KONUK YAZARLAR

KOZMİK ODA’YA YENİ BİR LİSTE!..

 

kozmik_oda_1

Türkiye’nin gündemine parti kapatma tartışmalarını Kılıçdaroğlu taşıdı…

Dersimli Kemal’in TESEV kurucusu olduğunu ilk defa açıklayan gazeteci, Ülkü Adatepe’nin çocuklarına, Atatürk’ün mirasından yeterli pay verilmediği iddiası ile İş bankası ve CHP’ye karşı dava açtıklarını söylemiş…(1)

Güya bu dava bahane edilerek CHP’ye kapatma davası açılacakmış!

Anayasa Mahkemesi, laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğini tespit ettiği AKP’yi kapatmamış, ama CHP’yi bu uyduruk gerekçelerle kapatacakmış!

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’a göre, yakında siyasallaşacak PKK’nın kuracağı (veya kurulu olan) partinin kapatılmaması için şimdiden önlem alınıyor…

İhtimal dahilindedir tabii…

Doğrusunu söylemek gerekirse, muhalefet görevini yapamayan CHP ile MHP kapalıdır zaten…

***

CHP’nin kapısına Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini yönetime getirdiği 18 Aralık 2010 günü kilit vurulmuştu!..

Baksanıza, Y-CHP Milletvekilleri Aylin Nazlıaka ile Faruk Loğoğlu, genel seçimlerde hükümeti Türk halkına şikayet edecek yerde, şimdiden ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e şikayet ettiklerine göre (2), CHP tarihteki yerini almış demektir…

İnsan sormadan edemiyor: Sen hey Öteki Kemal! Partin Y-CHP’nin kapatılmasını gerektirecek ne yaptın?

Yoksa Y-CHP’yi de “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” haline mi getirdiniz. Bunun için korkmanız gerekmez. Artık bu sebeple parti kapatılmıyor. O kapatma bilgisini size getiren istihbaratçıları, Y-CHP’li sanıyorsunuz galiba. Öyle mevkilerde CHP’lilerin bugüne kadar kalabileceğini düşünecek kadar saf olamazsınız…

Yine AKP tarafından iyi hazırlanmış bir senaryonun içerisinde rol aldınız!..

Kullanılıyorsunuz kısaca…

Kapatılmaktan asıl korkan AKP yönetimidir. Bunu o ince kafanıza sokun!..

Her ne kadar Cumhurbaşkanı da olsa böyle bir işten başı derde girecek olan Tayyip Erdoğan’dır…

Yürürlükteki mevzuatımıza göre, Yüce Divan’a gitmekten hiçbir şekilde kurtulamaz…

İç güvenlikte ve dış politikada yaptıkları icraatların çoğu, Türk Ceza Kanunumuzda suç olarak tarif edilmiştir…

“Kürt açılımı” bile başlarını ağırtmak için tek başına yeterlidir.

Koalisyon ortakları Cemaat’in bütün yaptıklarından müteselsilen sorumludurlar.

Hele de şu “Kozmik oda” meselesi var ya, başlı başına müebbet hapislik bir tablo getirecek karşılarına…

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in anlattığına göre; “Arınç’a suikast” yalanı ile başlatılan soruşturma sonunda, ordunun gizli bilgileri ve savaş planları Amerikalıların eline geçmiştir…

Bu bilgiler arasında; olası bir savaş sonunda, ordunun devre dışı kalması durumunda, Ankara civarındaki sivil direnişi örgütleyecek kişilerin listesi vardı…

***

Suikast iddiasını uyduran polis “F Tipi” kumpas ekibinden Polis Murat Yılmazer’miş.

Kozmik odanın aranmasına neden olarak gösterilen olayda, herhangi bir telefon ihbarı bile yok, hayali olarak düzenlenmiş bir tutanak üzerinden gidilmiş!..

Daha ne olacaktı?!..

CIA ile içli dışlı olan “F Tipi” çeteyi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kozmik odasına nasıl sokarsın?

Bir örgüte mensup olanları, “Türk Milleti Adına” karar verecek mahkemelere yargıç olarak nasıl atarsın?

İçişleri Bakanı’nın haberi olmadan, ABD Elçiliği’ne gidip brifing veren birini polis teşkilatında nasıl saklarsın?..

Bakın Amerika’nın 2016 başkan adayı Senatör Rand Paul ne diyor: “Kürdistan için kendi ellerimle yeni sınırlar çizeceğim, söz veriyorum. Türkiye, Irak ve Suriye’den toprak alınması gerekecek(3)

Eski CIA Başkanı çuvalcı general David Petraeus, “Öcalan’a hayranım” diyor…

Terör örgütleri listesini yırtıp atmışlar!..

Y-CHP’den sınırsız kredi alan AKP, bu ara “Akil İnsanlar”ını Apo’ya götürecekmiş…

Kırşehir Kaman’ın Hirfanlı Köyünde ABD Büyükelçiliği’ne ait araçlar ve Amerikan askerleri, Eğit-Donat Projesi için harıl harıl çalışıyorlar…

Bu adamları nasıl dost tuttunuz? Amerikalılara nasıl “model ortak” olursunuz?

Bu ne iştir?..

Bu tür soruların muhatabı, elbette AKP iktidarı olacaktır…

Sorgu zamanı geldiğinde, Yüce Divan’da müebbet hapis cezası istemiyle, sanık sandalyesine oturacakları gibi, partileri de Anayasa Mahkemesi’nce kapatılacaktır…

Bu muhalefetle, o günler uzak gözüküyor olabilir, ama olasılık dışı değildir.

***

İktidar, ilk sendelediğinde zaten tepetaklak yuvarlanacak…

Kabus olacak olan öyle bir günü yaşamamak için, bugünden ancak iki önlem alınabilir:

Biri, Devletin güvenliğini doğrudan ilgilendiren bilgileri sattıkları ülkelere sığınmak, diğeri ne pahasına olursa olun iktidarda kalmaktır

İran Şahı gibi sığınmak, dünyayı Cehenneme çevirmekten farksızdır. Ayakkabı kutularındaki dolarları bile ağız tadıyla yiyemez insan…

İktidarda kalmak en iyisidir.

Bunu bir kez daha başarabilmek için; arkanızda makarna ve kömüre muhtaç olan yüzde 50‘yi garanti edeceksiniz…

Bir de siyasi parti lazım tabii ki…

Aksi halde, milletvekili sayınız ne olursa olsun, parmak kaldırıp indirmekten başka inancı olmayan o insanları bir arada tutamazsınız…

Demek ki, parti her halükarda lazımdır…

***

O bakımdan, AKP için siyasi partilerin kapatılması görevini Anayasa Mahkemesi’nden almak, alınacak en akıllıca önlemdir…

Bu görevi, TBMM’ne verdiğinizde işi bitirdiniz demektir!

Mecliste çoğunluğu teşkil eden kapatılacak bir partiyi, kapatmak artık olanaksız hale gelmiştir…

Y-CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun rol aldığı oyun bu kadar basittir işte…

***

Kabul etmek gerekir ki, “Öteki Kemal” gerçekten bir görev adamıdır!..

En önemli konularda, iktidara hiç ama hiç bir sorun çıkartmamıştır:

Parti örgütüne danışmadan, “Kürt Açılımı”na peşin peşin sınırsız krediyi açmıştır…

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de görevini tam yapmıştır.

ABD Elçisi ile bir otel odasında -üstelik de tek başına- konuşmasını saymazsak eğer yetkili organlarda tartışmadan Ekmeleddin’i aday olarak açıklayıp, RTE’ye Cumhurbaşkanlığı yolunu açmıştır…

Nasılsa “tıpış tıpış” oy vermeye gidecekler diyerek, oy verecek olanları da iyice huylandırmış ve Erdoğan’ın işini şansa bırakmamıştır!..

Türban konusunda da kendini kanıtlamıştır:

Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararlarına rağmen, “Türbanı biz çözeriz” diyerek ortaya düşmüş; üniversiteye ve kamu kurumlarına kadar türbanı o sokmuştur…

TSK‘ne karşı kurulan kumpasa ise, suskun kalarak desteğini sunmuştur…

Çok sıkıştırıldığında; “Ordu darbecilerden temizlenmeli” diyerek, kumpasçılara “siz işinize bakın” anlamına gelecek şekilde göz kırpmıştır!..

İşin içerisinde iki de CHP Milletvekili vardı, ancak o kadarını yapabilmiştir…

AB’nin Türkiye’nin önüne bir görev olarak koyduğu; Atatürk ve İnönü’yü itibarsızlaştırma işinde de üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır:

Daha ne yapsın, Sebahattin Ali cinayetini bile İsmet Paşa’nın üzerine yıkmıştır…

Dersim İsyanı’nı “soykırım” gibi göstermiş, Seyit Rıza’yı kahraman ilan etmiştir…

İsyanın nedenini ise; muhtarın genç ve güzel ikinci karısını “musallat olan” karakol komutanının üzerine yıkmıştır!..

***

Belli ki, küresel güçler, AKP’nin kapatılmasını önleme işini de Dersimli Kemal’e ihale etmişlerdir!..

***

Düşmanın bu sıra öğrenmek istediği: Türk ordusunun savaş sırlarıdır; Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği olağanüstü savaş yeteneğidir…

Yunan’ın Ege’yi işgali ve Kıbrıs’tan bildikleri “sivil mukavemet”i, nasıl yürütüyorlar, bu sivillere kimler komuta ediyor, bu soruların yanıtını merak ediyorlar!..

Askere “Süngü tak, yat” emirlerini veren komutanlar nasıl adamlardır?

“Size ölmeyi emrediyorum” şeklinde gelen emre, Türk askeri nasıl ve neden itaat ediyor?

Yer küre üzerinde, emperyalizmi ilk defa yenen bu şanlı ordu dağıtılsa bile, kozmik odadaki liste ele geçirilmedikçe, rahat uyuyamayacaklardı…

Bu yüzden, hain işbirlikçilerinden ilk istedikleri o isim listesi olmuştur…

Adamın birine göre; ordu darbecilerden sonra, suikastçılardan de temizleniyordu!..

***

Bu işe alet olanların tümü “casusluk suçu”nu işlemişlerdir…

AKP’nin “Cemaat bizi kandırdı” savunması hiçbir şekilde geçerliliği yoktur!..

Kişiler kandırılabilir ama, duyguları olmayan devletin ve organlarının kandırılması mümkün değildir!..

Yasaların ve teamüllerin yerine, yöneticilerin duyguları koyuldu mu, o zaman iş değişir tabii…

Böyle bir durumu alkışlayanlar ve destekleyen halk da suçlular kadar sorumludur!..

O yüzden, bu vahameti bilen AKP, ne pahasına olursa olsun iktidarı bırakmayacaktır!..

İki kişiden biri” arkalarında oldukça, iktidarı onlardan böyle bir muhalefet alamaz elbette!..

Hele de muhalefet ele geçirilmiş ise, bu iş kolay kolay başarılamaz!..

Bu yüzden; yeni bir ittifak kurulmalıdır: Y-CHP yan çizerse; Vatan Partisi, Anadolu Partisi ve Ulusalcı CHP’lilerden oluşacak yeni bir “liste”yi Kozmik Oda’ya yerleştirebiliriz!..

 

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR:

(1) http://www.gercekgundem.com/siyaset/109001/iste-chpye-acilan-davanin-belgesi

 

(2) Kerry’e yazdıkları şikayet mektubunda; “Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere temel özgürlüklerin kötü ve alarm verici durumu artık bütün dünyadan bilinmektedir” demişler. Hükümeti eleştiren gazetecilerin işlerinden kovulduklarını ya da hapse atıldıklarını da vurguladıkları şikayet mektubunda; Samanyolu Grubu Başkanı Hidayet Karaca’ya destek verdiler…

http://www.haber7.com/ic-politika/haber/1319211-chpli-vekiller-hukumeti-abdye-sikayet-etti

 

(3) http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/kurdistan-icin-turkiyeden-toprak-alinacak-769243/