KONUK YAZARLAR

“BUNDAN SONRA SİZE HAYATTA BAŞARILAR”!..

25 Haziran 2023

Takvimler 24 Haziran 2023’ü gösterdiğinde, dünyanın yüreğini ağzına getirecek bir olay yaşandı.

Rusya iç savaşın, dünya “Üçüncü Dünya Savaşı’nın eşiğinden döndü.

Rusya’da çıkacak olası bir “iç savaş”, önce komşularını, sonra da tüm dünyayı içerisine alabilir.

Neyse ki, korkulan olmadı…

İkinci önemli olay ise Türkiye’de yaşandı.

Bu olay da CHP’deki işgalcilerinkeyfini iyice kaçırdı, ellerindeki son malzemeyi boşa çıkarttı.

Öne sürdükleri tüm kozların geçersiz olduğu açık-seçik kanıtlandı…

***

İYİ Parti, 3. Olağan Kurultayını yaptı.

İYİ Parti’nin liderliğini ezici bir çoğunlukla kazanan Meral Akşener, Millet İttifakı’nin 6’lı Masa’sını bu defa bir daha kaldırılamayacak şekilde devirdi…

Yerden göğe kadar haklıydı…

***

Önce Rusya’da ne oluyor ona bakalım, sonra iç siyasete döneriz…

***

Putin ulusa sesleniş konuşmasında:

Silâhlı isyan girişiminde bulunan, bunu organize eden, şantaj ve terör eylemlerine baş vuran bütün suçlular kaçınılmaz olarak cezalandırılacaklardır. Bu ülkemizin ve insanlarımızın sırtından hançerlenmesidir” diyerek, girişimin ciddiyetini bütün dünyaya duyurdu.

Putin’in, Rusya’da iktidara yakınlığı ile bilinen ve “ordunun pis işlerini yapan” paralı asker grubu Wagner‘in, 25 bin kişi ile iki kendi ele geçirip, Moskova’ya doğru yürümesini “darbe girişimiolarak nitelendirmesi sıradan bir olay değildir.

Nitekim, Rus ordusu Wagner konvoyuna hava saldırısı düzenlemek zorunda kaldı.

Neyse ki, araya Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko girdi ve Wagner grubunun yöneticisi Yevgeni Prigojin‘i ikna etti.

Prigojin:

Kan dökülmesini engellemek için bunu yapıyoruz” diyerek, Moskova’ya doğru yürüyüşü durdurdu.

Varılan anlaşmaya göre; paralı askerler Ukrayna’daki yerlerine dönecekler, Prigojin ise Belarus’a yerleşecek.

FSB’nin “silahlı isyan” suçlaması ile açtığı ceza davası da kapatılacak…

***

İleride neler yaşayacağımızı bekleyip göreceğiz…

Rusya deyip geçmeyiniz!..

***

Gelelim Türkiye’de yaşanan hayati önemdeki siyasi gelişmelere:

Önce CHP’deki “değişim” talepleri ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu ve ekibinin kararını hatırlayalım.

Bay Kemal, 81 il başkanı ile yaptığı toplantıda; “Aday gösterilirsem devam ederimdedi.

Ardından:

Tartışma bitmiştir, önümüze ve yönümüze bakacağız” diyerek son noktayı koydu.

Verdiği mesaj son derece açıktır:

Bir ye-re git-mi-yo-ruz…

İyi de tartışma bu şekilde bitiyor mu?..

***

Y-CHP yönetiminin haftalardır ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirdiği temel tezi şuydu:

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu; “görevine devam etmeli.

Arkasındaki “Bremen Mızıkacıları” da hep bir ağızdan Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta söylediği; “İstanbulluların oyuyla alınmış belediyeyi alıp da AK Parti’ye teslim edemem. Herkes önce koltuğunu korumalı. Ondan sonra genel başkan olabilirler” emirnamesinden bir cümle çekip tekrar ediyorlardı…

Gerekçe olarak ileri sürdükleri tez, Erdoğan’ın söylemlerine dayandırılıyordu:

Efendim Erdoğan demiş ki:

İstanbul’u alan Türkiye’yi de alır.

(2018 yerel seçimlerinde İstanbul’u Millet İttifakı aldı, 2023 genel seçimlerinde neden Türkiye’yi alamadı? Demek ki bu tez yanlıştır...)

Başka ne demişti?

2023 seçimini kazandıktan sonra yaptığı balkon konuşmasında taraftarlarına:Bu defa mutlaka İstanbul’u alacağız…

(Bir siyasi partinin kaybettiği bir belediyeyi kazanmak için taraftarlarını motive etmesi gayet normal değil mi? Bu sözlerin sihirli sözcükler gibi sarılmanın amacı başkadır!)

Bütün bu masallar ile 9 ay sonra yapılacak olan yerel seçimlerde İBB Başkanlığı için İmamoğlu’nu adaylığa mecbur bırakıp, genel başkanlık yarışından çekilmesine ortam hazırlamak istendiği son derece açıktır.

Böylece CHP genel başkanlık yarışında en ciddi rakip olan İmamoğlu, rakip olmaktan çıkartılmış olacaktır…

***

CHP’yi işgal altında tutan Soroscular’ın bu aşağılık plânını pazar günü yapılan İYİ Parti’nin 3. Olağan Kurultayı’nda Meral Akşener çöpe attı.

Böylece daha önce Akşener’in önerisi ile kazanılan 11 büyükşehir belediyesi de riske girmişoldu.

Akşener’in:

BUNDAN SONRA SİZE HAYATTA BAŞARILAR” diyerek, Y-CHP ile yolunu ayırması, en büyük pişmanlığı olarak CHP’den 15 milletvekili istemiş olmasını vurgulaması kolay kolay unutulacak gibi değildir.

Hele de İBB Başkanlığının kazanılmasında; İYİ Parti’nin katkısının görmezden gelinip, HDP’nin öne çıkarılmasına af edilir bir zevzeklik değildir…

Bu noktadan sonra, İBB Başkanlığı seçimlerinde İYİ Parti’nin desteğini kaybeden İmamoğlu’nun kazanma şansı da ciddi bir tehlikeye girmiştir.

Bence artık mümkün de değildir…

***

Kılıçdaroğlu ve ekibinin böyle bir durumdan rahatsızlık duymayacağına da kalıbımı basarım.

Sigaraları yansın diye tüm ülkeyi tutuşturmaktan geri durmayacamlarına en ufak kuşkum yoktur..

Bu aşağılık plân ile en ciddi genel başkan adayını rakip olmaktan çıkartma hesabı içerisindedirler.

Hesapları bu kadar basit ve adicedir.

Tıpkı Muharrem İnce olayında olduğu gibi.

Anımsadınız mı bilmem.

İnce’nin Cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında, CHP’ye endeksli yayın yapan TV kanallarında İnce’nin çok fazla gösterilip popüler hale gelmesinden rahatsızlık bile duymuşlardı.

Bu durum kamuoyunu da yansımış ve ayrıca İnce tarafından da defalarca dile getirilmiştir.

Demek ki, Kılıçdaroğlu için öncelik; CHP mevzisinin elde tutulmasıdır.

Seçimin kazanılması ikinci sırada gelir.

Nereden mi biliyorum?

İçeride adamlarım var!..

O bakımdan İmamoğlu’nun “İstanbul Surları’na bağlanması plânı”nın siyasi bir değeri ve geçerliliği bulunmamaktadır…

***

İYİ Parti, İstanbul’da kendi adayını çıkartacağını açıkladı mı İmamoğlu kazanamaz!

Hatta bu ekip onun kazanmaması için ellerinden geleni bile yapabilir.

Muharrem İnce örneğini hiçbir zaman unutmayalım!

Şunu da eklemeden geçmeyeyim:

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “15 vekilin bedelini ödeyemedik. Bize kuyruk siyasetini mal oldu” sözlerinden, Y-CHP’lilerin sürekli “diyet” hatırlatması yaptığı bir gerçektir.

Bu da onların; ne kadar vefasız, saygısız ve terbiyesiz olduklarının en açık kanıtıdır.

KK ve ekibi, Türk halkının sırtına yapışmış keneler gibidirler.

Bunlar kundaktaki bebeklerimize saldırmak için fırsat kollayan engereklerdir.

Bütün ülke yangın yerine dönse, bunların bir tek çöpü bile yanmaz.

Bu asalaklardan kurtulmadıkça AKP iktidarlarından kurtulmak da mümkün değildir…

Atatürkçülerin önündeki ilk hedef CHP’nin işgalden kurtarılmasıdır…

Av. Cemil Can

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir