ABD’NİN MECLİS’TEKİ GÜCÜ!..
2017’de gümrüksüz olarak 750 bin ton buğday, 700’er bir ton arpa, mısır, 100 bin ton pirinç ithaline izin verildi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “beyaz altın” olarak adlandırılan dünyanın en kaliteli pamuğunun Türkiye’de yetiştirildiğini belirterek; 1 milyar 240 milyon doları pamuk olmak üzere 2,3 milyar dolar pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ithalatının son bulmasını istedi…
TÜİK verilerine göre bu yılın ilk 6 ayında ithal edilen 2.1 milyon ton buğdaya 444 milyon dolar ödendi.
Et ve Süt Kurumu’na da gümrüksüz olarak 1 milyon 475 bin baş canlı hayvan ithalatı için yetki verildi.
Bunlara ilaveten sıfır gümrükle 95 bin ton kırmızı et ithalatı yapılacak.
TÜİK işsiz sayısını 3 milyon 225 bin olarak açıkladı.
Son 6 ayda işsiz sayısında artış binde 8’i buldu.
AKP, tarım-hayvancılık konusundaki politikaları ile sınıfta kaldı.
Gümrüksüz tarım ürünü ithalatı, çiftçiyi yabancı ülke çiftçileri ile rekabet edemez hale getirdi ve üretimi düşürüyor.
Tarım bitme noktasına doğru doludizgin gidiyor.
Buna bağlı olarak da işsizlik artıyor tabii…
***
Karadeniz bölgesinde fındık üreticisi adeta teslim alındı.
Fındık fiyatları maliyetini korutmuyor.
Çoğu kimse fındığını toplayamadı.
Fındık dalında kaldı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanının TMO’nun 10,5 liraya fındık alacağını açıklaması acı gerçeği gözler önüne serdi.
Randıman farkı ve diğer kesintiler düşüldüğünde üreticinin eline geçecek paranın 9 TL’nin altında olacağı anlaşılıyor.
Fındık üreticisi Kurban Bayramına hazırlanırken asıl bayramı fındık baronları ile ayılar yapıyor…
***
Türkiye, tarım ürünleri ve et ihraç eden bir ülke iken, AKP ile bunları ithal etmeye başladı.
Buna rağmen hükümet, üreticinin desteğini kaybetmiyor!
Nedeni basit:
Düşmanla işbirliği içerisindeki muhalefet umut vermiyor, halk muhalefete güven duymuyor.
Çoğunluk insanlık tarihi boyunca daima hatalı kararlar vermiş ve yanlış yolda yürümüştür.
AKP’ye destek bir de bu nedenle azalmıyor.
İslam bu durumu en etkili şekilde tespit eden din olmuştur. (1)
İlginçtir:
“Çoğunluk iradesine uymak”, dinimize göre “küfür” sayılır mı bilmiyorum ama doğru olmadığını kesindir!
***
2010 yılından itibaren hayvan ve et ithalatı için yurt dışına giden para 4.4 milyar dolara ulaştı.(2)
Hayvancılığımız yerlerde sürünmeseydi, bu kadar para ihracattan gelecekti…
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Rusya’dan buğday ithalatının tekrar başladığını ve engellerin kısa zamanda ortadan kalkacağı “müjdesini” verdi! (3)
Çiftçiyi öldürme müjdesi!
Sadece buğday ithalatında 16 milyar dolardan fazla paramız yurt dışına gitti. (4)
Eğer tarım ürünlerini yeteri kadar üretebilseydik, bu para da bizde kalacaktı.
Halkın refah düzeyi biraz yükselecekti belki.
Tarım ürünü ithal etmek için de bir sebebimiz kalmayacaktı!
***
2002’de dış borcumuz129 milyar dolardı, 2017’de ise 452 milyar dolara çıktı.
Tarım-hayvancılık ülkesiydik ikisinde de tükendik.
Nasıl geçindiğimizi bu rakamlar açıklıyor!
Yandaşlara göre; duble yollar, köprüler, hava alanları yapıldı, bu yatırımların değeri göz önünde tutulursa Türkiye’nin dış borcu yok denecek kadar azaldı!
Oysa, yap-işlet-devret modeliyle yapılan yatırımları yapan şirketlere sağlanan DEVLET GARANTİSİ ile asıl o şirketlerin geleceği garanti altına alındı.
Onların sahiplerinin gelecek nesilleri için çalışma ve kazanma sorunu kalmadı gibi…
Bizim torunlarımız ise maraba yapıldı!…
Hükümetimiz buna büyüme diyor!
Halkımız alkışlıyor!
***
17 bin 840 kişinin yaşamını kaybettiği 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 18. yıldönümünde kötü haber üzerine kötü haber veriliyor:
Depremin 7.7 şiddetinde olması halinde, 20 milyon yaşayan İstanbul’da 675 bin kişinin ölmesi bekleniyor…
470 toplanma alanının 77’ye düşmesi, hükümetin ne kadar vurdum duymaz olduğunu ve insan yaşamına ne kadar değer verdiğini gösteriyor.
Basına yansıyanlardan öğrendiğimize göre, 393 deprem toplanma alanı FETÖ’ye ve yandaşlarına peşkeş çekilmiş!
İstanbul’daki binaların yüzde 27’sinin ise acilen yıkılması gerekiyor.
Derpem sonrası çok sayıda patlama olacak ve yangın da çıkacakmış.
İstanbul’un beslenmesi için hareketli iskeleler henüz hazırlanmamış.
Tsunami tehlikesi bile varmış.
TMMOB’ni bağlı 5 meslek odasının analizi böyle…
Abdest alıp depremi beklemekten başka alınmış bir önlem alınmamış!
Bölünmüş yollar yaptık ya, Almanya bizi kıskanıyor!..
***
ABD’nin, PKK’nın Suriye kolu YPG’ye bugüne kadar 1250 TIR dolusu silah ve mühimmat gönderdiği rapor edildi.
Bu acı gerçeğe rağmenY-CHP, PKK’nın Meclis’teki u zantısı HDP ile ittifak yapma peşindedir…
Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” ve HDP’nin “Adalet Nöbeti” ile başlayan yakınlaşma “ittifak” arayışına doğru gidiyor!..
Dersimli Kemal, “HDP ve Akşener’le ittifak yapar mısınız” sorusuna; “Temel konularda uzlaşırsak sorunumuz yok” yanıtını verdi. (5)
HDP yetersiz kalınca, ABD Y-CHP’yi devreye soktu.
Bundan böyle, ABD’nin “Meclis’teki gücü” Y-CHP olacak…
PKK ile ittifak yaparak AKP’nin iktidardan düşürüleceği fikrine inanmak gaflettir; bu amaca hizmet etmek ise cephe gerisinde düşmanla işbirliği yapmaktan başka bir anlama gelmiyor!..
Cemil Can
DİNNOTLAR:
(1) http://www.cemilcan.gen.tr/sample-page/
(3) http://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/turkiye-rusyadan-bugday-ithalatina-basladi-1844324/
(4)http://www.tarim.gov.tr/ABDGM/Belgeler/ET%C4%B0/Tar%C4%B1msal%20D%C4%B1%C5%9F%20Ticaret/D%C4%B1%C5%9F%20Ticaret%20OCAK-2015%20v1.pdf