KONUK YAZARLAR

AHLAKSIZLAR!..

“Ahlaksız”lardan biri beni aradı:

“Geçen hafta doların alıp başını gitmesi nedeniyle “yananları” yazdın ve nasıl yandıklarını örneklerle açıkladın. Yorumlarını abartılı buldum. O kadar da değil. Ben orta ölçekli bir iş insanıyım. Kardeşim de çiftçi. İkimiz de Reis’in sözünü dinleyerek aynı miktarda; düşük faizli kredi aldık. Bize özel bir uygulama değil. Siz de alabilirsiniz. Hamdolsun şimdi durumumuz iyidir. Anlattığınız gibi karamsar bir tablo yoktur. Allah’ın izni ile “dış güçlere” boyun eğmeyeceğiz. Yananı Allah görür, biz yanmadık çok şükür” dedi…

O halde mesele yok!..

***

O zaman ben de “yanmayan” vatandaşların durumunu irdelerim.

Reis, yaklaşık iki hafta önce (30.11.2021) TRT ortak yayınında dedi ki:

“…hep söylüyorum, diyorum ki faizi düşürmek suretiyle biz yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme ve bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek. “

Pencereden dışarıya bakmayın, formül budur.

Faizi şu anda düşürüyoruz ve enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz.

Bu cümle de aynı gün aynı konuşmanın içerisinde geçti.

Ekonomi politikamız bu teorem üzerinden şekilleniyor şimdi…

***

“Tabii bizim şu anda ilave istihdama destek paketimiz nedir diye sorarsanız, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımıza istihdama katkıları sebebiyle her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar kredi garanti fonu kefaletiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz. Bu paketten İŞKUR aracılığıyla faydalanmak isteyen işletmelerimizin Sosyal Güvenlik Kurumu işçi ve işveren payları, 12 ayın sonuna kadar kredi faizlerinden düşülecek. Böylece yeni istihdam yapacak işletmelerimize faizsiz kredi imkanı sunmuş olacağız ki amacımız kısa sürede 11 bin firmamızın toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan bu krediden faydalanmasını sağlayarak, 50 bin yeni istihdamın önünü açmak” sözleri de Reis’e aittir.

Reis bu konuşmasının sonunda müjdeyi veriyor:

“Toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan bu destekten hamle programı kapsamında diğer illerimiz de faydalanabilecektir. İşletmelerimize, girişimcilerimize bu akşam buradan hayırlı olsun diyoruz” dedi..

Daha ne desin?..

***

Reis’in kafasından geçenleri, aşağıdaki şu cümlelerinden anlamak mümkündür.

Bunu anlayanlar ve ona göre davrananlar “kazananlar” olacaktır.

Bunda şüphe yoktur!..

Dinleyelim bakalım ne diyor Reis:

“Bir süre sonra bu fonların yüksek faiz kazancını alıp düşük kurdan tekrar dövize dönerken kurun yeniden yükseleceğini aktaran Erdoğan, yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerektiğini belirtti. Erdoğan, sürekli tekrarlanan bu sürecin, ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı hale getiren bir kısır döngü olduğunu, şu anda da bunun yaşandığını” ifade etti… (1)

Koyu karakterle yazdığım yerleri bir daha okuyun derim.

Bu en yüksek makamdan yapılmış açık bir itiraftır.

Tebrik ederim Reis…

***

Anlayamadıysanız çok rica ediyorum 8 satır yukarı gidip yeniden okuyun.

Okuyun da öyle gelin…

Bakın Reis:

Ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran… kısır döngü sürekli tekrar ediyor” diyor…

Bu ne demek?

Küresel sermaye soyuyor bizi demek!

Verin yetkiyi, soygunu durduralım demek istiyor!

Şunun şurasında istediği yetkidir sadece…

***

Tarih 19 Ekim 2021.

Güne yükselişle başlamasının ardından dolar/TL 9,31-9,32 seviyelerinde işlem görüyordu.

Euro/TL ise 10,83’lerde seyrediyordu.

10.12.2021 gününde belirlenen gösterge niteliğindeki TCMB kurları: 1 ABD doları, 13.8346 TL...

Büyük olasılıkla bu yazı yayınlandığında yine değişecektir.

Az önce baktım:

Serbest piyasada 1 dolar 13.88 TL idi…

Maşallah, maşallah…

***

19 Ekim günü ihtiyaç kredisi veren bankaların nasıl kredi kullandırdıklarına göz atalım:

Türkiye İş Bankası; kredi tutarı: 50 bin lira, faiz (%): 1.60, vade: 36 ay, aylık ödeme: 1.936 lira, toplam geri ödeme: 69 bin 977 lira.

50 bin lira krediye 36 ay için 19 bin 977 lira faiz istiyorlar.

Bence Nas’a uygundur!..

Müftü Efendi de başını öne doğru iki kere salladı zaten.

Alınabilir…

***

Ama kazın ayağı öyle değildir:

Merkez Bankası’na müdahalelerin geçmişte ne gibi sonuçlar ortaya çıkarttığını gayet iyi anımsayan bazı sayın vatandaşlar, tedbir olsun diye aldıkları kredileri işlerinde kullanmadan önce, dolara çeviriyorlar…

Yasak değildir, çevirebilirler elbette.

Kimine göre “ahlaksızlıktır”!

Serbest kambiyo rejiminde (2) döviz alım-satımı serbest olabilir, o başka bir mevzudur.

Sayın vatandaşlar ne bilsinler ki, TL’yi dolara çevirme işinin bir süre sonra “ahlaksızlık” olarak nitelendirileceğini…

***

19.11.2021 günü bankadan çekilen kredi miktarı 50.000 TL olsun.

50.000 / 9.31= 5.379.56 dolar ediyordu.

Ve aldığı krediyi dolara çeviren sayın vatandaşın parası: Bugün 5.376.56 x 13.8= 74.196 TL’yi buluyor.

50 bin liralık kredi için sadece 2 aylık fark:

74.196-69.977=4.219 TL oluyor.

Helaldir, helal, afiyet olsun…

Müftü efendiler kur farkındana doğan kazanç için “riba” değildir diyorlar…

***

Asgari ücretliler bu paragrafı okumasınlar:

Bildiğiniz gibi 2021 yılı için asgari ücret:2.825 liradır.

Yukarıda örneğini verdiğimiz şekilde iki ayda kazanılan para, neredeyse iki asgari ücret ediyor.

“Asgari ücret ne kadar artacak” diye beklemeye gerek yok ki.

Az bir şey akıllı olacaksınız, o kadar.

Alın 50 bin liralık krediyi, çevirin dolara, bekleyin…

İki ayda senin asgari ücretine iki katı kadar daha eklemezse gel yanıma…

Birini afiyetle yersin, diğeri ile aldığın krediyi geri ödersin!

Zira:

Asgari ücretli vatandaşlar da tüketici kredisi alabilir…

***

Sayın vatandaş; Numan Kurtulmuş’un tarifi ile “ahlaksız”(3) damgasını yiyecektir.

Bugün aldığı krediyi geri verip, bu ağır ithamdan kurtulmak isterse dahi, yine de 4.219 TL cebinde kalacaktır.

“Nas” bu konuda ne diyor bilmiyorum.

Keman ailesinden “kontrbas” ise sahneye çıkma zamanını bekliyor.

Tarlalara gelince onlar bu yılda nadas…

***

Çok merak ediyorum; Reis gibi AKP Genel Başkanvekili Numar Kurtulmuş da en can alıcı konulardaki açıklamalarını neden Trabzon’da yapıyor acaba.

Acaba Trabzonlular da mı bir algılama sorunu var yoksa Trabzonluları kullanılıyorlar mı bu konularda?

Hassas bir konu, ekonomi ile ilgili tabii ki, Trabzon’dan kamuoyuna anlatılıyor ve buna Trabzonlular itiraz etmiyorsa, diğer iller zaten edemezler şeklinde düşünülüyor olabilir mi ?..

Bu soruya cevap vermeyiniz, zira susma hakkınız var!

Hatırlatıyorum işte…

***

Aradan sadece 2 ay geçtiği halde, durum böyle iken böyledir.

Ya geriye kalan 34 ay beklense, kim bilir paracıklar ne kadar kabaracak.

Ahlak meselesini karıştırmayalım isterseniz.

“Nas” ortada duruyorken, size ne oluyor bakalım?

“Bakara” suresi de açık zaten.

Bizim Prag Büyükelçimizin Egemen’in, Bakara’yı “makara” etmiş olmasına da fazla takılmayınız…

Takılmayın lütfen…

***

Bir de serbest kambiyo rejimine bakalım isterseniz.

Dalgalı kur” da diyorlar, dalga geçmeyin ve onun da ne olduğunu öğrenelim derim.

Boşuna değil, Reis’in seçimi de dalgalı kurdan yanadır.

Reis, Tükiye’nin bu seçimini değiştirebilir mi, onu bilmiyorum!

Değiştiremez diyenler var!

Onlara göre, etkisi var ama yetkisi yok!

Verin 2023 seçimlerinde yetkiyi, onu da değiştirsin…

Zira:

Nas” ve “Bakara” ortada dururken, “serbest kur rejimini” bir tek Reis değiştirebilir!

***

Serbest kur, rejiminde ülkemizin getirildiği son duruma da bakıp bitirelim.

Kurun 9.31 TL olduğu 19 Ekim 2021 tarihi itibariyle yaklaşık 450 milyar dolar olan dış borcumuzu ödemek için:

450 milyar TL x 9.31=4.189.5 milyar TL ‘ye yani 4 trilyon 189 milyar 5 milyon TL ye ihtiyacımız vardı.

Bugün (12 Aralık 2021) itibariyle bu miktar:

450 milyar TL x 13.8 = 6.210 milyar TL’ye yani 6 trilyon 189 milyar TL’ye çıkmıştır.

Aradaki fark: 6.210-4.189=2.021 milyar TL yani 2 trilyon 21 milyar TL’dir…

Aritmetik böyle diyor…

***

Bu rakamın ne anlama geldiğini açıklıyorum:

2022 bütcesi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay 2022 bütçe giderlerinin 1 trilyon 750 milyar 957 milyon lira, bütçe gelirlerinin 1 trilyon 472 milyar 583 milyon lira olduğunu açıkladı.(4)

Bütçenin ne anlama geldiği ilkokul 4. sınıfta öğretiliyor, bari onu sormayın.

Demek ki:

“Faiz sebep, enflasyon neticedir” teorisinin Türkiye’ye sadece 2 aylık getirdiği yük, 2022 bütçesinin iki katı kadardır…

Matematik ilmi de böyle diyor…

Dövize endeksli Devlet garantisi ile 25-50 yıllığına yap-işlet-devret modeli ile verilen ihalelerden dolayı üzerimize yüklenen borçların, katlanarak ne kadar arttığını anlatıp da canınızı daha fazla sıkmak istemiyorum…

***

Bu yükleri kim taşıyacak?

Yanlış çağrışım yapmayınız, bu öyle bir yük değil, hemen altına girmeye kalkışmayın…

Başka bir söyleyişle ifade edelim de yanlış anlaşılmasın:

Durup dururken artan bu paraları kimler ödeyecek?

Ahlaksızlar” kendi paylarına düşecek miktarı fazlası ile birlikte havadan kazandılar.

Onlar için sorun yok.

Yüklerini attılar!

Paylarına düşen yükü yine bizlerin üzerine yıktılar…

Vay ahlaksızlar vay!..

Felsefe de böyle diyor….

***

Yoksa sizler de bizim gibi düşük faizli kredi kullanamayanlardan mısınız?

Olsun!

En azından “ahlaksız” damgasını yemedik…

Biliyor musunuz biz onlardan bayağı fazlayız…

Siyasi iradeyi biz oluşturup, bu iradeyi temsil edecek olanları da biz belirliyoruz

Yaşasın demokrasi!..

***

Durum bu kadar vahim iken; kimse bana,” IHA, SİHA, tüneller, boğaz köprüsü, bölünmüş yollar ve hava limanlarından neden bahsetmiyorsun” demesin…

Bu konuyu anlatırken, terörle mücadelede aldığımız yolu da anlatmamı istemesinler.

FETÖ’yü bitirme noktasına getirdiğimizi görmezden geldiğimizi de sanmasınlar.

Onların bu anlattıklarımla bir ilgisi yok.

Onların da sırası gelecek.

Kaldı ki, daha önce de onlardan çok söz ettik.

Reis’i bu yaptıkları için zaten sonuna kadar desteklemedik mi?..

Kendisine teşekkür bile ettik…

Hatta, bütün bu yaptıkları için oy dahi verdik!..

***

Ben bu korkutucu ekonomik tabloyu anlamaya çalışırken, birilerinin Savunma Sanayimizin başarılarını anlatmak için, parmak kaldırıp söz istemesini anlıyorum tabii ki…

Ama o yöndeki açıklamalar mevcut duruma çözüm değil ki…

Ayrıca o yatırımların genel ekonomik tablo içerisinde tuttuğu yerin çok da bir yer kaplamadığını biliyoruz…

Bütün ayıpları onlarla kapatmak mümkün değil.

Yapılan iyi işler daha azdır!..

***

Ben bugüne gelin diyorum, bu-gü-ne!…

An-la-şıl-dı mı?

Yarattıklarını sınamaya ihtiyaç duymaz Yüce Tanrı!..

Her şeyin sonucunu önceden bilen Yüce Tanrı’nın, yarattığı insanları imtihan etmeye ihtiyacı olamaz.

Tanrı’yı öğrencilerinin ne kadar öğrendiğini bilmeyen “öğretmen” zannedenlerin aciz ve hatalı yorumlarıdır bu saçma-sapan açıklamalar.

Yoklukla, yoksullukla, açlıkla değil; varlıkla ve bolluk içerisinde yaşayanların halk önünde verdiği sınavdır önemli olan.

“Haklı” ile “haksız”, “ahlaklı” ile “ahlaksız” ve “yoksul” ile “fakir” arasındaki mücadelesonunda hangi tarafın yenileceğini önceden kimse bilemez.

Değişmeyenin ne olduğunu ise ünlü şair, 936’da Şeyh Bedrettin Destanı’nda:

Yenenler, yenilenlerin dikişsiz, ak gömleğinde sildiler kılıçlarının kanını…” diyerek (5) kayıt altına aldı…

Av. Cemil Can

DİP NOTLAR :

(1) https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-dusuk-faizle-uretimi-ve-ihracati-destekleyecegiz/2435131

(2) Dalgalı kur sistemi uluslararası ortamda herhangi bir ülke parası değerinin iç ve dış sahada yani piyasada arz-talep doğrultusunda belirlendiği sistemdir. Dalgalı döviz kuru rejimi, değişken kur rejimi olarak da bilinmektedir. Dalgalı kur sistemi sabit kur sistemiyle ayrı hatta tam tersidir.

Sabit kur rejimi ise 1980’li yıllara kadar uygulanan bir döviz kuru sistemi olmuştur. Fakat bu durum sonrasında kademeli olarak değişmiş ve serbest yani dalgalı kur rejimine geçilmiştir. Özellikle 2001 Türkiye Ekonomi krizi sonrası dalgalı kur sistemine geçilmiştir.

SERBEST KAMBİYO REJİMİ NEDİR?

Serbest kambiyo rejimi: Serbest kambiyo rejimini kabul etmiş memleketlerde döviz arzı ve talebi dengesi bozulduğu zaman bu denge Merkez Bankasında kurulan kambiyo denkleştirme fonu aracılığıyla kurulmaya çalışılır.

Eğer döviz arzı döviz talebinden fazlaysa, milli para yabancı memleket paraları karşılığında satılır.

Eğer döviz arzı az, buna karşın, yabancı memleket paralarına karşı talep fazlaysa milli para karşılığında yabancı memleket paraları satılır ve böylece döviz arz ve talebi dengesi sağlanmaya çalışılır. Serbest kambiyo rejimleri genelde kendi ülkesinde yaşayanların yerli parayı kullanmalarını, yabancıların da gelip yerli parayı kullanmalarını teşvik edecek şekilde düzenlenir.

Bizde yabancıların yerli parayı kullanmaları teşvik edilirken, yurt içinde yerleşiklerin de doğrudan yabancı para kullanmaları teşvik edilmektedir. Aslında buna izin verilmektedir. Teşvik, Türk parasının içinde bulunduğu durumdan kaynaklanmaktadır. Türk Lirası çoğu zaman yabancı paralarla rekabet etmekte zorlanmaktadır.

Bakınız:

https://www.karar.com/kontrollu-kambiyo-rejimi-nedir-serbest-kambiyo-rejiminden-farki-ne-934259

(3) AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, TÜİK’le ilgili eleştirilerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alırken “Türkiye İstatistik Kurumu’na güvenmeyeceksin de masada oturup içki içerken fikir söyleyen adamlara mı güveneceksin?” dedi.

Kurtulmuş, “Türkiye ekonomisi hem dövizin fiyatının oluşması hem piyasadaki fiyatların oluşması bakımından serbest pazar ekonomisini benimsemiş olan bir ülkedir. Asla şunu kural olarak söyleyelim ki serbest pazar ekonomisinin şartlarından geri dönüş olmaz. Devletin kendisine vermiş olduğu Türk Lirasını gidip dövize yatırmak bir ahlaksızlıktır” diye belirtti.

Bakınız:

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/numan-kurtulmustan-kilicdarogluna-icki-icerken-fikir-soyleyen-adamlara-mi-guveneceksin-1891857

(4) https://www.ntv.com.tr/turkiye/2022-butce-buyuklugu-1-trilyon-751-milyar-lira,3trp-xDRMESSUQsopuzHdQ

(5) Yenildiler.

Yenenler, yenilenlerin

dikişsiz, ak gömleğinde sildiler

kılıçlarının kanını…

Tarihsel, sosyal, ekonomik şartların

zarurî neticesi bu!

deme, bilirim!

O dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim.

Ama bu yürek

o, bu dilden anlamaz pek.

O, ‘hey gidi kambur felek,

hey gidi kahbe devran hey”

“Şeyh Bedrettin destanı”

Nazım Hikmet

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir