ÖNCE CHP KURTARILMALIDIR!.. – CHP Muhalefet Hareketi

İsmail Kahraman öyle sıradan bir AKP’li değildir.

Rizelidir.

Necmettin Erbakan tarafından kurulan 54’üncü hükûmette Kültür Bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gençlik yıllarında İstanbul Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyetinde başkanlık ve yükseköğrenim gençliğini temsil eden Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) 48’inci dönemde genel başkanlık yapmıştır.

1940 doğumludur.

Reis’ten 14 yaş büyüktür; siyaseten de ağabeyi sayılır.

Avukattır.

Eski TBMM Başkanıdır.

İlim Yayma Vakfı kurucularındandır.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin kurucular kurulu başkanı ve ilk mütevelli heyeti başkanıdır.

Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili olarak görev yapmaktadır.

Pek çok konuda kendisine danışılır.

Sıradan biri değildir!

Sıradan AKP’li kimlere denir sorusunun cevabını merak edenler, en yakınlarındaki herhangi bir kişiyi tanıyarak meraklarını giderebilirler.

Onlar seçimden seçime hatırlanırlar…

***

İsmail Kahraman, geçenlerde Birlik Vakfı’nın Çemberlitaş’taki genel merkezinde “Yeni Anayasa ve Öze Dönüş” konulu konferans vermiştir.

Yaptığı konuşmada; “Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir” diyerek, ilk dört maddenin yeni anayasada yer almaması gerektiğini savunmuştur…

***

Üzerinde kızılca kıyamet kopartılan Anayasa’nın ilk dört maddesinde (1) neler var anımsayabildiniz mi?

Dinci kesimi en çok rahatsız rahatsız eden “Atatürk Milliyetçiliği” (2) ile “laiklik” (3) ikinci maddede Cumhuriyetin nitelikleri arasında belirtilmiştir.

Dinciler, milliyetçiliğe temelden karşıdırlar; onlar için “ümmetçilik” (4) esastır.

Dinciler, laikliğe de karşıdırlar; Osmanlı Devleti gibi bir “şeriat devleti” kurulması için çalışırlar.

Kürtler de “Kürt milliyetçiliği”ni esas aldıkları için “Atatürk Milliyetçiliği”nden hoşlanmazlar.

“Ayrılıkçı Kürt Milliyetçileri”, Türkçenin Türkiye Devletinin dili olmasından da rahatsızdırlar…

Bu nedenlerle Dinciler ile Kürtçüler, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi hususunda anlaşırlar…

***

Genel ve yerel seçimler her yaklaştığında Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarını almak/çalmak için Anayasanın ilk dört maddesi kaşınmaya başlanır.

Bu konuda ayrılıkçı Kürt Milliyetçileri’ne en fazla “mavi boncuk” dağıtan AKP iktidarları olmuştur.

“Kürt açılımı” (5) ile verilen tavizler en üst noktaya ulaşmıştır.

AKP yöneticileri, açılımdan vaz geçildikten sonra da Öcalan’ı iç siyasette kullanıp, ayrılıkçı Kürtçülüğü okşayarak, istismar etmeyi sürdürmüşlerdir. (6)

***

Yeni CHP yönetimi, Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) Kürtlerin Meclis’teki “meşru” temsilcisi olduğunu kabul ederek, bu parti yöneticileri ile görüşmeler yapıyor.

Hatta bununla övünüyorlar da…

Son yerel seçimlerde CHP adayları tarafından büyükşehir belediye başkanlıklarının kazanılması HDP’nin desteği ile gerçekleşmiştir.

CHP’nin belediye meclisleri üyeliklerinde aldığı oyların başkan seçmek için yeterli olmaması, bu durumun en somut kanıtıdır.

HDP’nin İYİ Partiye yaptığı “koltuğunuzda bizim sayemizde oturuyorsunuz” (7) göndermesi ise bu gerçeğin açık açık ifade edilmesidir.

Son kamuoyu yoklamalarında; HDP’nin oylarının yüzde 8’in üzerinde (8) olduğu anlaşılmaktadır.

Hem Cumhur İttifakı’nın hem de Millet İttifakı’nın bu oylara şiddetle ihtiyacı olduğu açıktır.

Bu yüzden İsmail Kahraman sahneye sürülmüş ve “değişmez maddeler” konusunu gündeme taşımıştır…

Kahraman’ın Reis’in bilgisi ve isteği dışında böyle bir şey yapmayacağı tartışmasızdır…

Onun görüşleri AKP’nin de görüşleridir.

***

Yalın gerçek şudur:

Hem Kürtlerin hem de Kürtçülüğe karşı olanların hoşuna gidecek söylemler, iki ittifak tarafından da dile getirilmektedir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıkladığı ve 100 maddeden oluşan yeni anayasa çalışmasında “ilk dört maddenin değiştirilemeyeceğinin” altı çizilerek, Kürtçülüğe karşı olan kesimlere, açık mesajlar verilmiştir… (9)

Aynı şekilde, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştirme fikri; tüm CHP’lilerin iradesi midir, Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir” sözlerine, “İsmail Kahraman ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu karıştıracak kadar şuur problemine gelmiş. Pes. Biz CHP olarak ne ilk dört maddeyi tartışmaya açarız ne bir kelimesinden vazgeçmeyiz” şeklinde verdiği yanıt (10) da samimi değildir…

***

Oysa yalın gerçekler bambaşkadır:

Önsözünü bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun yazdığı, CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu’nun kaleme aldığı, CHP logolu “YASAMA YETKİSİ DEVREDİLEMEZ” başlıklı 84 sayfalık kitapçıkta:

Bugünkü anayasanın 2. maddesindeki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı”, ifadesinin kaldırılarak; “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” şekline getirilmesi öneriliyor.

“Türk Vatandaşlığı” kavramı yerine “Anayasal Yurttaşlık” anlamında “Anayasal Yurtseverlik”, “Türkiye” yerine “Ülke”, “Türkiye Devleti” yerine “Cumhuriyet”, “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı” yerine “Türkiye Cumhuriyeti insanı” kavramlarının kullanılmasının nedeni nedir?

Yasama ve yargı yetkileriyle ilgili anayasanın 7 ve 9. maddelerinde geçen “Türk Milleti adına” ifadesi çıkarılmıştır.

3. maddede de “Dili Türkçedir” ifadesi “Resmi dili Türkçedir” şeklinde değiştirilmiştir.

Yoğun ve ağır eleştiriler üzerine, her ne kadar söz konusu kitapçığın, “CHP’yi bağlamadığı” dile getirildi ise de CHP’nin resmi internet sitesinden kaldırılmamıştır. (11)

***

Y-CHP yönetimi; Anayasa’da geçen “Türk”, “Atatürk”, “milli” ve “Atatürk Milliyetçiliği” kavramlarının bulunmasından duyduğu rahatsızlığını bu şekilde kayıt altına almıştır.

Bu raporun CHP’yi bağlamadığı ise halkı aldatmaktan ve zekasıyla alay etmekten başka bir şey değildir.

CHP’yi bağlamayan bir raporun CHP’nin resmi internet sitesinde ne işi var?

PKK’nın Meclis’teki uzantısı olan HDP’nin yapmak isteyip de yapamadıklarını üstlenmek, CHP’nin üzerine vazife midir?

AKP iktidarının sonu görünüyor olabilir.

Ama:

Genel seçimlere gitmeden önce, CHP’yi işgalden kurtarmak şarttır.

Atatürk’ün koltuğunda Atatürk’ten hoşlanmayan biri oturmaktadır.

Atatürk ilkelerine inanmayan insanlar onun partisini yönetmektedirler.

Bu nedenle; önce CHP kurtarılacak, sonra AKP’den kurtulunacak!..

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) I. Devletin şekli
Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde,
insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti
Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki
hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez
ve değiştirilmesi teklif edilemez.