KONUK YAZARLAR

HENÜZ VAKİT VARKEN…

kilicdaroglu baskanlar main

22 Ocak’ta CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması halinde saatler içerisinde Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurarak düzenlemenin iptalini isteyeceklerini” açıkladı…(1)

Son derece doğru ve yerinde bir karardı.

CHP, 30 Ocak’ta, AYM’ye başvuru için hazırlık yaptıklarını açıkladı. (2)

13 Şubat günü, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Anayasa değişiklik paketinin iptali için Anayasa Mahkemesine dava açılmaması çağrısında bulundu. (3)

Nedenini açıklamadı!

Kılıçdaroğlu, 14 Şubat günü grup toplantısında:

“Anayasa görüşmelerinde televizyonları yasakladılar. Meclis genel kurulunda kısıtladılar. Herkesten gizli olarak bir anayasa değişikliğini gündeme getirdiler” şeklindeki haklı ve yerinde olan yakınmasından sonra, “AYM’ye gitme hakkımız vardır ama konu hukuk konusu değil. Halkın egemenliğini koruyacak olan halkın oyudur” diyerek bu yolun kullanılmayacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, AYM’ye başvurmama gerekçesini “Halkın iradesiyle korunamayan bir egemenliğin başka hiçbir güçle korunması mümkün değildir” şeklinde açıkladı… (4)

“Hayır” cephesi kesinlikle hatalı bir strateji izliyor.

Hayır oyu verenler teröristlerle aynı saftadır” diyen Başbakan, CHP’nin AYM’ye başvurmamasını, “Oradan bir sonuç çıkmayacağını anlamış olmalılar” şeklinde değerlendirerek, (5) aynı zamanda AYM’nin acıklı durumunu itiraf etmiştir…

Tek adam:

“Cumhurbaşkanı ile başbakanın gücü aynı kişide birleştiği için kavga çıkmayacak” diyerek anayasa değişikliği gerektiğini savundu.

Gül ile Erdoğan, Erdoğan ile Davutoğlu ve Yıldırım arasında “güç” yüzünden kavga çıktığını hatırlayan var mı?

“Evet” cephesinin yüze çıkabilecek tek açıklaması budur.

Bunların “Evet demezseniz iç savaş çıkar” diyenleri de var.

Acele etmelerinin nedeni, değişikliği savunmadaki zorluk ve saçmalamalarını halkın anlayacağından korkmalarıdır.

Zırva tevil götürmüyor…

Kılıçdaroğlu, CHP’nin görüşünü “AYM’ye gitseydik iktidar bunu meydanlarda koz olarak kullanırdı” şeklinde savunması (6) doğru olmamıştır.

Anayasal bir hak ve ödev olan (7) Anayasa Mahkemesine başvurma hakkının kullanılmasını, iktidar bu başvuruyu “koz” olarak kullanılacak korkusu ile kullanmaktan vazgeçmek doğru olabilir mi?

Sanki Anayasa değişikliklerini iptal ettirmekle kötü bir iş yapılıyor!

Ya halk oylaması sonunda; anayasa değişikliği kabul edilirse, faturayı kim ödeyecektir?

Halkoylamasında “Hayır” çıkması halinde, siyasi rantı hiçbir şekilde CHP’ye bırakmazlar.

80 milyonun gözü önünde; Anayasaya ve İçtüzüğe aykırı (8) olarak “açık oy” kullanıldığı belli ve sadece bu nedenle bile, değişikliklerin usulden iptali mümkün iken, bu olanağı kaçırmak niye?

Bu durum affedilmeyecek bir hata ve görevi savsaklamakdır.

Anayasa değişikliği ile Millete ait “egemenlik”, Milletten alınıp tek kişiye verilmek istenmektedir.

Anayasanın 6. maddesine (9) açıkça aykırı olan bu durum, AYM’den dönmeyecekse, zaten AYM, kendi ipini kendi çekmiş demektir.

Bu dava da; OHAL ile ilgili olmayan Kanun Hükmünde Kararnameler hakkındaki başvuru gibi reddedilirse; değişiklikler, değişikliklerden sonraki durum ve AYM birlikte tartışılarak, halka nasihat etme yerine “musibet” gösterilebilecektir.

Sahaya inildiğinde; hem AYM, hem de anayasa değişiklikleri eleştirilerek, AKP-MHP koalisyonunun nasıl bir rejimin getirilmek istendiği daha kolay anlatılabilecek…

Bu olanak henüz kaçırılmış değildir. (10)

Stratejik olarak da AYM’ye başvurmanın önemli bir kazanım sağlayacağı açıktır.

AKP-MHP Koalisyonunun; anayasa değişikliklerine neden “evet” denmesi gerektiğini açıklamada zorlandıkları, devlet olanaklarını kullanarak halkı aldatmaya çalıştıkları, bazı kamu görevlilerinin oylarını belli ederek ve “Hayır” diyecek olanlara terörist muamelesi yapacakları tehdidini ileri sürerek, baskı yapmaya başladıkları gerçeği karşısında; her geçen günün “evet”çiler aleyhine işleyeceği anlaşılmaktadır…

60 günlük dava açma süresine, AYM’nin karar vermek için geçireceği süre de eklendiğinde, eşit koşullarda başlamayan propaganda süresinin uzatılması ile durum kolaylıkla “Evet” cephesinin aleyhine döndürülebilecektir.

Kabul edilmeleri halinde, değişiklikler iki yıl sonra yürürlüğe gireceğine göre, bir aciliyetleri yoktur.

Ayrıca bir ihtiyaçtan doğmadıkları açıktır, zira bu iki yıllık süre içerisinde, o ihtiyaca cevap verecek hüküm bulunmamaktadır.

Sadece bu iki tez kullanılarak; anayasa değişikliklerinin “rejimi değiştirmek” amacıyla yapılmak istendiği anlatılabilir…

“Evet” cephesininin propaganda araçlarına karşı “Hayır” cephesinin kullanabileceği bir tek “zamanı” vardır.

Onu da sudan sebeplerle heba etmeye gerek yok.

Vakit henüz varken; bu konuyu yeniden ve etraflıca düşünmek gerekir…

Cemil Can

 

 

DİPNOTLAR:

 

(1) http://www.hurriyet.com.tr/chp-degisikligin-iptali-icin-anayasa-mahkemesine-basvuracagiz-40343349

 

(2) http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/chpli-vekiller-anayasa-mahkemesine-basvuru-yapacak-1651527/

 

(3) http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/perincekten-muhalefete-cagri-iptal-davasi-acmayalim-2-1676950/

 

(4) http://www.hurriyet.com.tr/kilicdaroglu-anayasa-mahkemesine-gitmeyecegiz-40365538

 

(5) https://tr.sputniknews.com/turkiye/201702141027208993-yildirim-kilicdaroglu-chp-aym/

 

(6) http://www.aljazeera.com.tr/haber/kilicdaroglu-belli-cevrelere-hayal-kirikligi-yasattik

 

(7) Anayasa, Madde150– Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. İktidarda birden fazla siyasi partinin bulunması halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti kullanır.

(8) İçtüzük, Madde 94Anayasada değişiklik tekliflerinin birinci ve ikinci görüşmelerinde, maddelerin kabulü ile ikinci görüşmenin sonunda tümünün kabulü üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyu ile mümkündür.

Birinci görüşmede gerekli çoğunlukla kabul oyu alamayan bir madde ikinci görüşmede de gerekli çoğunlukta kabul oyu alamamışsa reddedilmiş olur.

Teklif hakkında verilen değişiklik önergesinin kabulü halinde, kabul için gerekli beşte üç çoğunluğun tespiti için bu önergenin oylanması gizli oylama suretiyle tekrarlanır.

(9) Anayasa, Madde 6– Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.

Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.

(10) Anayasa Madde 151– Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer.