KONUK YAZARLAR

KA-BUL-LEN-DİK!..

18 Haziran 2023

“Müjde” deseniz verirdim vallahi!

Demek Kılıçdaroğlu, tüm danışmanlarını ve baş danışmanlarını görevden aldı!

MYK üyelerini de görevden almıştı.

Anlaşılan bu görevden almalar bir süre daha devam edecek.

Bir tek kendisini görevden almayacaktır!

Ona her şart altında ihtiyaç vardır!..

***

Kaptanmış Bay Kemal!

Öyle sanıyor!

Gemiyi sağlam olarak limana götürmeye karar vermiş.

Liman neresidir, o belli değil.

Kurultay mı, yerel seçimler mi, önümüzdeki genel seçimler mi yoksa musalla taşı mı onu kendisi de bilmiyor.

Yapışmış sandalın yekesine, “salmış çayıra mevlam kayıra”…

Onsuz olmaaaaaz!..

***

Bu hafta için Y-CHP’ye iki-üç paragraf yeter…

Kabul ettiğinizi duyar gibiyim.

Biz de “ka-bul-len-dik”!..

***

Abdüllatif Şener’in birinci turda Sinan Ogan’a oy verip, ikinci turda geçersiz oy kullanması Kemal Kılıçdaroğlu’nu (KK) bayağı rahatlattı.

(Araştırmacılar Şener oy kullandığı sandıkta geçersiz oy kaydı yok diyorlar!)

Rica üzerine yapıldığı son derece açık olan bu açıklama ile KK’nın başarısızlığının tartışılmasına bir süre ara verildi.

Anlaşılıyor ki, Y-CHP’ye yakın kaynaklar (kanallar ve gazeteler), bir süre daha Abdüllatif Şener’e sövmekle işi idare edebilecekler.

Y-CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylarından Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçimi kaybettikten sonra CHP’den ayrılıp MHP’ye geçmesine kimse bir şey dememişti.

Neden acaba?

Abdüllatif Şener, AKP’nin 5 kurucusundan biri değil mi?

CHP adayına oy vermemesi kadar doğal ne olabilir ki?

Anormal olan onun CHP’den milletvekili seçtirilmesi ve bakanlık sözü verilmesidir.

Hesap sorulacaksa, bu kararları alan Kılıçdaroğlu ve ekibine sorulması gerekir.

***

O kadar olsa öpüp anlımıza koyacağız.

Pek yakında başımıza neler gelebilir neler.

CHP listelerinden seçilen ve TBMM’nde grup kuran Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi’nin, AKP ile birlikte hareket etmesi ve meşreplerine göre yeni bir anayasahazırlamalarını da bekliyorum.

KK, türban meselesini anayasal güvenceye kavuşturamadı biliyorsunuz.

Öncelikle onu hallederler, böylece KK’nın isteği yerine getirilmiş olur.

Sonraaaa, sonrasını dilip söylemeye varmıyor!

Daha önce başlayıp bitiremedikleri diğer değişiklikler vardı; anlarsınız!

Böyle bir şey olması halinde, bunun hesabını verecek olan yine Kılıçdaroğlu ile ekibidir.

***

Aklıma gelmişken söyleyeyim:

AKP’nin ihtiyaç duyup da seçtiremediği yeterli sayıdaki milletvekilini, Kılıçdaroğlu CHP’den seçerek Reis’e “hibe ve hediye” eylemiştir.

Onu da ka-bul-len-dik.

Bu anlamda Reis’in asla vazgeçmeyeceği velinimeti Kılıçdaroğlu’dur desek yeridir…

Şimdilik bu tatsız konuyu burada bırakalım.

Günler torbaya doldurulmadı ki, daha sonra devam edeceğiz…

***

Gelelim ka-bul-len-di-ği-miz bir diğer konuya:

85 milyon Türk halkının böğrünü delip geçen bir hançeri getiriyorum gözünüzün önüne.

En büyük paramız 200 TL’nin acıklı hikayesidir.

200’lik banknot ile tedavüle çıktığı 2009 yılında 3 çeyrek altın alınabiliyordu.

Şimdi üç çeyrek altın için 7.312 lira gerekiyor.

Yani ancak 36 tane 200 lira ile 3 çeyrek altını alabiliyoruz…

Anlaşıldıııı!…

***

Dolar meraklıları için hesapladım:

2009 yılında 200 TL ile 131 dolar alınabiliyordu.

Bugün ancak 8.44 dolar alınabiliyor.

O 131 doları da alabilmek için bugün 3.091 TL’ye ihtiyacımız var.

Başka bir ifade ile söylersek; o günlerin çeyrek altınlarını alabilmek için 16 tane 200 liralık harcamamız gerekiyor…

Onu da ka-bul-len-dik!..

***

Şimdi de Reis’in “Faiz sebep, enflasyon neticedir” teorisinin ülkemizi getirdiği yerden söz etmek istiyorum.

Bunu şahıslar üzerinden anlatabilirsem, devletin ne duruma getirildiğini anlatmaya zaten gerek kalmayacak.

Netice itibariyle; devlet vatandaştan beter durumdadır desek yanlış olmayacaktır.

İnanmadınız değil mi?

O halde Merkez Bankası’nın sayfasından okuyalım:

Resmi Rezerv Varlıkları, bir önceki aya göre yüzde 15,5 azalarak 97,1 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde alt kalemler itibarıyla, döviz varlıkları bir önceki aya göre yüzde 20,7 azalarak 48,3 milyar ABD doları, altın cinsinden rezerv varlıkları ise yüzde 10,9 azalarak 41,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir.” (1)

Azalma”nın ne anlama geldiği tam olarak anlaşılamadı galiba!

Öyleyse bir de şöyle ifade edelim:

“Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta 1,8 milyar dolarlık düşüşle 173,7 milyar dolara geriledi. Parite etkisinden arındırılmış düşüş 1,6 milyar dolar olurken, bu düşüşün 285 milyon doları gerçek kişilerden, 1,4 milyar doları şirketlerden kaynaklandı.” (2)

Yine mi anlaşılamadı?

Düşüş” ve “gerileme”nin ne anlama geldiğini bilmiyoruz diyemezsiniz.

E, iyi o zaman…

Biz de ka-bul-len-dik…

***

Kur Korumalı Mevduat (KKM) meselesini zaten biliyorsunuz.

Kur Korumalı Mevduat, geçen hafta 42,4 milyar TL artışla2 trilyon 576 milyar TL’ye (110,5 milyar dolar) yükseldi.

Buradaki “yükselme” vatandaşın daha çok(dolaylı) vergi ödeyeceği anlamına geliyor.

Zira Kur Koruma Mevduatı’ndaki paraları bankalar değil, kur korumalı da parası olmayan sıradan vatandaşlarödeyecektir.

Çünkü kur korumalı mevduat meselesi “Nas”a endeksli olarak gündeme getirilmiştir…

Nas mes’elesi”, Mecelle’de bile var, oldukça önemlidir!..

***

Kimilerine göre, “Faiz sebep enflasyon netice” teorisinin neticesinin böyle olması kaçınılmazdı. (3)

Ama kazın ayağı biraz daha farklıdır.

Gelin bu konuyu da uzmanından dinleyelim:

“Faiz sebep, enflasyon sonuç doğru. Bu ifadeyi faizdeki değişiklikler enflasyonda değişikliğe neden olur veya zemin hazırlar şeklinde okursak ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ deyişi basit bir neden-sonuç ilişkisi ifade ediyor ve burada bir sorun yok.

Sorun ‘yüksek faiz sebep, yüksek enflasyon sonuç’ iddiası ki bu tabii yanlıştır.” (4)

***

Reis’in yanıldığı nokta tam burasıdır.

Ve bu yanılgının ağır faturasını ise biz ödeyeceğiz.

Bildiğiniz gibi bizim Reisimiz, “tıpcı” değil, ekonomisttir.

Haliyle ekonomik terimleri farklı yorumlayabilir.

Tercihini, bazen “ortodoks” bazen de “hetorodoks” yapabilir.

Yorumunun arkasına “Nas”ı koydu mu işi bitirir!

Nas’ı koydu değil mi ama?

Bu durumda, sonuç yukarıdaki gibi karşımıza gelmek zorundadır…

***

Nas’ıl demişti:

Bir Müslüman olarak ‘Nas’ neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim.”

Hatırlayamadınız mı?

Hatırlatalım o zaman!

Bu sözleri çok sevdim, kusuruma bakmazsanız birkaç kere tekrar edeceğim.

Peki, Reis bu sözleri ile ne demek istemişti, bari onu anladınız mı?

Pek çok kişiye göre, Reis Müslümanlığın gereğini yerine getiriyorum demek istedi!

Doğal olarak Müslümanların bu duruma ses çıkartma haklarının olmaması gerekir.

Veya ses çıkartanların Müslümanlığından şüphe edilebilir!

Suyu baştan kesti.

Tehlikeli sulara girmemek gerekir…

***

Aksi durumda, Müslümanlar “Nas”a karşı gelmiş konuma düşebilirler…

Allah göstermesin!

Reis’in söylemine kimse de karşı çıkamadı zaten.

Hatta bu kararından dolayı Reis’e bir dönem daha “Nas”larla ülkeyi idare etmesi için yetki dahi verildi…

Nas’sınız şimdi?..

Demirel’in tarifi ile:

Hadi gene iyisiniz iyisiniz…

***

Dilerseniz “Nas” nedir, onu 5 numaralı dipnottan okuyup öğrenelim.(5)

Mecelle madde 14’te bir kaide vardır:

Mevrid-i Nasta İctihada Mesağ Yoktur” (6)

(Açıklaması için 6 numaralı dipnota bakınız…)

Mecelle’den gelen bu kuralı, hiçbir zaman akıldan çıkartmamak gerekir.

Erdoğan, Bir Müslüman olarak “Nas” ne gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim dedi ya, bence çok haklıdır!

Takvimler 19.12.2021 ‘i gösterdiğinde;

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Ödülleriadlı bir etkinlikte konuşmuştu.

İlim yayıLndıktan sonra, faiz indirimine devam edileceğini belirtirken:

Benden başka bir şey beklemeyin. Bir müslüman olarak Naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim” demişti… (7)

***

Hatırlayalım.

Reis, bu kararına karşı çıkan arkadaşlarını da fena halde haşlamıştı:

Dedi ki:

Bizim arkadaşlara ne oluyor bu konuda ‘Nas’ ortada.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan faizle mücadelede kararlılık mesajı verdiği o gün, tam olarak şöyle demişti:

“Bizim arkadaşlarımıza ne oluyor. Görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim, enflasyonla mücadelemi sürdüreceğim. Şunu bilmemiz lazım, bu konuda Nas ortada. Nas orda olduğuna göre sana bana ne oluyor. Biz değerler silsilemiz içinde olaya buradan niye bakmıyoruz? Olaya buradan bakacağız ve adımımızı ona göre atacağız.” (?

“Bizim arkadaşlara ne oluyor” diyen Reis’i avuçlarımın içi su toplayana kadar alkışlıyorum.

Şak, şak, şak…

“Bizim arkadaşlar”ı da ayakta bekliyorum…

***

Son anda durumu esaslı bir şekilde değiştiren Reis’i kutluyorum.

“Verin yetkiyi, görün etkiyi” sloganı ile halkı iknaeden Reisimiz, ırın kırın eden Mehmet Şimşek’i çağırıp sonunda hazinenin başına getirdi.

Aralarında ne konuştular tam olarak bilmiyoruz.

Açıklamadılar, biz de lafa bakmıyoruz zaten…

***

Şimşek, kamuoyunun karşısına geçip dedi ki:

Rasyonel zemine dönmek dışında seçenek kalmamıştır. “(9)

“Ekonomistler” önce Google babaya müracaat ettiler, ardından asıldılar kalemlerine.

Rasyonelliğin, “akılcılık” anlamında felsefi bir terim olduğunu teyit ettiler.

Demek ki, Şimşek’e göre, ekonomi “akılsız”bir zeminde gidiyordu.

Aslında bu sözler doğrudan Nurettin Nebati’ye söylenmiş gibidir.

Reis’e söylenmiş olamaz!

İşin o yanına şimdilik girmiyoruz/giremiyoruz…

Nas var ortada Nas!..

***

Bize önceden defalarca anlatılan, “Faiz sebep enflasyon neticedir” teoremine göre, alınan kararlar “Nas” ın bir gereği idi.

Mehmet Şimşek’e göre ise, bütün bu kararlar “akılsızca” olduğuna göre, “Nas” olamazlar!

“Naslar” için “akıl dışı” demek kimin haddine?!

Demek ki, Nas’lardan “Faiz sebep, enflasyon neticedir” sonucu çıkmıyordu…

Galiba bu defa bir parça yanılan Reis oldu…

Sağlık olsun…

İngiliz Mehmet bu yanlışları hemen düzeltir.

Reis’in yanlışlarının faturasını ödemek ise her zamanki gibi bize düşer.

Ödeyelim…

Mehmet receteyi çok mu acı yazacak onu gerçekten bilemiyorum…

Ama kabulleniyorum!..

***

Şimşek bu bir ihtimaldir, Reis’i “çarparak” teslim almış olabilir!

Nereden mi çıktı bu tespit?

Çünkü Reis dedi ki:

Hazine ve Maliye Bakanımızın atacağı adımları kabullendik.

Tekrar ediyorum:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in atacağı adımları kabullendiğini söyledi.

Anlaşıldı mı?..

***

Reis’in Şimşek’i ekonominin başına geçirmesinden sonra, birkaç yıldır sürdürdüğü düşük faiz politikasındanvazgeçip vazgeçmeyeceği, Şimşek’in ekonomi yönetiminde ne kadar özgür olabileceği tartışılıyor.

Reis açısından tartışmaya son nokta konuldu:

“Ka-bul-len-dik.”

Benim açımdan da sorun yok!

Nerede mi ka-bul-len-dik?

Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönerken uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, ekonomi hakkındaki bir soruya:

“Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, ‘hayırlı olsun’ dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik” diye yanıt verdi. (10)

Biz de ka-bul-len-dik!..

Nas’ıl oldunuz şimdi?..

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

1.https://www.tcmb.gov.tr/…/Uluslararasi+Rezervler+ve…/

2.https://www.sozcu.com.tr/…/merkez-bankasinin-net…/

3.https://www.google.com/search…

4.https://onedio.com/…/erdogan-in-faiz-sebep-enflasyon…

5.Nas, kelimesi İslâm ilimlerinde yaygın olarak iki anlamda terimleşmiştir. Bunlardan ilk akla geleni genel kullanımıdır ki Allah’ın ve Hz. Peygamber’in sözünü ifade eder. İkincisi fıkıh usulünde açıklık bakımından yapılan lafız ayırımında kullanılan anlamıdır. Birinci anlamıyla nas, vahyin metinsel verisi olduğundan teşrîin ve dinî bilginin temelini oluşturur;

https://islamansiklopedisi.org.tr/nas

6.Nas’sın varid olduğu her konuda içtihada mahal bulunmadığı kuralıdır.

7.https://search.trdizin.gov.tr/…/ser-naslar-karsisinda…

imkani-mevrid-i

8.https://www.birgun.net/…/erdogan-bir-musluman-olarak…

9.https://www.karar.com/…/son-dakika-erdogandan-grup…

10.https://www.dunya.com/…/mehmet-simsek-rasyonel-zemine…

11.https://www.bbc.com/turkce/articles/czvpyr52281o

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir