KONUK YAZARLAR

“KORONA”YA KURBAN OLAYIM!..

6 Eylül Pazartesi günü yüz yüze eğitim başlıyor.

Ders saatleri azaltılmadan eğitime başlanacak.

Ders süreleri 40 dakikayı aşmayacak.

Kovid-19 tedbirlerine de uyulacak tabii ki…

Maske-mesafe ve temizliğe uymayı sağlamak çok zor değil.

Aşı olmayan öğretmenler ile öğrencileri nasıl kontrol edeceğiz?

Okulların virüs bulaştırma ve üreme merkezi olmasından korkarım!..

***

Çocuklara bulaşan virüs evlere de gelecek çaresiz.

Anne-babalar, 65 yaş üstü dedeler-nineler nasıl korunacak?

Mal güvenliğimizden çoktan vaz geçtik de!

Devlet, can güvenliğimizi korumak için gereken önlemleri alsa bari.

Hem de hiç tavizsiz uygulasın bu önlemleri artık…

Bıktık!..

***

Belli ki, Okullar açılıyor” cümlesinin önüne veya arkasına; “gözümüz aydın” ve “müjde” gibi sözcükleri yerleştirmeyeceğiz.

Eğitim-öğretimden asla da vaz geçemeyiz.

Cehaletin ne büyük düşman olduğunu yaşayarak öğrendik…

Kızlar öğrenecek.

Anneler çocuklarına öğretecek.

Hep birlikte öğreneceğiz…

***

Keşke fazla kulak asmayın YÖK Denetleme Kurulu Üyeliğine atanan “Prof. Dr.” unvanlı Bülent Arı’nın sözlerine, diyebilseydim.

Hangi kuruma ve kimlere güvenebilirim ki!

Çaresiz bırakıldık bir kere:

Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Cahil kesimin ferasetine güveniyorum” diyenlerin ellerine çocuklarımızı nasıl teslim edeceğiz…

Böyle bir ülkeyi hak etmek için ne yaptık?

***

Sahip çıkanımız yok ki:

Muhalefet bile iktidarın dümen suyunda gidiyor.

Laiklik tehlikededir diyemem” diyen adam, muhalefeti temsilen yeni Yargıtay binasının açılış töreninde; Reis ve “Profesör ve Dr.” unvanlı Diyanet İşleri Başkanı ile birlikte kurdele tuttu.

Başkaları da vardı elbette.

Devlet Ricali” de oradaydı, ona bir diyeceğim yok.

Benim asıl merak ettiğim, kurdeleyi kestikleri makası Kılıçdaroğlu da günün hatırası olarak saklayacak mı?

Yakışır…

Sen o makasla “adalet”i kurban ettin!..

***

Bir profesörümüz daha var:

Adı: Mustafa Gündüz.

Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümünde öğretim üyesidir.

Bir zamanlar FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesinde yazardı.

Şimdi o zamanlar değil tabii!

Profesör Gündüz’ün fikirleri oldukça karanlık:

Cumhuriyeti kuran kadrolar, Saltanat ve Hilafeti kaldırdılar ama o hala “hilafeti” savunuyor.

Ne şakası canım!

Son derece ciddiyim bugün.

Eğitimde “fırsat eşitliği”ni önemli ölçüde baltalayan özel dershanelerin kapatılmasına da karşı çıkmıştı.

Gerçi o zamanlar özel dershane egemenliği Fetullah Gülen’in elindeydi…

Bak şu herife:

Cumhuriyet Devrimleri’ni “Batı’ya yapılan şirinlikler” olarak nitelendirdi.

Özellikle de her fırsatını bulduğundaHarf Devriminin amacının geçmişi unutturmak” olduğunu vurguladı.

Cumhuriyetin devrimleri gerçekleştiren kadrolarının cesaretini, cahilliklerine bağladı.

Cahiller cesur olur” hadisine atıf yapıyor aklınca.

Kendisi alim ya!

Karma eğitim” konusundaki fikri evlere şenliktir:

Karma eğitimle “sadık ve tek tip vatandaş” yetiştirildiği fikrinde ısrarcıdır

***

O, şimdi:

Eğitim ve öğretimi şekillendiren Talim ve Terbiye Kurulunun 6 üyesinden biridir.

Reis’in 25 Ağustos 2021 tarihli kararı ile işbaşı yaptı.

Profesör Gündüz, gece rüyasında gördüklerinin neredeyse tümünü “bilimsel” değerlendirmeler gibi anlatıyor:

O kadar ileri gitti ki, “öğretmen” sözcüğünü bile “yıkıcı” ilan etti.

Öğretmen sözcüğünün hocalığı küçük düşüren yıkıcı bir “icat” olduğunu, Türkçeleştirme çalışmalarında “sözcüklerin uydurulduğu”nu söyledi.

Belli ki, Arapçayı “kutsal bir dil” olarak benimsiyor.

Cumhuriyetin dini inanışları ortadan kaldırmayı amaçladığına” inanıyor.

Belli ki Profesör Gündüz, evrensel “Laiklik İlkesi”ni özümseyemedi.

Laikliğin “din ve ibadet özgürlüğü”nün teminatı olduğunu da öğrenemedi.

Gündüz, köpeksiz köyde değneksiz dolaşmaya devam ediyor!..

(devamı var…)

(…devamı)

***

Bir ara Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanının Cumhuriyet Caddesindeki “Okuyan Kız Heykeli”ni, kızları “ateizme özendirdiği” gerekçesi ile kaldırdığı tartışılıyordu.

Sosyal Medyadaki tepkiler üzerine, açıklama yapıldı.

Denildi ki:

Vandallar, heykele zarar vermişler, atölyede tamir edildikten sonra yerine konulacak.”

Tamir edildi edilmesine de Cumhuriyet Caddesindeki yerine değil, bir kütüphanenin giriş kapısı önüne konuldu.

Daha sonra içeri mi alınır, başka bir yere mi yürür onu bilemem tabii ki…

Benim üzerinde durduğum; kitap okuyan bir kız çocuğu heykelinin -üstelik de harika bir sanat eseridir- kızları ateizme nasıl özendireceği konusudur.

Bu noktada aciz kaldım, yardıma ihtiyaç duyduğumu itiraf ediyorum…

Prof. Gündüz beni duyabiliyor musun?..

***

Filenin Sultanları” da denilen Kadın Milli Voleybol Takımımız, Avrupa Şampiyonasından bronz madalya ile döndü.

Kızlarımızı yürekten kutluyorum.

Sırbistan Milli Takımına yenildikleri için oturup ağladılar.

Yüreğimizi dağladılar.

Türk kadını temsil eden bu yavrularımız için çağ dışı kafalılar neler neler demediler ki!

Kadını kuluçka makinesi gibi gören Taliban ile çok da görüş ayrılıkları yok ki

Başka ne bekleyelim!..

***

Bu yazıda dipnotlara pek yer vermedin diyenler için açıklama yapacağım.

Az bekleyin.

Hoca Efendiden alıntıladığım yukarıdaki cümleleri, yazdığı makaleler Zaman gazetesindeydi.

Ve artık o gazeteye terör örgütünün yayını olduğu için internet ortamından ulaşmak mümkün olamıyor.

Bu yüzden de bu yazıyı dipnotsuz okumak durumunda kalıyorsunuz.

Çok istiyorsanız, “Google Baba” şuradadır, ona sorabilirsiniz…

Vallahi de billahi de yalanım yoktur…

***

Gelelim mevzuata:

Mevzuatı(1) dipnota koyuyorum.

Altını çizdiğim yerleri dikkatlice okuyun lütfen.

Okuyanlara soruyorum:

AKP iktidarının, Cumhuriyet Devrimlerini “karşı devrimle” yıktığını söyleyebilir misiniz?

Bu sorunun cevabını, yukarıda verdiğim örneklerle, dipnota koyduğum mevzuat hükümlerini karşılaştırdığınızda bulacağınızdan eminim.

Hadi, bir kez daha okuyun mevzuatı…

***

Gelin AKP’nin hakkını teslim edelim; yasalarda bir değişiklik yapmadılar, bu doğru.

Yasalar doğru uygulandığında ancak, devrimler yaşayabilirler.

Cumhuriyet Devrimlerine, Atatürk İlkelerine ve Atatürk Milliyetçiliğine inanmayan kişileri, Cumhuriyet Kurumlarının başına getirdiniz mi, devrimlerin köküne kibrit suyunu döktünüz demektir.

Geçmiş olsun!

Nitekim öyle de oldu:

Eğitimde çöküş uygulama ile başladı.

Eğitim kaptırıldı mı “dindar ve kindar nesil” yetişmeye başlar.

20 yıl dile kolay, askerlik çağına gelir insan.

***

 

Sonuç:

Karşı devrim başarıldı!..

Bunu kendileri de itiraf ettiler zaten:

Sessiz Devrim”in (2) kitabını neden yazdılar sanıyorsunuz?

Sonra neden yayından kaldırdılar?..

Kim ne derse desin; Korona’dan daha tehlikeli bir virüsü okullara yaydılar…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM VE TERBİYE KURULU BAŞKANLIĞI YÖNETMELİĞİ

Amaç:

MADDE-6

b) Eğitim ve öğretim programlarının millî, bilimsel, toplumsal ve evrensel değer ve standartlara; kalite, erişim, verimlilik, etkililik, fırsat eşitliği ilkelerine uygunluğunu sağlayacak politika ve stratejiler geliştirmek için çalışmalar yapmak.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Amaç:

MADDE-2

c) Eğitim sistemini yeniliklere açık, dinamik, ekonomik ve toplumsal gelişimin gerekleriyle uyumlu biçimde güncel teknik ve modeller ışığında tasarlamak ve geliştirmek.

d) Kız öğrencilerin, özürlülerin ve toplumun özel ilgi bekleyen diğer kesimlerinin eğitime katılımını yaygınlaştıracak politika ve stratejiler geliştirmek, uygulamak ve uygulanmasını koordine etmek.

TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU

Madde 1 – Türkiye dahilindeki bütün müessesatı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekaletine merbuttur.


Madde 2 – Şer’iye ve Evkaf Vekaleti veyahut hususi vakıflar tarafından idare olunan bilcümle medrese ve mektepler Maarif Vekaletine
devir ve raptedilmiştir.

MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU

Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

I – Genellik ve eşitlik:

Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

IV – Eğitim hakkı:

Madde 7 – İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır.

İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.

V – Fırsat ve imkan eşitliği:

Madde 8 – Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır.

VII – Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği:

Madde 10 – Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir. Milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.

VIII – Demokrasi eğitimi:

Madde 11 – Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez.

IX – Laiklik :

Madde 12 – Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.

X – Bilimsellik:

Madde 13 – Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyle ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır.

XII – Karma eğitim:

Madde 15 – Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır.

(2) https://www.aa.com.tr/tr/politika/demokratiklesme-paketi-sessiz-devrimin-devami/218451

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir