KONUK YAZARLAR

“ÜR(Ü)MESİNİ BİLMEYEN KÖPEK SÜRÜYE KURT GETİRİR”!..

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Bay Kemal sondan bir önceki engeli de aştı sayılır.

Potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarından Ekrem İmamoğlu’nu “siyasi yasaklı” hale getirecek sürece bir bidon benzini döktü:

Açık ve net söylüyorum. Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınıza takılır ve kalır. Biz Ekrem İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz” (1) dedi.

Kılıçdaroğlu’nu, CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ile Engin Altay takip etti; onlar da aynı sertlikte benzer açıklamalar yaptılar.

Ardından ağır toplar (2) Kartal Neyzen Tevfik Meydanı’nda bir araya geldiler; iktidarı, “korktukları için” bu davayı açmakla suçladılar; “geliyor gelmekte olan” diyerek noktayı koydular… (3)

***

Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’a hitaben kısa aralıklarla tekrarladığı: “Cesaretin varsa çık karşıma” şeklindeki horozlanmalarının vatandaş nezdinde bir karşılığı olduğunu sanmıyorum.

Bu yüzden olsa gerekir bu meydan okumalar duymazdan geliniyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili durum ise öyle değildir.

Büyük lokmadır, boğazına takılır ve kalır” sözlerindeki tahrik, bazı merkezleri harekete geçirebilir.

Harekete geçilmesini istiyor zahir!

Bu üslup; üç yıldır sürmekte olan İmamoğlu davasına olumsuz etki ederek, onun görevden alınmasına ve siyasi yasaklı hale gelmesine neden olabilir…

Olur mu olmaz mı şeklindeki bir tartışmaya gerek yok.

Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar’ın, katıldığı bir televizyon programında söylediği; “Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir” sözler nedeniyle, gözaltına alınması ve gözaltında iken, sosyal medya hesaplarındaki bir paylaşım sebep gösterilerek Cumhurbaşkanına “hakaret“ten tutuklanması, çarpıcı bir örnek olarak önümüzde durmaktadır.

Ezici çoğunluk, siyasi iktidarın yargıyı “sopa” gibi kullandığı konusunda görüş birliği içerisindedir.

Dolaysıyla, İmamoğlu davasında da benzer şeyleri yaşamak hiç de sürpriz olmayacaktır…

***

Kılıçdaroğlu, “büyük lokma” olarak tanımladığı İmamoğlu’nu bilerek ve isteyerek Reis’in önüne atmıştır.

Bu sözlerden sonra, Erdoğan’ın etkisiz kalmasını beklemek onu hiç tanımamak anlamına gelmektedir.

En etkili yanı imajı olan Reis, bence ağırlığını koyup İmamoğlu’nun boğazına takılacak büyüklükte bir lokma olmadığını kamuoyuna gösterecektir.

“Yargı bağımsız değildir, Yargıya müdahale edilmiştir” şeklinde arkadan gelecek tartışmaları ise hiç umursamayacaktır…

14 Aralık’a şunun şurasında ne kaldı…

***

4 yıl 1 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenilen İmamoğlu’nun mahkumiyeti halinde, belediye başkanlığının düşeceği ve siyasi yasaklı hale geleceği açıktır.

En geç 18 Haziran 2023’te yapılacak olan seçimlere kadar İBB Başkanlığının AKP’ye geçecek olması, CHP açısından önemli bir kayıptır ama değer!..

31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere kadar, AKP’nin İstanbul’u nasıl yöneteceğini tahmin etmeye gerek yoktur.

Geçmişte yaptıkları yapacaklarının teminatıdır!..

***

Kılıçdaroğlu böyle bir sonucu göze almıştır.

Hepsinden önemlisi, kaldırım düzeyindeki bu üslubu ile Reis’i tahrik etmeye devam edecek ve her geçen gün yıldızı biraz daha parlamakta olan Ekrem İmamoğlu’nu rakip olmaktan çıkartmış olacaktır.

Her ne kadar; “yolumdan çekilin” (4) ve “Bazılarınızın sesi çıkmıyor, benimle olduğunuzu hissetmek istiyorum” (5) sözlerine karşılık, aldığı zorunlu yanıtlarla onu aday olmaktan çıkartmış gibi gözükse de, gerçekte İmamoğlu’nun nefesi Kılıçdaroğlu’nun ensesindedir…

Hal böyle olunca, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davanın mahkumiyetle sonuçlanması Kılıçdaroğlu’nun arayıp da bulamadığı bir neticedir…

***

Bu yüzden; süreci tetikleyecek, ateşi alevlendirecek olan tahrik edici sözleri söylemek için fırsat kollamaktadır…

İmamoğlu’ndan bu şekilde kurtulacak olan Bay Kemal, ne yapar eder Mansur Yavaş’ın da aday olmasını engelleyerek 6’lı Masa’ya CHP’nin adayı olarak oturmaya çalışacaktır…

***

Deyelim ki, benim yukarıdaki yorumum hatalıdır.

Kılıçdaroğlu, dediği gibi “İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz.”

Peki, ne yaparsınız?

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da yargı kararı ile “siyasi yasaklı” hale getirildiğinde ne yapabildiniz?

Üstelik İBB Başkanlığı seçimlerindeki başarılarını öve öve bitirememiştiniz; ve sizin için o kadar önemli biriydi.

İstinafa ve temyize başvurmak; “yedirmeyiz” sözcüğünün karşılığı olabilir mi?

Hukuk dışılığa karşı, kanun yollarına başvurmayı bir iş yapıyormuş gibi göstermek inandırıcı değildir.

Zira bir taraftan “yargı bağımsız değildir” diyecekseniz, diğer taraftan çözüm yeri olarak bağımsız olmayan aynı yargıyı göstereceksiniz…

***

Kabul edelim ki:

Doğru olanı Kılıçdaroğlu yapıyor ve gerçekten de İmamoğlu’na sahip çıkmak için çalışıyor.

O zaman da bu tahrik edici üslup son derece hatalı ve zarar vericidir.

Vaktiyle ne demiş atalarımız:

Ür(ü)mesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.”(6)

Başka ne demişlerdi?

Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.” (7)

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.youtube.com/watch?v=bI-WiykEMYI

(2) Engin Altay, Muharrem Erkek, Canan Kaftancıoğlu, Aylin Nazlıaka, Seyit Torun ve Bülent Tezcan

(3) https://halktv.com.tr/siyaset/chpli-vekiller-kartal-meydanindan-seslendi-kutlu-mucadeleye-devam-693972h

(4) https://www.odatv4.com/siyaset/kemal-kilicdaroglu-yolumdan-cekilin-sozunu-kimlere-soyledim-249903

(5) https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdaroglu-benimle-oldugunuzu-artik-hissetmek-istiyorum,rPbZ6F4LV0WhMQMrBAPBSg

(6) Bu atasözü “ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen, durup dururken başına dert açan ve çevresindekiler için tehlikeli bir durum yaratanlar” için kullanılır.

(7)Bu atasözü de  “başaramayacağın ,sonuçlandıramayacağın bir konuda kesin söz söyleme” anlamında kullanılır.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir