BU İŞTE DE BİR TERSLİK VAR!
Terörü lanetlemekle terör bitirilemez.
Somut bir şeyler de yapmak gerekiyor.
Öncelikli yapılacak iş: Devletin kalıcı ekonomik ve sosyal politikaları ile terörün insan kaynaklarını iyiden iyiye kurutmaktır.
Bu aşamaya gelene kadar, teröristlere anladıkları dilden ve ağır yanıtlar verilmelidir:
Sınır ötesine harekat yapılmalı, teröristlerin kampları yerle bir edilmeden geri dönülmemelidir.
İşler bu noktaya doğru hızla gelişirken, güvenlik güçleri sonuna kadar desteklenmelidir.
Güvenlik güçleri dediğimiz kimdir:
Senin benim asker ve polis olarak görev yapan çocuklarımız elbette.
Bu iş bitene kadar; onların moralini bozacak en küçük davranışlardan özenle kaçınmalıyız.
Bu savsaklanamaz bir yurttaşlık görevimizdir.
***
PKK’nın “sabotaj ve bombalama timi” TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri), Dünya İnsan Hakları Günü’nde 400 kilo patlayıcı ile İstanbul’da 12 saat tur attıktan sonra, canlı bombayı patlattı.
44 masum yurttaşımızı kaybettik.
Uzmanlar, patlayıcının piyasadan temin edilemeyeceğini söylüyorlar.
Şehit olan 37 polisten 2’si, Kayseri’de sonsuzluğa uğurlandı.
Cenaze töreninde yine Y-CHP’ye tepki vardı; çelenk tekmelendi… (1)
Bazı internet haber siteleri olayı: “Vatandaş şehidine sahip çıktı” diye verdiler. (2)
Aymazlığın ve kafasızlığın bu kadarına ne demeli?
***
Olay üzerinden bir hafta geçmeden, Kayseri’de çarşı iznine çıkan askerlerin bindiği halk otobüsüne, canlı bomba ile tekrar intihar saldırısı yapıldı…
Bu defa da 14 asker şehit oldu, 56 yaralı.
Aralarında ağır olanlar da var, ölü sayısının artabileceğinden korkuluyor…
Olaydan sonra öfkeli bir grup, CHP Kayseri-Kocasinan İl Gençlik Kolları Başkanına saldırdı… (3)
Çüüüüüüüüüşünüz!..
Benzer bir olay, 8 Haziran günü Vezneciler’de gerçekleşen bombalı saldırıda hayatını kaybeden polisler için düzenlenen cenaze töreninde de yaşandı.(4)
Tuhaf olan, o gün Cumhurbaşkanının çelengi ile CHP çelengi yan yanaydı.
Tepki yine Kılıçdaroğlu’na oldu…
CHP’nin 20 Kasım’da Kartal’da HDP ile ortak miting düzenlemesine de tepki vardı.
Öfkeli vatandaşlar, semeri dövmeye devam ediyor:
CHP minibüsünü bir güzel tekmelediler… (5)
***
14 yıldır AKP’nin yönettiği ülkede yaşayan Türk halkı, sıfır terörle iktidarı devralan hükümete öfkesini bir türlü kusamıyor.
Ha bire CHP’ye kızıyor; çelenklerini tekmeliyor, Kemal Kılıçdaroğlu’na dolu mermi fırlatıyorlar…
CHP’nin il ve ilçe başkanlarına saldırıyorlar…
Neden?
Neden Y-CHP’liler mağdur iken, zalim muamelesi görüyorlar acaba?
Bu yazıda işin bu yanına yanıtlar arayacağım.
***
Gerçekten de, hedefini şaşırmış olan bu tür tepkiler, milli birlik ve beraberliğimize dinamit koyuyor.
Elbette ki, “Tepkiler neden CHP’ye?” sorusunun cevabını öncelikle Y-CHP yönetiminin bulması gerekiyor.
Ancak ondan sonra, etkili bir strateji geliştirebilirler.
Hatalı “Açılım” politikaları ile PKK’yı yeniden palazlandıran, ülkeyi patlayıcı deposu haline getiren AKP iktidarı, hatasından döndü:
“Terörle müzakere”yi kesip, mücadeleye başladı.
Aynı şekilde, dış politikasını da değiştirdi:
Suriye’nin içişlerine karışmaktan ve rejim muhaliflerini desteklemekten vazgeçti.
“Eset” ile yatıp “Eset” ile kalkmaya da ara verdi…
Hatta beklenmeyen bir şey daha yaptılar:
Türkiye’yi yeni bir rotaya yönlendirdiler…
Şangay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üye olmaya teşebbüs bile, az iş sayılmaz!
Bütün bu adımlar; AKP’nin hatalarını örtmeye yetmese de, halkın gözünde doğru yola girdiği kanaati uyandırmaya yetiyor…
***
Bu noktada; Y-CHP hayati bir hata yaptı.
Ne yazık ki, bu hatayı sürdürmeye devam ediyor.
Sırf Erdoğan’a muhalefet yapmak için, hükümetin doğru adımlarına da karşı çıkıyor.
PKK’nın “Hendek savaşları”nda teröristlerin “orantısız güç” kullanıldığını, insan hakları ihlalleri yapıldığını rapora bağlayıp, Türk ve dünya kamuoyuna duyurdu…
Türk halkı, bu davranışı “gammazlama” olarak kabul ediyor.
Türkiye’yi işgal ettirmek için darbe girişiminde bulunan FETÖ’nün, finans kaynaklarına ve medya kuruluşlarına karşı yapılan haklı operasyonlarda da milletvekillerini olay mahalline göndererek, teröristlere kol kanat gerdirdi.
FETÖ’ye karşı yürütülen operasyonlarda “mağduriyetleri” öne çıkartarak karşı mevzide konuşlandı…
***
Bu yanlış siyasi strateji ile:
Vatanın kurtuluşunu, Cumhuriyetin kuruluşunu gerçekleştiren kahramanların partisi CHP; vatanseverliği, milliyetçiliği, anti-emperyalistliği ve vatan savunmasını AKP’ye bıraktı.
AKP’nin 14 yıllık kamburlarını sırtına aldı…
AKP, stratejik hatalarından dönüp, doğru politikalar izlemeye başlayınca, zaten geniş olan tabanının, yeniden sempatisini kazanıyor.
Bir anlamda, halka kendini af ettiriyor…
Y-CHP ise, doğrulara da karşı gelerek, AKP’nin bugüne kadar yaptığı tüm yanlışların faturasını ödeme ile karşı karşıya geldi.
Bence bu yüzden CHP’nin çelenkleri tekmeleniyor…
***
Aslında tekmelenen CHP değil, Dersimli Kemal ve arkadaşlarıdır.
Yani Y-CHP…
***
Çünkü Y-CHP ulusalcı politikalar izlemiyor.
“Acil koduyla” çağrıldığı toplantılar bunun en çarpıcı kanıtı oldu.
Daha birkaç gün önce, Aydınlık gazetesinden Sebahattin Önkibar yazdı:
Fetullah Gülen’in amiral gemisi olarak kabul ettiği ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Kılıçdaroğlu’nu karşısına oturtup, ABD’nin talimatlarını tebliğ etti.
“Yapılanlar antidemokratik… Operasyon adı ile muhalif avı yapılıyor. Muhalefet partisi olarak sizin buna şiddetle karşı çıkmanız gerekiyor. Türkiye diktaya gidiyor!” dedi.
Emperyalistler, Türkiye’nin ana muhalefet partisine, ne yapması gerektiğini söylüyorlar.
Suriye’de namlu namluya geldiğimiz ABD’nin, İstanbul ve Kayseri’deki patlamaların arkasında olduğu söyleniyor, ki ben de öyle düşünüyorum…
Bu koşullarda, ABD Ankara Büyükelçisinin “öğütleri” dinlenir mi?
6 Ok’a bağlı geniş yığınlar, böyle bir konuşmanın yapılmadığını duymak istiyor…
Haberi Y-CHP tekzip yapamıyor!..
Bu çizgi sürdürüldükçe; çelenklerin tekmelenmesi en hafif tepkidir, yüzünüze tükürülmediğine şükredin…
***
Basnews adlı haber sitesinde:
ABD, PKK’nın Suriye Kolu YPG’ye, 7 helikopter dolusu karadan havaya fırlatılan füze ve roketler verdiği haberi var. (6)
O da yalanlanmadı.
Uzmanlar, Diyarbakır’da düştüğü açıklanan savaş uçağımızın, düşürüldüğünde ısrar ediyorlar!
Doğru ise, ABD’nin YPG’ye verdiği füzelerin, Türkiye’ye gelmediğini kim garanti edebilir?
PKK’nın hava savunma sistemi mi vardı?
CHP, terörle mücadelede güvenlik güçlerinin arkasında dursa ve ağzını tutabilseydi, iktidar kendiliğinden gelip kapısını çalabilirdi.
Vakit henüz geçmiş değil…
Tek çıkış yolumuz gözüken ŞİÖ’ye karşı çıkmak, hangi aklın karıdır?
Üstelik NATO’dan ayrılmayı da şart koşmuyorlar bize…
Tek kişi kalana kadar, AB ve NATO için mücadele etmek CHP’nin hedefi olabilir mi?
***
14 Aralık tarihli Sözcü gazetesinde; usta gazeteci Uğur Dündar, CHP çelengine çifte atanlara haklı ve yerinde sorular sordu. (7)
Çok isabetli olmuştur, hepsi doğrudur.
***
AKP iktidarı yanlışından döndü veya döndürüldü ne fark eder ki?
Ne yapalım yani, o yanlışları şimdi biz mi savunacağız?
ABD’nin kara gücüne sahip çıkmak, bize mi düştü?
FETÖ’yü mağdur göstermek CHP’nin işi mi?
AKP’nin kamburlarını sırtımıza neden alıyoruz?
ABD’ye diyet borcunu hala ödeyemedin mi Kılıçdaroğlu?
Ömer Seyfettin’in “Diyet”ini (8) de mi okumadın?
Çek altına verdikleri o pis koltuğu, fırlat yüzlerine koltuğun diyetini…
Halkın yanına gel…
Canlı bombalarla Türkiye’yi teslim almak isteyenlerin “acil kodlu” çağrılarına “baş üstüne” demeye mecbur musun?
En haklı dava bile senin ağzına düşünce, “haksız” muamelesi görüyor.
Mağduriyet bile üstünde durmuyor Kılıçdaroğlu…
Değneğe kaşınacağına, güvenlik güçlerinin yanına geçsen diyoruz!
Cemil Can
DİPNOTLAR:
-
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/ugur-dundar/atesten-gunler-1564296/
-
http://www.edebiyatfatihi.net/2014/05/omer-seyfettin-diyet-oykusunun-ozeti.html