KONUK YAZARLAR

GARO “PAYLAN”SIN!..

Peki, bu defa da istediğiniz gibi olsun!

HDP Milletvekili Garo Paylan’ın “Ermeni soykırımı tanınsın” teklifini hiç görmeyelim bugün.

HDP’nin, Millet İttifakı’nın “gizli ortağı” olduğuna da girmeyelim.

Hatta; Y-CHP Milletvekili Tuncay Özkan’ın, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için “silâhlı mücadele yanlısı değildir” şeklindeki açıklamalarının yanlış olduğunu kanıtlamaya kalkışmayalım…

Demirtaş’ın savunmalarına inanalım.

İstediğiniz gibi olsun…

***

6 Ekim 2018 tarihinde HDP’nin “twiter” hesabı üzerinden Kürtleri kışkırtarak sokağa davet eden, bunun sonucunda yaşanan olaylarda 53 kişinin hayatını kaybetmesinin sorumlularını Kandil’de arayalım!

HDP’yi “masum” kabul edelim.

Ama o zaman da HDP’yi Kandil’in, yani terör örgütü PKK’nın yönettiği sonucuna varırız.

Terör örgütünün yönettiği partinin TBMM’nde ne işi var sorusuna cevap bulamayız.

Peki, ona da girmeyelim bugün; peki, dediğiniz gibi olsun…

***

Ama izin verin de:

Cumhuriyet’ten ve tam bağımsızlıktan yana olanlara; Atatürkçü düşünceyi benimseyenlere birkaç soru sorayım.

Suriyeliler sorunu hakkındaki düşüncelerimi sonra da aktarabilirim.

Teşekkür ederim…

Bayanlar ve Beyler;

Bunca olup biten karşısında; Millet İttifakı’nın “gizli ortağı” olduğu bir türü “gizlenemeyen”; AİHM’nin kararına rağmen; HDP’nin verdiği, “Ermeni soykırımı tanınsın” yasa teklifinden sonra Türk halkı, HDP’nin “gizliiktidar ortağı olmasına sizce izin verir mi?

Ne dediğim son derece açık değil mi?

Millet İttifakı iktidar olunca, destekçisi HDP iktidar olanaklarından yararlanmayacak mı?

Siyasi iktidar terör örgütü PKK ile gerektiği gibi mücadele edebilecek mi?..

Bu soruya cevap vermeden bir yere gidemezsiniz.

Vereceğiniz cevap nasıl olacaksa olsun, ona da bir sorum var:

Nasıl?!..

***

Peki:

HDP’nin çağrısı ile başlayan “Üçüncü İttifak” arayışı için bir masada buluşan 9 siyasi yapının “güçlü bir halk seçeneği” oluşturacağı iddiasını inandırıcı buldunuz mu?

Bu girişim ile HDP’nin “Millet İttifakı” ile bağı ve bağlantısının kesildiği, savunulabilir mi?

Başka soru soralım:

“Yerel seçimlerin ‘başarısı’ HDP sayesindedir ve HDP verdiği desteğin “diyetini” her fırsatta hatırlatacaktır” tümcesi, daha kısa ve özlü ifade edilebilir mi?

Peki:

HDP milletvekili Garo Paylan’ın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ndan bir gün önce TBMM’ne verdiği “Ermeni soykırım yasa teklifi için, HDP’ye ödenecek diyetlerden sadece biridir” önermesi, doğru mudur?..

***

Saçmalama Ali Osman…

Halkın ferasetine güven; bu halkı kimse salak yerine koyamaz…

Kişisel kanaatimi açıklıyorum:

Türk halkı, TDK Sözlüğü’ndeki anlamıyla; böyle basit kurnazlıklara kanacak kadar “naif” değildir.

Eeeee!…

Demek ki:

Hal böyle olunca da; bir dönem daha Reis’e ve adamlarına katlanacağız!..

Sayenizde tabii ki…

Nokta…

***

Çözümsüzlüğü dayatmıyorum elbette.

Çözüm vardır:

CHP’nin yönetiminden CHP’li olmayan hazirunu uzaklaştırıp, CHP’yi kuruluş ayarlarına getirdiniz mi, tünelin ucunda ışık kesinlikle görülecektir.

Kuruluş felsefesine döndürülebilen CHP’nin, siyasi iktidar üzerine yıkılır…

Siyaset “güven” işidir…

Düşmanla “gizli” işbirliği içerisinde olan siyasetçiler ne kadar doğru ve halkın yararına sözler söylese de “güven” vermiyorlarsa halk onları yetkilendirmez…

Buna emin olun!

***

Halkın, “nah” burasına kadar gemiştir.

Yeni CHP değil; CHP’nin yeni yönetimi hiçbir şey yapmasa bile, halka vereceği “güven” iktidarı değiştirmeye yeterli olacaktır…

Yemin ederim…

***

Bir dönem daha bekleyelim!” diyenler ile “seçimlere şunun şurasında ne kaldı, böyle eleştirilerin sırası mı?” sorusunu soranlar için ise son kez söylüyorum:

Bir daha “başka bir dönem” olmayabilir!

Hep aynı sözleri tekrar eden muhalefetten gına gelen bu necip Millet; hiç beklenmedik bir anda “padişahlığa dönmeyi” uygun görebilir!

Çok mu şaşırdınız?

Tek adam rejimine” evet diyenler, ona da “evet” diyebilirler…

***

Bir bakarsınız Başbuğ Bahçeli, “Başkanlık Sistemi”ne geçişte olduğu gibi; “hukuku fiili duruma uyduralım” diyerek; “Hilafet ve Saltanat”ın geri gelmesi için bir yasa teklifi hazırlayabilir.

Halk istedikten sonra, Anayasa bir kez daha değiştirilebilir.

Ve işte o gün, artık zaman fazlasıyla geçmiştir…

Ne yapabilirsiniz ki?

Evet, evet; “sokaktaki silahlı ve sopalı adamlar”dan söz ediyorum…

***

Siz hala, “Anayasa’nın değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez” maddelerinden mi söz ediyorsunuz?

Anayasa Mahkemesi ile Yüksek Seçim Kurulu’nun böyle girişimlere izin vermeyeceğini mi umuyorsunuz?

Atı alan Üsküdar’ı nasıl geçti unuttunuz mu?..

Ankara’dan İstanbul’a yürümekle zorlu yollar aşılmaz.

Yollar yürümekle aşınmaz…

***

Olmaz olmaz” demeyin, Türkiye’de bir tek “olmaz olmaz”!..

***

Suriyeliler sorununu unutmuş değilim, ona daha sonra bakalım.

Suriyeli genç gelinler, kucaklarında bebekleriyle kavşaklarda, biraz daha mendil satsınlar.

4 eşli nargile tiryakisi Suriyeli genç damatlar, sigortasız işlerde biraz daha çalışıp, işsizlik oranını biraz daha artırsınlar.

Suriyeliler ile diğer (Afganlı, Somalili, Pakistanlı, Afrikalı) mülteciler için Avrupa fonları ile Birleşmiş Milletler fonlarından ülkeye biraz daha para girsin!..

Para işi son derece kritik önemdedir, hatırlatmaya gerek yok sanırım:

Seçimlerden birkaç ay önce, refah düzeyini biraz iyileştirmek gerekir zira.

Onun için nakit para çok gereklidir.

Hiç gerekmediği halde; fazladan yapılan zamlarla toplanan paralar, zamanı geldiğinde dağıtalacak elbette.

Para dediğiniz, yenilebilir bir şey değil ki!..

***

Sonrası kolaydır evelallah:

Zira 6 milyon ile 10 milyon arasında olduğu tahmin edilen “mülteciler”in; “biyometrik” ve “kimlik” verileri kayıtlardadır.

“Göç İdaresi Başkanlığı” yan gelip yatmıyor herhalde…

Seçmen” ve “ucuz iş gücü” olmaya elverişli bulunmayanlar, zamanı geldiğinde kulaklarından tutulduğu gibi otobüslere bindirilecek.

Sınırdan girenler, yine sınırdan gidecekler…

Sonrasını tahmin ediyorsunuz zaten…

Evelallah…

Ulu Tanrı bizimledir…

Av. Cemil Can

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir