YAKLAŞAN DÜNYA SAVAŞI!..
Merak etmeyin; 6’lı Masa daha çok toplanıp dağılacaktır.
Siz bu değerlendirmeyi okuduğunuzda, son toplantıda neler konuşulduğunu zaten duymuş olacaksınız…
***
Bu hafta yaklaşmakta olan ciddi bir tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum:
NATO’nun Ukrayna’yı kışkırtarak Rusya ile savaşa nasıl tutuşturduğunu biliyoruz.
Şimdi Yunanistan’ı kışkırtıyorlar.
İngilizler, 1919’da Yunanistan’ı kışkırtıp üstümüze saldırtmışlardı; yüz yıl sonra kumandayı ABD ele aldı.
Yunanistan bir türlü “bağımsız” devlet olarak davranamıyor.
İlk bakışta emperyalistler, Rusya’nın etrafında ateşten bir çember oluşturulmak istiyor gibiler.
Bu aynı zamanda, Türkiye’nin de etrafını kuşatmak demek.
Son yıllarda Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’ne yaklaşması, NATO tarafından “güvenilmez ülke” damgası yemesine neden oldu…
NATO üyesi olmak, çok da güvenlik sağlamıyor artık!
Türkiye NATO’nun hedefindeki bir ülkedir…
Geçmişte yapılan askeri tatbikatlar da bu tezi doğrulamaktadır…
***
Şimdi bazı tespitler yapalım:
Yunanistan, uluslararası anlaşmalarla “gayri askeri bölge” (1) olarak tarif edilen adaları hızla silahlandırıyor.
Midilli Adası’na mekanize piyade tümeni; Limni, Sakız ve Sisam adalarına birer mekanize tugayı yerleştirdi.
Kuzey Ege adalarına 1 tümen, 3 tugay ve 5 alay konuşlandırdı.
Limni ve Midilli adalarına savaş uçaklarının da konuşlanabileceği hava alanları yaptı.
18-21 Eylül 2022’de Türk İHA’ları ABD hibesi zırhlı araçların Midilli ve Sisam adalarına konuşlandırıldıklarını görüntülediler.
***
ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silâh ambargosunu da kaldırdı.
Güney Kıbrıs, hızla silâhlanıyor.
Dış İşleri Bakanı Türkiye’nin de KKTC’yi silâhlandıracağını açıkladı.
Kollarımızı kavuşturup bekleyecek değildik herhalde.
ABD, Türkiye sınırına 50 km uzaklıktaki Dedeağaç’ta da askeri üs kurdu.
ABD, Dedeağaç’a binlerce zırhlı araç ve tanktan oluşan askeri yığınak yapmaya devam ediyor.
Yunanistan, Türkiye’ye yakın 23 adanın 21’ini silâhlandırdı.
ABD, Yunanistan’daki 4 kara, 10 deniz ve 15 hava üssünün tümünü kullanabiliyor…
ABD, her geçen gün etrafımızı biraz daha sarıyor…
“Dost ve müttefikimiz” ABD, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon kaynaklarının bölüşümünde, AB ülkeleri gibi Rum tarafının tezlerini destekliyor…
***
Gelişmeleri sadece Türkiye boyutuyla ele almak, olayı kavramamızı zorlaştırır:
Başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinin çoğunun kullandığı Kuzey Akım 1-2 doğal gaz boru hatlarının NATO kontrolündeki bölgede sabotaja uğraması, savaşın nerelere kadar uzanacağını gösteriyor.
ABD’nin isteği ile AB’nin de Rusya’ya ambargo uygulaması üçüncü dünya savaşına kapıları aralıyor.
Rus basınında “yeni dünya savaşı” olasılıkları tartışılmaya başlandı.
Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile Rus Ordusunun ele geçirdiği Herson ve Zaporijya bölgelerinde yapılan referandum sonuçları açıklandı:
Bu bölgelerde yaşayan insanlar; yüzde 90’ı aşan bir çoğunlukla Rusya’ya katılma kararı aldılar.
Putin bu kararı onayladı…
***
Uluslararası anlaşmalar fütursuzca çiğneniyor:
1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın 13. maddesi gereğince (2) sadece polis ve jandarma kuvveti bulundurulabilecek Limni, Sakız, Sisam ve İkarya adalarında deniz üssü ve istihkâm kurmak yasaklanmıştı.
Dinleyen yok!
On iki adalar (3), 1947’de imzalanan Paris Anlaşması (4) ile İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verilmişti.
Evveliyatı ise şöyleydi:
Rodos ve On İki Ada’nın İşgali isimli harekât, 1912 yılında On İki Ada’nın Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyanlar tarafından yapılan çıkarmalar sonucu işgale uğramasıyla gerçekleşti.
Paris Antlaşması’nın 14. maddesine göre bu adaların üzerinde ancak asayişi sağlayacak kadar kuvvet bulundurulabilir.
Bu antlaşma da ihlâl edildi…
Lozan Antlaşması’nın 4. maddesi ile askerden arındırılan Yunan adaları Limni ve Semadirek de silâhlandırıldı.
Özetle:
Ege Adaları’nın silahlandırılması, 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ve 1947 yılında imzalanan Paris Antlaşması gereğince Yunanistan tarafından Limni, Semadirek ve Doğu Ege Adaları (Midilli, Sakız, Sisam, Nikarya) ile On İki Ada‘da (Stompalya (Astypalaia/İstanbulya), Rodos, Kalki, Skarpanto, Kasos, Piskopis, Misiros, Kalimnos, Leros, Patmos, Lipsos, Sömbeki, İstanköy ve bağlantısı olan adalar ile Meis Adası’nda, kolluk kuvvetleri dışında silâhlı kuvvet bulundurulmaması ve tahkimat yapılmaması hükme bağlanmıştı…
Şimdi bu antlaşmaları yok sayıyorlar!
Bunun bir anlamı olmalı.
***
Önceki yıllarda imzalanan uluslararası antlaşmalar tanınmıyor veya çiğneniyorsa, savaş çanları çalıyor demektir…
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
(2) https://www.ismetinonu.org.tr/lozan-baris-antlasmasi-tam-metni/
(2) On İki Ada ismini, Osmanlı Devleti’nin gayrimüslim bölgelerde uyguladığı yönetim şeklinden almıştır. Buradaki on iki sayısı; adaların sayısını ifade etmek için değil, “on iki üyeli meclisle yönetilen adalar” anlamındadır.
(12’li denen bu sisteme göre her on hane birer temsilci çıkarır, bu temsilciler de aralarından bölgeyi yönetecek “on iki kişilik bir ihtiyar heyeti” seçerdi. )
“On İki Ada” olarak adlandırılan bu ada grubunun sadece büyük olanları sayılırsa on dört ada, büyüklü küçüklü hepsi sayılırsa yirmiden fazla ada ve adacık vardır. Bunlara “Güney Sporat Adaları” veya “Güney Sporatlar” denmektedir. Ayrıca her adanın kendi ismi vardır.
(3)https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d20/c001/b006/tbmm200010060076.pdf
(4) https://tr.wikipedia.org/wiki/Paris_Bar%C4%B1%C5%9F_Antla%C5%9Fmas%C4%B1_(1947)