KONUK YAZARLAR

POLİTİKA ÜRETMEDE CİDDİ SORUNLARIMIZ VAR!..

3 Aralık 2023

24 Kasım’da uygulamaya giren ve 1 hafta süren “insani ara”nın1 ardından, İsrail Ordusu Gazze şeridini yeniden bombalamaya başladı.

1’e 3 esir takası oldu da ne oldu!2

İlk belirlemelere göre ölen Filistinlilerin sayısı 193’ü buldu.3

İnsani ara” ateşkese evrilmediğinden, insanlıkla da ciddi bir ilişkisinin olmadığı da ortaya çıktı…

Küresel güçler için “önemli” sayılan insanlar takas edildikten sonra, garibanların öldürülmesi için ateş emri verilmişti…

İnsan hakları savunucuları, Filistinliler söz konusu olduğunda “yaşam hakkı”nı savunmuyorlar…

***

Saldırılar bütün acımasızlığı ile devam ederken İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen:

Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini ülkenizde barındırabilirsiniz” dedi.4

ABD ve AB’nin “terör örgütü” olarak gördüğü Hamas hakkında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sıcağı sıcağına:

Hamas terör örgütü değil, kurtuluş ve mücahitler grubudur” demişti.5

Büyük olasılıkla İsrail Dışişleri Bakanı Erdoğan’ın bu sözlerine yanıt verdi…

AKP iktidarının Filistin’le ilgili oluşturduğu dış politika söyleminin, sorunun çözümüne katkı sunduğu kanısında değilim.

Tam aksine İsrail’in saldırılarını daha da azgınlaştırıyor…

Bu yüzden profesyonellerin görüşlerinden yararlanılmalıdır diyorum…

***

2005-2007 yılları arasında Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan ve Balyoz davası ile hedef alınıp Hasdal Askeri Cezaevi’ne konulan (ışıklar içerisinde uyusun) Soner Polat’ın, ölmeden kısa süre önce yaptığı değerlendirmeyi hatırlatma ve kamuoyu ile paylaşma zamanı geldi sanıyorum:

Polat, ”Ankara-Şam-Bağdat-Tahran-Bakü hattı”nı birleştiren alanın jeopolitik önemini ortaya koyduktan sonra, bu beş ülkenin bir araya gelmeleri halinde; “dört ülke için önemli bir sorun olan ve Batı’nın körüklediği siyasi Kürtçülük, bölücülük ve terör olaylarının çok kısa süre içerisinde sona ereceği”ni ve bu maksatla boşa akıtılan milyarlarca dolara varan kaynakların ulusların refahları için harcanacağını savunuyordu.

Ortadoğu’nun temel meselesi ve bölgedeki huzursuzluğun en önemli kaynağı olarak gördüğü “Filistin sorunu”nu çözecek koşulların henüz oluşmadığı vurgusunun ardından şu tespitini yapmıştı:

Bulunulan aşamada yapılacak en doğru hareket tarzı, bu sorunla birlikte yaşamayı öğrenmek, gücünün sınırlarını aşan girişimlerden özellikle kaçınmaktır.

Sorunun “bölgesel dengeler” ile çözülemeyeceğini belirten Polat, “Küresel aktörler”in inisiyatifi ile birtakım adımların atılabileceğine dikkat çektikten sonra şu tavsiyelerde bulunuyordu:

Filistin’deki Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas liderleri, bütünüyle öngörülemez, ilkesiz, konjonktürel ve aşiret ilişkileri ile hareket eden deneyimsiz yöneticilerdir. Hiçbir koşulda güvenilir değillerdir.

Başbakan Erdoğan, bir terör örgütü olarak kabul edilen Hamas’ın lideri Halit Meşal’i uluslararası arenada risk alarak Türkiye’ye davet etmesine rağmen, Meşal Türkiye’den ayrıldığı gün siyasi Kürtçülük ve PKK terör örgütü lehine yorumlanabilecek demeçler vermiştir.

Hamas, yıllarca kendilerine Suriye’de üs kolaylığı sağlayan, büyük baskılara rağmen her türlü desteği veren Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı, ABD baskısına dayanamayacağını değerlendirerek terk etmiştir…

Halit Meşal’in Temmuz 2012’de Kahire’de verdiği şu demeç bir ibret vesikasıdır:

Suriye’de Baas rejiminin yıkılması imanımızın gereğidir.’

Bu nedenle, Filistin’le ilişkiler denge içerisinde yürütülmeli, bu ülkedeki muhtaç ve günahsız insanlara ekonomik destek sağlamak için her türlü imkan seferber edilmelidir. Ancak Filistin’le ilgili tüm politikalar Avrasya güçleri ve küresel oyuncuların hassasiyetleri koşutunda şekillendirilmeli, aktif girişimlerden kaçınılmalıdır.6

Şimdilik bu kadar…

Önümüzdeki günlerin iç politika konusunda en önemli gündemi, kuşkusuz İYİ Parti’nin yerel seçimlerde belirleyeceği rotadır.

Bu konuya da kısaca temas etmeden bitirmek istemiyorum:

Gelinen aşamada Cumhurbaşkanı seçimlerinde alınan ağır yenilginin sebeplerini ve sorumlularını hatırlatmanın/tekrar etmenin bir yararı yoktur.

Geçmiş geçmiştir.

Şimdi önümüze bakma zamanıdır…

***

Kabul etmek gerekir ki, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in seçim sonrası yaptığı değerlendirmelerde büyük ölçüde haklılık payı vardır.

Yeni CHP”nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yol arkadaşları tarafından incitilmiş ve haksızlığa uğratılmış bir hanım siyasetçinin, daha ağır ve duygusal içerikli sözlerle karşılık vermesi gayet doğaldır.

Bu sözlerinden dolayı da özür dilemesi gerekmiyor.

Buna karşılık, CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in Meral Hanıma yaklaşımı ve üslubu son derece akıllı ve kibarcadır.

Meral abla” olarak hitabi ve her türlü kararına karşı saygılı olacağını önceden ilan etmesi, son derece yerinde olmuştur…

Kutluyorum…

***

İYİ Parti’den duygusal tepki ve karşılıklardan hızla uzaklaşarak, mantıklı kararlar alması bekleniyor.

Ülke yararlarını parti yararlarından üstün tutacaklarından en ufak kuşkumuz yoktur.

Şu gerçeği unutmamak gerekir:

31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde 21 büyükşehir ile bazı il ve ilçelerde yapılan iş birliğinin ortaya koyduğu sonuç AKP iktidarını köklerinden sallamıştır.7

Artık bu noktadan geriye gidiş hiçbir şekilde kabul edilemez.

Siyasi partilerin tek başlarına genel ve yerel seçimlere katılma hakları kuşkusuz vardır.

Fakat bu noktada tek başına hareket etmek AKP’ye hayat öpücüğü vermek sonucunu doğurabilir.

21 yıldır sefalet ve baskılar içerisinde yaşayan halka, “biraz daha dayanın” deme lüksü hiçbir muhalif partinin yoktur.

Bu nedenle, akıl ve mantık ölçüleri içerisinde ne istiyorlarsa İYİ Parti’ye de verilmelidir.

At pazarlığı” yapma zamanı değildir.8

Cumhurbaşkanlığı için MİT Başkanlığı ile üç önemli bakanlığı ciddi bir oyu olmayan Zafer Partisi’ne verecek9 kadar cömert olan CHP’nin, İYİ Parti’ye karşı cimri davranmasının hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.

Zira AKP’den kopacak oyların gidebileceği tek adres İYİ Parti’dir…

CHP’nin Cumhur İttifakı seçmeninden oy beklemesi, elma ağacından kiraz beklemeye benzer…

***

İYİ Parti’nin 4 Aralık Pazartesi günü yapacağı Genel İdare Kurulu toplantısından “iş birliği” kararı çıkacağını umuyorum.

Türkiye’nin önünü kesinlikle bu karar açacaktır..

Bu tarihi karardan sonra da:

CHP’nin çiçeği burnunda Genel Başkanı Özgür Özel ile arkadaşlarının bu gerçeği göz önünde tutarak masaya oturacaklarına inanmak istiyorum…

Aksi halde:

DURMAK YOK YOLA DEVAM!…

6 TÜRKİYE İÇİN JEOPOLİTİK ROTA, Ankara 2015, Kaynak Yayınları, No:792 (s.189)

8 At pazarlığı, siyasi literatürde; müzakere edilen bir konu hakkında en basit, en kolay çözülebilecek detaylar için bile günler süren, sinir bozucu, kıran kırana yapılan pazarlığı ifade etmek için kullanılır.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir