KONUK YAZARLAR

SİNAN ATEŞ’İN ARDINDAN!..

“2023’ün herkese huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum” diyerek başlayacaktım yeni yıl mesajıma.

Boğazımda düğümlendi:

Biraz sahtekarlık var gibime geldi bu mesajın içinde.

Biraz da korkaklık var dedim kendi kendime.

En iyisi kafamda dolaşan mesajı değiştirmektir.

Dürüst olmak gerekir…

***

Öyleyse, önce etrafı kolaçan etmeliyim.

Yakınlarının ve arkadaşlarının ne dediğine bakmalıyım.

Ülküdaşlarının değerlendirmeleri çok önemlidir.

Onlara daha bir özenle göz atmalıyım…

***

Satır aralarında saklanmış, katili işaret eden bir şeyler bulabilirim.

Cinayetten kim zarar gördü, kimlere yarar bu tür cinayetler onları da hesaba katmalıyım…

Ama önce, deliller karartılmadan olay yerine bakmalıyız.

Katil, biraz sonra yaptığı işin sonuçlarını görmek için olay yerine gelecektir.

Belki de hiçbir yere gitmemiştir.

Örümcekli-kiralık kafaların içerisindedir.

Engellenemez bir insan davranışıdır, katilin olay yerine gelmesi…

.

***

Sinan Ateş, cinayetini MHP’ye yakın gazeteler neden görmediler?

Yeni yıl hazırlıklarını mı bitiremediler?

AKP’den de cinayetle ilişkin kayda değer bir değerlendirme/kınama işitmedik.

CHP ve İYİ Parti de uzun bir süre suskun kaldılar.

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli ile parti kurmaylarının taziye mesajlarını, henüz yayınlanmadılar.

Sadece Ankara Valiliği…

Onlar da saldırı ile ilgili 3 kişinin gözaltına alındığını duyurdu…

O da iyi bir gelişme sayılır…

***

Balıkesir’in Dursunbey İlçesinde 1984’te dünyaya gelen Sinan Ateş, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Öğretmenliği’nden mezun oldu.

O bir öğretmendi.

Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi Enstitüsü’nde doktora eğitimini tamamladı.

Akademisyen oldu.

2007 yılında MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın danışmanı, 2019 yılında da Ülkü Ocakları Genel Başkanlığına getirildi.

2020 yılında genel başkanlık görevinden neden istifa ettirildiği hakkında bir fikri olana henüz rastlamadım.

Her konuda fikir beyan etmekle maruf İçişleri Bakanı, iki gündür neden ağzını açmıyor anlayamadım…

***

Burada nokta koyup, dönelim TRT 1’deki “Ya İstiklâl Ya Ölüm” dizisine:

Atatürk düşmanlığı ile tescilli Niyazi Birinci ( müstear isimleri; Yavuz Bahadıroğlu, Şeref Baysal ve Veysel Akpınar’dır), bu dizide Atatürk’ün övülmesinden rahatsız olduğunu belirterek:

TRT’ye bu dizi kimler tarafından dayatıldı bilmiyorum, ama hesabı iktidardan sorulur” diye yazmıştı.

Bu ifadeden anlaşılan dizinin senaryosunun hazırlanmasında Sinan Ateş’in olduğuydu.

Nitekim Sinan Ateş, bu mesaja karşılık:

FETÖ’nün alternatif tarih tezlerinin savunucusu olan Yavuz Bahadıroğlu, hiçbir zaman Türk tarihini bütün olarak görmemiş ve romanlarında genç zihinlere gizli nifak tohumları ekmeyi vazife bilmiş bir yazar müsveddesidir. Bir ticani kalıntısı olan Bahadıroğlu’nu memnun etmek için Türk tarihinin önemli bir bölümünü yok sayacak değiliz. Türk çocukları Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Türk tarihinin bütün simalarını asli kaynaklardan öğrenmeye devam edecektir” diyerek tepki göstermişti…

Demek ki, gerçekten de o dizine izleri vardı.

Hal böyle olunca; bu noktadan sonra Sinan Ateş, benim de kardeşim, yoldaşım ve arkadaşımdır…

***

Daha çok Yavuz Bahadır mahlası ile tanınan Niyazi; Yeni Asya ve Yeni Akit gazetelerinde köşe yazarlığı yapmıştır.

Çizgisi bellidir:

Son eseri ise “Biz Osmanlıyız”dır.

Osmanlı’ya hayran biriydi…

Niyazi Birinci, 21 Ocak 2021 tarihinde İstanbul’da Yavuz Bahadır olarak hayata gözlerini yumdu…

Katil, kesinlikle o değildir!..

***

Soruşturma devam ediyor:

Aradığımız cevabı öğrenmek için bir süre daha bekleyeceğiz.

Olay sırasında Sinan Ateş’in yanında Selman Bozkurt adlı biri vardı.

Onu da omzundan yaraladılar.

Emniyet’ten yapılan açıklamaya (1) göre:

Tırnak içerisindeki “Bozkurt”un:

Ruhsatsız silah taşımak, adam yaralamak ve hırsızlıktan 8 suç kaydı vardır.

Sabıkalı biriyle Sinan Ateş’in arkadaşı olma olasılığı zayıftır.

Özel koruması olarak mı yanındaydı, şimdilik onu da bilmiyoruz.

Yoksa başka bir nedenle mi oradaydı, muammadır.

Böyle konularda ileri tahminlerde bulunmak hiç doğru değildir.

Ben de zaten bu hikayeciklerden katili bulmaya çalışıyor değilim.

Sinan Ateş’in siyasi kimliği hakkında bir fikriniz olsun istiyorum…

***

Ülkücü’lükten istifa ettiğini hiç sanmıyorum.

O, Bahçeli’nin isteği ile Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’na getirilmiş, aynı şekilde de istifa ettirilmiştir.

Nedenini elbetteki Devlet Bahçeli bilir.

Bir de bu Cennet vatandan genç yaşta göçüp giden kendisi…

İşin görünen yanı böyledir…

***

Sezilen yanına gelince.

O da:

Sinan Ateş’in Atatürkçü olduğuna dair en ufak bir kuşku bulunmadığıdır.

Doktorasını bu konuda yaptı.

Yani, tescilli bir Atatürkçüdür…

Masasının üzerinde, kapağında Atatürk fotoğrafı olan bir kitaba yer vermesi oldukça anlamlıdır…

***

Öyleyse Atatürkçüler neden susuyorlar?

Hani nerededir kınama mesajlarınız?

Yeni yıl kutlamaları, Atatürkçü bir akademisyenin güpegündüz Ankara’nın ortasında katledilmesinden çok mu önemlidir?

Öyleyse eğer, kınıyorum hepinizi…

Utandırdınız bizi…

***

Yeni yıla; kararlı duruşlarla, doğru ve etkili eylemler desteklenerek “hoş geldin” dendiğinde bir anlamı olabilir.

O zaman gelen belki “yeni” yıl olabilir.

Yeni yıllar; yanlış olan her şeyi zamanında kınamakla kutlu hale gelebilirler…

Çam ağaçlarını süslemekle değil…

Atatürk’ün yolunda yürüyoruz diyenler; sizleri de kınıyorum…

***

Kimileri der ki:

Sinan Ateş; “Devlet Bahçeli hasta iken, Devlet Beye bir şey olursa, yerine kim geçecek” diye sorduğu için görevinden alınmıştır.

Kimileri ise Yavuz Bahadır’ın eleştirisine cevap verdiği için bir gece yarısı saat 4.00’te bu operasyon gerçekleştirilmiştir.

Kimileri de “bizim kültürümüzde kardeş katli vaciptir” diyorlar.

Bu yüzden “neden” aramak nafile bir çabadır…

***

Sinan Ateş:

Sosyal medya hesabından Dr. Erdem Özdemir’in “Şehitlerimize” başlıklı şiirinden bir mısra ile tetiği çekenin arkasındakiler hakkında ipucu vermiş:

Çelik bile sert değil/Gör ki düşman mert değil/Ölürüz de dert değil/Üzer kahpe pusular…” demiştir.

Anlayan anlamıştır…

Hiç kuşku yok ki, her şeyin en doğrusu yine de Yüce Tanrı bilir…

Ozan Arif’in şiirleri ile yürüyüp coşanlar; Şehit Sinan’ı yetim ve öksüz gibi defnetmişlerdir.

O’na görkemli bir cenaze merasimi bile yapamadılar.

Ve bir ülkücü, sosyal medya hesabından şöyle bağırmıştır:

“Cenaze akşamı bir konserde buluşmuştu MHP yöneticileri.”

Sitemin en ağırını yapmak elbette ki hakkıdır…

***

Sinan Ateş’in, İYİ Parti’yi desteklemeye başladığını söyleyenler de var.

Bir delikanlı:

Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır” şeklindeki Aliya İzzetbegoviç’in sözleri ile veda etmiş eski başkanına.

Onu da kutluyorum…

Ülkücüler arasında paylaşılan bir yazı (2) daha vardır.

Onu da okumanızı öneriyorum.

Bağlantısını aşağıda veriyorum…

***

Kınadıklarım daha çoktur tabii ki.

Ama onların isimlerini tek tek sayamıyorum.

Çünkü ben de korkuyorum…

Korkmak, insani bir duygudur…

Bu yüzden 2023 yılı için yıl başın kutlayamıyorum…

Sizinki kutlu olsun!…

Av. Cemil CAN

DİPNOTLAR:

(1) https://www.birgun.net/amp/haber/mhp-kampinda-sinan-ates-sessizligi-415805

(2) https://www.odatv5.com/siyaset/ulkucu-camiada-paylasilan-yazi-konu-sinan-ates-suikasti-264825

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir