KONUK YAZARLAR

UZAYA CAMİ!..

İsviçre merkezli V-Dem Enstitüsü’nün hazırladığı “2021 Demokrasi Raporu”na göre; Türkiye son 10 yılda en çok otoriteleşen 10 ülke arasındadır.(1)

Bizden sonra Macaristan ile Polonya var.

179 ülkenin değerlendirildiği Liberal Demokrasi Endeksi’nin 149. sırasındayız.

Birinci sırada Danimarka var.

Biz, Kongo ile Ruanda arasında yer alıyoruz…

Halbuki ne güzel “ileri demokrasi” diye övünüyorduk...

Almanya bile kıskanıyordu bizi.

Ne oldu!..

***

Samsun’da bir kadın, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kutlamalarında bayıltılana kadar dövüldü.

Ankara’da dört çocuğunun önünde öldürülen anneye karşı uygulanan kaba şiddeti protesto etmek isteyen kadınların yürüyüşü yasaklandı.

Yakıştı mı?

Taksim’de “Tayyip kaç kaç kadınlar geliyor” sloganı ile tempolu zıplayan kadınların 18’i gözaltına alındı.

Kadınların zıplaması Cumhurbaşkanına “hakaret” olarak kabul edildi!..

Zıplamayı hakaret olarak değerlendiren kamu görevlilerimiz var.

Ne mutlu olsun bize!…

***

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında sosyal medyada “Fosforlu Meral” etiketiyle kampanya başlatıldı.

Fosforlu Cevriye”(2) yakıştırması aslında Bahçeli’ye aittir…

4 Ağustos 2020’de “evine dön” çağrısı yapılan Akşener’i “Cevriye”ye benzetmek ne işe yarayacak?

“Fosforlu Cevriye”yi şimdi yakından tanımanın tam sırasıdır; haydi doğru 3 numaralı dipnotu okumaya…

Doğal olarak Akşener, MHP ve Bahçeli’ye verdi veriştirdi…(3)

Tanıdığım pek çok MHP’li, içlerine sindiremedikleri bu seviyesizlik nedeniyle, oylarını Akşener’e vereceklerini söylediler…

Ben de olsam aynı şeyi yapardım.

Akşener, ciddi bir şekilde mağdur edildi…

***

Araya girmek zorunda kaldım:

19 yıl önce, 2002 yılında bir hedef önümüze koymuştuk.

Kısaca “3 Y” ile formüle edilmişti: Yasaklar/Yolsuzluk/Yoksulluk...

Hangisini tutturduk?..

10 puanlık sorudur…

***

Siyasetçilerin ve gazetecilerin sokak ortasında “darp” edildiği; saldırganların ellerini-kollarını sallayarak sokaklarda dolaştığı ve iktidarın susarak şiddete destek verdiği bir ülkeyi kaçıncı sıraya koymalarını bekliyordunuz?

Size bir çalışmanın daha sonucunu veriyorum:

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), dünyada 229 gazetecinin tutuklu olduğunu açıkladı.

67 kişi ile birinciliği bize verdiler!(4)

Türkiye’yi 23 gazeteci ile Çin, 20 gazeteci ile Mısır takip ediyor…

Nasıl, beğendiniz mi?

***

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, anne acısını yaşarken ,CHP Hazro İlçe Başkanı Turgut İncel’i arayarak “helallik” istemek zorunda kaldı.

İnce bir harekettir kuşkusuz, bu çizgiyi görevi süresince sürdürmesini bekliyoruz.

Gecenin bir yarısında (saat 12.20) yapılan ev baskınında; koçbaşı kullanılarak kapılar kırılmış; kadınlar yüzüstü yatırılmış, çocukların ensesine silah dayatılmıştı…

Sonra da özel hareket polisleri “pardon” deyip çekip gittiler…

İçişleri Bakanının bu duruma düşürülmesinden çok, Türkiye’nin dünyaya verdiği görüntüye üzülmek gerekir…

Bu güzelim ülkeye yazık ediyorsunuz beyler!..

***

Danıştay 8. Dairesinin “Andımız kaldırılamaz” şeklinde özetlenen kararına sevinmiştik.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bu kararı iptal etti.

Sevincimiz kursağımızda kaldı.

Öğrenci andı”nın okullarda okutulmasının kime ne zararı vardı?

İdari Dava Daireleri Kurulunun gerekçesini çok merak ediyorum!..

Kesinlikle makale konusudur…

***

Daldan dala atlıyorum ya, devam edelim:

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (İKBY), Papa Francis’in ziyareti dolayısıyla bastırdığı “anı pulu”nda sözde “Kürdistan” haritasına yer verildi.

Türkiye’nin Doğusu “Kürdistan” toprağı olarak gösteriliyor…

Yeterli tepkiyi verebildik mi?..

***

Şimdi de diğer dala atlıyorum:

TÜİK, ilk kez iş gücü verilerini ILO ve AB normlarına uyarak açıkladı.

İşsizliğin yüzde 12.2 olarak açıklandığı verilerde, “atıl iş gücü” verisi yüzde 29.3 olarak belirlendi

Bu ne demek anladınız mı?

Gerçek işsizlik yüzde 30’a dayandı demektir

Her üç kişiden birisi işsizdir!…

***

Çok da karamsar olmamak gerekir.

Arada bir iyi şeyler de oluyor:

Reis’in Cuma “hutbesinde” söylediği:

Mısır’la ilişkileri en iyi seviyeye çıkartacağız” sözleri iyi gelişmeler olacağının habercisidir.

8 yıldır bir “İhvan” takıntısı yüzünden ilişkilerimizi bozduğumuz Mısır’ı, Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölge meselesi yüzünden neredeyse Yunanistan’a komşu yapacaktık…

Mısırlı yetkililerin de söylediği gibi; “egemenlik ilkesi” ile “Arap ulusal güvenliğine saygı” gösterildikten sonra iki ülkenin çözemeyeceği sorun kalmaz…

***

Gelelim “mizah” bölümümüze ve bitirelim:

Türkiye Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal’ın sanatçılık yönünü bilmiyordum; bayağı güldürdü beni.

Sayın Başkan:

Türkiye’nin Milli Uzay Programı ile ilgili olarak “Dünyadaki tüm Müslümanları temsilen bir din görevlisinin uzaya gönderilmesini” talep etti…

Uzay’da, Ay’da ya da Dünya haricinde bir yerde ezan okuyalım” dedi.(5)

Bana göre de harika bir fikir!

Ay’a dört şeritli yol” yapılması fikri yaya kalıyor “uzayda ezan okunması” nın yanında.

Biraz astronomi, az biraz da matematik bilenler gıdıklanmaya başlamıştır.

Ezan” (6) namaza davet olduğuna göre, uzaydan gelen ezan sesi hiç kuşku yok ki, Müslümanları çok etkileyecek!

Yalnız küçük bir sorun var:

Okunan ezan hangi vakti işaret edecek o belli olamayacak, ayrıca ezanın okunduğu yere (uzaya) doğru mu gidip namazımızı kılacağız, yoksa en yakın camiye mi o da şüpheli kaldı.

Dünya’nın yuvarlık değil de “düz” olduğuna inananlar için Uzay’dan Dünya’ya namaz vaktinin geldiğini duyurmak harika bir fikirdi!..

Gereksiz sorular sormayın ve cevaplarını da aramayınız.

Ayrıntılı açıklamayı ulemadan biri yapacak zaten…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://tr.euronews.com/2021/03/10/rapor-turkiye-son-10-y-lda-en-cok-otoriterlesme-gosteren-ilk-10-ulke-aras-nda

(2) https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/yilmaz-ozdil/fosforlu-cevriye-6310966/

(3)https://www.youtube.com/watch?v=OejUayGf42g

(4) https://tr.euronews.com/2021/03/12/uluslararas-gazeteciler-federasyonu-2020-raporu-turkiye-dunyan-n-en-buyuk-gazeteci-hapisha

(5) https://www.hurriyet.com.tr/gundem/turkler-aya-boyle-gidecek-41737625

(6) Ezan: Sözlükte “bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilân etmek” mânasında bir masdar olan ezan kelimesi terim olarak farz namazların vaktinin geldiğini, nasla belirlenen sözlerle ve özel şekilde müminlere duyurmayı ifade eder.

https://islamansiklopedisi.org.tr/ezan

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir