SANDIK HAKİMİYETİ!..
Milletin Adamı, 9 Haziran günü AKP Mahalle Başkanları toplantısında uyardı:
Sandıklarda görev alacakların ve özellikle de yedek üyelerin erkenden sandık başlarına gelmelerini, diğer partilerden gelmeyenler olursa, onların yerine mecburen kendilerine görev verileceğini, bu şekilde sandıklarda hâkimiyetin sağlanacağını anlattı…
“Sandık kurullarında hâkimiyeti biz elde etmiş oluruz. Eğer bunu sağlama alırsak, İstanbul’da başlamadan işi bitirmiş oluruz” dedi… (1)
Reis, işini şansa bırakmaz!
“Başlamadan işi bitirme” geçmiş seçimler için de geçerli, itiraf hükmünde güçlü bir ifadedir.
‘Prompter’e her kim yerleştirmişse tebrik ederim…
Başlamadan iş bitince, atı alan haliyle Üsküdar’ı geçiyor!
Atı çalan Üsküdar’ı geçince, muhalefete de Adalet Yürüyüşü yapmak kalıyor.
Bu defa yürüyüş kolu Tunceli’ye, Seyit rıza’ya doğru döndürülecek…
***
Biliyorsunuz ki, Anayasa Referandumu’nda “Hayır Bloku”nu Türkiye’nin her yerinden YSK’ya doğru yürüyüp, tam hukuksuzluk hali yaşanan seçimlerin yenilenmesi için demokratik bir eylem yapmayı ana muhalefet partisi göze alamadı.
Zira dışarıda karşı tarafın “silahlı ve sopalı” adamları vardı.
Bizim tarafın öncüleri, bu seçimlerde karşı tarafın dışarıdaki silahlı ve sopalı adamlarını nasıl aşacaklarını henüz açıklamış değiller.
Seçimlere bir haftadan az kaldı…
Son gün; sokakta hâkimiyeti sağlayanlar, sandıkta da hâkimiyeti sağlarsa, yine işi bitirmiş olacaklar.
Geriye kalıyor, sandığa atılan oyların bitirilmiş işe göre sayımı.
O iş kolaydır…
***
Önceki Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ açıkladı:
“Kozmik Oda’ya girildikten sonra devletimizin yurtdışındaki yabancı istihbarat servisleri ile terör örgütlerine yerleştirdiği 813 yurtsever görevlimizin tamamına yakını şehit edildi” dedi…
Yabancı istihbarat servislerinde; Türkiye adına çalışan en nitelikli bu görevlilerimizin; iyi eğitimli, donanımlı ve yabancı servisler içerisinde, onların görevlilerine rağmen fark edemeyecek kadar iyi dil bilen ve kendi alanında süper yetenekli insanlar olduğunu söylemeye gerek yoktur sanırım!
Üstelik her biri, gözünü kırpmadan bu vatan için canını seve seve feda edebilirdi…
O kadar da yurtseverdiler.
Bu isimsiz kahramanları, Amerikalılar FETÖ’nün ihaneti ile birer birer avlayıp ortadan kaldırdılar…
***
Kozmik Oda’ya girilsin emri verilmeden önce; güya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast yapılacağı ihbarı alınmış ve bu konudaki kanıtlar Kozmik Oda’da saklanıyormuş!..
Bu yalan ile bir virüs gibi girilen Türkiye’nin beyninden, Devlet Sırrı olan pek çok bilgi çalınmıştır.
FETÖ’cü hainler bir süre sonra ele geçirdikleri Emniyet İstihbarat Dairesi’ndeki istihbarat arşivini de kopyalayıp yurtdışına götürmüşlerdir.
Bu iki operasyonla ele geçirdikleri bilgileri; nerede, ne zaman, nasıl ve kimlere karşı kullanacaklarını ancak yaşayarak öğreneceğiz…
CIA’nın bu başarılı operasyonunun asıl sorumlusu hiç kuşku yok ki siyasi iktidardır…
***
O günlerde acaba muhalefet ne yapmıştı?
Devletin gizli sırlarının saklandığı odaya girilmesine karşı çıkmak şöyle dursun, sessiz kalınarak gizliden gizliye bu operasyona destek bile vermişlerdir.
Y-CHP, Ordu ve asker düşmanlığından hiç vazgeçmiyor…
***
FETÖ ve AKP sayesinde çok önemli bir engeli kolaylıkla aşan CIA, daha sonra yine TSK içerisinde yuvalanan FETÖ’yü kullanarak 15 Temmuz Darbe Girişimini başlatmıştır.
Bu yüzden 15 Temmuz Darbe Girişimine katılan FETÖ mensuplarının tamamını CIA elemanları olarak değerlendirmekte bir yanlışlık yoktur.
ABD’nin TSK’yı etkisiz hale getirerek Türkiye’yi işgal etme planını, kahraman Türk askerleri bozmuştur.
Muhalefetin balkonlardan seyrettiği 15 Temmuz şanlı direnişi, ABD emperyalizmine karşı duruşun bir diğer adıdır…
***
Şu işe bakın ki:
Ana muhalefet partisi Y-CHP, bu darbe girişimini “tiyatro” olarak nitelendirmiştir.
Tiyatro, planlı olarak sahneye konulan bir oyundur!
Yani:
Y-CHP’ye göre; AKP, TSK içerisindeki bazı adamlarına bu darbe oyununda rol vermiş ve sahte bir darbe girişimi sahneye koyup oynatmıştır.
İkinci perdede, Erdoğan görevlendirdiği diğer oyunculara darbe bastırılmıştır!
Darbeye teşebbüs oyununda görev alıp sağ kalanlar, sırf bu oyunun başarısı için müebbet hapis cezaları almayı göze almışlardır!
Erdoğan’ın daha sonra yapacağı (Anayasa değişikliği vs gibi) icraatlar için seve seve kendilerini feda etmişlerdir!
Erdoğan düşmanlığı ile uyutulan –aralarında benim de bulunduğum- CHP tabanının hatırı sayılır bir bölümü, ne yazık ki bu yalana inanmıştır!
Kısa bir süre sonra “tiyatro” ifadesi yetersiz kaldığı için “kontrollü darbe” ile değiştirilmiştir…
Bir buçuk yıldan fazla bir süre, “kontrollü darbe” yalanı ile darbe girişiminin sorumluları gizlenmeye çalışılmıştır…
Bu şekilde darbe girişiminin arkasından CIA çekilip çıkartılmış, dolayısıyla ABD aklanmak istenmiştir…
***
Y-CHP bunu neden yapmıştır?
Kılıçdaroğlu ve ekibi, iki yıla yakın bir süre her fırsatta:
FETÖ’nün kamuoyunu aldatmakla görevli elemanlarının tutuklanmasını, basın özgürlüğü ihlallerinin; finans kurumlarına yapılan operasyonları Türkiye’de can ve mal güvenliği bulunmadığının kanıtları olarak göstermeye devam etmiştir.
FETÖ ile eş zamanlı eylemler yapan ABD’nin kara gücü PKK’ya karşı başlatılan operasyonlar sırasında; “askerlerin sivilleri öldürdüğü” ve güvenlik kuvvetlerinin “orantılı güç kullanmadığı” yalanları rapor haline getirilerek, Türkiye’nin itibarı beş paralık edilmiştir.
Denebilir ki, Dersimli Kemal ve ekibi, Y-CHP yönetimine getirilmenin diyeti düşman saflarında yer almakla ödenmeye çalışılmışlardır…
***
FETÖ davalarında sona yaklaşılması ve bazı şüphelilerin aktif pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemeleri üzerine yaptıkları itiraflar, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni ve sorumlularının artık gizlenemez olduğu gerçeğini önümüze getirmiştir.
Y-CHP yönetimi bunun üzerine 15 Temmuz Darbe Girişimini kabullenmek zorunda kalmış, buna karşılık 20 Temmuz Sivil Darbesini ortaya atmıştır…
O günden bu yana Dersimli Kemal ve arkadaşları tarafından aldatılan CHP tabanı, ne yapacağını şaşırmış durumdadır.
Aptal muamelesine tabi tutulmanın şaşkınlığı içerisinde olan geniş bir kesim; yönetimin basiretsiz, yetersiz ve yeteneksiz olduğu için olaylara doğru teşhis koyamadığını bir türlü kabullenememiştir…
İki arada bir derede kalan CHP tabanı, Erdoğan düşmanlığı ile bu seçimlere kadar idare edilebilirse de böylesine ilkesiz muhalefet anlayışının temelde AKP’ye yaradığını er geç anlayacaktır…
İlginçtir:
Y-CHP yönetimi, ekonominin dibe vurmasını, 16 yıldır ısrarla sürdürülen hatalı ekonomik politikaların önüne sürekli OHAL’i koyarak açıklamaya çalışmaktadır.
Ekonomik gerçekliği son derece zayıf olan bu teşhisin, FETÖ ve PKK tutuklularına rahat bir nefes aldırabilmek amacıyla uygulamaya konulduğu son derece açıktır….
***
Geçen hafta içerisinde “kontrollü darbe” yalanına kanıt olmak üzere, Almanya’da bir belge hazırlanarak Sosyal Medya’da paylaşılmıştır.
Türk halkını geri zekâlı yerine koyan bu paylaşım; ne yazık ki, pek çok kişi tarafından doğru kabul edilip paylaşılmıştır.
Sonuçta; yine 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin arkasından ABD çekip alınmıştır; CIA aklanmaya çalışılmıştır…
Hiç kuşku yok ki, bu çalışma ile aynı zamanda FETÖ’cülere mağduriyet edebiyatı yapmaları için gerekli ortamı hazırlanmak istenmiştir.
Bu düzmece belge; “Kontrollü Darbe” yalanına inanan kurbanların, kullanılmış olmak duygusunu hafifletmek için can simidi işlevi de görmektedir.
Sırf aldatılmışlık duygusunu tatmin etmek için 15 Temmuz Darbe Girişiminin arkasından CIA’yı çıkartmakta mahsur görmeyen bu kesimin, ciddi akıl tutulması içerisinde olduğu tartışmasızdır…
***
Kamuoyu yoklamalarından anlaşıldığına göre; 24 Haziran Seçimlerinde Fizik Öğretmeni Muharrem İnce’nin alacağı oylar, Y-CHP’nin alacağı oylardan fazla olacaktır!
Böyle bir sonucun gerçekleşmesi halinde, CHP tabanının uyanması az da olsa olasılık içerisindedir.
CHP tabanını sürekli aldatan ve ABD politikalarının kuyruğuna takan Dersimli Kemal ve işgalci ekibinin, CHP yönetiminden uzaklaştırılması; Türkiye’nin yeniden bağımsızlığını kazanması için verilmekte olan savaşımın bir dönüm noktası olacaktır…
Cemil Can
DİPNOT: (1)