KONUK YAZARLAR

ATATÜRK YOKSA TÜRKİYE DE YOK, MAÇ DA YOK!”…

31 Aralık 2023

Riyad’da yapılmasına karar verilen “Süper Kupa” maçı öncesinde ve sonrasında yaşananları anlamak için 16 yıl öncesine gitmek gerekir.

Hatta, bugün Türkiye’yi yöneten zihniyetin 29 yıl öncesindeki tutumuna ve o günlerde yaşananlara da göz atmakta yarar vardır.

6 Ekim 1996’da dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, Libya gezisinin ikinci gününde Muammer Kaddafi ile birlikte ortak basın toplantısı düzenlemişti.

Çadırda yapılan basın toplantısı sırasında Kaddafi, “Ortadoğu’daki güneşin altında Kürt milletinin de yerini alması gerektiğini“ söylemişti.

7 Ekim 1996 tarihli Sabah gazetesi geziyi “Utanç Geçesi” manşetiyle vermişti.

Kaddafi Türkiye’ye hakaretler yağdırdı” demişti…1

***

Libya Lideri Kaddafi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Necmettin Erbakan’ı aşağılamak için başkent yerine Sirte’ye getirip soktuğu o bedevi çadırında gözünün içerisine baka bakaTürkiye’nin laikliği seçerek İslami geçmişini reddettiğini, Kürtleri boğazlayarak, bağımsızlıklarına engel olduğunu “ söylemişti.

Kaddafi’ye cevap vermek şöyle dursun, görüşme sonrası teşekkür eden Erbakan, adeta söylenenleri tasdik etmişti..

Yanında “rahle-i tedrisi”nde sıkı bir eğitim almış olan dönemin Devlet Bakanı Abdullah Gül de vardı…

***

Aradan 7 yıl geçti.

Takvimler 2007’yi gösteriyordu…

Kuvayı Milliyetçilerin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne Abdullah Gül Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olmuştu.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Avrupa turundan dönüş yolunda iken, birden aklına Abdullah Gül’ü “tebrik etmek” geldi ve Ankara’ya bu istediğini iletti.

Gül, havalarda uçuyordu; protokol kurallarına aykırı olarak Arabistan Kralını havaalanında karşılamaya koştu.

Kral, Çankaya Köşkü yerine kalacağı Swisotel’e geçti.

Abdullah Gül, o güne kadar görülmemiş bir ilke daha imzasını attı.

Protokol kurallarını altüst etti:

Kralın ayağına kadar otele gitti…

Yanında Başbakan Erdoğan da vardı.

Üçü birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Arkalarına, Atatürk’ün değil, Kralın fotoğrafı yerleştirildi.

Bu da bir ilkti…

1983-1991 arasında merkezi Cidde’de olan İslam Kalkınma Bankası’nda (İKB) iktisat uzmanı olarak çalışan Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdullah için protokol kurallarının neden çiğnediğini, “Kral’ın yaşına saygı ve iki lider arasındaki yakın dostluk” sözleri ile açıklamıştı.2

İnananlar inandılar!..

***

İki ülke arasında 9 Kasım’da Köşk’te yapılan görüşmeler sırasında, imzalanması öngörülen “işbirliği protokolü” üzerindeki mutabakatın çok geç sağlanması üzerine, imza töreni bir gün sonraya bırakıldı.3

Hangi konuda “mutabakat” sağlanamadı bilen yok!

Anlaşıldı ki, Kral’ın ziyareti “tebrik” ziyareti değildi!..

Gül, otelde Kral onuruna “eşşiz” bir yemek verdi.

Kral, “Kral Abdülaziz Madalyası”nı Gül’e, Cumhurbaşkanı Gül de “Devlet Şeref Madalyası”nı Kral’a takdim ettiler.

Kral Abdullah, Gül’ün yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da “Abdülaziz Nişanı” verdi...

Dönüş günü 10 Kasım’a denk getirildi!..

Kral Abdullah, bir yıl önceki Ankara ziyaretinde olduğu gibi yine Anıtkabir’i ziyaret etmedi.

10 Kasım günü bütün bayraklar yarıya indirilmiş iken, Suudi Arabistan’ın bayrağını yarıya çekmeyip,  gönderden indirdiler.

Sonraki günlerde, Suudi Arabistan’ın üzerinde “Kelime-i Tevhid”4 yazılı olduğu gerekçesiyle 10 Kasım’da bayraklarını Türk bayrağı gibi yarıya indiremeyeceklerini bildirdiği ortaya çıktı…5

***

Takvimler 23 Ocak 2015’i gösteriyordu.

Ajanslar; Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud’un 90 yaşında öldüğünü duyurdular.6

TRT Haber şu haberi geçti:

Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz’in cenaze töreni nedeniyle Somali ziyaretini erteleyerek Riyad’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Cibuti’deki temaslarının ardından 25 Ocak 2015 Pazar günü Somali’ye geçmesi bekleniyor.”7

Reis, ağırlığını bir kez daha hissettirdi.

Kral Abdullah için bütün yurtta 1 günlük “milli yas” ilân edildi…

***

Geldik 2023’e…

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılacak olan “Süper Kupa” karşılaşmasının Suudi Arabistan’ın Başkenti Riyad’da yapılmasına karar verdi.

Bu kararın alınmasında Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin de oluru vardır kuşkusuz.

Türkiye’nin her karış toprağında Cumhuriyet’in 100.Yılı coşkuyla kutlanırken, bu önemli maçın; neden Samsun’da, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta ve Ankara’da değil de Riyad’da oynatılmak istendiğini anlamak mümkün olamadı.

Meselenin sadece “para” olduğunu kabullenmek de zordur!..

***

Karşılaşmanın yapılacağı 30 Aralık 2023 akşamı, takımlar maçtan önce ısınma hareketleri yapmak üzere, üzerlerinde Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün portresinin bulunduğu formalar ile sahaya çıkmak istediler.

Suudi yetkililer, buna izin vermediler.

Ulu önderimizin; “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ve “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” veciz sözlerinin yazılı olduğu afişleri de tribünlere sokmadılar.

Arabistan ile uzaktan yakından ilgili olmayan bu karşılaşmada, Suudi Arabistan’ın milli marşının da okunmasını istediler.

İstiklâl Marşı’mız okunurken stadyumun müziğini sonuna kadar açarak sabote ettiler.

Muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürüp, cesedini asitle yok eden8 bu çöl bedevileri, soyunma odalarına bile polis zoruyla girerek, Atatürk posterli formalara el koydular…

Haklı olarak Türk halkı, ayağa kalktı…

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’un şu sözleri geceye damgasını vurdu:

Atatürk yoksa Türkiye de yok, maç da yok!”…9

TFF, hiçbir şey olmamış gibi maçın oynanmasında ısrar etti.

Takımlar, uçaklarına binip memlekete döndüler…

Türk halkının ortak görüşü belli oldu:

Her iki takım birlikte kupayı hak ettiler…

***

2023’ün son pazar sabahı televizyonlardan Reis’in o gür sesi duyuldu:

Dün geceden itibaren muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak değeridir. Gazi Mustafa Kemal bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar, affınıza sığınarak söylüyorum, ‘Siz Atatürk’ün askeri değil, itlerisiniz’ diyenlerle el ele kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarımızda hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Türkiye’nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, şerefini bizim nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor. Ülkemizin itibarını bizim nasıl koruduğumuzu, muhalefet bilmese de tüm insanlık gayet iyi biliyor. CHP ve şürekası ders vermeyi bıraksınlar, şayet samimiyseler gitsinler önce bölücü örgütün uzantısı ittifak noktalarından hesap sorsunlar. Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Hele hele müessif bir olay üzerinden milletin inancına ve mukaddesatına ahlaksızca dil uzatılmasına hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa, hangi adım atılması gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Dünkü hadiseden dolayı futbolseverlere, 20 yılım futbolla geçti, bunlar gibi tribünden seyretmedim. Spor camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden sporun barışı, dayanışmayı iş birliğini temsil eden fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum” dedi…10

***

Reis’in ne dediğini gayet iyi anladım…

Suudiler, bu fırsattan yararlanarak eski mesajlarını tekrarlamak istediler.

Bu son olaylarla hiçbir ilgisi olmayan, sadece Atatürk’e bağlılığını açıklayan11 oyuncu Hande Erçel’in sözleşmesinin iptali durumu özetlemeye yetmektedir…

Barış, özgürlük, sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum…

4 Kelime-i Tevhid: “Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resullullah”

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir