“İŞİ EHLİNE VERECEKSİNİZ”!..
Hatice Hanım;
Büyük olasılıkla bu sana yazacağım son mektubumdur:
Az önce duyduğun o uğultular, yedi kat yerin üzerinden geliyor.
(Evet Nazım ustaya “nazire” yaptım aklımca; acemiliğimi yüzüme vurma.)
Duyduğun sesler, kesinlikle “kulak çınlaması” da değiller.
Uzak-yakın akrabaların, komşularının çocukları ve torunlarındır; bir öteye bir beriye koşuşturanlar.
Mezarının üzerinde “hop”lamıyorlar.
Hesap soracaklar gibi duruyorlar, Z Kuşağı böyle!
Belki de okudukları Fatiha’ları geriye alacaklar, kim bilir!..
Zamane çocukları işte.
Büyüklerinin “aldatılmış” olmasını yediremiyorlar kendilerine…
***
Başını öteye beriye çevirme; duyuyorsun elbette biliyorum!
“Yedi kat yerin altından uğultular geliyor” şiirini (1) hiç okudun mu?
Oradaki cümleler “Aşık İhsani ile Güllüşah”a hiç benzemezler!..
***
Senden önce gidip yerine yerleşenler parmak sallıyorlar mı bize.
Söyle!
Yoksa size:
“Ne demek, alnı secdeye gidiyor; ne demek bizden biridir; ne demek nur damlıyor yüzünden!” diyerek kaşlarını çatıyorlar mı toplandığınız o yüce sancağın altında?
Bunlardan size ne?
Varsa öyle meziyetleri Tanrı ile aralarındaki bir meseledir.
Yüce Tanrı kulağınıza taktığı küpe üzerine:
“Allahü teâlâ size emanetleri ehline vermenizi emreder…” (2) yazmadı mı?
Unuttunuz mu yoksa bunun ne anlama geldiğini?..
***
İşi ehline vereceksiniz, ehline…
Vaktiyle Peygamber Efendimizin ne yaptığını (3) da mı duymadınız yoksa?
Kâbe’nin bakımı, kapısı ve anahtarının muhafazası ile ziyarete açılması gibi önemli görevleri ifa etmesi için Müslüman olmayan Osman Bin Talha’ya (3) görev verdiğini bilmiyor musunuz?
Eeeeee!..
!..
İşi ehline vereceksiniz, ehline…
***
ÖSYM’nin başına getirilen Bayram Ali Ersoy bu tarife uyuyor mu sizce?
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci Dayanışması sosyal medya hesabından yayınladığı mesajda şu açıklamayı yaptı:
“Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri olarak Bayram Ali Ersoy’u, laiklik düşmanı bir gerici olarak biliriz.” (4)
ÖSYM Başkanının Menzil Tarikatı’na yakın olduğu biliniyor…
Kuran’ın “oku” emrine rağmen, kız çocuklarının okutulmasına şiddetle karşı çıkan İsmailağa Cemaati Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’ndan “Efendi Hazretleri” diye söz ettiği ve cemaatin sohbetlerine katıldığı biliniyor muhteremin… (5)
***
Peki, ya görevden alınan önceki başkan, Halis Aygün?
Odatv, Aygün’ün mezun olduğu İngiltere’deki London City University’nin 2020 yılında Lordlar Kamarası’na “FETÖ okullarının kapatılmaması için rapor verdiğini” (6) yazdı.
Bu zat, ÖSYM Başkanlığına getirildikten hemen sonra; önce Kocaeli’nde birlikte çalıştığı yakın arkadaşı Mevlüt Sevindir’i ÖSYM’ye müşavir yaptı, ardından Mevlut Sevindir’in eşi Dr. Hülya Kodal Sevindir’i de Ölçme ve Değerlendirme Daire Başkanı olarak atamıştı.
Kocaeli İzmit 24 Kasım Anadolu Lisesi’nde Matematik Öğretmeni olarak görev yapan; hiçbir akademik kariyeri bulunmayan ve akademisyen dahi olmayan eşi Gül Aygün’ü de 1 yıl süre ile aylıklı izinli olarak görevlendirme yöntemi kullanılarak ÖSYM’ye çekmişti. (7)
Liyakat ilkesine uymayan bu atamalar, kimin bilgisi ve onayı içerisinde yapıldı acaba?
Bir tahmin et bakalım…
***
Günlerdir KPSS’nin sınav yolsuzlukları tartışılıyor.
Devlet Denetleme Kurumu (DDK), bu defa işin içerisinde:
Yediiklim Yayınevi’ne ait yayınlarda yer alan sorular ile KPSS’de sorulan soruların 3’ünün şıkları ile birlikte tıpa tıp aynı; 10’unun da benzer olduğunu tespit etmişler. (8)
Kim bilir geçmişte yapılan diğer sınavlarda ne haltlar yenmiştir!
Yapmazlar di’mi?
Bir soru fazladan çözen, 40 bin kişiyi gerisinde bırakıyormuş, ne haber?
Sağ olsun Reis, yine de sağ olsun…
En azından bu şaibeli sınavı iptal etmiş de…
Neyse…
İyi ki de, “Biz orada boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı” (9) diyerek olup bitenden “6’lı Masa”nın sorumlu olduğunu ima etmeyi ihmâl etmemiş…
Millet İttifakı muhalefette iken bayağı muktedirmiş!
Yüce Tanrı, Reis’i başımızdan eksik etmesin…
Amin…
***
Benim kafama bazı deli sorular takılıyor.
O soruları paylaşmadan önce bir tespit yapayım:
Belli ki, KPSS sorularının bir kısmı, eskiden olduğu gibi şimdi de belli bir tarikatın mensuplarına veya onların yakınlarına “muhalifler marifetiyle” dağıtılmıştır.
Bu tarikat mensubu kişiler, bu defa 13 soruyu doğru olarak çözenlerin arasındadırlar.
Bulabiliriz onları!
Kendi hakkıyla soruları çözenler de vardır elbette.
Onlara bir şey dediğimiz yok.
Mensupları ayıklamak çok zor olmasa gerek!..
***
Şimdi gelelim sorumuza:
DDK, bu yönde bir çalışma yapacak mı acaba?..
Harp okullarına FETÖ’nün yerleştirdiği öğrenciler tespit edilip okuldan atıldı mı?
Darbe girişimine katıldığı için tutuklanan bir kısım harp okulu öğrencileri için kıyamet koparıldı da…
Hadi diyelim öğrencilerin silahı yoktu, bu nedenle darbe sırasında bir görev icra edemezler.
Peki, örgüt üyesi olmak; darbe girişimini desteklemek cezalandırılma nedeni değil mi?
Soruşturmaları bu aşamada sonlandırmak hangi aklın işidir?..
***
Dönelim konumuza:
ÖSYM’nin başına; önce de şimdi de bu işi yapmaya “ehil” kişilerin getirilmediği son derece açıktır.
Onlar da beklendiği gibi eşlerini dostlarını ÖSMY’ye yerleştirdiler.
Dolaysıyla işleri yürütecek kişi bulamamışlardır.
Bu yüzden, Yediiklim Yayınevi’nin sorularını “çalmış” olabilir.
Ne de olsa, “bilim hırsızlığı” bizde modadır…
Bu olasılık akla çok uzak değildir.
Eğer öyleyse, bu defa Yediiklim Yayınevi’ni “mağdurlar” arasına katmak doğru olmayacaktır.
Zira bayağı bir reklâmları olmuştur.
Malûm, reklâmın iyisi kötüsü olmaz…
***
FETÖ’nün devleti ele geçirmek için “giriş kapısı” olarak değerlendirdiği ÖSYM, 20 yıldır çeşitli kurumların sınavlarını yapmaktadır.
Kamu kurumlarına personel, bu şekilde alınıyor.
Devlet kurumlarında 16 yıl FETÖ’nün belirlediği kişiler istihdam edildiler.
Öncesi de var tabii ki…
Son 6 yıldır AKP’nin iktidar ortağı olan tarikatların belirlediği isimler sınavları kazanıyorlar.
Soru:
FETÖ’cü ve tarikatlara mensup olmayan sıradan vatandaşların çocukları, kamu hizmetlerine ne zaman alınacaklar?
Onlara gösterilen yol “yurt dışına çıkmak” ve şanslarını oralarda aramak bir devlete yakışır mı?
Tövbe, tövbe!..
Salt bu yüzden bile AKP’nin iktidardan uzaklaştırılması gerekiyor!..
***
Hadi diyelim ki bundan böyle, ÖSYM’de bir daha yolsuzluklar olmayacak.
“Mülakat” denen rezil uygulama sürdürülürse, haksızlıklar sona erdirilebilir mi?
Böyle devlet yönetilir mi arkadaş?
85 milyon vatandaştan toplanan vergileri, sadece yandaşlara “hizmet” olarak sunmak, “bölücülük” değil de nedir?
Bu ülkeyi yönetenler, vatandaşların bir kısmına üvey evlât muamelesi yapabilir mi?
Bu nasıl bir “hukuk devleti”dir?
Benzer haksız uygulamalarınız yüzünden, neredeyse “kırk satır”a da “kırk katır”a (10) da razı olacağız!..
***
Laiklikten uzaklaştıkça daha da battık.
Rahmetli Uğur Mumcu son derece haklı ve yerinde olarak:
“Mustafa Kemal Atatürk’ü laikliğe yönelten ana nedenin Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz İşgal kuvvetlerince nasıl kullanıldığı görmekten kaynaklandığı” (11) tespitini yapmıştır.
Nedense Aydınların sözlerine kulaklarımızı hep kapattık.
Doğal olarak, dindâr insanlara “din alimi” olarak yutturulan Fetullah Gülen’in, CIA’nın bir aparatı olduğunu “15 Temmuz Darbe Girişimi”ni yaşayarak gördük.
Devletten tasfiye edilen FETÖ’den boşaltılan kadroları, diğer cemaatlere tahsis etmenin faturasını da elbette yine bizler ödeyeceğiz…
Çok günahımız var çoook!…
Öde öde bitmez…
***
Evet, Hatice Hanım!
Durum böyle iken böyledir.
Gelelim son sözlerime ve bu sohbeti bitirelim.
Biliyorsun, ne kadar sitem yaparsam yapayım, sonunda yine bir Fatiha okuyacağım sana.
Sen bu iktidarı “başları secdeye gidiyor” diye son nefesine kadar destekledin.
Oğlun da aday oldu diye, ömründe bir defa CHP’ye oy verdin.
“Kim bilir kaç yüz sene yanacağım” diyerek pişmanlığını defalarca dile getirdin.
Şimdi rüyama gir ve söyle bakalım:
O “günah”ın yüzünden kaç yüz sene yandın?
Buranın bir senesi ile oranınki aynı değil biliyorum.
Yüzünden “nur damlayan” dava arkadaşlarının icraatlarını beğeniyor musun?
Namuslu, dürüst, yurtsever vatandaşların çocukları işsiz kaldılar diye kendini sorumlu tutuyor musun?
Çocuklarımızın gençliğini ve geleceğini çalanlara/çaldıranlara, o meşhur bedduanla; “Allah ocaklarını söndürsün” demeyecek misin?..
!..
Amin…
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) https://www.siir.gen.tr/siir/n/nazim_hikmet/kiyamet_sureleri.htm
(2) “Şu bir gerçek ki, Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semî’dir, çok iyi duyar; Basîr’dir, çok iyi görür. “(Nisa,58).
https://www.kuranmealleri.net/nisa-suresi/58.ayet/yasar-nuri-ozturk-meali
(3) https://islamansiklopedisi.org.tr/osman-b-talha
(4) https://twitter.com/ytudayanisma/status/1555573288889352193
(6) https://www.dokuz8haber.net/kpss-skandalinin-ardindaki-cemaat-menzil-mi
(10) https://www.kongar.org/aydinlanma/2006/534_Kirk_Katir_mi_Kirk_Satir%20mi.php
(11) https://www.odatv4.com/guncel/ugur-mumcu-anlatiyor-ataturk-neden-laikligi-tercih-etti-246644
Bunları da beğenebilirsiniz
MUSTAFA KEMAL PAŞA’YI ANADOLU’YA İNGİLİZLER GÖNDERDİ!..
CHP, PKK’NIN YOLUNA FEDA EDİLEBİLİR Mİ?!..
