ASTANA’NIN FİŞİ!..
“Artık Astana’nın fişini çekme vakti geldi” sözleriyle Türk halkının tepkisini çeken James Jeffrey ABD’nin Suriye Özel Temsilcisidir.
Türkiye’yi Astana sürecinden kopartmak amacını gizlemiyor.
ABD’ye göre, Astana ruhu küçük bir hamle ile öldürülebilir!
Türkiye’yi Cenevre masasına çekebilmek için kim bilir Jeffrey’in çantasında neler vardı.
Türkiye ve Rusya’nın girişimi ile yaratılan İdlib’deki çatışmasızlık bölgesinde küçük grupları kışkırtarak barış ortamını bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Türkiye sınırında 12 gözlem noktası oluşturarak, kara gücü olarak sahiplendikleri PKK/PYD’ye kalkan oluyorlar.
Silah sevkiyatına ise hiç ara vermediler…
Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı olası operasyonu engellemek için kim bilir daha ne yalanlar söyleyecekler…
Jeffrey’in son yalanını:
“(Gözlem noktalarının) Amacı, taciz ateşi açılmasından vazgeçirmek” olarak kayıtlara geçirdi. (1)
***
ABD’nin Suriye’nin ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan bu düşmanca tavırları karşısında muhalefet partilerinin söyleyecek sözü yok mudur?
Dış güçlerin desteği ile “iktidara” gelebilecekleri düşünü kuranların, bu güçlere karşı söz söylemesi düşünülemez zaten.
İktidara gelebilmek için toprak bütünlüğümüzü tehdit edenlere en uygun düşen sıfat “düşman”dır.
Düşmanla işbirliği içindekilere de işbirlikçi denir elbette.
ABD’nin güney sınırımızda “Kürt devletçiği” kurma planı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile bozulmuştu.
Kim ne derse desin, bu operasyonlarda Rusya’nın hava savunma sistemleri bizim için çalıştı.
Uçak krizinden sonra Suriye sınırında uçak kaldıramadığımız o talihsiz günler geride kaldı.
Yaşamakta olduğumuz süreçte, başta Rusya olmak üzere bölge ülkelerinin katkıları unutulamaz.
Şu ana kadar 8 bin PKK’lıyı eğiten ve 30 bin PKK’lıyı daha eğitmeyi planlayan ABD, işte bu sürecin fişini çekmek istiyor.
Muhalefetin ise buna bir itiraz yok…
***
Jeffrey’i bir tek Türkiye Gençlik Birliği (TGB) protesto etti.
Dış İşleri Bakanlığı önünde “Mehmetçiğin katili Amerika” sloganı atan yurtsever gençler, “Astana’nın değil ABD’nin fişini çekeceğiz” dediler… (2)
İyi ki TGB var…
CHP Gençlik Kollarının adı var, kendi yok!..
***
Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim öncesinde Abdullah Gül ile neden görüştü?
2,5 saat ne konuştular?
Görüşmeyi yalanlamayan Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül ile dış politikayı konuştuk dedi.(3)
Diyelim dış politikayı konuştular, bu konuda bir açıklama yapmaları gerekmez mi?
Hükümetin dış politikasını eleştiriyorsa, yerine ne önerdiğini ana muhalefetin lideri seçmene açıklamaz mı?
Dersimli Kemal, dış politikayı fiilen belirleyenlerle değil, AKP’nın dışladığı eski Cumhurbaşkanı ile neden konuşur acaba?
Erdoğan’a karşı Cumhurbaşkanı adayı yapmak için atmadığı takla kalmayan Kılıçdaroğlu’nu, Gül’le aynı karede poz vermeye mecbur eden ABD’den başka ülke olamaz…
***
Ergenekon ve Balyoz tertiplerini “delillendirin” diyen, FETÖ’nün devletin en önemli kurumlarına sızmasında birinci derece rol alan, 15 yıllık AKP iktidarı süresince Anayasaya ve evrensel değerlere aykırı olan yasal düzenlemeleri onaylayarak, ülkenin bu duruma gelmesinin baş sorumlularından olan biri ile ana muhalefet partisinin genel başkanı neyi konuşur?
Dersimli, eski bir Cumhurbaşkanı ile görüşerek ufkunu açacak ise neden Ahmet Nejdet Sezer ile görüşmez ki?..
Abdullah Gül ile aynı cephede yer almak CHP’ye ne kazandıracak?
Sorgulamayı bırakan CHP tabanı, Dersimli Kemal’ın öncülüğünde yapılan ihanetleri görmüyor bile!
Bu nedenle de onu değiştirmeyi asla beceremez…
***
CHP’deki delege yapısı kişisel menfaat üzerine oturtulduğu için delegeleri ikna ederek yönetimi değiştirmek imkansız hale gelmiştir.
Hele de kısmi olarak yerel seçimlerde gösterilecek “başarı”dan sonra genel başkanın değişmesini dile getirmek bile “aforoz” nedeni olacaktır.
CHP delegelerinin yapısı konusunda en doğru fikri veren örnek, son günlerde kamuoyuna yansıtılan bir istifa olayıdır:
Aynı zamanda kurultay delegesi olan CHP Şırnak İl Başkanı’nın istifa gerekçesi gerçekten ilginçtir. (4)
CHP’nin en yüksek karar organı olan Parti Meclisi’ne Deniz Baykal’ın listesinden giren Savcı Sayan’ın, AKP’den Ağrı Belediye Başkan adayı olması da CHP’nin bir başka acınacak yanıdır… (5)
Dersimli Kemal yönetimindeki Y-CHP; ilkesizliğin, kokuşmuşluğun ve çürümüşlüğün adresi olmuştur…
FETÖ‘nün avukatlığını yapan, PKK‘nın Meclis’teki uzantısı HDP ile görüntü vermek için fırsatlar yaratan, SOROS‘un yöneticilerini savunan Dersimli Kemal’in peşinden gitmek zorunda bırakılan kitlelerin uyandırılması da mümkün görülmemektedir.
“Adalet Yürüyüşü” ile gazı boşaltılan muhalefetin, iyice zorlaşan yaşam koşullarını bile protesto edecek cesareti ve takatı kalmamıştır.
Bu nedenlerle:
Y-CHP iyice dibe vurmadan, CHP’nin yüzeye çıkması imkansız hale gelmiştir…
Cemil Can
DİPNOTLAR:
(2) https://www.ulusal.com.tr/gundem/tgb-den-abd-suriye-temsilcisi-jeffrey-e-protesto-h218209.html
(3) https://www.cnnturk.com/video/turkiye/kemal-kilicdaroglu-abdullah-gulle-gorustu
(4) https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/eski-chp-sirnak-il-baskani-akpye-gecti-2773327/