KONUK YAZARLAR

Y-CHP, FETÖ VE HDP İLE KOL KOLA!..

Y-CHP.HDP_1

Ergenekon” ve “Balyoz” davalarında “F Tipi” de denen “Fetullah Gülen Terör Örgütü”nün (FETÖ) rolü ortaya çıktı…

Yurtsever asker ve aydınların ömür boyu hapis cezaları ile cezalandırılmaları için laboratuvarda üretilen dijital delilleri, özel görevli ağır ceza mahkemelerine onlar sundular…

Silahları bazı yerlere gömenler de onlardı…

Cemaat üyelerinin sızdıkları makam ve mevkiler bu işleri yapmalarını kolaylaştırdı

Bu örgüt; elemanlarını önce emniyete sızdırdı, sonra yargıyı ele geçirdi

HSYK bile kontrollerine girdi…

Şimdi fellik fellik kaçıyorlar…

Postunu Pensilvanya’ya atan kendini şanslı sayıyor…

Zekeriya Öz’ü bilmeyenimiz yoktur…

Korkutmadığı bir Allah’ın kulu kalmadı…

Korsantahliye kararı veren eski İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ile 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer; “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” ve “silahlı örgüt üyesi olmak” suçlaması ile Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandılar…

Silivri’deler!..

Fetullah Gülen, hakkında ise iki ayrı iddianame düzenlenip, davalar açıldı

Ayrıca ,yakalandığı yerde tutuklanıp gönderilmesi için “kırmızı bülten” çıkartıldı…

Yakalanmasına yardımcı olana 4 milyon TL ödül verilecek…

Bu örgüte mensup olanlar, Türkiye aleyhine “casusluk yapmak”tan da suçlanıyorlar…

TSK‘ya kurulan kumpasta, örgüte ait TV ve gazeteler korkunç bir kampanya yürütmüşlerdi…

Elkonulan şirketler, yasadışı işlerin finansmanında kullanılmıştı…

Himmet” adı altında toplanan yardımlar, örgüte aktarıldı…

Bu paralar, güya Akın İpek Grubu‘nun “maden işlerinden” gelmiş gibi kayıt altına alındı…

130 ülkede faaliyet gösteren FETÖ’nün Rusya’daki okulları CIA ajanlarına yardım ve yataklık yaptığı için kapatıldılar…

TSK’nın komuta kademesini tutuklatan, Emniyet’i ele geçiren ve parasının hesabı bilinmeyen FETÖ’nün, propagandasını yapan, örgüte ait olduğunda en ufak bir kuşku bulunmayan Bugün TV ve Kanaltürk’ü muhalif medya olarak kabul etmek olanaksızdır…

Bu şirketlere kayyum atanması kadar doğal ve beklenen bir şey olamaz!..

Bu kadar açık ve anlaşılır durum karşısında;

Y-CHP milletvekilleri; Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, Eren Erdem ve Selin Sayek Böke’nin Cemaat’e kol kanat germesini anlamak mümkün değildir…

Selahattin Demirtaş da Y-CHP’lilerle beraber hareket etmektedir…

Dersimli Kemal’in talimatıyla yapılan bu iğrenç sahiplenme eylemi, CHP’nin Sorosçular elinde ne hallere düşürüldüğünü göstermeye yetmektedir…

Vatan Partisi’ne sırt çevirenY-CHP, HDP ile birleşti gibi…

Utanmadan bir de “koşulsuz” destek istiyorlar…

Aksi halde, Vatan partisi’ni “şer cephesi”nde göstereceklermiş!

10 Ekim‘de HDP’nin gölgesi altında yapılan mitinge; Y-CHP, Gençlik Kolları ile katılmıştı…

11 Ekim‘de basın toplantısı yapılacak olan Sıhhıye Meydanı’na; Y-CHP’li Aylin Nazlıaka ile TR 705 Kod numaralı Sezgin Tanrıkulu; HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile kol kola girmişlerdi…

Suruç’taki patlamada da Y-CHP’liler ile HDP’liler vardı…

AKP’nin buzdolabına kaldırdığı “Açılım”, şimdi Kılıçdaroğlu’nun kucağındadır…

PKK’nın Suriye Kolu YPG‘yi “vatanını korumaya çalışan oluşum” olarak gören Dersimli, şaşkın ördek misali suya tersten dalmaktadır…

Şimdi TSK’nın iki kez bombaladığı YPG ile ilgili açıklama yapamıyor…

Dili terliklerine kaçtı!..

Etekli Derviş Selin Sayek Böke, iktidara geldiklerinde PKK ile masaya oturabileceklerini açıkladı…

Y-CHP’nin, PKK ve Cemaat’i arkalanmasını CHP tabanı, kızarak izliyor…

Bu durumun 1 Kasım‘da sandığa nasıl yansıyacağı aşağı yukarı belli oldu:

Türk halkı Y-CHP’yi birinci parti yapmayacaktır…

Devletin yapması gereken “elkoyma” ve “müsadere” (1) işlerini, Y-CHP’nin “basın özgürlüğü” ile açıklamaya çalışması utanç vericidir.

Bu ilkesizliğin hesabı er geç verilecektir…

Görülüyor ki, CHP’yi Y-CHP’lilerin elinden kurtarmadıkça AKP’den kurtulmak da mümkün olmayacaktır…

Siyasi hedefini AKP ile koalisyon kurmaya kilitleyen Dersimli, AKP iktidarının sürdürülmesinde Devlet Bahçeli’den daha az sorumlu değildir…

Halkın iktidardan düşürdüğü AKP’yi, bu ikili iktidarda tutmaktadır…

Cemil Can

DİPNOT:

(1) “Elkoyma” ve “Müsadere” nedir?

Hukukumuzda “elkoyma” ve “müsadere” şeklinde iki önlem vardır…

Elkoyma”, müsadereyi hazırlayıcı önlemlerdir

TCK’nın 54. maddesinde “eşya müsaderesi”, 55. maddesinde “kazanç müsaderesi”ne yer verilmiştir…

Elkoyma” suç delili olabilecek bir eşya üzerinde zilyedin tasarruf yetkisinin kaldırılmasıdır…

Müsadere” ise, suçlunun mal varlığının tamamı veya bir bölümü üzerindeki mülkiyete son verilmesi ve bu mülkiyetin Devlete devredilmesi anlamına gelen ve bir yaptırım çeşididir.

Elkoyma söz konusu olduğunda, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerdeCumhuriyet savcısının, yazılı emri ile elkoyma işlemi gerçekleştirilebilir.