Mücadele Derneği’nin 1962 yılında açılan Erzurum Şubesi’nin kurucuları arasında yer aldı. Komünizmi hiçbir zaman öğrenemediğine kalıbımı basarım. Hayranları da öyledir… 1966 yılında İzmir Vaizliği’ne atandı.…

  • BOŞ KONUŞAN FOTOĞRAFLAR!

      Deniz Harp Okulu’nun eski Komutanı Tuğamiral Türker Ertürk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın kendi beyanına göre 30 yıl önce çekilmiş fotoğraflarını “analiz” ederek, siyasi duruşu ile ilgili bir değerlendirme yaptı. Kamuoyu desteği veya baskısı ile genelkurmay başkanı değiştirilmediğine göre, böyle bir değerlendirmenin bugün yapılmasının ne işe yarayacağı sorusuna yanıt arayan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD ile savaş halinde olduğumuz bir dönemde, bu tür haberlerin TSK’da moral bozukluğu yaratacağını ve “iç cephede bozgun çıkarma” amacıyla, düşmanlarınız tarafından servis edilmiş olabileceğini ileri sürdü… Bu değerlendirmeye gereksiz alınganlık gösteren Türker Komutan, belgeleri “Atatürkçülerin sızdırdığını” söyleyerek, 1991 seçimleri nedeniyle –26 yıl önce- TRT’de yapılan ve tüm siyasi parti liderlerinin katıldığı açık…

  • BİR AFET ÖĞRETMEN!..

    07.05.2017 tarihinde TVNet’te yayımlanan “Derin Tarih” isimli programda Süleyman Yeşilyurt, Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan’ı; sevgilisi olarak tanıtmış ve “Afet İnan hiçbir zaman manevi evlat değildir, Çankaya’nın nikahsız ‘firts lady’sidir” gibi skandal ifadeler kullanmıştır. Bu defa sığlık “Derin Tarih” dergisinden geldi. Süleyman Yeşilyurt, Turizm Bakanlığından emekli bir ziraat mühendisidir. O da Fetullah Gülen gibi “komünizmle mücadele derneklerinde” yetişmiş olmakla övünmektedir. Bu kadarı bile, Süleyman’ın nasıl biri olduğunu ve kimler adına iş gördüğünü anlatmaya yeter. *** Aynı programa katılan sözde tarihçi Mustafa Armağan‘a İlber Ortaylı Hoca okkalı bir yanıt verdi: “Bunlar cahil adamlar, ne bilirler tarihi. Bir bok bildikleri yok. Ne okuyacak ne bilecek. Allah’ın hödüğü suratına baksan halde turp sattırmazsın”…

  • “KARŞI TARAFIN SİLAHLARI”

      Kılıçdaroğlu, Bab-ı Ali toplantısında YSK kararından sonra, protesto gösterileri için halkı neden sokağa çağırmadığını: “Karşı taraf silahlıydı. Bu tür duyumlar aldık” sözleri ile açıkladı. (1) Y-CHP’ye bu tür istihbarat nereden akıyor? Yoksa Kılıçdaroğlu falcı mı? Bir daha okuyalım çok önemli: “Karşı taraf silahlıydı. Bu tür duyumlar aldık. Partidaki arkadaşlarla o gece bunu tartıştık. Ve sürekli eylem, protesto gösterileri için vatandaşlarımıza ‘sokağa çıkın‘ çağrısında bulunmadık. Çok vahim olaylar çıkabileceği endişesi nedeniyle bu sorumluluğu almamaya karar verdik.” Ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışacak sözler mı bunlar? Sen kimi korkutuyorsun Dersimli? Sen kimin adamısın söylesene! Dersimli Kemal; büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’um İzmir’deki bir otelde konuşmacı olarak katıldığı bir toplantıda: “FETÖ…

  • ‘YÜREĞİNİN KABUĞUNDA YAŞAYANLAR”

    ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFAA-I HUKUK CEMİYETLERİ BİRİKİMİ ÜZERİNE KURULMUŞ OLAN CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN ÖRGÜTÜ: BOŞ TARTIŞMALARI BIRAKIN!.. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE “HAYIR” OYU VERENLERİN HUKUKUNU KORUYUN!.. AYM’den İPTAL KARARI ÇIKANA KADAR, AÇLIK GREVİ DE DAHİL, MEŞRU HER TÜRLÜ EYLEME ÖNCÜLÜK YAPMAK ÜZERE HAZIRLANIN!.. ÖDEVİNİZİ YAPIN… GÜN O GÜNDÜR TÜRK HALKININ SİZDEN BEKLEDİĞİ BUDUR. Halkoylamasının yapıldığı 16 Nisan gününden bu yana Türkiye’nin gündemi değişmedi ve kolay kolay da değiştirilemeyecek!.. Mustafa Armağan adlı densizin Atatürk’e hakaret etmesi, hiçbir tutarlılığı ve gerçekliği olmayan iftiralar ile gündem yaratmaya çalışması tuzağına düşmeyeceğiz!.. Öyle soysuzlara yanıtımızı daha sonra vereceğiz… 841‘den fazla ağır hastanın tutuklu yargılanmasına rağmen, Kadir Topbaş’ın damadının “uyku apnesi” gerekçe gösterilerek tahliye edilmesi önemlidir ama, yeri…

  • DERSİMLİ KEMAL İLE BAYKAL’IN CHP’YE HÜZÜNLÜ VEDASI!..

      Deniz Baykal, 2019 da yapılacak başkanlık seçimi için çantada keklik gördüğü yüzde 49‘un adayını tarif etti:   “Milletin arkasında duracağı, denenmiş biri aday olmalıdır. Uydurma, yapay siyasetçi değil, tabanla ilişkisi olan biri aday olmalıdır. Tayinle değil, seçimle olmalı” dedi…   Denenmiş biri olan Baykal, ana muhalefet olarak görevin CHP’ye düştüğünü belirttikten sonra, adayın belirlenmesinde seçim yapılması gerektiğine vurgu yaptı.   Eşit koşullarda adil bir seçim önemli tabi.   Hele de önseçim parti içi demokrasinin vazgeçilmezidir.   Y-CHP’nin Çankaya İlçesinde yaptığı gibi değil ama.   5 bin civarında Alevi üyenin oylarını blok halinde Alevi adaylara verip, yarışı 5000-0 önde başlatarak, CHP’li olmayan Necati Yılmaz’ı (1) birinci çıkartmayı önseçim kabul edemeyiz……

  • KAPININ ÖNÜNE KONACAK KAPIKULLARI!

      CHP’nin başının belası haline gelen Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyeleri, Anayasanın 79. maddesine göre seçiliyor. 6‘sını Yargıtay, 5‘ini Danıştay’ın genel kurullarına katılanlar seçiyor. Bu genel kurullara katılan yargıçları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) atıyor. HSYK’nın üye sayısı 13. Adalet Bakanı kurulun başkanıdır, müsteşarı doğal üyesi. Geriye kalıyor 11 üye. 4‘ünü (Ak) partili Cumhurbaşkanı atayacak. Kalan 7 üyeyi TBMM seçecek! TBMM’nde çoğunluk iktidar partisinde olduğuna göre; onları da iktidar partisinin genel başkanı, (yani Cumhurbaşkanı) işaret ettikten sonra seçecekler. Bu konuda şüphe var mı? Demek ki, Danıştay ve Yargıtay’dan “seçilerek” YSK’ya gönderilecek üyelerin belirlenmesinde Reis doğrudan etkili olacak… Yakışır mı, yakışır! Bunda hemfikiriz!.. Öte yandan, yeni Anayasa ile Cumhurbaşkanı’na Kanun…