KONUK YAZARLAR

“ÖZÜR DİLERİM!..”

27 Ağustos 2023

Bu hafta uzun uzun yazıp kafanızı şişirmeyeceğim.

Yanlış yolda “paldır küldür” ilerleyen Türk siyasi hareketine “kıt’a dur” diyen, Atatürkçü yürekli bir kadına kulak vermenizi rica ediyorum.

İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, 26 Ağustos günü Afyonkarahisar’da esti gürledi. (1)

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan yenilginin nedenleri ile ilgili olarak uzun ve gerçekçi bir değerlendirme yaptı.

Yaşanan yenilginin sorumlularını sorumsuzluklarını vurgulayarak tarif etti:

***

“Nefsinin esiri olanlarla uğraştık. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık…

koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyenlerle uğraştık…

Türk siyaseti, belli başlı yankı odalarına hapsedildi…” dedi.

Akşener soluk almadan devam etti:

“Şimdiye kadar, en çok susması gerekenler, ilk önce konuştular. Hataları ile yüzleşmesi gerekenler, bu fırsatı, kendi kabahatlerini gizlemek için kullandılar…

Biz, hakikate yol verdik, ama onlar, yalanlar üretmeye devam ettiler. Ez cümle; ben sustum ama, “yüzde 60 ile kazanırız.” diyenler susmadı…

Oysa yapmamız gereken, hatalarından ders almış bir muhalefet olarak, milletimizin huzuruna çıkmaktı.

Bunun yerine, saray medyası ve sözde muhalif medya, el birliği içinde, İYİ Parti’yi ve Meral Akşener’i, günah keçisi ilan etmeye kalktılar…

2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan karşısında, açık farkla seçimi kazanacak, iki aday çıkardık. 20 senede ilk kez. Evet, 20 senede ilk kez.

Milletimizin sevgisini kazanıp, Sayın Erdoğan’a karşı, belirgin şekilde üstünlük kuran, iki adayımız oldu.

Yaptığımız tüm kamuoyu araştırmalarında, ki buna, Türkiye’nin en köklü, en itibarlı araştırma şirketleri dahildir, bu iki arkadaşımızın, rahatlıkla Cumhurbaşkanı seçileceğini gördük.

İstisnasız, tüm araştırmalarda, bu sonucu gördük. Bunun da ötesinde, 3 sene boyunca, il il, ilçe ilçe yaptığımız ziyaretlerde, milletimizin bize açıkça söyledikleri de, bu sonucu doğruladı…

Ama asıl sorunun, kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Bu nedenle, yüce Türk Milleti’nden, özür diliyorum.

Ama onların yolunu kapatanlara, maalesef engel olamadım. Özür dilerim! Önleri kesilmek istendiğinde, yardımlarına koştum, yanlarında durdum. Ama onları paçalarından tutup, aşağı çekenlereengel olamadım. Özür dilerim!” diye devam etti..

Akşener:

“Çünkü bu saatten sonra, ne bizim, ne de aziz milletimizin; heba edecek oylarımız yok! Birilerinin ihtirasları uğruna, boşa akıtacak terlerimiz yok! Kendisine kariyer kovalayanlar için, harcayacak mesaimiz de yok!

Sandıktan çıkan sonuç üzerinden, milletle tartışılmaz. Milletin iradesi sorgulanmaz, yargılanmaz, bahane üretilmez.

Artık Türkiye’de siyaset yaparken; Milletin talepleri yerine, aritmetiğe bakılmaya başladı. Milletin kendisi değil, millete tepeden bakıp, millet adına ahkâm kesenler dinlenmeye başladı” tespitinden sonra sonra, son noktayı şöyle koydu:

“Önümüzdeki yerel seçimlerde ise, İYİ Parti olarak, elbette kendi kadrolarımızla, milletimizin huzuruna çıkacağız. Ve göreve talip olacağız.”

Bu sözlerde anlaşılmayan bir şey var mı?..

***

Siyasetin “çok bilmişleri” her zamanki gibi alelacele tv ekranlarında yerlerini alarak, bu tutarlı konuşmanın satır aralarını okumaya kalkmışlar; “Millet İttifakı“nın önümüzdeki yerel seçimlerde de devam edeceğini, Akşener’in “el yükselterek” pazarlık gücünü artırmak istediğini ve bu şekilde tabanını motive etmeye çalıştığı yorumlarını yaptılar…

Bu siyaset simsarlarına, bu şarlatanlara sadece “yuuuh” diyorum; yuuuuuuuuuuuuh!..

***

Akşener konuşmasının sonunda tüm siyasi partilere şu çağrıyı yaptı:

“Gelin, hep birlikte; Türk siyasetinin, bugün içinde bulunduğu, ve milletimizin aleyhine çalışan, siyasi pragmatizm (2) sarmalından, çıkmasını sağlayalım. Gelin; tüm siyasi partiler, hep birlikte, ayrı ayrı seçimlere girelim ve milletimize hizmet için yarışalım.”

Akşener, sözlerinin çarpıtılacağını öngörerek daha açık ifade ile şunları da söyledi:

“Yerel özellikler ve talepler doğrultusunda, elbette işbirlikleri olabilir. Ancak biz, İYİ Parti olarak; hür ve millî siyaset anlayışımız gereği; gizli gündemleri olan, kendi menfaatleri için, bizim sırtımızda kurban kesen, şahsi hayallerini ve kariyerlerini önceleyen, mevcut güç ve siyasal ilişkilerine, destek arayan, marjinal ve bölücü yapılarla yakınlaşan, hiç kimseyle, herhangi bir işbirliği yapmayacağız.”

Nokta…

***

Rotamız net, pusulamız Millet” vurgusunu yapan Akşener:

“Bu yolda, herkesi de kabul etmiyoruz! Her gelene, ‘evet’ demiyoruz! Mesela bu yolda; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e düşman olanlara, ‘hayır’ diyoruz”diyerek, kuruluş değerlerine ve felsefesine bağlı olduklarını özellikle vurguladıktan sonra, nelere “hayır” dediklerini tek tek sıraladı:

Cumhuriyet değerlerimizi hiçe sayanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Demokrasimizle meselesi olanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Mesela bu yolda; “TÜRK” demekten korkanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Andımızdan rahatsız olanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Anayasamızın, ilk 4 maddesiyle sorunu olanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Mesela bu yolda; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, milletiyle, birliğiyle, bütünlüğüyle ilgili, karın ağrısı olanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Terörle ve bölücü unsurlarla ilişkisi olanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Terörün gölgesinde, ne gizli, ne açık işbirlikleri hayal edenlere, ‘hayır’ diyoruz.

İnancımızı çatıştıranlara, ahlakımızı yozlaştıranlara, yüce dinimizi, siyaset ve ticaret için, istismar edenlere, ‘hayır’ diyoruz.

Milli duygularımızı sömürmeye kalkanlara, bol slogan, sıfır icraat üretenlere, biat üzerinden vatanseverlik ölçenlere, ‘hayır’ diyoruz.

Otoriterliğe alıştıranlara, toplumsal öfke üzerinden, siyaset dayatanlara, milletimizi yenilgi yenilgi büyüyen, küçük zaferlerle, oyalamaya çalışanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Gençlerimizi hor görenlere, Türk kadınını, aşağı bilenlere, ‘hayır’ diyoruz.

Milletimizin has evlatlarına, öteki diyenlere, siyasi bölücülüğe alet etmeye kalkanlara, terörün girdabına sokmaya çalışanlara, ‘hayır’ diyoruz.

Hür ve millî siyaset ülkümüzde, sadece kişilere değil, Türkiye’nin önünü tıkayan, her türlü, şımarık anlayışa, ‘hayır’ diyoruz.

Mesela danışıklı ilişkilerin, siyaseti başkalaştırmasına, ‘hayır’ diyoruz.

Seçmeni çantada keklik gören, kendisine mecbur ve mahkûm kabul eden, buyurgan siyasete, ‘hayır’ diyoruz.

Kuyruk siyasetine de, teslimiyetçi siyasete de, ‘hayır’ diyoruz.

Milletimizin ve memleketimizin çıkarları yerine; şahsiyete, egolara ve ideolojik eğilimlere bağlı, dış siyasete, ‘hayır’ diyoruz.

Fikir sunmak ve çözüm üretmek yerine, düşmanlık üreten, hakaret üreten, öteki üreten siyasete, ‘hayır’ diyoruz.

Milletine hesap vermeyen,devleti bir ahlak ve hukuk kurumu olarak görmeyen, milletin emanet ettiği makamlara birer ganimet ve mülkiyet anlayışıyla yaklaşan siyasete, ‘hayır’ diyoruz” dedi…

***

Sayın Akşener’i, bu akıllı ve gerçekçi değerlendirmeleri nedeniyle kutluyorum.

Akşener’in Türk siyasi hayatı için önemli bir şahsiyet olduğunu da kabul ediyorum.

Bu konuşmasıyla CHP’lilerin ayağını suya değdireceğine yürekten inanıyorum.

Kendi içinde hesaplaşmayı başaramayan; hantal, edilgen, hayal dünyasında gezinenlerin alınlarına bir sivri taş gibi değen bu sözlerin son derece değerli olduğunu tekrar ediyorum…

Kimi ve kimleri tarif ettiğini çok iyi anlıyorum…

***

Darısı CHP’nin başına diyorum…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/gozler-iyi-partiye-cevrildi-meral-aksener-yol-haritasini-acikliyor-7784068/

(2) Pragmatizm, felsefede; uygulayıcılık, uygulamacılık, pragmacılık, fiîliyye, faydacılık, yararcılık gerçeğe ve eyleme yönelik olan, pratik sonuçlara yönelik düşünme temelleri üzerine kurulmuş olan felsefi akımdır.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir