KONUK YAZARLAR

İKİNCİ “TIPIŞ TIPIŞ” VAKASINA DOĞRU!..

Çok iyi hatırlıyorum:

“Neden Cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koymuyorsunuz” sorusuna; “Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı” demişti. (1)

Ben CHP Genel Başkanıyım, tarafım diye de sözlerini pekiştirmişti.

Bu yüzden Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CHP’nin Cumhurbaşkanı “çatı adayı” ilân etti.

O gün homurdananlara ve “boykot” çağrısı yapanlara restini çekti:

Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz” dedi.(2)

Tıpış tıpış” sandığa gidip oyumuzu kullandık!

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu malumunuz:

Ekmek için Ekmeleddin”, Recep Tayyip Erdoğan karşısında ağır bir yenilgi aldı.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nu unutmuş olabilirsiniz; normaldir, hatırlatıyorum:

Seçimi kaybettikten sonra; 2015 Genel Seçimlerinde MHP’den İstanbul Milletvekili seçilmişti; daha sonra TBMM Başkanlığına da aday gösterildi.

Bugüne gelelim:

Ekmeleddin İhsanoğlu için “gerçekten de tarafsız bir adaydı” diyebilir misiniz?..

Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı makamına Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu dar kafalılığı ve siyaset bilmezliği getirdi…

***

İhsanoğlu’nun tarafsız olmadığı kesin olarak bilindiğine ve kanıtlara bağlandığına göre; Erdoğan’ın karşısına çıkmaktan çekinen Kılıçdaroğlu, aday olmamasını güya kendisinin “taraflı” olmasına bağlamıştır.

İnsan hafızası unutmakla maluldür.

Aslında bu olayda önemli bir de “itiraf” vardır.

Onu hatırlatıyorum:

Kemal Kılıçdaroğlu; Ekmeleddin’i aday göstermekle, onun kendisinden daha donanımlı, daha dürüst ve Cumhurbaşkanlığına daha layık bir aday olduğunu dolaylı bir şekilde itiraf etmiştir.

Başka bir ifade ile söylersek:

CHP’liler için Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan daha iyi bir aday değildir.

Bu çıkarım doğrudur ve kendisinin “tevil yollu ikrarı”ndan yapılmıştır…

***

Bakmayın ikide bir “çık karşıma” demesine.

Kılıçdaroğlu, 2018 Referandumundan sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın karşısına yine çıkamamıştır.

Bu defa, AKP’nin iki numaralı ismi ve kurucusu olan Abdullah Gül’ü aday yapmak için uğraştı.

AKP iktidarında bir tek yasa teklifini geri çevirmeyen ve bu yüzden “Çankaya Noteri” diye anılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için:

Sayın Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde olabildiğince tarafsızlığını korudu” (3) diyerek, onu parlatmaya çalıştı.

Sağ olsun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gül’ün adaylığını kabul etmedi de bu İngiliz Kraliçe’sinin şövalyesinin (4) bir kez daha Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtulmasından kurtulduk…

Kılıçdaroğlu’nun bu plânı suya düşünce; önce inkâr etti, ardından “tevil yollu ikrar” ederek bu olayı da kabullendi.

Zaten Ali Babacan da:

Abdullah Gül’e teklif yapıldığında ben de masadaydım” diyerek olayı doğruladı(5) ve Kılıçdaroğlu’na kaçacak yer bırakmadı.

Burada da gizli bir “itiraf” vardır:

Kılıçdaroğlu, AKP’li Abdullah Gül’ü CHP’nin adayı yapmaya çalışmakla, kendisinin işe yaramaz ve iddiasız bir siyasetçi olduğunu da kabul etmiş oldu.

Aynı zamanda, “Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı makamına benden daha çok yakışır” demek de istemiştir.

Elbette kendi fikridir, ne diyebiliriz ki!

Onu kendinden daha iyi tanıyamayız ki…

Öyleyse öyledir…

Yalnız burada hatırlatmak istediğim bir husus daha var:

Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ün de “tarafsız” olduğuna özellikle vurgu yapmıştır.

Kendisi “taraflı” olunca, “tarafsız” bir Cumhurbaşkanı adayı aramakta bayağı zorlanmıştır!..

***

Şöyle ki:

Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getiren güçlerin Abdullah Gül planı yatınca, bu defa aday olmaya pek hevesli olan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye:

Gel bakalım Muharrem” (6) diyerek, şapkadan bir tavşan daha çıkartmak zorunda kalmıştır.

Sonuç:

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun dahiyena fikirleri sonucu, ikinci kez Cumhurbaşkanlığını kazanmıştır.

Şey, pardon CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, sizce “tarafsız” mıydı?

Hmmm!

Yakasındaki CHP rozetini çıkartmıştı öyle ya! (7)

Peki, böyle bir “tarafsızlık” şart idiyse; CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yakasındaki rozeti çıkartarak “tarafsız” aday olamaz mıydı?

-!

Bu soruyu geçelim:

Peki, karşıdaki Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, tarafsız mıydı?..

-!

Peki, bu soruyu da geçelim.

CHP’nin “tarafsız” Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de Erdoğan’ın karşısında bir varlık gösteremedi…

Sonuç:

Erdoğan, Kılıçdaroğlu sayesinde ikinci kez Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu…

Bugün yaşadıklarımızın birinci derecede değilse de ikinci derecedeki sorumlusu Kılıçdaroğlu’dur…

***

Bildiğiniz gibi:

2023’te tekrar Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

Anayasaya göre, bir kişinin üçüncü kez aday olabilmesi; bir tek seçimlerin yenilenmesi halinde söz konusu olabiliyor.

Bu konuda her ne kadar farklı fikirler tartışılıyorsa da, anayasa hukukçularının ezici çoğunluğu Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını savunuyorlar.

Ben de aynı görüşteyim.

Anlaşılır gibi değil:

Kılıçdaroğlu, “erken seçim” isteyerek, Erdoğan’a üçüncü kez seçilme olanağını neden vermek istiyor!?

Bu defa Millet İttifakı’nın adayı kendisi olacakmış.

6’lı Masa ise bu konudaki kararını henüz açıklamadı.

Ama:

O her nedense bütün konuşmalarında; “iktidara geldiğimde” şunu yapacağım, bunu yapacağım diye, tekil cümleler kurup, adaylığı açıklamış bulunuyor.

Ekip arkadaşları da kanal kanal gezip, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söylüyorlar…

Göreceksiniz; 6’lı Masa’nın ayağını bunlar kıracaklar!..

***

Henüz rozetini çıkartmayan Kılıçdaroğlu, her fırsatta kitlelere “tarafsız” olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Pardon ama:

Tarafsız biri, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğunda neden oturuyor?

Yakışık alanı:

Atatürk ilkelerini özümsemiş, 6 Ok’a yürekten bağlı, Kuvayı Milliye ruhu ile donanmış bir siyasetçinin Atatürk’ün koltuğunda oturması değil mi?

Derhal CHP Genel Başkanlığı koltuğunu boşaltmalıdır!

Önceleri “taraflı” olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şimdi nasıl “tarafsız” oldu, onu da anlayabilmiş değilim!?

Kaldı ki, onun kendisinden daha yeterli ve nitelikli oldukları için Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği kişilerin hepsi, Erdoğan karşısında yenildiler.

Daha zayıf bir adayın da yenilme olasılığı ise daha kuvvetlidir.

O halde böyle bir maceraya girmeye ne gerek var?…

***

Kamuoyu yoklamaları Erdoğan’ın karşısında; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in şansının daha yüksek olduğunu defalarca ortaya koydular.

Hemen hemen her hafta bir anket yayınlıyorlar.

Bütün araştırma grupları aynı sonuçları buluyorlar.

O halde:

Üçüncü kez aday olma olanağı bulunmayan Erdoğan’ı, “erken seçim”e zorlayarak, ona bir kez daha aday olma olanağını sağlamanın manası nedir?

Bu bir yana:

En zayıf adayı karşına çıkartmak akıl işi midir?..

Bay Kemal, siz seçimi kimin kazanmasını istiyorsunuz?..

***

Yoksa:

Kılıçdaroğlu’na verilen görev; rejimi Siyasal İslam’a dönüştürmesi için Erdoğan’ı iktidarda tutmak ve bunun için ne gerekiyorsa yapmak mıdır?

-!

Bu soruya cevap vermek şart değil, ama muhtemel cevapları düşünmek şarttır…

Zira sizin kararınız, hâlâ bizim yaşama şeklimizi belirliyor…

Ve bir süre daha belirleyeceğe benziyor…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.youtube.com/watch?v=mG8YKACOKO0

(2) “Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan, sandığa gideceksin, şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, demokrasinin gereğini yapacaksınız.”

https://www.cumhuriyet.com.tr/video/kilicdaroglu-kursuye-vurarak-konustu-tipis-tipis-sandiga-gideceksiniz-94271

(3) https://www.odatv4.com/siyaset/abdullah-gul-tarafsiz-cumhurbaskaniydi-17061836-140961

(4) http://www.abdullahgul.gen.tr/sayfa/ziyaretler/ingiltere-ozel/chatham-house/

(5) https://www.youtube.com/watch?v=BVRBwPVoPzQ

(6) https://www.youtube.com/watch?v=svvqrMth9l4

(7) https://www.cnnturk.com/video/turkiye/kilicdaroglu-incenin-yakasindaki-rozeti-boyle-degistirdi

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir