KONUK YAZARLAR

BİZE YALAN SÖYLEDİN YALANIN KADAR YAŞA!..

23 Ekim 2023

Kurultayda aday olacak mısınız?” sorusuna, üçüncü sınıf uvertür pavyon sanatçıları gibi yanıt veren1 Kemal Kılıçdaroğlu, kendi elleriyle seçtiği delegelerin ve milletvekillerinin ısrarlarına dayanamayarak aday olacağını ilân ettikten sonra, seçilmesi halinde neler yapacağını şöyle sıraladı:

Delege sistemi değiştirilecek,

Ön seçim güçlendirilecek,

-Aday listelerinde “fermuar yöntemi” getirilecek,

-Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu yapısı değiştirilecek…

***

Ardından:

Kim kongreden sonra parti aleyhine konuşursa, partiyi televizyonlarda tartışılır hale getirirse, kimse kusura bakmasın onu partiden ayıracağım2 dedi…

Kendisine muhalefet edenlere açık bir gözdağı ve tehdit olduğu tartışmasız olan bu sözleri, CHP’yi işgal eden ekibin sözcüsünden duymak hiç de şaşırtıcı olmamıştır.

CHP ilkelerine yürekten bağlı partilileri ilk fırsatta tasfiye eden ve uyduruk sebeplerle disipline verip ihraç eden mantığın, bir dönem daha yönetime hakim olması olasılık dahilindedir…

Ve böyle bir durum CHP açısından felâkettir..

***

Kılıçdaroğlu daha önce:

-“Hedefim yüzde 40 yoksa istifa ederim3 sözünü verdiği halde, CHP’nin yüzde 25 civarında olan oylarını artıramadığı gibi azaltmış olmasına4 rağmen genel başkanlığı bırakmayı hiç düşünmedi.

-Deniz Baykal ve Önder Sav yönetimini “korku imparatorluğu” olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, yönetime geldikten sonra “korku imparatorluğunu yıktık5 müjdesini vermiş olmasına rağmen kendi korku imparatorluğunu kurdu…

-CHP’de çıkan tartışmaları “parti içi demokrasi”6 olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, her seçimde “merkez yoklaması” ile kendi ekibini seçtirmiş ve “ön seçimi” adeta istisnai bir uygulama olarak görerek parti içi demokrasiyi yok etmiştir…

***

Kılıçdaroğlu:

Genel Merkezde görevlendirdiği ekip arkadaşları vasıtası ile ilçe kongrelerine dahi müdahale etmiş ve kurultay delegelerinin belirlenmesinde etkili olmuştur.

Önceleri “genel merkezin adayları” olarak desteklediği kişileri, daha sonra “genel merkezi destekleyen adaylar” olarak sürekli sahiplenmiş ve parti içi demokrasiyi temelinden dinamitlemiştir…

***

Dolayısıyla 2010 yılından bu yana verdiği sözlerin hiçbirini tutmamıştır.

Bay Kemal, sürekli halka yalan söylemiştir.

Samimi CHP’lileri aldatmıştır.

Şimdi “Kongrede seçilirsem” diye vaat ettiği icraatların tümünü, geçen 13 yıl içerisinde hayata geçirmesinin önünde hiçbir engel yoktu.

Bunları 13 yıldan sonra dile getirmesi, tam bir yüzsüzlük ve siyasi ahlâksızlıktır…

KK’nın 13 yıllık siyasi geçmişi; onun aynı zamanda ne kadar utanmaz ve arlanmaz bir yalancı olduğunun kanıtıdır…

***

Kılıçdaroğlu bir kez daha seçilir ve onun yönetiminde yerel seçimlere girilirse, kazanılmış mevziler olarak değerlendirilen belediyelerin çoğunun kaybedilmesine neden olacağı açıktır…

Bu durumu gören ittifak ortağı İYİ Parti, çok yerinde ve haklı bir duruş sergileyerek Kılıçdaroğlu ile yolunu ayırmıştır.

İYİ Partililer anladılar ki:

CHP’nin başında Kılıçdaroğlu durdukça AKP iktidarını değiştirmek olanaksızdır.

Dolayısıyla önce değişiklik CHP’den başlamalıdır.

Sonra ittifak görüşmelerine geçilebilir…

Zira aklın yolu birdir…

***

Bu nedenlerle CHP Kurultayı hayati önemdedir.

Türkiye’nin geleceği burada belirlenecektir.

Kurultay Cumhuriyet’i koruma ve kollama seferberliğidir…

CHP’nin kurultay delegeleri bu kararı vereceklerdir…

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir