KONUK YAZARLAR

KORONA’YA KURBAN OLURUM!..

Bu “Koronalı günler”de evde neler yapabiliriz diye hiç düşündünüz mü?

Ne kadar şanslı olduğunuzu düşünüp mutlu olabilirsiniz emin olun.

Örneğin:

50 kişiyi temizleme taahhüdünde bulunan o hanımefendinin listesinde olmadığımız için Tanrı’ya şükredebilirsiniz.

Reis’e bir şey olursa, çocuklarınız ve eşiniz sokaklarda nasıl gezecek diye soran sokak serserisine bulaşmadan, çalıyı dolaşabilirseniz tebrik ederim…

Acı biber turşusu gibi bir kavanoz mermiyi teşhir eden mafya bozuntusunun omzuna değmeden, metroya inebilirseniz imrenirim…

Bu engelleri aştıktan sonra;

Sansür uygulamak için Reis’ten talimat bekleyen RTÜK Başkanı’nın şer’inden korunmak için, yatıp kalkıp Ulu Tanrı’ya dua edebilirsiniz…

***

Zaman bulacaksınız merak etmeyin;

Diyanet İşleri Başkanını İslam Dini’ne uygun fetvalar vermeye davet edin!

Sizi dinler eminim!

HDP’nin kapatılması gerekir mi sorusuna yanıt arayan yurttaşları beyin jimnastiğine davet ediyorum:

Hiç değilse, Devletten aldıkları 92 milyar TL’yi kurtarıp; akşam ne yiyeceğini düşünen 40 milyon aileye, 2’şer milyon TL dağıtılabiliriz değil mi?

Geriye bayağı bir şey de kalır, onu Merkez Bankası’na kefen parası olarak bırakalım, olur mu?

***

Endişeye mahal yok:

Parti kapatmak çözüm değil” diyenlere, “bir daha kurarlarsa bir daha kapatırız” diye cevap verebilirsiniz.

Hiç değilse, fakir fukaradan toplanan parayı kurtarırız!

Kürt siyasetçilerin, ABD’nin “kara gücü” PKK’nın siyasi uzantısı olmadıkları kanıtlara bağlanana kadar, açtıkları her yeni partiyi kapatmaya devam edeceğiz!

Gerisini biz değil, ABD düşünsün efendim!

HDP’nin “arkasında 6 milyon oy var” diyerek, yasaya aykırılığı, taraftar sayısının çokluğuna bakarak meşrulaştırmaya çalışan; dolayısıyla hukukun üstünlüğüne saygı duymadıkları tescilli hale gelen arkadaşlarınıza, bol bol Hukuka Başlangıç dersi verebilirsiniz.

Terörün odağı haline gelmiş bir partiyi, meşru siyasi zeminde göstermek için çaba gösteren; başta AKP olmak üzere, Y-CHP ve diğer bütün partilerin kulağının çekilmesi zamanı geldi de geçiyor bile…

Peki, neyi bekliyorsunuz?

Godot’u demeyin, gelmeyecek…

***

Reis’in kendilerini de dinlemesi için “Memleket Masası” kurmaya çalışanlara; “Şiiişt siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına” diyebilirsiniz…

***

FETÖ’nün hedefindeki Tümamiral Cihat Yaycı’nın neden kızağa çekildiğini anlamaya çalışın tabii ki…

***

F-35 Projesi’nden çıkartılmış olmamıza rağmen, ortakmışız gibi üzerimize düşen görevleri neden yerine getirdiğimizi anlayabildiniz mi?

Bana da anlatın lütfen…

2020’nin Nisan ayında S-400’leri aktif hale getireceğimizi ilan etmemize rağmen, bunu neden yapmadığımız hakkında bir fikriniz var mı?..

Bu ülkede düşünceyi açıklama özgürlüğü var unuttunuz mu?

Hadi durmayın, bu konudaki fikrinizi de açıklayın…

***

Barolara üyelik zorunluluğunun kaldırılması; dileyenin kendi barosunu kurması ve nispi seçim sisteminin getirilmesi şeklindeki dahice buluşla; hukukun üstünlüğüne “işlerlik kazandırmak” görevinin barolardan alınıp, Reis’in kontrolüne verilmesi yasalaşırsa, ne iyi olur değil mi?

“Koronalı günler”de işsiz oldukları için yatan milyonlarca insana yetecek kadar para yardımı yapılıp yapılmadığını, özellikle de yandaş olanlar için bilhassa merak edebilirsiniz…

Bu merakınızı gidermek için en yakın komşunuza sorabilirsiniz…

***

Y-CHP milletvekillerini, Davutoğlu ve Babacan’a grup kurmaları için askıya çıkaran Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AKP kurucusu olan bu zatlarla anlaşamadığı yüzde birlik konuların neler olduğunu açıklamasını rica edebilirsiniz…

***

Y-CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun; “Önümüzdeki süreçte bir erken seçimle veya başka bir şekilde… İktidar değişikliği değil bir sistem değişikliğine gidişatı görüyorum ve böyle olacaktır” ifadelerini kullanmasını “darbe iması” olarak ele alıp, günlerce tartışan yandaş kalemlere verilen: “CHP zabıta ile mi darbe yapacak” şeklindeki akılsızca cevap ile, sanki zabıtaları CHP’li belediye başkanları göreve almış gibi yersiz karşılık verenlerin ıslahı için bahçenizdeki gül ağacına çaput bağlayabilirsiniz…

***

Devlet garantili müteahhitlere ödenmesi gereken taksitlerde gecikme yaşanıp yaşanmadığını çok merak ediyorsanız, Damat Berat’ı dinleyebilirsiniz…

***

Belediyelerdeki geçmişte yaşanan “yağma”yı, Y-CHP yöneticilerinin “israf” olarak göstermesinin, Y-CHP’nin yerel yönetimlerdeki “yeni normali” mi, yoksa AKP ile yeni bir uzlaşma arayışı mı Dersimli Kemal’e sorabilirsiniz…

***

HDP’nin kapatılmayarak; 92 milyar TL devlet yardımı ile ayakta tutulduğu bir ortamda; HDP’li belediyelere kayyum atanmasını ne manaya geldiğini hiç düşündünüz mü?

AKP’nin yerel seçimlerde kaybettiği bu belediyelere; AKP’li vali ve kaymakamları atayarak, bu şekilde seçimleri kazanmış hale gelmesini, hangi aklı evvel ön görmüşse onu tebrik edebilirsiniz…

Görevden alınan belediye başkanlarının, PKK terör örgütünün propagandasını yapma veya yardım etme suçlamaları, yerel seçimlerden önce işlendiyse, neden seçimlere sokuldular diye sorabilirsiniz,

Seçildikten sonra bu suçları işlediyseler, bunların kanıtlarının bir an evvel Cumhuriyet savcılıklarına sunulması ve iddianamelerin kamuoyuna açıklanması gerekmez mi diye kendi kendinize mütalaa yapabilirsiniz…

***

Kısmi af” niteliğinde olan “yeni infaz yasası” ile muhalif gazeteciler; Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın tahliyesinin önlenmesi bence de iyi düşünülmüştür!

Bu şekilde, mecburen yasanın CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürülmesi ve tıpkı Rahşan Affı’nda olduğu gibi, -Anayasal eşitlik ilkesi gereği-  affın bütün tutuklu ve hükümlülere uygulanması sağlanarak, FETÖ’cü ve PKK’lıların yasadan yararlanmaları işinin CHP’ye ihale edilerek olası eleştirilerden kurtarmak zeka işidir.

Reis, yakışanı yapmıştır…

Böylece FETÖ ve PKK’nın affını sağlayan CHP olacağından, çıkacak tartışmalardan Reis’in partisi zarar görüp görmeyeceğine hiç kafa yormayacaksınız…

Kafanız rahat olsun, yolunuz açık olsun…

Bu konu gündeme geldiğinde, evde oturup çengel bulmaca çözebilirsiniz…

***

İş Bankası’ndaki Atatürk’e ait hisselerin yönetiminin CHP’den alınıp hazineye devredilmesi meselesine köklü çözüm, bankanın tümden kamulaştırılmasıdır!

Sandık üyelerinin durumu ne olacak sorusuna bilahare Reis cevap verecektir.

Elbette bu dönemde para konusu son derece önemlidir!

Özellikle de akçalı işlerde iki başlılık olmaz; tüm paralar tek elden yönetilmelidir!..

Anlaşılmayan bir husus yoktur sanırım!..

***

Y-CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, milletvekillerine dağıttığı bilgi notunda: Yunanistan’ın işgal ettiği adalarımızla ilgili eleştiri yapmamalarını; “işgal” sözcüğünü kullanmamalarını, bunun yerine “adaların silahsızlandırılması” ifadesini kullanmalarının uygun olacağını tavsiye etmiştir.

Bu emirnamenin Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dışında yapılmış olduğunu düşünen arkadaşlara sözüm yoktur.

Onlar için paydos zili çalmıştır; dışarıya çıkabilirler!..

Sınıfta kalanlar, siz ne diyorsunuz peki:

CHP’nin işgali, Ege’deki adalarımızın işgalinden daha mı az önemlidir?

Y-CHP, Yunanistan’ın Ege’deki tezlerini savunmaya başladı diyebilecek miyiz, bari ona izin verseydiniz!..

***

100 puanlık kurtarma sorusu ile bitiriyoruz:

Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin CHP tabanına yaydığı virüs mü daha tehlikelidir, yoksa Covid-19 mu?

Ben kendi adıma cevabımı veriyorum:

Kurban olurum Covid-19’a, hiç değilse o sadece bağışıklığı zayıf olanları öldürüyor…

Y-CHP virüsü ise; önce Atatürkçülerin kişiliğini ele geçirip yozlaştırıyor, ardından 9 seçim süründürüyor ve daha sonra da derin bir rüya alemine sürükleyip uyutuyor…

Ölü müsün, diri misin belli olmuyor…

Burun kıvırmayın öyle; aynı görüşte olmadığımızı ben de biliyorum elbette!

O halde, bir kez olsun görüşünüzü neden yazıp tartışmıyorsunuz benimle…

Cemil Can

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir