KONUK YAZARLAR

BU SON OLSUN!..

klc-ida_1

Ağır bir özeleştiriye hazırlanmıştım;

Kararım kesindi; kendimi asla kayırmayacaktım…

8 Haziran sabahı çok farklı biri olarak karşınıza gelecektim.

Bir bakıma sürpriz yapacaktım.

İzleyenlerim için dokunaklı bir veda mektubu hazırlamıştım.

Paylaşacağım son yazım o mektup olacaktı:

Son mektubumda; yıllardır fena halde yanılmışım meğer, çok hatalı değerlendirmeler yaptım, çok çok özür dilerim diyerek,söze girecektim…

Çünkü yanıldığımı görerek, bu kadar emeğimin bir işe yaramadığı hissine kapılacaktım…

Ne yapayım, hala emeğin en yüce değer olduğuna inananlardanım!

Dile kolay 8 yıl, her hafta bir kaç sayfa yazı ile kafanızı şişirmişim!

Bu nedenle sözlüğü açtım; üzüntümü ifade edebilmek için özel sözcükler aradım.

Öyle ya mademki size bir şey anlatamadım, sorun bende olmalıydı…

Yersiz kuşkularımla sizleri de boş yere rahatsız ettim.

Bu nedenlerle affınızı rica ediyorum diyerek, bu işten de emekliliğimi istiyecektim…

Kıdem-ihbar tazminatı talebim olmayacaktı…

***

Olmadı işte!..

Olaylar hazırlandığım gibi gelişmedi.

Yani bugün de özür dileyemiyorum sizden...

Bu defa da haklı çıktığımı görünce inanın çok sarsıldım…

Gecenin karanlığında Ulu Önderimizin koltuğunda oturan gafili, sözüm ona “başarı”da payı olanlara teşekkür ederken izledim, çok utandım.

Keşke yer açılsaydı da yerin dibine girebilseydim!..

Bu adam gerçekten kafayı yemişmi ne!…

Haluk hoca gibi bilim adamını bile, zavallı bir baykuşa çevirdiler!

Hocayı gecenin karanlığında mayınların üzerine sürecek kadar gözlerini karartmış bu ekip!

Kör kütük sarhoş gibiler…

Siyasi ihtiras galiba böyle bir şey…

İnandırıcı olacağını sanıyorlar; en ağır yenilgiyi “zafer” olarak anlatmayı bir tıp profesörüne vermişler!..

Hayret ki ne hayret!

Bir ceylan derisi kaplı koltuk için bu rezilliğe değer mi?

Oysa gerçeği görmek için kimseyi dinlemeye gerek yok, “Dersim”e ve Türkiye geneline bakmak yeterli!..

Özür dileyip, başınızı öne eğerek eve gitmek sizin için en iyisi değil mi?…

***

Y-CHP Genel Merkezi’ne göre her şey yolunda gidiyormuş!..

Hiçbir sorun yokmuş…

Bizi şimdi de  bu yalana inandırmaya çalışıyorlar.

Belli ki görevleri böyle konuşmayı gerektiriyor…

Bildiğiniz gibi edebiyatçı değilim.

Bu yüzden meramımı anlatmakta yetersiz kalabilirim!

Ama görme kusurum yok!

Ben gördüğümü söylüyorum.

Her zaman neden-sonuç ilişkisi içerisinde olguları değerlendirdim.

Tümevarım ve tümdengelim yöntemi ile elde ettiğim sonuçların hiçbirini kendim için saklamadım.

Tümünü sizlerle paylaştım…

Ortaya çıkan tablo şudur:

Atatürk’ün partisi ismi ile bile yüzde 25‘i alırdı zaten…

Yıllardır bir gerçeğin altını çizmeye çalışıyorum.

8 yılda 1650 sayfaya yakın siyasi-hukuki değerlendirme yazısı yazdım.

Bir kez olsun, yanıldığımı ispatlayan çıkmadı!..

Oysa, ağız dolusu özür dilemek için yanılmış olmayı ne çok isterdim…

Nasıp olmuyor işte!..

Dilerseniz son noktayı koyup bitirelim.

Dersimli Kemal, bu sonuçlardan memnundur!?

Koalisyon ortağı olarak “iktidara” gelmesi gündemdedir.

AKP’nin iktidarını sürdürmesinden söz etmeyeceğiz bugün…

Öyleyse bu haftaki uyarıma geçiyorum:

Takip edenler bilir,onu zaten 4 gün önceden yapmıştım…

Bu nedenle sadece bağlantısını vereceğim.

Bi zahmet oradan okuyun…

Bağlantı:

http://chp-muhalefethareketi.biz.tr/2015/06/korkacak-bir-sey-yok-2