KONUK YAZARLAR

BARONLARA CENNET VATANDAŞA CEHENNEM!..

Türkiye, 1989 yılında G-7 (1) Paris Zirvesi sonrası kurulan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) (2) tarafından “gri liste”ye alındı.

Gri listeye alınmak; kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda eksiklikleri bulunan ve risk içeren ülkelerin yakın gözetim altında tutulması anlamına geliyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency İnternational) Yönetim Kurulu Üyesi Oya Özarslan; Türkiye’nin gri listeye alınmasının; başta itibar kaybı olmak üzere, ciddi sonuçları olacağına vurgu yaptıktan sonra:

“Yalnız hükumet için değil belediyeler ve özel sektör için de kredi bulmak daha maliyetli ve daha zorlu olacak” dedi… (3)

***

Amerika’dan sonra İngiltere’ye giden ve uluslararası finans kuruluşları ile görüşmeler yapan Kılıçdaroğlu. Twiter hesabından yaptığı açıklamada:

Temiz paranın girdiği sokaktan, kirli para hemen kaçar. Ben bu parayı bulup getireceğim. Bunun için Londra’dayım. Burada görüşeceğim bazı yatırım bankaları ve girişim sermayesi fonları dünyada 5 Trilyon Dolar parayı yönetiyor. Halkımdan ricam, sabırla Kasım sonunu bekleyin” dedi. (4)

Kılıçdaroğlu’ndan “üretim ekonomisi“ne dair ferahlatıcı sözler duymayı beklerken, o da AKP gibi ancak dışarıdan para bularak devlet çarkını çevirebileceğini ağzından kaçırıverdi.

Dışarıdan gelen para varımızı, yoğumuzu toplayıp götürüyor!..

Kılıçdaroğlu, “temiz para” vurgusu ile dikkatimizi asıl “kara para” (5) üzerine çekmiş oldu.

Bay Kemal’e göre temiz para İngiltere’dedir!

İngiltere ve temiz para yan yana, yemede yanında yat!..

Ana muhalefetin lideri, AKP’nin kara parayı ülkemize sokarak uluslararası mafyayı da getirdiği, böylece Türkiye’nin uyuşturucu baronlarının cenneti haline geldiği; çocuklarımıza ise sadece ucuz uyuşturucuların düştüğü kanaatini paylaşıyor.

Bay Kemal, “temiz para“nın girdiği sokaktan kara paranın çıkacağını vurgu yaparak, aslında sermayenin aklanması görevini yapıyor… (6)

Nedense “emek“ten hiç söz etmiyor…

***

Gelişmiş bütün ülkelerde yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelirler (kara para), müsadere ile para ve hapis cezası yaptırımına bağlanmışlardır.

Bizde ise bu tür gelirler ödüllendiriliyorlar!..

***

Kara paranın genellikle “nakit” olması nedeniyle serbestçe ve kısa sürede kullanılması mümkün değildir.

Bu yüzden aklanması (7) zorunluluğu vardır.

Günümüzde dünyada dolaşan kara para, korkunç denilebilecek boyutlara ulaşmıştır.

Amerika Merkez Bankası (FED) sadece Amerika’da, yılda 300-500 milyar Dolar arasında kara paranın aklandığını resmen açıklamıştır.

Dünyada var olduğu iddia edilen kara para miktarı ise 1 trilyon US Doları civarındadır…

***

Mali sisteme sokarak kara parasını aklayan suç örgütleri, paralarını getirdikleri ülkede krallar gibi yaşamaktadırlar.

Ne yazık ki ülkemizde bu baronların Türk vatandaşlığına alınması bayağı kolaylaştırılmıştır.

Türk vatandaşlığına başvuru için satın alınması gereken gayrimenkulün değerinin 400 bin Dolar olması yeterli görülmektedir. (8)

İşin daha da ilginci “Varlık Barışı” ile Türkiye’nin “vergi cenneti haline getirilmiş olmasıdır.

Bu düzenlemeye göre; “Bildirilen veya beyan edilen varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.” (9)

Eski Başbakan Yardımcısı ve eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener’in bu konudaki değerlendirmesi oldukça çarpıcıdır:

Şener:

Kokain ticaretinden elde edilen parayı aklayanlar, kokain ticaretini yasaklayabilir mi?” (10) sorusu ile durumu özetlemektedir…

***

Üretim ve ihracat düzeyi düşük olan gelişmekte olan ülkeler, acil döviz ihtiyacı nedeniyle kara paranın aklanmasının önlenmesine ilişkin uluslararası düzenlemeleri (11) delmektedirler.

Bir diğer acı gerçek de şudur:

Gelişmekte olan ülkeler, kalkınmak için yatırım mallarını ithal etmek zorundadırlar.

Bu nedenle dövize ihtiyaç duymaktadırlar.

Kara paraya kapı aralamaları bundandır.

Kara ve gri listelere de çoğunlukla, uluslararası düzenlemelere uymayan bu ülkeler alınmaktadır…

***

Geniş kitleler; iktidar adayı bir partinin liderinden, mevcut çarpık düzeni ıslah ederek devam ettirmesini değil, üretim ekonomisine hızlı bir şekilde geçerek ülkeyi kendine yeter hale getirmesini duymak isterler.

Örnek önümüzde vardır:

Kurtuluş Savaşı sonrası alınan önlemler, aşırı fedakarlık gerektirse de tek çıkış yolumuzdur.

Varlıklarımızı satarak daha nereye kadar gidebiliriz ki?..

Geleceğimiz bile ipotek altındadır…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) G7, yedi ülkenin arasındaki uluslararası birliktir. Grup Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada olmak üzere yedi ülkeden oluşmakta olup Avrupa Birliği de G7 içinde temsil edilmektedir. Üye ülkeler net küresel zenginliğin %64’ünü oluşturmaktadırlar.

(2) Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu ya da FATF, 1989 yılında G-7 ülkeleri tarafından OECD bünyesinde kurulmuştur. OECD, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi’ne dayanılarak, 1961’de kurulmuş, uluslararası bir ekonomi örgütüdür.

(3) Merkezi Paris’te bulunan ve 39 ülkenin üye olduğu FAFT’ın, biri kara diğeri gri olmak üzere iki listesi var. Türkiye Ürdün ve Mali’yle birlikte kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı gerekçesiyle, FATF tarafından gri listeye alınmışlardır.

https://www.voaturkce.com/a/turkiye-nin-gri-listeye-alinmasi-ne-anlama-geliyor/6281242.html

(4) https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1587871072480894981

(5) “Kara para, genel anlamı ile kaçakçılık, uyuşturucu ticareti, fuhuş, yasa dışı silah ticareti, yolsuzluk, vergi kaçırma gibi suçlardan elde edilen mal varlığıdır. Başka bir ifade ile kara para, yasa dışı faaliyetler sonucu elde edilen para, mal veya değerler olarak tanımlanmaktadır.

Elde edilen gelirlerin kaynağını, çoğunlukla uyuşturucu ve psikotrop (uyarıcı) maddeler, silah kaçakçılığı, patlayıcı madde, kadın ve çocuk ticareti oluşturmaktadır.

Bu bağlamda, kara para, kaynağına göre iki grup içinde değerlendirilebilir.

Birinci grupta; başlangıcından itibaren yasa dışı faaliyetlerden elde edilen paralar sayılmaktadır. Örneğin uyuşturucu ve silah kaçakçılığından kazanılan paralar gibi.

İkinci grupta ise; başlangıçta paranın kaynağını oluşturan faaliyet yasal olmakla beraber daha sonra sahte fatura düzenlenerek veya vesikaları tahrif etmek sureti ile yapılan vergi kaçakçılığı ile elde edilen paralar sayılmaktadır.”

(50 Soruda kara para aklamanın önlenmesi, Ramazan Başak)

Viyana Sözleşmesinin 3. Maddesinin 1/a bendine göre ise 91/308/EEC Sayılı Direktif çerçevesinde, kara para şöyle tanımlanmıştır; kara para, “Uyuşturucu maddelerle ilgili faaliyetlerden ve bu faaliyetlere iştirak edilmesinden elde edilen her türlü kazançtır.”

Kara paranın uyuşturucu madde ticareti ile sınırlı olarak yapılan tanımı 29 Kasım – 1-Aralık 1994 tarihleri arasında gerçekleşen Strazbourg Konferansı’nda genişletilerek “her türlü kriminal aktivitilerden elde edilen kazanç” olarak açıklanmıştır.

13.11.1996 tarih ve 4208 Sayılı Kara paranın Aklanmasının Önlenmesine ilişkin Kanuna göre Kara para;

“1- 1918 Sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanundaki,

2- 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanundaki,

3- 2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanundaki,

4- 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Hakkında Kanundaki,

5- 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 344. Maddesinin 2 ve 3 numaralı bendlerindeki,

6- 765 Sayılı Türk Ceza Kanunundaki Devletin şahsiyetine Karşı İşlenen Cürümler ve aynı Kanunun 179, 192, 264, 316, 317, 318, 319, 322, 325, 332, 333,335, 339, 341, 342, 345, 350, 403,404, 406, 435, 436, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 504 ve 506′ ıncı maddelerindeki; fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen para veya para yerine geçen her türlü kıymetli evrakla, mal veya gelirleri veya bir para biriminden diğer para birimine çevrilmesi de dahil, sözü edilen para, evrak, mal veya gelirlerin birbirine dönüştürülmesinden elde edilen her türlü maddi menfaat ve değeri ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.

(6) https://www.youtube.com/watch?v=gZJt_TZ5P7g

(7) “Kara paranın aklanması; yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelire meşru görünüm kazandırarak kullanılabilir hale getirmek amacıyla, kasıtlı olarak kara paranın kaynağının gizlenmesi fiilidir.

Aklamanın genel amacı; yasal olmayan faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yasal olarak elde edilmiş gibi mali sisteme sokulması, bir başka deyişle bu gelirlerin yasa dışı faaliyetlerden elde edildiğinin gizlenmesidir. Bu şekilde; yapılacak muhtemel denetimlerde gerekli açıklamalar yapılabilecek veya bu denetimlerin yapılmasını gerektirmeyecek şekilde bu gelirler, şüpheden uzak bir niteliğe kavuşturulacaklardır.

Suç gelirine kaynaklık eden en önemli suçun uyuşturucu ticareti ve bu suçtan elde edilen gelirlerin çok büyük bir bölümünün nakit kullanımının düşük olduğu ve alınan önlemler nedeniyle büyük miktarlı nakit işlemlerin dikkat çektiği ülkelerde oluştuğu dikkate alındığında; bu gelirlerin nakit sisteme sokulması, aklayıcılar açısından daha büyük önem kazanmaktadır. Çünkü nakit halindeki gelir, günlük kullanımlar için harcanabilecek çok küçük bir kısmı hariç kullanılmaya uygun değildir. Dolayısıyla nakit halindeki bu gelirin kullanılabilir hale getirilmesi yani aklanması gerekir.”

https://masak.hmb.gov.tr/aklama-yontemleri

(8) https://www.aa.com.tr/tr/gundem/istisnai-turk-vatandasligi-icin-satin-alinacak-gayrimenkul-degeri-400-bin-dolara-yukseltildi/2586641

(9) Bakınız:

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/08/20220809-8.htm

veya;

https://www.turmob.org.tr/arsiv/mbs/resmigazete/-yeni_varlik_barisina_iliskin_soru_ve_cevaplar.pdf

(10) https://twitter.com/senerabdullatif/status/1587777421000024069?s=20&t=I9tmI7FzguCz2AknQOHKPg&

(11) Kara paranın aklanmasının önlenmesine ilişkin uluslararası girişim ve düzenlemeler şunlardır:

a- Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin R (80) 10 Sayılı Tavsiye Kararı

b- Uyuşturucu ve Psikotrop (uyarıcı) Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (Viyana Konvansiyonu)

c- Basle Komitesi İlkeler Bildirisi

d-  Suç kaynaklı Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Zaptedilmesi ve Müsadere Edilmesine İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Strazbourg Konvensiyonu)

e- Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Avrupa Topluluğu Konsey Direktifi

f- Mali Eylem Görev Grubu (FAFT)

 

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir