BİR HOŞTUR ALİ KEMAL’LE (1) SOHBET!..

Abdestini yeni almıştı, ceketi omuzlarında asılı kaldı, ayakkabılarının topuğuna basarak giriş kapısına doğru yürüyordu. Belli ki ikindi namazını kılacaktı. Seslendim, döndü geriye baktı.

Selâmlaşma ve hal hatır sorma bölümünü atlayarak, aramızda geçen diyaloğu aynen aktarıyorum:

–TÜİK’ten başkasının enflasyon rakamlarını açıklamasını yasaklayacak yasa teklifi (2) hazır. Şükür bu günleri de gördük! Bu çalışmayı sen nasıl buluyorsun Ali Kemal’im?

-Yasa işinden pek anlamam, “hukukçu değilim” biliyorsun; ihtiyaç duyulduysa elbette yasa çıkartılmalıdır.

-TÜİK’in enflasyon açıklamasını açığa düşürecek şekilde, enflasyon açıklaması yapacak ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) gibi “kendinden menkul” girişimlere; 1 ile 3 ay arasında değişen hapis cezaları verilecekmiş. Peki, buna ne buyuruyorsun aziz kardeşim?

-Bunlar güya alanında uzman, saygın bilim adamlarından oluşuyorlar ama kazın ayağı öyle değildir; tümü CeHaPe zihniyetini temsil ediyorlar, “dij güşler”in adamlarıdırlar bu cibiliyetsizler! Cezalar biraz daha artırılmalıdır. Hatta birkaçını sallandıracaksın bunların Kızılay’ın göbeğinde…

-İdam cezasını sizinkiler kaldırdı biliyorsun. Onu geçelim. Enflasyon sepetine TÜİK’in sepetindeki 418 maddenin 339’unu ENAG (3) da koyuyorlarmış. Buna ne diyorsun?

-Devlet kurumlarına paralel kurullaroluşturmak tipik bir FETÖ taktiğidir. Adamlar Paralel Devlet Yapılanması (PDY) bile kurmuşlardı hatırlamadın mı? TÜİK ne diyorsa odur kardeşim. Türkiye’de AKP’den başka oy verecek parti mi var sanki?..

!..

***

-”Emekli maaşım yetmiyor, ayın 15’ini bile zor buluyoruz” demek çok kolay olmayacak bundan böyle. Zira Reis, maaşlara enflasyonla orantılı zam yaptığına göre; maaşların yetmemesi söz konusu olamaz. Buna rağmen “maaşım yetmiyor” demek, düpedüz “algı” oluşturmaktır; “dıj güşler”e alet olmaktır… Ve dahi TÜİK’in enflasyon rakamının doğru olmadığını ima etmektir ki, bu durumu “istatistiki veri açıklamak” olarak değerlendirmek mümkün hale geliyor…

-Ulu orta yerlerde ”Açız aç; aylık gelirimiz mutfak harcamalarımızı karşılamıyor” demek dahi yasaklanmalıdır.

-Her zaman satın aldıklarınızdan başka bir şey almadığınıza ve eşiniz de müsriflik yapmadığına göre; “yetiştiremiyoruz” da ne demek oluyor? Sorun sizdedir arkadaş! Herkes idare edebiliyor da siz neden edemiyorsunuz? Mutlaka sizin bütçe açığı oluşturan başka bir harcama kalemleriniz vardır. Bir araştırın bakalım. Çocuklar mutfak parasından aşırıp, uyuşturucu filan satın alıyor olabilirler mi?..

-Muhalifler gibi hemen öyle bağırıp çağırmayacaksın. Sen bizim mahallenin adamısın. Biraz anlayışlı olacaksın kardeşim. Biraz da sabırlı. Ne demiş atalarımız: Sabreden derviş, muradına ermiş…

***

-Baksana bütün dünyada “ekonomik kriz” var: Pandemi nedeniyle üretimin aksaması neredeyse 3 yılı buldu. Üzerine bir de Rusya-Ukrayna savaşı geldi. Savaşın etkilemediği ülke neredeyse yok gibi. Hamdolsun, bu küresel krizden de en az etkilenen ülke biz olduk. Almanya’daki, Fransa’daki kuyrukları görmüyor musun? Canım siz de benzini-mazotu 50 liralık alın!…

-Başkan Biden bile o kadar bunaldı ki, yanıbaşında kimse olmadığı halde, varmış gibi elini uzatmış. Elini sıkacaktı herhalde! Görmedin mi? Büyük ihtimalle Reis’i geçiriyordu aklından. Bir an için onu gördü oracıkta da elini sıkmak için uzatmıştır. Büyük olasılıkla böyledir. Dünya lideri olmak böyle bir şey…

-Allah’ın izniyle bu vartayı da atlatacağız. 2053’e şunun şurasında ne kaldı. Aklıma gelmişken söyleyeyim: Sakın ha köyünüzle bağınızı kesmeyin. Tarlalarınızı boş bırakmayın; her tarafı ekin, ekin… Üretimle çıkacağız bu belâdan…

***

-Şu “istatistik yayınlama yasağı” yasanın çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum biliyor musun? Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) açlık sınırının mart ayında asgari ücretin 200 lira üstüne çıkarak 4 bin 453 lira olduğunu açıklamış.(4)

-Bak şu terbiyesizlere.

-TÜİK’ten izin almamıştır bu densizler. Demek ki açlık sınırı, asgari ücreti 200 liracık geçti öyle mi? Siz kimsiniz ya! İsminizde bile meymenet yok. Ne demek “Sınıf Araştırmalar Merkezi”. Komünizm bitti oğlum. Yürrü de ense traşını görelim!..

***

-MAN Adası Davası da sonuçlanmış, duydun mu Ali Kemal’im?

-Duydum.

-Yerel mahkemenin “sahte” kabul edip, Kılıçdaroğlu’nun tazminata mahkum edilmesine kanıt kabul ettiği belgelerin, Yargıtay “gerçek” olduklarını hüküm altına aldı. Hani Reis’in avukatı Ahmet Özel, “iddiaların tamamı yalan, gösterdiği kağıtların da tamamı sahtedir” demişti (5) ya, işte o belgeler sahte değilmiş.

Hatırladığım kadarıyla, bu konu ile ilgili 3 tazminat davası açılmıştı. Yargıtay ikisinin reddedilmesi gerektiğine, üçüncü davada da hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna hükmederek kararları bozdu. (6) Şimdi her iki tarafın avukatı da “biz kazandık” diyorlar. Sen diyorsun Ali Kemal’im?

-Kılıçdaroğlu, Genel Müdür olduğu zaman SSK’yı batırmıştı. Memleketi bu hale “tek parti zihniyeti” getirdi. CeHaPe’nin dikili bir ağacı mı var ki? Ayasoyfa’nın ibadete açılması çok iyi oldu. Yanında şimdi de Fatih Medresesi’ni açtı Reis. Kıskananlar çatlasın vallahi. İstanbul’u Fatih fethetmedi mi? Medrese’ye onun adını vermeyecektik de kimin adını verecektik? İnönü’nün mü?..

-Ali Kemal’im, canım kardeşim, ben sana MAN Adası davası ile ilgili sormuştum; neden daldan dala atlıyorsun? Bu olayların patlak verdiği 2017’de, sen de Kılıçdaroğlu’na “Sahte belgeler ile televizyonlara çıkmaya utanmıyor musun?” demiştin, hatırlamadın mı?

-Açtırma oruçlu ağzımı şimdi, başlarım Kılıçdaroğlu’nuza… Abdestim bozuldu, dur hele ben bir abdest tazeleyim…

***

-Ali Kemal’im; uyuşturucu baronlarının Reis ile poz vermelerinden rahatsızlık duydun mu?

-Onların da mı “baro”su var!

-Dalga geçme. Kolombiya’dan “kozmetik ürün” adı altında gelen iki aynı kargo paketinde 111 kg kokain bulundu. Paketlerin sahibi eski Türk-Amerikan İş Adamları Derneği Başkanı Ali Osman Akat’ın, Reis ile fotoğrafı yayınlandı. Akat’ın sosyal medyada eski Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de fotoğrafları paylaşılıyor. Bunlarla ilgili bir yorumun olacak mı?

-Uyuşturucu baronlarının diğer yasa dışı işleri yapan soysuzlar gibi Devlet büyüklerimizle “selfi” çektirmeleri son yıllarda pek modadır. Bu şekilde arkalarında siyasilerin gücünün de olduğunu göstererek, işlerinin yürütülmesini kolaylaştırıyorlar. Böyle görüntüler her ülkede olabilir. Lakin bizde sanki şartmış gibi, yasa dışı dünyanın patronları, illâ da Reis ile fotoğraf çekip paylaşacaklar. Böyle fotoğraflardan “algı oluşturmak” muhalefetin baş işidir. Allah’a şükür, amaçlarına ulaşamıyorlar. “Dıj güşler” de bu mal bulmuş mağribi gibi, böyle olayları fırsat bilip üzerlerine atlıyorlar. Evelallah Reis’i kandıramazlar bir daha. Hamdolsun, ne aldanan oldu ne de aldatan bu dünyada…

***

-Reis, Antalya’daki Phaselis Tünelinin açılışına video konferansla katılmış. Türkiye uçuyor ya ne yapsaydı, her tarafa yetişemiyor zahir. Açılışta: “Fahiş fiyat artışları tüm dünyanın ortak sıkıntısıdır. Hatta, Türkiye üretim gücü ve lojistik avantajlarıyla bu sıkıntıdan en az etkilenen ülkelerden biridir” (7) dedi.

-Öyledir elbette! Aksini düşünen varsa, bilin ki kabahat ondadır.

-Estağfurullah, aksini düşünmek ne haddimize!

-OECD’nin hazırladığı enflasyon grafiğe de inanmıyorum! Öyle grafikleri, Başbuğ Bahçeli’nin 6’sı gibi ters çevirip okumak gerekir!.. Netice: “Faiz sebep, enflasyon neticedir”!..

***

-Ahmet Davutoğlu:

“Baş hain” olarak ilan edileceği günü sabırsızlıkla bekliyorum, biliyor musun?

Ne dediğini duydun mu? Hadi onun bağlantısını da vereyim, ama benden öğrendiğini kimselere söyleme…

!..

Davutoğlu:

”İtiraz etmeseydim Başbakanlığım gitmezdi, itiraz etmeseydim benden sonraki Başbakan gibi bakanlar gibi milyarlarıma milyar katardım” (8) dedi…

-O da itiraz etmeseydi efendim!.. Göbek adı Satılmış’tır. Hadi sana güle güle, neredeyse namazı kaçıracaktım…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Kemal

(2) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/verilerine-guvenin-iyice-azaldigi-tuik-icin-tartisma-yaratacak-duzenleme-hapis-cezasi-geliyor-531390h.htm