ABD DARBENİN İÇERİSİNDEYDİ!
Ayrıntıları (1) nolu dipnottaki bağlantıyı açarak okuyacaksınız.
Kısaca özetleyelim:
Akıncı’dan kalkan ve halka bomba yağdıran F16’lara yakıt ikmali, Adana 10. Tanker Üssü’nden (İncirlik Üssü) yapılmıştı.
Üssün eski komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van, darbe başarıya ulaşsaydı sıkıyönetim komutanı olarak görev yapacaktı.
Halka bomba attıran sıkıyönetim komutanı!
IŞİD’e karşı koalisyonda koordinasyonu sağlamak için o gece İncirlik’te bulunan şimdiki Genelkurmay İstihbarat Başkanı Tuğgeneral İrfan Özsert ile darbe girişimi içerisinde yer almayan üsteki subaylar, Van’ın kaçırılmasını engellediler.
FETÖ’cü Van, ABD 39. Hava Üssü’nün eski komutanı Albay John Walker’e sığındı…
Üssün uçuşlara kapatılmasından sonra, ABD’li komutan Walker, Van’ı teslim etmek zorunda kaldı.
***
ABD Büyükelçiliği, FETÖ’nün sözde Hava Kuvvetleri Komutanlığı İmamı Adil Öksüz’ü üzerinde bulunan ve adına kayıtlı olmayan gizli telefondan neden aradığını da hala açıklayamadı!
ABD’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin içerisinde olduğu kanıtları ile ortaya çıkmaya başladı…
İncirlik Üssü’nün sicili 15 Temmuz darbe girişimi ile bozulunca, ABD Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi sınırları içinde kalan Zumar bölgesinde üs kurmaya başladı.
Şu ana kadar bu üsse aralarında uzun menzilli toplar da bulunan 300 ağır silah yerleştirildi.
***
1979’dan bu yana ilk defa bir İran Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye’yi ziyaret etmesi ve stratejik işbirliğinin konuşulması son derece önemlidir.
İran Genelkurmay Başkanı Muhammet Bakiri’nin Türkiye ile “Amerikalıların kanunsuz olarak bulunduğu Suriye’nin kuzeyinde, Suriye hükümetinin egemenliğinin sağlanması noktasında anlaşmaya vardıkları” şeklindeki sözleri, Ortadoğu halklarının emperyalizme karşı savaşma kararlılığını yükseltiyor…
Bu açıklama, emperyalizmin “mezhep” temelinde ulusları ayrıştırmasına etkili bir yanıt olmuştur.
ABD’nin kara gücü olmayı kabul eden PKK/PYD’ye karşı ortak operasyon yapılacağı söylentisi ise çok daha önemlidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran’la müşterek harekatın her an gündemde olduğunu açıklaması ABD ile savaş halinde olduğumuzun dünyaya ilanıdır.
İran Genelkurmay Başkanının ziyaretinden sonra Rusya Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye geldi.
“Vekalet savaşları” olarak izlediğimiz savaşların arkasındaki güçler birer birer ortaya çıkmaya başladılar.
Savaş emperyalizmle mazlum halklar arasında bütün şiddetiyle devam ediyor.
Bu savaşın sonunda, ABD’nin halkları “etnik” temelde bölerek köleleştirmesi taktiği de ciddi ölçüde yara alacaktır.
Türkiye NATO’dan uzaklaşıp, Avrasya’da kendine yer hazırlamakla doğru rotaya girdi.
Buna karşılık; ana muhalefet partisi CHP, Batı’ya bağlılığını ilan etti. (2)
Aynı şekilde, Meral Akşener önderliğinde kurulacak olan “Merkez Partisi” adına yapılan açıklamada da “Türkiye, Batı bloğunda kalmalı” deniliyor… (3)
Ne yazık ki, Türkiye’de muhalefet umudunu ABD/AB‘ye bağlamış durumdadır.
Oysa 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra ABD karşıtlığı ise tavan yapmıştı.
Muhalefet bu potansiyeli değerlendiremiyor ve iktidarın kullanımına bıraktı.
ABD’ye uşaklık yaparak emperyalizme karşı olunamaz!
Kendilerini “solcu” olarak tarif edenlerin emperyalistlerle aynı safta buluşması hazindir.
Bu kafaların halk desteğini alarak iktidarı değiştirmesi ile de bir şey değişmez!..
Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) https://www.aydinlik.com.tr/15-temmuz-da-incirlik-te-neler-yasandi-turkiye-agustos-2017-1
(2) Kılıçdaroğlu Whasington’daki Brooking Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada:
“Dış siyasette yerimiz batıdır. 200 yıldır batılılaşmaya çalışıyoruz. CHP’nin bu konuda bir tereddüdü yoktur.
Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini temel bir hedef olarak benimsiyoruz.
NATO ittifakını önemsiyoruz ve NATO’nun önem, rol ve etkisinin günümüz dünyasında daha da arttığını düşünüyoruz. Türkiye ittifaklarına sadık bir ülkedir” diyerek, CHP’nin anlayışını açıkca ortaya koymuştur.
(2) http://www.gercekgundem.com/kilicdaroglu-abdde-ne-soyleyecek-8742h.htm
(3) http://www.hurriyet.com.tr/umit-ozdag-merkez-sag-degil-milli-merkez-40549074