“BOZKURT” KURALI!

“19 yıl bir hazırlık süreciydi, biz yeni başlıyoruz” dedi Mahir.

Bizdeki kayda göre; Mahir Ünal, AKP Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı’dır.

Sıradan biri değil yani…

Sözlerine inanıyoruz, inanacaksınız, zair!..

***

19 yıllık hazırlık süreci olan icraatlar herhalde ağırdır.

Nelerdir bu icraatlar bilmiyorum açıkçası.

Ve:

Asıl önemlisi, bu icraatların ne kadar süreceğidir.

Bu soruya yanıtı Reis verdi zaten:

“Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine ardından da 2053 vizyonuna inşallah Cumhur İttifakı ile kavuşturacağız” dedi…

Reis, 2010 ve 2017 Anayasa değişikliklerini görmezden gelerek:

“1982 Anayasasının üzerinden 29 yıl geçtiğini, anayasanın tarih peryodu içinde geçerliliğini kaybettiğini” dile getirdi…

***

Ben bu cümlenin son bölümüne takıldım:

“Anayasa geçerliliğini kaybetti” de ne demek Şakir?

Şakir’in kim olduğunu mu bilemediniz.

O da sizin gibi Şamlıdır!

Geçerli olmayan anayasaya uymak, nasıl olacak acaba?

Geçerli değilse, uymaya da gerek yok zaten.

Zaten Reis de öyle demedi mi vaktiyle?

Ne zamandan beri anayasa geçerliliğini kaybetti acaba?

“Anayasaya uymuyorum, saygı da duymuyorum” dediği günlerde, anayasa geçerliliğini yitirmiş olabilir mi?

Sorular, sorular, deli sorular geliyor aklıma…

***

Neyse ki, 2022’in ilk diliminde yeni anayasa çalışmalarına ulaşacağız.

Ben demiyorum Reis “ulaşacağız” dedi.

Ne demek istediyse, “dilim” sözcüğünü de o kullandı aynı cümlede.

Yeni anayasa çalışmalarına “başlayacağız” demek istemiştir mutlaka…

Hani “leb” demeden “leblebi”yi anlayan bir Millettik, ne oldu bize?..

Şamlı mıyız biz!?

***

“2053 vizyonu” da çok önemlidir tabii ki..

2053-1453 =600 eder.

Demek ki, Reis, İstanbul’un Fethi’nin 600. yılında “vizyona” ulaşacağız demek istedi…

Nasıl anladım de mi?

Vizon mu ne demek?

Televizyonu biliyorum da “vizyon”u bilmiyorum vallahi.

Birkaç dakika izin verin, sözlüğe bakıp, döneyim…

Fransızca’dan dilimize girmiş bir kelime imiş.

Görünüm, ülkü, sağgörü ve gösterim anlamlarında kullanılıyor.

Siz beğendiğinizi seçebilirsiniz.

Ben “ülkü”yü seçiyorum.

Bu seçimimin Bahçeli’nin de hoşuna gideceğinden eminim…

***

Hedefimiz şimdi daha net ortaya çıktı değil mi: “2053 ülküsü.”

Gerçi bunun da biraz tarife ihtiyacı var.

Neyse anlayan anlamıştır, ben de geçiyorum; Reis gerekirse, bir dahaki kongrede anlamayanlara izah eder…

Lider dediğin, sürünün hızını en önde giden yaşlı bozkurtlara göre ayarlar…

Bu kurala göre hızımız fena değil!..

Bu tempo ile yürüyelim arkadaşlar…

***

Ne yalan söyleyeyim:

Benim asıl takıldığım 2053 vizyonu görüp göremeyeceğim hususudur.

Yaşı 65’in üstünde olanlar için hesaplıyorum:

2053-2021=32 yıl eder.

Örneğin ben o gün: 65+32=97 yaşında olacağım, Reis ise 99.

99’u veren 1’i de verir…

“Maşaallah” deyin…

Ulu Tanrı, o günleri görmeyi, ikimize de nasip edecek inşallah!..

***

Yanımda oturan arkadaş, dürttü beni.

Uyandı mı ne!

Eliyle kulağını yanaştır işareti yaptı.

Kulak verdim:

-1453’te Ulu Hakan Fatih, İstanbul’u fethetti.

Osmanlılar ilk kez I. Beyazid komutasında 1395 yılında İstanbul’u kuşattı

Demek ki kuşatma hazırlıkları 58 yıl sürdü.

Reis, kim bilir 99 yaşına geldiğinde, mehter marş ile nereleri fethedecek ki, bu kadar hazırlık süresi koydu.

Tanrı daha uzun ömür verir inşallah.

Kendisinin ve çocuklarının ömründen kesilip Reis’inkine eklenmesi için dua

eden nice insanlar var.

2053’te yine başımızda o olsun, Amiiin!..

***

Daha da önemlisi, Mahir’in sözlerinde açık bir itiraf var:

Bu sözlerinden, 19 yıldır iktidardayız ama bir şey yapmadık, anlaşılır.

Tüm yaptıklarımız bundan sonra yapacaklarımızın hazırlığıdır anlamına da gelir bu talihsiz cümle.

Düzeltilmesi de imkansız!

***

Y-CHP’ye oy verip de ülkeyi yeni ve bilinmez belaların içerisine sürükleyecek yerde, veririm Reis’e; beklerim 2053’ü…

Ömrümden birazını vermiyorum ya!

Ohhhh! Ne güzel…

Gel keyfim gel…

***

Artık yastık altında kefen parası tutmaya da gerek kalmayacak orada.

Bozdurdum hepsini altınların.

Ülke ekonomisine katarım dövizlerimi.

Çorbada benim de tuzum olsun di mi ya!

***

Bir de aya gittiğimizi görse mavi gözlerim.

Başka da bir şey istemiyorum bu fani dünyada…

Hamdolsun, şükür etmeyi öğrendim.

100’ü geçtiğimde veda edersem aniden, ardımdan sakın ha bir şey okumayın!

Gözüm açık gider yoksa.

Helallik filan da istemiyorum, Fatiha’nız sizin olsun!..

Av. Cemil Can