KONUK YAZARLAR

UMUT YİNE KEMAL DERVİŞ’TİR!

 derviş

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby:

Türkiye’nin sınırlarını güvenli hale getirme çabalarını destekliyoruz ve şimdiye kadar bunun başarılı olduğuna inanıyoruz” dedikten sonra, ortak hedef olan IŞİD’ın yok edilmesi için koalisyon üyesi ülkelerin tüm adımlarını desteklediklerini söyledi…

Aynı şekilde Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, Türkiye’nin Suriye sınırını IŞİD unsurlarından temizlemesi yolundaki adımlarını desteklediklerini söyledi…

Yani ABD, Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonunu IŞİD’e karşı yapılması halinde destekleyeceğini söylüyor.

İfadeleri son derece açık ve anlaşılırdır:

Tıpkı Dersimli Kemal’in, Fırat Kalkanı Operasyonunu IŞİD ile sınırlı tutulması halinde CHP’nin destek vereceğini söylediği gibi…

ABD ve Y-CHP’nin tutumu örtüşüyor.

İkisi de PKK/PYD’ye operasyon yapılmasına karşıdır…

Y-CHP’ye dönüştürülen Atatürk’ün partisi, “yeni” haliyle toprak bütünlüğümüzü tehdit eden PKK terör örgütünü açıktan korumaktadır!

***

Geçen hafta ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, görevden alınan PKK’lı belediye başkanları için:

Kayyım atamalarının geçici olacağını ve vatandaşların yakında Türk yasasına uygun bir şekilde yeni yerel yetkilileri seçmelerine izin verileceğini ümit ediyoruz” demişti.

Bu koşullarda yapılacak seçimlerin sonucu bellidir.

Güneydoğu’daki belediyeleri Kandil’in göstereceği adaylar yönetsin isteniyor.

CHP eski Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de görevden alınan belediye başkanları yerine yapılan atamaları “darbe” olarak nitelendirdi.

Gürsel’in önerdiği çözüm çok farklı değildir.

O da görevden alınan başkanların yerine, belediye meclislerinin başkan seçmesini istiyor.

Bu belediyelerin başkanları ile meclis üyelerini Kandil’in atadığına hiçbir kuşkumuz yok.

Demek ki, Y-CHP de istiyor ki, görevden alınan belediye başkanlarının yerine seçilecekleri yine PKK seçsin.

Atatürk’ün Y-CHP’ye dönüştürülen partisinin isteği, ABD’nin isteği ile aynıdır…

Acaba neden?

***

FETÖ ile bağlantısı olduğu düşünüldüğü için yurt dışına çıkması yasaklanan ve hakkındaki yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak hazırlanan rapor hasıraltı edilen Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın annesi adına Fatsa’da yaptırılan okulun açılışına katılan Y-CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu da söyleyemiyor.

CNN Türk’te Ahmet Hakan’a konuk olan Dersimli, “15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD desteği var mı?” sorusuna, “ABD’nin desteği var demek için benim elimde veri yok” dedi…

FETÖ kanallarının ve gazetelerinin kapatılmasına karşı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, vaktiyle “Elimde belge olmadan yargıda Cemaat yapılanması olduğunu söylemem” demişti.

Belge olmayınca terör örgütü olmaktan çıkılıyor mu?

Dersimlinin eline “belge”yi kim verecekti?

Cemaat mi hükümet mi?

Yoksa ABD mi?

Kemal Kılıçdaroğlu; FETÖ’ye ait gazete, kitapların yasaklanmasını da istemiyor.

TV , radyo ve haber ajanslarının kapatılmasına karşı…

Niye kapatıyorsun kardeşim” diyor…

Neden acaba?

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, ikinci KHK ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu.

Kararnamede FETÖ ile bağlantılı; gazete, televizyon, radyo ve haber ajanslarının kapatılması var…

Türk halkının nefret ve ibretle izlediği FETÖ’ye sahip çıkmak, kol-kanat germek Y-CHP’ye ne kazandıracak?

Ne yazık ki, Atatürk’ün koltuğunda tarikatları “zenginlik” olarak gören bir gerici oturuyor!

***

TBMM İsmail Kahraman, Meclis-i Mebusan’ı kapatan Abdülhamit’e “vefa borcumuz” olduğunu söyledi.

TBMM’ni açan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün posterini kaldırılmasına sessiz kalan Kahraman Abdülhamit’in posterini astı.

Sempozyumda Kahraman’ın yanında oturan tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kahraman’ın Abdülhamit’e yaptığı abartılı övgülerine karşı çıkıp, tarihi gerçekleri savunamadı.

Ortaylı, Pensilvanya’ya gidip Fetullah Gülen’i de ziyaret ettiğini kabul etmişti…

Küçük bir makam ve mevki için tarihi gerçekleri gizleyebilen bir bilim adamının bundan sonraki sözlerine nasıl güvenelim?

***

Aydınlık yazarlarından Sebahattin Önkibar yazdı:

Darbe başarılı olsaydı başbakanlığa Kemal Derviş getirilecekti.

Biliyorsunuz Kemal Derviş, Y-CHP’nin kurtarıcı meleği olarak yedek kulübesinde bekletiliyor…

Derviş, CHP’nin söz sahibi olduğu bir iktidar kurulduğunda görev bekliyor… (1)

CHP’nin tek başına iktidara gelme olasılığının bulunmadığına o da inanıyor.

Söz sahibi” nasıl olunur?

Koalisyon ortağı olarak mı, yoksa FETÖ’nün darbeyi başarması ile mi?

CHP’yi PKK ve FETÖ’ye hami olmaktan çıkartmadıkça ne tek başına iktidara gelmesi, ne de “söz sahibi” olacağı bir hükümetin kurulması ufukta gözükmüyor…

CHP’yi işgalden kurtarılmadıkça rejimi kurtarmak imkansızdır.

Cemil Can

DİPNOT:

Kılıçdaroğlu: “Ekonomiye (Derviş’in) yaptığı katkıları, Türkiye’yi krizden çıkarma aşamasındaki çabalarını sadece CHP olarak biz değil bütün Türkiye takdirle anıyor.

Derviş: Sosyal demokrat boyutu güçlü olan CHP’nin de söz sahibi olduğu bir iktidar kurulursa o zaman tekrar görüşürüz dedik birbirimize.”

http://www.soldefter.com/2015/03/29/kemal-dervisin-neo-sosyal-demokrasisi-ve-chp-akp/