KONUK YAZARLAR

“ALEVİLİK” BUGÜN İÇİN SEÇİLME ENGELİDİR!..

AKP’nin “laiklik karşıtı eylemleri” ni tekrar ederek, bunları meşrulaştıran siz oldunuz.

20 yıl boyunca, kamu kurum ve kuruluşlarına “dinciler”in doldurulmasına etkin tepki veremediniz.

İmam-Hatiplerden mezun olanlarının imtiyazlı hale getirilmesine ses çıkartmadınız.

Fırsat buldukça Kuran kursları açtılar görmezden geldiniz.

Dinsiz” damgası yiyeceksiniz diye ödünüz koptu; dönüp mezhepçiliğe sığındınız.

Dini sembol” olduğu konusunda en küçük bir kuşku bulunmayan “türban”ın TBMM’ne sokulmasına öncülük ettiniz.

Öğretim Birliği Yasası’nı, (4+4+4) ile kuşa çevirdiler; “Millet dinini elbette öğrenecek” diyerek destek verdiniz.

Cumhuriyet’in “laiklik ilkesi”ne ihanetiniz bu kadarla kalmadı:

CHP’nin Tüzük ve Programında “olmazsa olmaz” olarak vurgulanan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel direğini teşkil eden “laiklik ilkesi”ni zedeleyen bütün icraatları köşenizden izlediniz.

Ritüel olduğu için Cemevlerinde yapılması gereken “ETKİNLİKLERİ” Cumhuriyet Halk Partisi’ne taşıdınız.

CHP milletvekillerine sokaklarda AŞURE DAĞITTIRDINIZ.

Bu tür laikliğe aykırı eylemlere olur vererek, “dinciliğin” dizginlenemez bir şekilde yükselmesine ortam hazırladınız.

Daha da önemlisi; Alevi inancını benimseyen CHP üyeleri ile CHP içerisinde (gizli) ayrı bir örgütlenmeye giderek, ayırımcılık yaptınız; diğer inançlara mensup olanları dışladınız…

Parti yönetim kademelerine Alevi inancından olanları getirmek için olmadık cambazlıklar yaptınız.

Milletvekilliği sıralamasında tercihinizi daima alevilerden yana kullandınız.

Bütün bu eylem ve davranışlarınızla LAİKLİĞE AYKIRI DAVRANDINIZ…

***

Dolaysıyla “mezhep temeli” üzerinden halkın KUTUPLAŞTIRMASINA çanak tuttunuz…

Başından beri laikliğe inan bir siyasetçi gibi davransaydınız, bugün karşınıza çıkartılan alt kimliğiniz Alevik, size artı olarak dönüş yapabilirdi; hatta “mağdur” edilmiş olacağınızdan, bu durumu fırsata dahi çevirebilirdiniz…

Bu kadar basit bir şeyi akıl edemediniz…

***

Artık bu konuda hiçbir tutar dalınız yok.

Şimdi de kalktınız Cumhurbaşkanı olmak istiyorsunuz.

Bana göre de hakkınız değildir!

6’lı masa” diyelim sizi uygun gördü; buna dahi bir itirazımız yoktur.

Yok da:

Sürekli öne çıkarttığınız Alevi kimliğinizle kazanma şansınız da kalmamıştır…

***

Daha önce Ekmelettin’i, aday gösterirken “Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı” diyordunuz!

Abdullah Gül‘ü bir daha seçtirmek için atmadığınız “takla” kalmadı.

O gün, Meral Akşener direnmeseydi yanmıştık şimdi!

Muharrem İnce’yi aday gösterirken bu sözünüzü yuttunuz; “gel Muharrem” diyerek; yılların CHP’li Muharrem İnce’sine CHP rozetini çıkartırırıp “tarafsız” ilân ettiniz!

Daha önce gösterdiğiniz bu üç aday, sizden iyi olduğuna göre, seçilme şansınızı kendi ellerinizle yok ettiniz.

Sözüm sözdür” şeklindeki sözleriniz bile, komik kaçmaya başladı; sözüne güvenilir bir siyasetçi olmaktan iyice uzaklaştınız!

Şimdi ise:

Tarafsızım, laikim, Cumhuriyete bağlıyım diyerek Cumhurbaşkanı adayıyım” mı diyorsunuz?

Size kim inanır Allah aşkına?

Tarafsız iseniz CHP’nin başında ne diye duruyorsunuz; ne diye ekibinizle birlikte CHP’nin üzerine çöktünüz?..

***

Baştan beri köpürttüğünüz “mezhepçilik”, bir gün karşınıza çıkmayacak mıydı sanıyordunuz?

Erdoğan’ın bu konuyu, geçmiş referandum ve seçimlerde sürekli işlediğini (1) ne tez unuttunuz?

Yine aynı şeyleri, bu defa daha fazlasıyla yapacağına en ufak kuşkunuz olmasın.

Alevilerin katli vaciptir” diyen Ebusuut Efendi’yi “örnek insan ve büyük din alimi” gösteren zihniyet, AKP’nin içerisinde halâ yaşamıyor mu sanıyorsunuz?

İnsanlar bu konuyu konuşacaklar elbette; ağızlar torba değil ki, büzesiniz.

Yine aynı yalanları fazlasıyla söyleyeceklerinden en ufak kuşkumuz yoktur.

Onların “yeminli-şartlı” her türlü “gıybet, yalan ve iftira”nın nakliyesi ve yayılması işinde özel görevli (“trol” denen) ekipleri var…

***

Kaldı ki, sizin de bu çorbada tuzunuz az değil ki.

Kendiniz ektiniz, kendiniz biçiyorsunuz!

Hal böyle olunca:

Ben de İyi Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral gibi düşünüyorum.

Olmaması gerekirdi ama maalesef öyledir: Cumhurbaşkanı adayının “Alevi kimliği Sünniler için endişe kaynağıdır.

Türkiye için konuşuyoruz, hayâl dünyasında yaşamayalım:

Alevilerin de fanatikleri var elbette.

Öyle de olsa; Aleviler, Sünnilerden çok daha “demokrat ve hoşgörülüdürler” demek yanlış değil ki.

Çağdaş topluma daha kolay entegre olabilirler.

Daha eğitimlidirler.

Ama öyle olmaları bir şeyi değiştirmiyor.

Önemli olan; ezici çoğunluğu teşkil eden Sünnilerin onlar hakkında ne düşündüğüdür.

Asla akıldan çıkartmayalım:

Herkesin sandıkta bir tek oyu vardır ve çoğunluğu teşkil eden kazanacaktır…

***

Alevi kızları ile evlenilmeyeceği;

Alevilerin kestikleri hayvanların murdar olduğu;

Alevilerin evinde yemek yenmeyeceği; (2)

Ve:

Alevilerin “mum söndü yaptıkları” (3) yalanlarını; kabul eden ve yayanlar, bu ülkenin vatandaşlarıdırlar…

Ne yazık ki, bu yalanlara inanan milyonlar var!

Bu ülkede; fanatik dinci, radikal İslamcı, tutucu, gerici, Cumhuriyet düşmanı, şeyhten-şıhtan medet umacak kadar cahil, halen Ortaçağ karanlığını yaşayanlar var..

Ve bunlar, milyonlarla ifade ediliyorlar.

Öyle ki o milyonlar, Muaviye’nin “dişi devenin erkek olduğuna yemin eden” taraftarlarından farksızdırlar.

Ve dahi bu insanların tamamı, seçmen olarak sandığa gidip oy kullanacaklar…

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Alevilerden özür dilemesi ile yerleşik yargılarını değiştiremezsiniz.

Milletvekili İbrahim Halil Oral’ı CHP Genel Merkezi’ne göndererek durumu eşitleyemezsiniz…

Halkın kafasına yüzlerce yıldır nakşedilen hurafe ve yalanları bir “özür” ile silemezsiniz.

Dolaysıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı Erdoğan’a artı yazar; Erdoğan’a bire bir yarar…

Zira:

Aleviler hakkında söylenen “iftira ve yalanlar” Diyanet’in arşivinde bile varlar…

Bu yüzden halkın kafasındaki “kızılbaş” önyargısını kolay kolay yıkamazsınız…

KK gerçekte Alevi olmasa da durum değişmez; halkın inancı böyledir…

O halde, çare yok:

Cumhurbaşkanı adayını değiştireceksiniz…

Nokta…

***

Gelelim işin diğer yanına:

Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk İlkeleri’ni benimseyen, “laiklik ilkesi”ni özümsemiş bir siyasetçi değilki…

En son “Diyanet Akademisi”nin açılışındaki tutumu (4), bu sözlerime kanıttır.

Atatürk İlkelerine inanan biri, “6 Ok’u yeniden yorumlama”ya kalkışır mı hiç?

Bunu yapan Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Seyit Rıza ve Şeyh Said gibi iki yobaz haine; itibar iade etmek isteyen bir siyasetçi, laik olabilir mi?

Kılıçdaroğlu’nun daha yeni söylediği: “Biz eski CHP değiliz” sözleri,(5) doğrudan CHP mirasının reddidir.

Türk halkı, böyle tutarsız birini Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmaz!

Kılıçdaroğlu ve onun Y-CHP’sine halkın ne kadar ilgisi olduğu, araştırma şirketleri tarafından her hafta ortaya konulmaktadır.

Yüzde 25 bandında gidip gelen bir partinin lideri, bu ülkede Cumhurbaşkanlığını kazanamaz…

***

Türk halkının ise yeni bir maceraya tahammülü kalmadı…

Vakit varken, “6’lı Masa” en uygun adayını bu gerçeklere göre belirlemelidir…

Ziyanı yok; CHP Genel Başkanlığı yine onların (işgalcilerin) olsun; yine adamlarını milletvekilli olarak seçtirsinler, kabulümüzdür.

Lakin, bir kapris uğruna Cumhuriyet’e kıymayı denemesinler…

O kadarı da fazla olur…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/deniz-zeyrek/aksener-ornek-olmali-7184725/

(2) https://www.odatv4.com/guncel/diyanet-in-arsivinden-cikti-alevilerin-yemegi-yenmez-said-i-nursi-ile-baglantisi-234688

(3) https://www.odatv4.com/siyaset/iste-isim-isim-mum-sondu-hakaretini-yapanlar-0910101200-13048

(4) https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/mustafa-gazalcidan-kilicdarogluna-diyanet-akademisi-mektubu-egitimde-ikilik-yaratir-1938499

(5)https://azimvekarar.net/eski-chp/

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir