“BAŞLARIM SİZİN KÜRDİSTAN DAVANIZA”!..
PKK’nın dağa kaçırdığı (veya kandırarak götürdüğü) çocuğun annesi HDP Diyarbakır İl Başkanlığının önünde var gücüyle bağırıyor:
“Başlarım sizin Kürdistan davanıza!”
Kürt kökenli bu anne yerden göğe kadar haklıdır.
O, çocuğu kaybedilen/ kaçırılan bütün annelerin feryadıdır aslında.
Sözleri de son derece önemlidir…
Ayrılıkçı Kürt hareketini yüreği yanık bir anne bir cümle ile özetledi:
Kürtlerin önde gelenleri “Büyük Kürdistan” devletini kurmak için savaşıyorlar.
Nokta.
İnsan hakları, “eşit vatandaşlık” vs. hepsi hikâye…
***
Bu niyetlerini, Barzani’nin 25 Eylül 2017 günü “Bağımsız Kürdistan”ı ilan etmek amacıyla yaptırdığı referandum ile hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde ortaya koydular:
Seçmenlere, “Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan Bölgesi dışında kalan Kürt yerleşimlerinin bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz?” sorusunu sordular… (1)
“Kürdistan Bölgesi dışı” neresidir?
Hadi yutkunma cevap ver.
HDP’ye “baraj atlatmak” için atlatan yurttaş!..
***
PKK’nın TBMM’ndeki siyasi uzantısı olan HDP, bu referanduma karşı mı çıktı?
Hayır…
“Kürdistan bölgesi dışında kalan” Kürt siyaset simsarları veya ve örgütlerin yöneticileri içerisinde “bağımsız” bir Kürt devleti kurulmasına karşı çıkan mı var sanki?
Yok…
Demek ki, hepsinin siyasi bir hedefi vardır ve aynıdır!..
***
ABD desteği ile Kuzey Irak’ta kurulan bölgesel yönetimin başkanı Barzani, bütün desteğini HDP’ye vermeye hazır olduğu defalarca dile getirmedi mi? (2)
Barzani’nin ne gücü vardı ki?
O aslında efendisi ABD’nin adına konuşuyor…
Kürtlerin kurmayı hayal ettikleri ve uğruna on binlerce insanın ölümüne neden oldukları “bağımsız” Kürt devletinin kurulmasını başka kimler destekliyor acaba?
ABD ve AB.
Yani, neredeyse dünyanın yarısı.
Bir an için ABD ve AB’nin desteği ile bu devletin kurulduğunu düşünelim.
“Bağımsız” bir devlet olması mümkün müdür?
“Bağımsız” sözcüğünün yerine; emperyalistlerin bölge ülkelerine karşı kullanacakları, asker, silah vb. gibi malzemeleri depo edecekleri kışlayı tarif için kullanılan “garnizon” sözcüğünü kullanmak daha gerçekçi değil mi?..
***
Şimdi de bakalım ayrılıkçı Kürtler, “Büyük Kürdistan” için ne kadar yol aldılar?
Irak’ın Kuzeyindeki durum malumumuzdur:
“Barzani yönetimi” diyerek onu küçümseyebiliriz.
Böyle polemiklere girmeyip, resmi rakamlar üzerinden gidelim;
ABD, orada peşmergeden 190 bin kişilik silahlı bir ordu kurdu.
Yasama, yürütme ve yargı organları bile var…
Daha ne olacaktı?
Devlet olması için boynuzlarının çıkması gerekmiyor…
***
Şimdi Suriye’nin Kuzeyi için harıl harıl çalışıyorlar.
Buradaki işleri bittiğinde de İran’a gelecek sıra.
Ardından Türkiye’ye…
“Büyük Kürdistan”ı dört ülkenin topraklarında kuracaklar…
Bunun için ne gerekiyorsa yapıyorlar…
***
Suriye’de işler planlandığı gibi gitmiyor; orada Rusya da var.
Bu yüzden Irak’taki gibi elleri cebinde emir yağdıramıyor coniler.
Buna rağmen; PKK’nın Suriye’deki kolu PYD/YPG’nin ABD tarafından eğitilmiş ve modern silahlarla donatılmış 60 bin mevcutlu ordusu var.
30 bin kişilik de polis gücü.
140 bin kamu görevlisi çalıştırıyorlar.
ABD, eğiteceği ilave 30 bin kişiyle bu orduyu takviye edeceğini de ilan etti…
İleride kurulacak olan “Bağımsız Kürdistan”ın ordusu, polisi, kamu görevlisi maaşlarını dolar olarak ABD’den alıyorlar.
Bağımsız olmanın şartı parasal olarak “bağımlı” olmaktan geçiyor sanki!..
***
Şaka gibi ama asla şaka değil…
Biz ise bu yalancı ve güvenilmez ABD ile Suriye’nin Kuzeyinde “güvenlikli bölge” oluşturmaya çalışıyoruz.
Plana bakar mısınız?
YPG, güvenlikli bölgeden Kuzeye geçmeyecek.
TSK da Güneye inmeyecek!
Güya, “güvenlik bölgesi”nin güvenliğini ABD ile Türk silahlı güçleri sağlayacak…
Yemin ederim dalga geçmiyorum!
Kendi ellerimizle Suriye’nin Kuzeyinde ikinci Kürt bölgesini oluşturmaya “evet” dedik.
Reis, bu konuları görüşmek üzere ABD’ye gidiyor…
Sonrası mı?
Bilmiyorum vallahi!?..
Bekleyelim görelim…
***
Çok uzattığımı biliyorum.
Kürtlere bir sorum var:
“Büyük Kürdistan” için Türkiye’den kaç il istiyorsunuz, onu söylemediniz.
26 diyen var, 27 diyen var, şuna bir karar verseniz diyorum. (3)
Bu rakamlara göre, 54 veya 55 ili Türklere ve (etnik kökeni Türk ve Kürt olmayan) diğer gruplara kalıyor.
Sizce adil bir bölüşümse geçiyoruz.
“Savaş tazminatı” filan da istiyor musunuz?
Çekinmeyin canım, tam sırasıdır…
Biz bu savaşı kaybettik çünkü!..
***
Pardon!
Çözüm isteyen bir küçük sorunumuz daha var:
“Büyük Kürdistan”a katmadığınız illerdeki Kürtlerin durumu ne olacak peki?
Onu hiç düşündünüz mü?
Onları da alıp Kürdistan’a mı yerleştireceksiniz?
Bu göç işi bayağı zor olacak!
Ya malları mülkleri?
Neden cevap vermediniz…
Daha sonra mı?
Hayır, hemen şimdi yanıt verin…
***
“Büyük Kürdistan”a katmadığınız (Batı taraftaki) illerdeki Kürtler, bulundukları yerlerde Türklerle ve diğer etnik gruplarla birlikte kardeşçe yaşasınlar dediğinizi duyar gibiyim.
Bence de çok doğru bir fikir.
Türkler, Kürtler ve diğer gruplar, hatta bütün azınlıklar bulundukları yerlerde birlikte kardeşçe yaşasınlar.
Yaşayabilirler mi?
Elbette…
Zaten birlikte ve kardeşçe yaşamıyorlar mı?..
Şu emperyalist devletler ellerini bir çekse üzerimizden veya biz uyansak yattığımız derin uykudan bütün sorunlarımızı el birliği ile çözebiliriz…
Zaten Ulu Önderimiz:
“Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” tarifini bu yüzden yapmıştır… (4)
İsteseniz de bu tarifin dışına çıkamazsınız.
Çıkarsanız “hain” damgasını yersiniz…
***
İzninizle son sorumu da sorup çekiliyorum:
Türkiye’nin Batısındaki illerde Türkler ve Kürtler sorunsuz şekilde yaşayabiliyorlar da Doğusundaki illerde neden yaşamasınlar?
Yaşıyorlar zaten, değil mi?..
Bu gerçeklik bile tek başına ayrılıkçı Kürtlerin fikirlerini çürütmeye yetiyor…
O halde; “Başlarım sizin Kürdistan davanıza” diye yakınan anneye, davanızı anlatamazsınız.
Bu yüzden değil mi sürekli şiddete başvuruyorsunuz ve kendi analarınızı ağlatıyorsunuz…
Şimdi o annenin anlayacağı şekilde yukarıdaki soruya yanıt verin, biz de anlayalım…
Anlattıklarınıza Kürtler hak versin, ben de hak vereceğim davanıza; sizi sonuna kadar savunacağım!
***
Söz veriyorum…
Başka sorum olmayacak!
Son bir tane;
PKK’nın Meclisteki uzantısı HDP’ye yapılan 92 milyon 238 bin lira seçim yardım(5) için bir şey demeyeceğim.
Reis’i, terör örgütüne “yardım” yapmakla da suçlamayacağım.
Bu sorumu kendini Solcu olarak tarif edenlere yöneltiyorum:
Size göre, HDP yasal bir parti ve seçim yardımlarından da yararlanması gerekiyor.
Tek sorunİ PKK ile arasına “mesafe” koyamamış olması.
Onu da başarsa, HDP’ye oy bile verebilirsiniz.
HDP’ye barajı atlatmak için verdiniz de…
Peki, HDP, PKK ile arasına “mesafe” koyarsa, PKK’nın siyasi uzantısı olmaktan çıkıyor mu?
Bu kadar kolaydır yani…
O zaman ne oluyor?
“PKK ile arasına mesafe koyan PKK’nın Meclisteki uzantısı”!
Güldürmeyin insanı…
***
Başka sorum yok!
Sanık sizin…
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-barzaninin-bagimsizlik-referandumu-basladi-40589277
(2)
(3) https://www.ahaber.com.tr/dunya/2017/09/24/barzaninin-kampanyasinda-skandal-harita-26-ilimiz-sozde-kurdistan-icinde
(4) http://www.hurriyet.com.tr/gundem/tskdan-ataturkun-el-yazisiyla-yanit-11455455
(5) https://tr.sputniknews.com/turkiye/201810191035739028-parti-yardim-hazine-milyon-tl/