KONUK YAZARLAR

AÇ AĞZINI BİNALİ!..

 Kılıçdaroğlu, Başbakan’a Yunanistan’ın işgali altındaki 18 adanın kime ait olduğunu sordu.

Cahil ve işbirlikçi bir adamın bu sorunun yanıtını bilmemiş olması normaldir!

Dersimli’nin tarih bilgisi sıfır, siyasette sınıfta kaldı, mirasçısı olduğu CHP’nin büyüklerine saygısı yoktur.

Türk halkını yanlış bilgilendirmekle görevlidir!

Başbakan bu fırsatı kaçırır mı hiç:

Sen o soruyu bize soracağına git de zamanında bu adaları teslim edenlere sor” diyerek

adaların Yunanistan’a “bırakıldığını” da söylemiş oldu…

Cümleden öyle anlaşılıyor.

Çünkü bu sözleri söyleyen sıradan bir Erzincanlı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıdır.

Başbakanımız Ana Muhalefet Partisi CHP’nin liderine dedi ki:

Ağzımı açtırma bak, konuştum mu altından kalkamazsın.”(1)

Bu ifadelerden de:

Ege’de işgal altındaki 18 adanın, CHP iktidarı döneminde Yunanistan’a bırakıldığı anlaşılır.

Sorunun vurgusu o yöndedir…

***

Başbakan Binali’nin adaları Yunanistan’a bırakmakla suçladığı CHP lideri kim olabilir?

Gelin onu bulmaya çalışalım:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk olabilir mi?

Hadi oradan sen de!..

İsmet Paşa??

Paşa zaten Lozan’ın kahramanıdır.

O da olamaz elbette.

Ya Ecevit?

Karaoğlan, Kıbrıs’a iki çıkartma harekatı yaparak dünyaya meydan okumuş bir liderdir, Yunanistan’a ada filan bırakmazdı…

CHP’yi bu liderlerden başka iktidara getiren olmadığına göre, Binali ağzını açarsa mirasçısı olduğu siyasi çizginin liderlerinden birini söylemek zorunda kalacaktır.

Hadi Binali:

Aç ağızını…

***

Gün tarihçilerin ve arşivlerin konuşma zamanıdır.

Tarihçi değilim ama, TC vatandaşı olmanın yüklediği görev gereği kadar bilmem gerekeni aktarıyorum.

Özetin, özetinin özetini verebilirim ancak…

Başlayalım:

20 Ekim 1827’de Navarin‘de (2) Osmanlı Donanması, İngiliz ve Fransızlar tarafından yakılıp yok edildi.

Yeniçerilik sistemine dayanan Osmanlı Ordusu, Yunanistan’da çıkan ayaklanmalarda başarılı olamadı.

1828’de Osmanlı-Rus Savaşı patlak verince, Yunanistan 1830’da bağımsızlığını kazandı.

1911’de İtalya ile başlayan Trablus Savaşına kadar, Ege adaları Osmanlı egemenliğindeydi.

Bu savaş sırasında “On iki Ada” (3) olarak isimlendirilen adalar ile Meis Adası İtalya tarafından işgal edildi.

İtalya ile yapılan Uşi Anlaşması uyarınca adalardaki işgal sona erdirilecekti, İtalyanlar bu sözlerini tutmadılar.

8 Ekim 1912’de Birinci Balkan Savaşı başladı; Averof Zırhlısı ile Ege Denizinin tek hakimi olan Yunanistan da Kuzey Ege’deki 11 adayı (4)işgal etti.

24 adanın elden çıkmasının öyküsü özetle böyledir…

***

29 Haziran 1913’te İkinci Balkan Savaşı başladı.

Yunanistan ile Atina Anlaşmasını imzaladık.

Bu anlaşmaya göre, adaların kaderini büyük devletler tayin edecekti!

Onlar da; Gökçeada, Bozcaada ve Meis’i Osmanlı’ya bıraktılar…

***

28 Temmuz 1914’te Birinci Dünya Savaşı başladı.

Almanya’nın yanında savaşa girmek zorunda kalan Osmanlı, Çanakkale’de destan yazdı ama sonuçta savaşı kaybetti!

10 Ağustos 1920’de Sevr Anlaşmasını imzalamak zorunda kaldılar.

Sevr’e göre, Osmanlı’nın elinde sadece İç Anadolu Bölgesi kalmıştı.

Adalar ne oldu sorusunu sormaya gerek var mı?

Adaların hakimiyeti Osmanlı’dan alındı tabii ki…

***

Sevr’i kabul etmeyen Kuvayı Milliyeciler, Anadolu’da yer yer direnmeye başladılar.

Çanakkale Savaşı‘nın kaderini değiştiren ve bütün cephelerden galip dönen askeri deha, büyük lider, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Paşa önderliğinde toparlanıp, düzenli orduyu kurdular.

Türk Ordularının en önünde Mustafa Kemal Paşa vardı.

O gece:

Dağlarda tek tek

ateşler yanıyordu.

Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki

şayak kalpaklı adam

nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden

güzel, rahat günlere inanıyordu

ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,

birden bire beş adım sağında onu gördü.

Paşalar onun arkasındaydılar.

O, saati sordu.

Paşalar `üç’ dediler.

Sarışın bir kurda benziyordu.

Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.

Yürüdü uçurumun kenarına kadar,

eğildi durdu.

Bıraksalar ince uzun bacakları üstünde yaylanarak

ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak

Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı…” (5)

Emperyalist devletler adına Anadolu’yu işgal etme görevini üstlenen Yunanlılar, bu şanlı Kurtuluş Savaşımız ile denize döküldüler.

Yenenler, yenilenlerin ak libadelerine sildi kılıçlarının kanını.” (5)

Ve:

Tıpkı “anka kuşunun küllerinden doğması” gibi, Osmanlı’nın küllerinden Türkiye Cumhuriyeti doğdu…

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halkın adı Türk Milleti olarak kondu.

***

Bu fırsattan yararlanarak; emperyalizmi dünya tarihinde ilk defa yenen Türk Ordusunu ve onun şanlı komutanını saygı ve minnetle anıyor, izlerinde yürüyeceğimizi bir kez daha bütün dünyaya haykırıyorum…

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, 24 Temmuz 1923’te “İtilaf Devletleri” ile masaya oturdu ve Lozan Anlaşması‘nı imzaladı.

Bu anlaşma Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur

Lozan Barış Anlaşmasının 12. maddesine göre; Asya sahilinden itibaren 3 mil mesafedeki adalar Türkiye’nin egemenliği altındadır.

Nokta…

Bugün Yunanistan’ın işgal altında tuttuğu 18 ada ve diğer adacıklarla kayalıklar, 3 mil mesafenin içinde mi dışında mıdır?

Dersimli Kemal, onu soruyor işte!

Ölçmek lazım tabii!

Verin eline bir metre…

Eyyyy!

Başbakanımız Binali Yıldırım;

Sen de şimdi ağzındaki baklayı çıkart bakalım…

15 yıllık AKP iktidarında; her gün biri işgal edilip mangal yapılan adalarımızı Yunanistan’a kim bıraktı?..

Yoksa onları da “özelleştirdiniz” mi?

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) http://www.haber7.com/guncel/haber/2523536-kemal-kilicdarogluna-anladigi-dilden-cevap

(2) Navarin, Mora Yarımadasının Batısında yer alan liman şehridir. Navarin Deniz Muharebesi, Osmanlı ve Mısır donanmalarıyla, birlikte hareket eden İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları arasında, 20 Ekim 1827 tarihinde geçmiş olan bir deniz muharebesidir.

(3) On İki Ada: Stampalia,Rodos,Kalki,Skarponto, Kazos, Piskopis, Miziros, Kalimnos, Leros, Patmos, Lipsos, Simi, İstanköy ve Meis’tir..

(4) Limni,Taşoz, Gökçeada, Semadirek, Pisara, Bozcaada, Nikarya, Midilli, Sakız, Sisam ve Efstratios.

(5) Nazım Hikmet Ran