KONUK YAZARLAR

GÜLMEK SERBESTTİR!..

gülmek

Bu hafta:

-İltica talebinde bulunan NATO üslerinde görev yapan kırk FETÖ‘cü subayı Almanya’nın iade etmemesini;

-Henri Barkey’in, Ordu ile ilişiği kesilen yüzden fazla general ve amiral için; Amerika’ya yakın ve NATO’ya inanan komutanlardı demesini;

-Rusların Suriye için anayasa taslağı hazırlamalarını;

-Taslakta; Kürtler için “özerklik”ten söz ediliyor olmasını;

-Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova’nın, “Özerklik, federasyon, konfederasyon olup olmayacağına halk karar verir” diyerek, haberi yalanlamasını;

-”Kültürel özerkliğin” tartışıldığını, bunun “özyönetim” anlamına gelmediğini;

-ABD’nin etkisini azaltmak amacıyla, “Kültürel özerklik” tarifi yapıldığını;

-Rus dış politikasının önemli isimlerinden Aleksandr Dugin’in, Rusya ile ABD’nin “Kürt özerk bölgesi” için anlaştığına dair haberleri Fetullahçıların yaydığını söylemesini;

-Trump’un, aralarında İran’ın da bulunduğu 7 ülkenin Müslüman vatandaşları için ABD’ye giriş yasağı koymasını;

-Federal yargıçların bu yasağın yürütmesinin durdurmasına karar verdiğini;

-ABD Savunma Bakanı James Mattis’in, İran’ı Ortadoğu’da terörü en faza destekleyen ülke ilan etmesini;

-Trump’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Flynn’ın, “Bugün İran’ı resmen uyarıyoruz” diyerek tehdit etmesini;(1)

-Bu tehdide karşı, İran’ın askeri tatbikatla yanıt vermesini;

-Devrim Muhafızları Genel Komutanı General Hüseyin Selami’nin, ABD merkezli şirket ve işadamlarının İran’a giremeyeceğini duyurmasını;

-Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı General Amir Ali Hajizadeh’nin, “Gürleyen füzeleri başınıza yağdırırız” diyerek ABD’ye meydan okumasını görmeyeceğiz…

-ABD’nin PYD/PKK’ya zırlı araçlardan sonra 7 tank vermesini; (2)

– Almanya’nın PYD’ye verdiği MILAN tanksavar füzeleri ile Fırat kalkanı Harekatı sırasında tanklarımızın vurulduğu (3) gibi; ciddi konuları da olmamış sayıyoruz…

-Türkiye’nin dış borcunun 14 yılda yüzde 222 artarak 130 milyar dolardan, 417 milyar dolara çıkmasını;

-Aynı dönemde, reel kesimdeki şirketlerin net döviz borcunun; 65 milyar dolardan 213 milyar dolara sıçraması ile de ilgilenmeyeceğiz…

Açlık sınırının, 1630 liraya fırlamasını;

Yatlar için ÖTV‘nin sıfırlanmasını da geçiyoruz…

Referanduma kadar iki aydan fazla zamanımız var; vur patlasın-çal oynasın eğleneceğiz.

***

Başlıyoruz:

AKP, Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanlığı “Cumhurbaşkanlığı sistemi” anlatılırken, söylem birliğini sağlamak için 18 maddelik bir kılavuz hazırladı.

Kılavuzda; bir ihtiyacın giderilmesi için bu anayasa değişikliğinin yapılmadığı itiraf ediliyor.

Broşürün en anlamlı cümlesinde:

Anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanımızın şahsına hapsetmeden, çocuklarımızın geleceğini düşünerek daha geniş bir yaklaşım sergileyerek, gelecekte muhtemel kriz tehlikesini ortadan kaldıralım, Cumhuriyetimizi güçlendirelim” deniyor. (4)

AKP, mevcut kriz veya sorunları çözmek için değil, “muhtemel kriz” tehlikesini ortadan kaldırmak ve “Cumhuriyet’i güçlendirmek” (!) için bu değişiklikleri yapmak istediğini açıklıyor.

Meclis’in yetkilerini alıp Cumhurbaşkanına verecekler, böylece Cumhuriyet güçlenmiş olacak.

Ne güzel!

Buna “yetkileri alarak güçlendirmek” diyorlar!

Yeni bir tariftir…

Beyler!

Bu yöntemi, Cumhurbaşkanı RTE üzerinde uygulayın!

Alın tüm yetkilerini elinden, iyice güçlensin Erdoğan’ınız!..

***

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, referandumda sandıktan ‘evet‘ çıkmasının, terörle mücadeleye verilen destek anlamına da geleceğini belirterek, Bu anlamda, inşallah ‘evet’ terörle mücadelede yeni bir ruhun, yeni bir psikolojinin daha etkin bir mücadele imkanının ortaya çıkmasını sağlar. Ayrıca yürütmenin tek elde toparlanması dolayısıyla hem ekonomi hem diğer alanlarda olduğu gibi terörle mücadele alanında da süratli, etkin kararlar alınmasına vesile olabilir” dedi.(5)

Kurtulmuş, çok ayıp etti, partisinin temel propagandasını çürüttü.

Kılavuza göre, anayasa değişiklikleri ile Cumhuriyet’in güçleneceği savunuluyor.

Kurtulmuş’a göre, bu değişikliklerle yürütme “tek elde” toplanacak!

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu…

Yürütmenin yetkilerinin (6) tek elde toplandığı rejimlere; “totaliter-otoriter rejimler” (7) denir ki, böyle bir rejime, aynı zamanda “Cumhuriyet” (8) diyebilecek olanların, akıl hastanesinden sağlam bir heyet raporlarının olması gerekir.

Yine de Kurtulmuş’a teşekkür etmek gerekir.

Gerçeği itiraf etti.

Kurtulmuş’a göre; anayasa değişikliklerine “evet” demekle, terörle mücadeleye de “destek” verilmiş olacaktır!

Peki, bu nasıl olacak?

Onu izah edemiyor tabi.

Tekrar okuyun, saçmaladığını göreceksiniz…

Ne demiş eskilerimiz: “Zırva tevil götürmez.” (9)

Başbakanlığın gereksizliğine inanan Binali ise, anayasa değişikliklerine neden “evet” denmesi gerektiğini getirip:

PKK, FETÖ ve HDP ‘hayır’ diyor, biz onun için ‘evet’ diyoruz”a bağladı… (10)

Onun için ya havlu atılsın ya biri sekize kadar saysın!

Komedi ise komedi başlıyooooooooooooor!…

Nisan’a kadar, karın tutarak gülmek serbest…

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) http://www.yenisafak.com/dunya/trumpin-kararina-destek-veren-musluman-ulke-2606425

(2) https://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2017-subat/munbic-e-gireriz-dedik-abd-7-tank-gonderdi

(3) http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/432951.aspx

(4) http://www.milliyet.com.tr/ak-parti-18-maddelik-cumhurbaskan-siyaset-2366697/

(5) http://www.yeniakit.com.tr/haber/evet-demek-terore-karsi-mucadeleye-destektir-270840.html

(6)”Yürütme”den Bakanlar Kurulunu anlamak gerekir.

Bakanlar Kurulunun Ana Görevi:

Genel siyaseti” yürütmektir. (Anayasa, madde: 112/1) Genel siyaset kavramından memleketin iç ve dış siyaseti anlaşılır; bu ise “hükümet etmek” demektir. Yani ülkeyi kim yönetecek sorusuna Anayasamızın verdiği cevaptır.

Bakanlar Kurulunun diğer görevleri şunlardır:

Kanun hükmünde kararname çıkarmak (madde: 91, 121); tüzük çıkarmak (madde:115); kanun tasarısı hazırlamak (madde:88); bütçe ve kesin hesap kanun tasarısını hazırlamak (madde:162, 164); olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan etmek (madde:119, 120, 122); milli güvenliği sağlamak (madde:117); silahlı kuvvetleri yurt savunmasına hazırlamak (madde:117) ve Genelkurmay Başkanını atamaktır. (madde:117)

 

(7) Totaliter:Demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, bütün yetkilerin bir elde veya küçük bir yönetici grubunun elinde toplandığı demokratik olmayan (devlet düzeni).

Otoriter: Emretme, yaptırma gücüne sahip olan (kimse).

(8) Cumhuriyet: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi.

(9) Saçma söz, nasıl yorumlanırsa yorumlansın, niteliği değişmez, saçma olarak kalmaya devam eder.

(10) http://www.aljazeera.com.tr/haber/yildirim-pkk-feto-hdp-hayir-dedigi-icin-evet-diyoruz