KONUK YAZARLAR

CHP’NİN 38’NCİ “SON” KURULTAYI!..

1 Kasım 2023

CHP’nin güreşe doymayan 12 ağır yenilgi almış Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesinden İpek Özbey’e verdiği mülakatta:

Partiyi sağa kaydırdığınızı söyleyenlerin sayısı hiç az değil” eleştirisine verdiği yanıt; evlere şenliktir, komiktir, seviyesizdir…

Bay Kemal halkı geri zekâlı-aptal yerine koymayı ısrarla sürdürmektedir:

Taşeron işçilerine kadro kadro verdirmek sağa kaymak mıdır, çöpten kağıt toplayanları dinlemek sağa kaymak mıdır?” demektedir…1

***

Soru:

Taşeron işçilerine kadro istemeyi veya çöpten kağıt toplayanları dinlemeyi “sağcılık” olarak niteleyen mi olmuştur?

Bay Kemal’in “sağcılık“tan anladığı bu mudur?

Sanki “solcu” kalmak veya olmak için taşeron işçilere kadro istemek engeldir; sanki çöpten kağıt toplayanları dinlememek “solcu” olmak için gereklidir.

Kılıçdaroğlu, utanmazca dilimizi kirletmektedir…

Asıl ilginç ve acı olanı; bizler bu kadar sığ ve ahmakça düşünen bir adamdan Türkiye’yi içerisinde debelendiği bataklıktan kurtarmasını bekliyoruz!

Bay Kemal, açıkça halkla alay ediyor; terbiye sınırlarını iyiden iyiye aşıyor, “sağa kaymak” ifadesini bile çarpıtmaktan medet umuyor…

***

Evet Bay Kemal, CHP’yi iyice sağa kaydırmışsın!

Açıklayalım:

-Sağa kaymak; gerici, yobaz, dinci ve din istismarcısı, Nurcu Fetullah Gülen Hareketi’nin Yargı, Emniyet ve Ordu’nun en kilit noktalarına yerleştiği bir dönemde; “Türkiye’de laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum2 demektir.

-Sağa kaymak; Diyanet Akademi‘sine esastan değil, şeklen karşı çıkarak3 halkı aldatmaktır.

-Sağa kaymak; “seyyit soyu“ndan geldiğini iddia etmek, yıllar önce umreye gittiğini söylemek ve bu yönünle övünmektir.4

-Sağa kaymak; bir mezhebin mensubu olduğunu vurgular şekilde”Ben Aleviyim5 demektir.

-Sağa kaymak; Öğretim Birliği Yasası’na (Tevhid-i Tedrisat Kanunu) göre dinsel eğitim yasaklanmış olmasına rağmen, 4-6 yaş grubu çocuklar için Kuran kursları açılmasına6 karşı çıkmamaktır.

-Sağa kaymak; laiklik karşıtı hutbeleri ve demeçleri ile sürekli gündemde kalan Diyanet İşleri Başkanlığına hak ettiği cevapları vermemektir.

-Sağa kaymak; demokrasinin olmazsa olmazı ve CHP’nin 6 Ok‘undan en önemlisi olan “laiklik ilkesi“ni savunamamaktır. Sanki laiklik inançlara saygılı değilmiş gibi, “inançlara saygılı laiklik” gibi zırvalara değer vermektir.7

-Sağa kaymak; Sanki birbirinden farklı şeylermiş gibi “Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandıracağız8 demektir.

-Sağa kaymak; Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına CHP’de makam ve mevki vermektir.9

-Sağa kaymak; Genel başkanı eleştirdiği için başarılı bir büyükşehir belediye başkanını partiden ihraç etmektir.10

-Sağa kaymak; Cumhuriyet’le sorunu olanları TBMM’ne üye olarak göndermektir.11

-Sağa kaymak; “6 Ok’u yeniden yorumlama“ya kalkışarak12 Atatürk’ün en büyük eserimden biridir dediği CHP’de “ideolojik dönüşüme13 tevessül etmektir.

-Sağa kaymak; FETÖ’cüleri ve İkinci Cumhuriyetçileri danışman olarak almak14 ve onların yönlendirmelerine göre hareket etmektir.

-Sağa kaymak; Atatürk İlkelerine ve Cumhuriyet’e bağlı yurtseverleri CHP’den ihraç15 etmektir.

-Sağa kaymak; “Kemal Bey giderse parti yarı yarıya gider” diyerek partilileri tehdit eden Battal İlgezdi ve “öne çıkan lider alternatifi, vaat ettiği değişimden sonra partiyi bir arada tutabilecek mi?” gibi sözlerle16 Kılıçdaroğlu’nun seçilmemesi halinde partinin dağılacağı korkusunu yayan utanmaz adam Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Salıcı gibi ilkesiz, tutarsız ve yüzsüzlere temsil makamlarında görev vermektir.

Sağa kaymak; “1930’ların 40’ların CHP’si değiliz17 diyerek CHP’nin şanlı geçmişini inkâr etmektir.

Sağa kaymak; Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Said-i Nursi‘nin mahkeme kararı ile yasaklanan gerici içerikli kitaplarının serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaktır.18

Sağa kaymak; Seyit Rıza ve Şeyh Sait gibi hainlerin aileleri ile helâlleşmeye kalkışmak, torunlarını milletvekili adayı yapmaktır.19

Sağa kaymak; gerici Dersim İsyanı’nın bastırılmasını “katliam” gibi gösterip CHP adına özür diletmektir.20

Sağa kaymak; İmamların okullarda görevlendirilmesinin önünü açan “ÇEDES” ile Kuran kurslarının okul öncesine kadar indirilmesini sağlayan “Gençliğe Değer” projeleri karşısında dut yemiş bülbüle dönüp, eğitimin dinselleşmesine dolaylı destek vermektir.

Sağa kaymak; gençlik KYK yurtlarındaki sorunlarına çözüm beklerken, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 5 yıldız otelde “Manevi Danışmanlar” toplantısı yapmasını görmezden gelmektir.

Sağa kaymak; bölücü terör örgütü PKK/YPG‘nin TBMM’ndeki uzantısı HDP’nin (HEDEP) sözcülüğüne soyunmaktır.21

Sağa kaymak; CIA’nın Türkiye’deki en önemli uzantısı olarak görev yaptığı ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü’ne kol-kanat germek; FETÖ’nün sözcülerini CHP mitinglerinde alkışlatmaktır.22

Sağa kaymak; Ergenekon ve Balyoz davalarında kumpaslarla tutuklanan yurtsever komutanlara sahip çıkmamak; “CHP’yi darbecilerle bir arada göstermeyelim” gibi ilkel bir düşünce ile suçsuz insanları peşinen “darbeci” ilân etmek ve sanki adil bir yargılama yapılıyormuş gibi “yargı kararlarının beklenmesi” gerektiğini savunmaktır.

Sağa kaymak; Cumhuriyet dönemine “reklâm arası23 diyenlere, “100 yıllık narkoz24 benzetmesi yapanlara haddini bildirememektir.

Sağa kaymak; “keşke Yunan kazansaydı” diyen gerici-meczup Kadir Mırısoğlu’nun (Fesli Kadir) saçmalamalarına etkili ve yeterli cevap verememektir.

Sağa kaymak; 6 Ok’u yeniden yorumlamaya25 tevessül etmektir.

Sağa kaymak; Anayasa’dan “Türk” ve “Türklük” sözcüklerinin çıkartılması için çabalayan26 ve Türklükle sorunu olanları baştacı yapmaktır.

Sağa kaymak; Anayasa’nın kesin hükmüne göre üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olması mümkün olmayan Erdoğan’ın oldubittisi karşısında teslim olmak ve meşru olmayan seçimlere meşruiyet kazandırmaktır.27

Sağa kaymak; geçersiz 2,5 milyon oy ile “başkanlık hükümet sistemine geçilmesi” ve rejimin değiştirilmesi karşısında pısırık ve eylemsiz kalmaktır.28

Sağa kaymak; Türkiye’nin eyaletlere bölünmesinin alt yapısını hazırlayan Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’nın çekince konulmuş maddelerinin tümünün CHP iktidarında imzalanacağını vaat etmektir.29

Sağa kaymak; ne taşeron işçilere kadro istenmesidir ne de çöpten kağıt toplayanların dinlenmesidir.

Sağa kaymak; dün “kara” dediğine bugün “beyaz” demektir…

***

Bu nedenlerle:

4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılacak olan CHP Kurultay’ında Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibiyle birlikte mutlaka görevden alınması ve CHP’nin kuruluş ayarlarına döndürülmesi gerekmektedir.

CHP’nin başında İkinci Cumhuriyetçi-Sorosçu bu ekip kaldığı sürece AKP’yi iktidardan indirmenin mümkün olmayacağı 12 seçim yenilgisi yaşanarak anlaşılmıştır.

Gelecek nesillerin İran’da veya Afganistan’dakine benzer bir şeriat rejiminde yaşamasını istemiyorsak, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetini aynı şekilde torunlarımıza teslim etmeliyiz…

Bu yüzden CHP Kurultay delegelerine düşen ödev hayati önemdedir…

Delegeler:

Kuvayı Milliyetçilerin sorumluluğu ile hareket etmek mecburiyetindedirler…

Atatürk’ün partisinde yaşanan bu rezilliğe30 son vermek zorundadırlar…

Bu işgali kırmakla görevlidirler…

***

Hayallerimizi boşa çıkarmamaları ümidiyle…

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir