KONUK YAZARLAR

BİZ BU “SAVAŞTA” TARAFIZ!..


Nasıl demişti Platon:

Nasıl demişti Platon:
Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır.”
Üçüncü sınıf bir komedyen olmanın ötesinde başka da bir özelliği bulunmayan Vladimir Zelenski’ye, halkın yüzde 73 den fazlası ülkeyi yönetme görevini verdi.

Ukrayna halkı, bu hatasının bedelini bir gün ödeyecekti.
Bazen akılsız ev sahibinin ortaya çıkarttığı zararı, diğer komşuları da öderler.
Nitekim, Cuma akşamı akaryakıta gelen 1,5 TL/litre zam, ilk etapta bizim payımıza düşendir!
Yakın gelecekte; doğalgaza, petrole ve tarım ürünlerine gelecek zamlarla ödeyeceğimiz fatura daha da kabaracaktır.
Ne kadar ödeyeceğimizi ise, operasyonun ne kadar süreceği belirleyecektir.
Ukrayna’da tarlaların biçilip biçilmeyeceği, önümüzdeki dönemde ekilip ekilmeyecekleri şimdiden belli değildir…

Diren Zelinski” demek ödenecek faturaya yeni kalemler ekleyecektir…

*

Buğday ithalatının önemli bir kısmını yaptığımız Ukrayna’da ve bizde, aniden ekmek fiyatları artabilir; iki ülkede de kıtlık da yaşanabilir…
Sebze ihraç ettiğimiz Rusya, geçmişte olduğu gibi ithalata ara verebilir.
Turizm gelirlerimiz dahi risk altındadır.
İhraç ürünlerimiz, çiftçinin elinde kalarak çürümeye terk edilmek zorunda kalabilirler… (1)
Kim ne söylerse söylesin; Zelinski’nin akılsız politikalarının bedelini, Ukrayna ile Türk halkı ödemek zorunda kalacaktır…

*

Topraklarımız son yirmi yılda doğru bir şekilde ekilip biçilseydi; ambarımızdan tahıl, kilerimizden sebze eksik olmazdı.
Hatalı politikalarla hayvancılığımız bitirilmeseydi; dolaplarımız boş çalışmayacak; içerilerinde yağ-peynir, süt-yoğurt ve et gibi hayvansal ürünleri bulunacaktı.
Sağın ineklerimizi bile kurbana vererek, gelecek nesilleri açlığa mahkum ediyoruz!
Tarlalarını ekmeyenlerin, hayvanlarını besleyip üretmeyenlerin, yoksulluktan şikayet etmeye hakları olabilir mi?
Tarım ve hayvancılıkta kendine yeten birkaç ülkeden biri iken, saman dahi ithal eder hale geldik!
Ne oldu da; ele avuç açma durumuna düşürüldük?Bu tür sorulara yanıtlar aramak zorundayız.
“Zelenskilere” olağanüstü yetkiler vererek, neden iktidara getirdiğimizi sorgulama zamanı geldi de geçiyor bile…

*

Yüce Tanrı’nın “işi ehline verin” buyruğunu (2) sadece biz göz ardı etmiyoruz!

Ukrayna bizden beter.
Neden aklı ve bilimi bir tarafa koyup, duygularımızın esiri olduk, anlamak mümkün değil.
Bu hatalarımızın bedelini de elbette ki biz ödeyeceğiz!..

Ya da torunlarımıza miras bırakacağız…

*

Her gün “pandemi” yüzünden bir uçak dolusu insanımız ölüyor.
İnsanlarımızın, vakitsiz ölümlere duyarlılığı neredeyse kayboldu.
Bu nedenle olsa gerekir; Ukrayna’da çocukların sığınakların raflarına “süs kabağı” gibi yerleştirilmesini ve sivillerin füzelerle öldürülmesini sıradan kaza haberleri gibi izliyoruz.
Nataşa’nın (BM, NATO ve AB gibi ) uluslararası kuruluşlardan yardım çağrılarının karşılık bulamadığı için döktüğü göz yaşları, çok da etkilemiyor bizleri…

Duygularımız nasır bağladı gibi…

*

Rusya Federasyonu, defalarca uyardı:
Ukrayna’nın NATO’ya alınması; füzelerin Moskova’nın burnunun dibine kadar sokulması anlamına gelir. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. NATO’nun Doğuya doğru genişlemesi Rusya için güvenlik sorunudur ve buna asla izin veremeyiz” dedi.

Yerden göğe kadar haklı değil mi?
Bu uyarılardaki kararlılığı ve ciddiyeti kavrayamayan Zelinski yönetimi, Batının (ABD ve AB) emperyalist politikalarının sözcülüğüne devam ediyor hala.
Adeta Rusya’ya meydan okuyor.
Zelinski, sivil halka silah dağıttı; olası bir Rus operasyonunda nasıl direnileceğinin tatbikatını yaptırdı.
Rus Ordusunun Kiev’e dayanmasına rağmen, NATO’ya girme kararlılığından geri adım atmadı. (3)
Çapsız yöneticilerin uzağı görememesi normaldir, Zelinski sınırlarına yığınak yapan Rusya’yı hafife almakla en büyük hatayı yaptı.

Geriye dönüş yollarını kendisi kapattı.
Şimdi bedel ödeme zamanıdır…

*

Sen o bıyıkları ile oynayan şapkalı adam:

Hiç boşuna yere ağzını yorma.

Rusya’yı kınayarak bir sonuç alamazsın!
“Rusya’nın Ukrayna’da ne işi var” diye de sorma…
Türkiye’nin Libya’da, Irak’ta ve Suriye’de ne işi vardıysa, Rusların da Ukrayna’da aynı iş var.
Mesele “güvenlik” ve “ülkenin toprak bütünlüğü” olduktan sonra, tehdit altındaki ülke, tehdidi yerinde bertaraf etmek için başka ülkenin sınırlarından girer.
ABD’nin Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da ve Suriye’de ne işi vardı diye sordun mu hiç?
Demek ki, Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi de dünyada bir ilk değildir…

Öyle hop oturup, hop kalkma!..

*

Rusya’nın Ukrayna’ya girdiği günü hatırla.

ABD, Suriye’de PKK-YPG militanları ile gerçek mermiler kullanarak tatbikat yapıyordu.(4)

Ne haber?

Neyin tatbikatıdır bu, diye hiç düşünmedin mi?
Emperyalistler, Suriye topraklarında kukla bir “Kürt Devleti”ni kurdular bile.

Haberiniz yok mu?..
Yoksa ABD’nin, Türkiye’nin Güney Doğusu’nu koparıp, “İkinci İsrail’e” ekleme niyetini hiç duymadınız mı?…
İşte Türk Ordusu bu yakın tehlikeyi bertaraf etmek için Suriye’de.

Şimdi:
Türkiye’nin Suriye’ye askeri operasyon yapması “işgal” olarak nitelendirebilir misin?
Suriye’de ne işimiz var” sorusunu sormak, düşmanın ağzı ile konuşmak değil midir?
1974 yılında Kıbrıs’a yapılan çıkarmayı; “işgal” olarak kabul eden kafa ile Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesine “işgal” diyen kafa, aynı derece özürlü değiller mi?…

*

Mavi vatanımız” dediğimiz denizlerimizde; “yetki alanlarımızı” belirlemek için Libya ile yaptığımız anlaşma ve ardından meşru Libya hükümetine verdiğimiz destek, kınanabilir mi?
Olur olmaz yerlerde; “Türk askerinin Libya’da ne işi var” sorusunu soranlara; “siz kimlerin sözcülüğünü yapıyorsunuz” demeyecek miyiz?
Ordunun, ülkenin sınırlarını ve çıkarlarını korumaktan başka ne işi işi olabilir ki?..
Libya ile “deniz yetki alanlarının sınırlandırılması” anlaşması (5) yapmasaydık, küresel güçler Doğu Akdeniz’de doğalgaz aramamıza izin verirler miydi?
Sismik araştırma ve sondaj gemilerimizin Doğu Akdeniz’de ne işi var?” sorusunu soranlara, T.C. vatandaşı denebilir mi?..

S-400’lerden kurtulalım” da ne demek oluyor Allah aşkına?!

Kafayı mı sıyırdı bu kadın!?..

*

Emperyalistlerin İran ve Türkiye’yi nasıl kuşattıklarını, etrafımıza kurdukları askeri üstlerden göremiyor musunuz?
Bu kuşatma, aynı zamanda Rusya’yı da kuşatma olmuyor mu?
Amacın Rusya’nın denizlerle bağlantısını kesmek olduğunu anlamak için, illa da stratejist olmaya mı gerek var?

Kör müsünüz?
ABD’nin kuşatma girişimi, aynı zamanda Çin’in “Bir kuşak bir yol” projesini baltalamak için değil midir?
Bu yüzden Rusya’nın harekatını”işgal” değil, “emperyalist kuşatmayı yarma harekatı” (6) olarak değerlendirmek en doğru tanımlama olacaktır…

Bu harekâta işgal demeyin lütfen…

*

Türkiye’nin çıkarları, ancak bölge ülkeleri ile birlikte hareket ederek korunabilir.
Savaşa hayır” kampanyaları, sadece emperyalistlerin bölgemize iyice yerleşmelerine hizmet ederler.
Haksız yere çıkartılan savaşlara, elbetteki “hayır” diyeceğiz.
Ulu Önderimizin; “Millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir” sözlerini unutmuş değiliz.
Ülkemizin güvenliği ve çıkarları söz konusu olduğunda, başka bir söyleyişle; savaş kaçınılmaz olduğunda, elbetteki kanımızın son damlasına kadar savaşacağız…
Atalarımız bu Devleti, 7 düvel ile savaşarak kurdular…
Vatan savunması, toparak bütünlüğü ve ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda, biz de atalarımız gibi savaşacağız…

Çünkü:
Zalime karşı direnmektir savaş.
Savaş, barışı getirmek için olduğunda kutsaldır…
Bütün özgürlüklerin gelmesinden önce, kanlı savaşlar vardır…

Tarih baba öyle öğretti bize…

*

Kurtuluş Savaşı’ndaki en yakın müttefikimiz Ruslardı.
Rusların, o yıllardaki olağanüstü yardımları (7) ile dostluklarını nasıl unutabiliriz?
Ulu Önderimizin vasiyetini hatırlayınız:
Sovyetler Birliği’ne karşı asla bir saldırı politikası gütmeyeceksiniz. Doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak Sovyetler’e yöneltilmiş herhangi bir antlaşmaya girmeyecek ve böyle bir antlaşmaya imza koymayacaksınız” (8) demedi mi?
Peki, biz ne yaptık?
Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya girmelerine onay verdik.
Rus uçağını düşürmekle övündük.
Ukrayna’ya silahlı hava araçları satarak, Rusları küstürdük…

Yakıştı mı?…

*

Dolaysıyla:
Emperyalizmle Rusya arasında başlayan/başlayacak olan, soğuk/sıcak tüm savaşlar bizim de savaşlarımızdır.
Rusya’nın yanında saf tutmak, ülkemizin ve bölgenin çıkarınadır…

*

15 Temmuz’da askeri bir darbe yapmaya kalkışan; Türkiye’deki iktidarı değiştirmek için ne gerikiyorsa yapacağını söylemekten çekinmeyen, bizi her fırsatta açıkça ve edepsizce tehdit eden ABD’nin, Ukrayna’daki basiretsiz yöneticileri kullanarak, bölgemizi ateşe vermesine kayıtsız kalamayız.
Zaten sonuçları doğrudan bizi etkileyecek olan çatışmalarda; doğru yerde ve dosdoğru şekilde konuşlanmalıyız…

*

Bugün sorulan en ahmakça sorulardan biri:
BM ve NATO’nun, Ukrayna’nın yardım çağrılarına neden karşılık vermediğidir.

BM ve NATO’nun derdi Ukrayna halkı mı?..

Öyle miiiii?!..

*

Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, 2003 yılında kaleme aldığı bir makalede:
Ortadoğu’da Türkiye de dahil 22 ülkenin sınırları değişecek” (9) sözlerini kullandığını unutabilir misiniz?

Bu ülkelere “demokrasi ve insan hakları” getirecekti.

Kan ve göz yaşından başka ne getirdi?
NATO’nun Norveç’te gerçekleştirdiği bir tatbikatta, Atatürk ve Erdoğan posterlerini hedef tahtasına koymasını (10) da mı hatırlamıyorsunuz?
Komünizmin çökmesinden sonra, NATO bir “savunma örgütü” olmaktan çıkıp, emperyalizmin “yayılma aracı” haline dönüşmesi sizi ilgilendirmiyor mu?

*

ABD, bir taşla iki kuş vurmaya pek bayılır:

Bir taraftan Rusya’yı kuşatırken, diğer taraftan da Ukrayna’yı feda ederek, aslında fikren dağılmış olan NATO’yu toparlamaya çalışıyor…

*

NATO’yu çok iyi tanıyorsunuz:

Mikro milliyetçiliği” kullanarak; vaktiyle Yugoslavya ve Çekoslavakya’yı parçalamıştı. (11)
Hedefindeki ülkelerden biri de Türkiye’dir ve ilginçtir; biz bu hain örgütün üyelerini biz hala “müttefik” olarak görmekteyiz!

Böyle bir aymazlık, insanlık tarihinde görülmemiştir…

NATO üyeleri bizim müttefikimiz olabilir mi?

Öyleyse, 40 yıldır ülkemize saldıran PKK’yı neden destekliyorlar?
ABD ve AB, PKK/PYD’ye verdiği destekle ne yapmak istediğini gizlemiyor ki!
Buna rağmen bizdeki bazı “nato mermer nato kafalar”, halâ NATO’dan medet umuyorlar…

*

3 Aralık 2019’da Londra’daki NATO toplantısında; Rusya, Batı dünyasının “esas düşmanı” ilan edilmiştir. (12)
Bu yalın gerçek atlanarak, yapılacak olan bütün analizler baştan aşağıya hatalıdır.
Hal böyle olunca, NATO’nun Ukrayna’ya üyeliğine Rusya’nın “kırmızı çizgi” olarak itiraz etmesi haklı ve yerinde bir karardır.
Rusya’nın bu kararı, tıpkı bizim PYD/PKK’nın Fırat’ın Batısına geçmesini “kırmızı çizgimiz” olarak kabul etmemiz kadar haklı ve meşrudur.
Asıl kafasızlığı yapan (13) Ukrayna’nın lideri Zelinski’dir…

Dökülen kanların sorumlusu odur.

Bir de onu sonuna kadar destekleyen dünyadan bihaber dizikolik Nataşalar…

*

ABD’nin Karadeniz’e kıyıdaş devletlerle, (Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Gürcistan) Rusya’ya karşı bir “deniz gücü kurma” ve Türkiye’yi de bu yapıya dahil etme isteği sır değildir.
Böyle bir teklife “evet” dememiz, bizim için en büyük felâket olur!..

Hele de Montrö’yü esnetmeye girişmemiz, intihar etme kadar kötü bir teşebbüstür…

*

Bir başka gerçek de şudur:

Ukrayna halkının kafasını “özgürlük” ve “demokrasi” yalanları ile karıştıranlar; ABD’nin “Turuncu Devrimleri” finanse etmekle görevlendirdiği Sorosçu örgütlerdir. (14)
Bunca olup bitenden sonra bile, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar:
Ukrayna’nın NATO’ya üye olma talebini de hiç kimse gündemden çekmedi” (15) diyebiliyor…

Bu ne biçim bir şartlanmadır, anlamak mümkün değildir!..

Böyle ihtiraslı bir isteğin, kurbanın bıcağı yalamasından ne farkı var?..

*

Böylesine haksız, acımasız ve insafsız bir “kuşatma planı” karşısında tarafsız olabilir miyiz?
Emperyalizmin kuşatması karşısında tarafsız kalmak, bu kuşatmaya destek vermek anlamına gelir.

Türkiye’nin etrafında, ABD’nin 22 üssü var.
Keza, İran’ın durumu Türkiye’den de beterdir.

Bu iki kuşatma, aynı zamanda Rusya’nın kuşatılmasıdır.

Nokta.
Haklı ile haksızın, zalim ile mazlumun savaşında “tarafsız” kalmak, insan olana yakışmaz.
Güçlü olanın zayıfı ezmesinde “tarafsızım” demek, güçlüye verilmiş dolaylı destektir.
Bu yüzden Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasına asla izin veremez/vermemelidir…
Zira Ukrayna’nın NATO üyesi olması, Rusya’yı arkadan hançerlemek gibidir…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) Ukrayna ve Rusya ile ticaret hacmimiz 40 milyar dolar civarındadır. Geçen dönem bu ülkelerden gelen turist sayısı 4,5 milyonu buldu ve sadece turistlerden 10 milyar dolar gelir elde ettik. 2021 yılında bu iki ülkeye sebze ihracatımız ise 3 milyar 83 milyon doları geçti. Müteahhitlerimizin Rusya’daki iş hacmi 11 milyar dolar, Ukrayna’da ise 3 milyar doları civarındadır.

(2) Kur’an-ı Kerim’de buyruluyor ki: “Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.” Nisa 58.

(3) https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/son-dakika-ukrayna-ankara-buyukelcisi-savas-halindeyiz-1910581

(4)https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-askerleri-ile-ypg-pkkli-teroristler-suriyede-tatbikat-yapiyor/2506270

(5) https://tr.wikipedia.org/wiki/Libya-T%C3%BCrkiye_denizcilik_anla%C5%9Fmas%C4%B1#:~:text=Libya%2DT%C3%BCrkiye%20denizcilik%20anla%C5%9Fmas%C4%B1%20veya,bir%20m%C3%BCnhas%C4%B1r%20ekonomik%20b%C3%B6lge%20anla%C5%9Fmas%C4%B1d%C4%B1r.

(6)https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/abd-kusatmasini-yarma-harekati-1911151?fbclid=IwAR1iOeSW3kG2WQR0ZpdJgFt4G0mMEwfUEhl1V-VBoFCZgaPoX_NRgaSt-Xw

(7) https://drcanceylan.com/kurtulus-savasinda-rus-yardimlari

(8) https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/ataturk-sovyet-dostlugundan-ayrilmayin-222918

(9) https://www.mepanews.com/2003te-yazilan-bir-makale-ortadoguda-22-ulkenin-sinirlari-degisecek-5790h.htm

(10) https://tr.sputniknews.com/turkiye-nato-tatbikat-norvec-ataturk-erdogan-dusman-hedef-skandal/

(11) Yugoslavya’dan: Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Kuzey Makedonya, Sirbistan, Karadağ ve Kosova; Çekoslavakya’dan: Estonya, Letonya, Litvanya, Moldova, Belarus ve Ukrayna devletlerini yaratıp, (Ukrayna hariç) NATO’ya üye yaptılar.

(12) https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/ugur-dundar/rusya-ukraynaya-neden-saldirdi-6972528/

(13) https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/ukrayna-yazik-etti-ukraynaya-6975168/

(14) https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/soner-yalcin/sorosu-desteklemek-6972578/

(15) https://www.aa.com.tr/tr/gundem/buyukelci-bodnar-ukrayna-devleti-yonetimi-kievde-ve-ulkeyi-yonetmeye-devam-ediyor/2514570

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir