AJANLAR ARAMIZDA!..
Ansiklopedilere “CIA için çalışan bir müteahhit” olarak geçen Afganistan’ın Taliban sonrası ilk devlet başkanı Hamid Karzai hakkında söylenen şu sözlerden rahatsızlık duyuyorum:
“Dönemin ABD Başkanı Bush, Afganistan’ın başında oturan işbirlikçi Karzai’yi Amerika’dan Kabil’e dönmek istemeyince, ‘Ülkene dön ve derhal işinin başına geç’ diye haşlayabilme gücünü kendisinde bulmuştu.” (1)
21 Eylül 2014 tarihinde Afganistan Cumhurbaşkanı seçilen Eşref Gani, Taliban saldırısı sonrası yurt dışına kaçmasından sonra, “dönmek istiyorum” demişmiş!
Afgan kökenli miyim neyim, ben niye utanıyorum ki?
ABD, “Gani artık Afganistan siyasetinde yer alan bir aktör değil” karşılığını vererek, üzerini çizdiğini dünya aleme duyurdu. (2)
Afgan halkı adına konuşuyor zahir!
***
Afganistan Merkez Başkanı Ecmel Ahmedi, önceki yönetimin nakit rezervlerinin çok büyük kısmının ABD’de tutulduğunu ve Biden yönetiminin Kabil’in varlıklarını “dondurduğunu” açıkladı.(3)
Afganistan’ın uluslararası bankalarda 9,5 milyar dolarlık rezervi bulunuyor.
Emperyalizme bağımlılığın en başta gelen kriteri, paraların nerede tutulduğudur…
***
Bu yazıda Afganistan ile ilgili ansiklopedik bilgilere yer vermeyeceğim.
“Afganistan’da ne işimiz var?” başlıklı makaleme (4) şöyle bir göz atmak isteyenler olursa, onları bu satırın sonunda bekliyor olacağım…
Hadi bakalım 4 numaralı dipnotu tıklıyoruz…
***
Birkaç soru soralım:
ABD ve arkasından sürüklediği NATO, Taliban’a yenildi mi?
Emperyalizm için bu “çekiliş”, hezimet olarak değerlendirilebilir mi?
Yoksa bu aşamada bizim göremediğimiz oyun içerisinde başka oyunlar mı var?
Köktendincilik (radikal dincilik) hangi güçlerin hizmetindedir?
Taliban, istese değişebilir mi?
Afganistan’da Kur’an nizamı esas alan bir “Şeriat Devleti” kurabilir mi?
ABD ve müttefiklerinin Afganistan’dan çekilme kararını açıklamasından sonra, eş ve çocuklarını geride bırakarak Türkiye-İran sınırından ülkemize giren “öfkeli gençler”, bizim için ne kadar tehlikeli?
Benzer sorulara yanıtlar arayacağımız bu çalışmada, yorumlardan çok olgulara yer vererek, biraz beyin jimnastiği yapalım istiyorum…
***
ABD’nin kurup eğittiği ve silahlandırdığı 70 bin kişilik Taliban güçleri, yine ABD’nin eğitip silahlandırdığı 300 bin kişilik Afganistan Ordusu ile modern silahlarla donatılmış 150 bin kişilik NATO ordusunu yenebilir mi?
Öyle mi?
Desenize NATO bir şey değilmiş!
“Çekilme” kararı yenilgi olarak nitelendirilebilir mi?..
Afganistan Ordusu, Taliban’a karşı neden direnmedi?
Afganistan’da hiçbir zaman “ulus inşası” ya da “merkezi bir demokrasi inşası” için bulunmadıklarını itiraf eden ABD Başkanı, çekilme kararını savunmaya devam ettiğine göre, başka planları olabilir mi?
Gördünüz mü, işgal ettiği bütün ülkelere “demokrasi getirme” vaadi ile giren ABD, Afganistan için bu görevi üzerinden attı!
”Çekilme” bir taktik olamaz mı?..
***
Bir arkadaşım ısrarla şu görüşleri savunuyor:
Afganistan’daki savaş ABD ve NATO güçleri ile Taliban arasında değildir!
Sovyetler’in Afganistan’ı işgali sırasında nasıl ki, ABD ve müttefikleri Taliban’a her türlü desteği verdiler, aynı şekilde Amerikan’ın Afganistan’ı işgali sırasında da Rusya, Çin, İran ve Pakistan ve diğer bölge ülkeleri benzer desteği verdiler.
Sebebi son derece basittir:
Bölge ülkeleri ABD’nin Asya’ya yerleşmesini istemiyorlar…
***
Taliban, Sovyet işgali sırasında CIA ve Pakistan İstihbarat Örgütü ISI’nın desteği ile Kandahar’da kurulmuştur.
Kurucularının hemen hepsi Pakistan medreselerinde eğitim gördüler.
Bir zamanlar, Batı adına şimdi de bölge ülkeleri için savaşan Taliban’ın “öfkeli gençler”i, isteseler de değişemezler!
Ünlem!
İnançlı bir insan, hiç dinini terk edebilir mi?..
***
Olup bitenleri, Afganistan’ın “doğal kaynaklarını yağmalamak” veya “insan haklarını korumak” tezleri ile açıklamak bence de geçerli değildir.
Stratejik dengeleri hesaba katmadan yapılacak olan analizlerin ayakları havada kalır.
Asya’nın göbeğine ABD ve NATO’nun yerleşmesini Rusya, Çin ve diğer bölge ülkeleri hiçbir şekilde kabul etmezler.
Tıpkı Rusya’nın kontrolünde bir Afganistan’ı Batı’nın kabul etmeyeceği gibi…
Bu yüzden, gerçekte süper güçler arasında devam eden bu savaş, henüz bitmiş değildir…
***
Her kafadan bir ses çıkıyor bu ara.
Bir diğer arkadaşım söze girdi ve dedi ki:
ABD ve NATO, bu çekilme kararı ile aslında Taliban’ın önünü açmışlardır.
Yalnız bırakılan Afganistan Ordusu’nun direnemeyeceğini ve kısa süre içerisinde Taliban’ın ülkeye hakim olacağını zaten ön görmüşlerdi.
Taliban’ın, yirmi yıl sonra ikinci dönem iktidarında; nelerin yaşanacağı üç aşağı beş yukarı bellidir.
Bu istikrarsızlığın ne kadar süreceğini ise kimse önceden bilemez.
Çin’in “Kuşak-Yol Projesi”(5) baltalamak için bundan daha iyi fırsat yaratılabilir mi?…
Kuşak-Yol Projesi, emperyalistlerin korkulu rüyasıdır.
5 numaralı dipnotu da okuyalım lütfen…
***
Emperyalizm, gerçekten yenildiyse, müthiş mutlu olurum.
Öyle ki:
İslamiyet’le uzaktan yakından ilgisi bulunmayan terörist örgüt Taliban’ın yaptıklarını bile, bir süre görmezden gelebilirim!
Ne tehlikeli bir cümle kurdum ama, değil mi?
Aklıma gelmişken Şairin şu ünlü mısrasını da okuyayım:
“Yarısı buradaysa kalbimin, yarısı Çin’dedir doktor/Sarınehre doğru akan ordunun içindedir.”(6)
Demem o ki:
Gönlüm henüz ulus bilincini kavrayamamış Afgan halkının, emperyalizme karşı savaşında, onların yanındadır.
Lakin:
Bu gidiş, o gidiş değildir!..
***
İlginçtir:
Afganistan’a komşu devletlerin, Taliban ile ilgili ilk değerlendirmeleri; “terör örgütü” nitelemesinin reddi gibidir.
Takip edelim:
Rusya’nın Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, Taliban’ın siyasi heyetinin başındaki Molla Abdulgani Baradar ile Katar’ın Başkenti Doha’da buluşacağını fakat yeni yönetimi tanıyıp tanımamakta aceleci davranmayacaklarını söylemişti.(7)
Tanıyacaklar da aceleleri yok.
Kabulov, “Rusya’nın Taliban’ın tutumundan şimdilik memnun olduğunu” da ekledi. (8)
“Pekin, Taliban’ın sözlerini yerine getirerek, şeffaf ve kapsayıcı bir hükumet kuracağını ve Afgan halkı ile yabancı misyonların güvenliğini korumasını umut ediyor” açıklamasını yaptı. (9)
Çin de Taliban’a olumlu bakıyor.
İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ise, Tahran’da Çin’in Afganistan Özel Temsilcisi Yue Xiocoyong ile yaptığı görüşmede; iç savaşın ve kan dökülmesinin önüne geçmek için Tahran yönetiminin “geçiş hükumeti”ni desteklediğini ve güç değişiminin barışçıl bir şekilde gerçekleşmesine yardım edeceklerini belirtti…(10)
O da tamam.
Pakistan Başbakanı İmran Han:
“Afganistan’ın köleliğin zincirlerini kırdığı” yorumunu yaptı. (11)
20 yıl boyunca ABD ve NATO kuvvetleri ile savaşan Taliban’ı hangi ülkelerin desteklediği sır değildi zaten…
***
Bir başka değerlendirme:
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell:
“Gelecekte herhangi bir Afgan hükumeti ile işbirliği ancak barışçıl ve kapsayıcı bir çözüm ile kadınların hakları da dahil olmak üzere, temel insani hakları saygı duyulduğu müddetçe yapılacaktır” dedi. (12)
“Ancak” sözcüğü AB’nin terör örgütleri karşısındaki durumunu kurtarmaya yetmez!
“Kadınların hakları”, “insan hakları” şartı ise aşağılık bir aldatmacadır.
Akdeniz’in dalgalarına terk edilen kadınları ve çocukları henüz unutmadık.
Göreceksiniz Avrupa’ya göç akınını önlemek için, ilk önce AB, Taliban’ı tanıyacaktır…
***
Bu kara sakallılar, siyaset dilini de iyi kullanıyorlar:
Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahid, Kabil’de yerli ve yabancı basın mensupları karşısında ilk basın toplantısını gerçekleştirdi:
Mücahid, 20 yıllık işgale son verdiklerini ve Afganistan’da çatışmanın önüne geçmek için “genel af” çıkardıklarını söyleyerek, “Bugün itibariyle Afganistan’da bize karşı duran herkese düşmanlığımızın sona erdiğini duyuruyoruz” dedi…
Mücahid, Taliban’ın merak edilen pek çok konudaki görüşlerini de açıkladı.
En önemli sözleri şunlardır:
“Pakistan, Rusya ve Çin ile iyi ilişkilerimiz var ama müttefikimiz yok ve herhangi bir bloğun parçası değiliz.” (13)
Yalancının mumu yatsıya kadar yansın.
Sanki, bu Taliban 20 yıl önceki o Taliban değildir!
Bu adam ne anlatıyor Allah aşkına?!..
***
Taliban’ın içtihatları; Peştunların İslam öncesi “kabile kanunları” ile “Suudi Vahabiliği”ne dayanıyor…
Köktendinci örgüt, “mutasyon” mu geçirdi yoksa “evrim” mi yakında anlayacağız!..
Sivillere yönelik eylemleri nedeniyle, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 2003’ten bu yana soruşturma altında olan ve İslam’ın ilk dönemlerindeki toplumsal yaşam tarzını hedefleyen bu anlayış, “değiştim” demekle değişebilir mi?..
Onlara da bir şans vermek gerekir demek yetmez ki!
Din bu din; dini kurallar değiştirilemez ki…
***
Afganistan’da nüfusun dörtte biri Hazaralardır.
Hazaralar, Şii inancını benimseyen Türklerdir.
Taliban militanları, 1998 yılında Mezar-ı Şerif’te Muharrem Ayı’nın 10. Günü (Aşure Günü) Hz. Hüseyin’i anma töreninde, sekiz bine yakın Hazara Türkü katletmişlerdir. (14)
Bunun gibi onlarca insanın ölümüne sebebiyet verdikleri başka eylemleri de vardır.
Hazara Türklerinin acıklı öykülerini merak edenler 13 nolu dipnotu “tık”lasınlar…
Demek Taliban, başka inançtan olan insanlara bundan böyle hoş görülü davranacaktır.
Öyle mi?..
***
Bakın şuna itirazım olamaz:
Afganistan, doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülkedir.
Bakır, demir, altın madenlerinin yanında, uranyum ve lityum rezervleri vardır.
Lityumun bataryalarda, uranyumun atomun parçalanmasında kullanıldığını söylememe gerek var mı?
Afganistan’ın, 1 ile 3 trilyon dolar arasında maden rezervleri olduğu tahmin ediliyor…
ABD Başkanı Biden, Afganistan’daki son 20 yılın ABD’ye 1 trilyon dolara mal olduğunu söylüyor.
Belli ki tüm madenlere el koysalar, zarardan çıkamayacaklarını anladılar…
“Afganistan’ı sömürme” tezi de pek gerçekçi gözükmüyor…
***
Taliban 1996’da iktidara geldiğinde, uyuşturucuyu kontrolü altına almıştı.
ABD işgali sırasında ise uyuşturucudan 1,5 milyar dolar gelir elde ettiler.
Uyuşturucu ticareti ile İslam’ı nasıl bağdaştırıyorlar anlayabilmiş değilim…
Fesli Kadir sağ olsaydı ona soracaktım.
Ama değil, o sadece eserleri ile yaşıyor!
Bizi takip Şeriat savunucularından rica ediyorum; benim için kısa bir açıklama yapsınlar bir zahmet…
Başlık: Uyuşturucu ticareti ve İslam.
***
ABD ve NATO, çekilirken silahlarını da alıp gidemezler miydi?
Bunu yapmadılar.
Artık NATO’nun bıraktığı silahlar da Taliban’ın elindedir. (15)
Modern silahlar Taliban’ın elinde oldukça, Afgan halkının ödeyeceği fatura da her geçen gün biraz daha büyüyecektir.
Emperyalistlere güvenmenin bedelini er geç ödeyecekler; bundan kaçışları yoktur.
Taliban’ın aksi yöndeki “ılımlı” mesajlarına kendileri de inanmıyor zaten.
Bu yüzden ABD’nin askeri uçaklarına binebilmek için havalimanında bir birlerini eziyorlar.
Kim ne derse desin; Taliban, köktendinci bir terör örgütüdür ve “inandıkları din”in gereklerini yapıyorlar/yapacaklar.
İnançlarını değiştiremezler ki…
Yoksa tersini düşünen mi var aranızda?
Bu nedenlerle Taliban, Afgan halkının yaşam tarzına esaslı müdahalede bulunacaktır.
Bunu söyleyebilmek için kahin olmaya gerek yok.
İşi en zor olanlar ise ABD ve NATO ile işbirliği içerisinde olup, Taliban ile savaşanlardır.
Onlar, “hain” damgasını yemişlerdir bir kere.
Şimdi aramızda dolaşıyorlar, o başka!..
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/isik-kansu/bagimsizligini-yitiren-halklarin-sonu-1862180
(3) http://finans.gazetevatan.com/haber-detay/gundem//117755/
(4) https://chp-muhalefethareketi.biz.tr/2021/07/04/afganistanda-ne-isimiz-var/
(6) https://www.lyrikline.org/en/poems/angina-pektoris-7536
(7) https://t24.com.tr/haber/rusya-nin-afganistan-ozel-temsilcisi-kabil-de-taliban-la-gorusecek,972316
(9) https://daily.mundo.report/cinden-afganistan-aciklamasi/
(10) https://www.haberler.com/iran-ve-cin-den-afganistan-gorusmesi-14334718-haberi/
(12) https://www.amerikaninsesi.com/a/stoltenberg-%C3%A7okusten-afgan-hukumeti-sorumlu-/6005944.html
(13) https://www.cnnturk.com/dunya/tum-dunya-merakla-bekliyordu-taliban-sozcusu-ne-mesaj-verdi
(14) https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/asyanin-otekileri-3-afganistanin-otekileri-hazaralar-1796319
Bunları da beğenebilirsiniz
“TANE” TANE!..
ORADAN BURADAN BİRAZ DA KORONADAN
