Genel

CHP yönetimi yine yalpalıyor!

BARIŞ YARKADAŞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, durup dururken ve de hiç gereği yokken, Adnan Menderes’in kabrini ziyaret etti. Etmekle kalmadı; ziyaret sonrası yaptığı konuşmada, Menderes’e hiç de hak etmediği payeler verdi! 
Merkez sağa hayranlığı aşikar olan Kılıçdaroğlu, muhaliflerine baskı yapmakta sınır tanımayan ve hiçbir zaman demokrat olamayanMenderes’in kabrine giderek, CHP’yi de zor duruma düşürdü. Menderes’in ailesi, kabir ziyaretinin ardından yaptığı “Geç kalmış bir özür bu” açıklamasıyla, CHP’nin eyleminin nasıl algılandığını ortaya koymuş oldu. Kılıçdaroğlu, o ziyareti yaparak kapanmış bir yarayı yeniden kanattı. Üstelik, ”Menderes’in idamında CHP’nin rolü vardır” demagojisini de yeniden dolaşıma soktu.
Şimdi söyler misiniz; bu ziyaret CHP’ye hangi siyasal yararı sağladı?
CHP Genel Başkanı şovdan başka hiçbir anlamı olmayan bu tür gösterilere neden girişir anlamak mümkün değil! 
Evet, biliyorum… Kılıçdaroğlu, kendisine açılan krediyi hoyratçakullandı ve kısa zamanda tüketti. Şimdi yeniden toparlanmaya ve”iktidar alternatifi” olmaya çalışıyor. Bu yüzden, kimi zaman merkez sağa, kimi zaman liberallere, kimi zaman ise din simsarlarına göz kırpıyor. Ama bunu yaparken; varlık sebebi olan tabanını kırıp döküyor, incitiyor… CHP’yi yıllardan bu yana fedakarca sahiplenen milyonlarca yurttaşın hassasiyetlerini önemsemiyor. 
Kılıçdaroğlu bu hoyrat tavrıyla, Menderes’in tüm siyasal günahlarınıda CHP adına temizliyor. Tarihsel ve siyasal bilinçten yoksun oldukları anlaşılan CHP kurmaylarının ise bu ziyaretle birlikte Menderes’i“demokrasi şehidi” ve “demokrasi kahramanı” sandıkları da ortaya çıkıyor. 
Bir parti açısından yakın tarihini bilmemek ve daha dün yaşananları unutmak ne hazindir!
Tahkikat Komisyonları kurarak CHP’yi kapattırmaya çalışan da Menderes’tir; döneminde 814 gazeteciyi tutuklatan da!
İnönü’nün aracını Uşak‘a sokturmayıp taşlatan da Menderes’tir, dönemin Genel Sekreteri Kasım Gülek’i Trabzon’da partililerle el sıkıştığı için cezalandırtan da!
Örtülü ödeneği babasının kasası gibi kullanıp sevgililerinin harcamalarını yaptıran da Menderes’tir; çocuklarının okul masraflarını aynı bütçeden ödeten de!

“İnönü’nün leşi bu Meclis’te kalacak” diyenler de Menderes’in vekilleridir, “Halk Evleri faşist yuvasıdır, kapatılmalıdır” diyenler de!
Türkiye’yi ABD emperyalizminin boyunduruğuna sokan da Menderes’tir,dış borç sarmalına sokan da!
Belli ki; CHP kurmayları bu tarihsel bilgilerden yoksunlar! Onlar; sağın 60 yıldan bu yana her türlü ahlaksızlığını, hırsızlığını, pis işlerini örtmek için kullandıkları “Demokrasi Şehidi Menderes” yalanından çok etkilenmişler. Bu yüzden, 27 Mayıs Devrimi sonrası yaşanan idamı sanki CHP gerçekleştirmiş gibi davranıyor ve adeta özür diliyorlar!
Beyler, hanımlar kendinize gelin… CHP’yi yönetme iddianız varsa; bu tür saçma sapan ve hiçbir getirisi olmayan şovlardan vazgeçin. 27 Mayıs; evet biçimsel olarak askeri bir darbedir… Ancak bu darbeyi 12 Eylül ve 12 Mart’tan ayıran yanı, ihtilalciliğidir. 27 Mayıs Anayasası, Türkiye’nin en demokratik anayasasıdır. Türkiye, DP faşizminden ve halka yapılan zulümden; ne yazık ki; sandık yoluyla değil de bir askeri darbeyle kurtulmuştur. DP’nin 1961 yılındaki seçimleri yapmayacağı ortaya çıkınca, askerler yönetime el koymuştur. 
Bu darbeye Menderes’in anti – demokratik uygulamaları veCumhuriyet’le sinsice hesaplaşma girişimleri yol açmıştır. Menderes, yaşadığı psikolojik sorunların da etkisiyle her geçen gün hırçınlaşmış, muhaliflerine karşı düşmanca davranmıştır. Dönemin CHP Genel Başkanı İnönü, Menderes’i defalarca uyarmasına rağmen, Demokrat Parti’yi demokrasinin meşru sınırlarına çekememiştir. 
Menderes ve şurekası o denli şımarmıştır ki; Tahkikat Komisyonlarıadı verilen ve iktidara milletvekillerini yargılama yetkisi veren faşist oluşuma karşı çıkan üniversite öğrencisi Turan Emeksiz‘i gözünü kırpmadan öldürtmüştür. (28 Nisan 1960)
Mezarına çiçek bıraktığınız, özür dilediğiniz Menderes işte budur!
Menderes’i asan da CHP değildir, özür dilemesi gereken de! 
İsmet İnönü, Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılmaması içinelinden gelen her türlü çabayı göstermiştir. İdamı önlemek için defalarca mektup yazmış, kamuoyu oluşturmuştur. Son gün bileYassıada’yı aramış ancak hiç kimseyle görüşememiştir. Buna en başta Menderes’in oğlu Aydın Menderes şahittir. 
Siz o gün; o mezara giderek tarihsel gerçeklerin ters yüz edilmesinesebep oldunuz. Arkası / önü olmayan sözde politik ataklarınızla, sağın 60 yıllık kirli mazisini temize çekme hatasına düştünüz. 
Bunu yapmaya hakkınız yoktu!
Yanlışlarınız bununla sınırlı değil ki!
Dışarıdan bakıldığında, ne yaptığını bilmeyen ve ne yapacağını şaşırmış bir görüntü veriyorsunuz. 
Ya kafanız karmakarışık; ya da siyasal tercihlerinizi ortaya koyma cesaretini şimdi buluyorsunuz.
Bilin ki; CHP yönetimi olarak, size oy veren milyonlarca insanı kırdınız. Menderes’in CHP’lilere yıllarca yaptığı zulmü bir çırpıda silip attınız. Demokrasi mücadelesi veren Turan Emeksiz‘in anısına saygısızlık ettiniz. 
Böyle oy alınmaz! 
”Oy” kitlelere güven verilerek alınır; dilenerek değil…
Neden oy alamadığınız ve oylarınızı neden yükseltemediğiniz şu son bir haftada ortaya koyduğunuz performanstan belli değil mi?
Birgün önce PKK – AKP görüşmelerinin belgelerini yayımlıyor,“Mahkemeye gideceğiz” diyor, ertesi gün “Tabii ki görüşebilirler”diye açıklama yapıyorsunuz. 
Doğrusu, “Gerçek CHP” hangisi, artık ben bile takip etmekte zorlanıyorum…
Yalpaladığınızın ve halka güven veremediğinizin farkında mısınız?
Bakın; sizi daha önce de uyardım: 
AKP ile PKK’nın Oslo’da görüştükleri ortaya çıktığında, Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Görüşebilirler ama bize de bilgi vermeleri gerekir”demişti. 
O zaman hem bu köşede hem de katıldığım TV programlarında şunu söyledim: 
“AKP ile PKK görüşemez. Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleri ile hükümetler masaya oturamaz. Masaya ancak ve ancak terör örgütünün demokratik alandaki temsilcileri ile tarafsız sivil toplum örgütleri oturur. Görüşmeleri bunlar yürütür. Bunun olabilmesi için de terör örgütü müzakereye otururken silahlı eylemlerine son verir.”
Bu uyarımı dikkate almadınız ve bildiğinizi okudunuz. “Görüşsünler ama keşke bize de haber verselerdi” gibi apolitik bir çizgide durdunuz. 
Bugün ise Sosyalist Enternasyonal‘da imza atıp atmadığınız hala belli olmayan bir bildiri yüzünden, iktidar tarafından “PKK’nın savunucusu”olarak suçlandığınız için savunmaya geçtiniz. Ve bu yüzden, “Oslo belgeleri”ni açıkladınız. 
Düne kadar ”meşru” olduğunu iddia ettiğiniz görüşmeleri şimdi kamuoyuna açıklayarak AKP’yi sıkıştırabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Oslo belgeleri açığa çıktığında yukarıda ifade ettiğim tavrı almış olsaydınız, AKP bugün yüzde 40’ların altına inmiş olurdu. CHP’nin Habur sürecindeki tavrı bunun en somut kanıtıdır. Habur rezaletine tavır alan CHP yönetimi, AKP’yi yüzde 30’lara çekmeyi başarmıştı.
CHP işte bu yüzden inandırıcı olamıyor ve AKP’nin erimesini hızlandıramıyor. Parti yönetimi Menderes şovuna girişerek merkez sağdan oy alacağını sanıyor. Üstelik bunu o denli acemice yapıyor ki; mezar ziyaretine Sezgin Tanrıkulu ile Gürsel Tekin gidiyor. Madem böyle bir şov yapacaksınız; bari merkez sağdan getirip milletvekili yaptığınız isimleri götürseydiniz o ziyarete.. 
Ne yazık ki; bunu bile düşünmüyorsunuz…
Çünkü; planlı / programlı değilsiniz, günü kurtarmaya çalışıyorsunuz…
Plansız / programsızlığınız ve iktidarı yönetmeye hazır olmadığınız ortaya koyduğunuz performanstan da görülüyor. 
Önümüzde yerel seçimler var: 
AKP iktidarı, bu yerel seçimlerle birlikte Türkiye’nin makasını tamamen değiştirmeyi ve gerici zihniyetini toplumun her alanına empoze etmeyi tasarlıyor. 
CHP ise ne yapacağını bilemez bir halde; bir o yana bir bu yana savruluyor. 27 Mayıs Devrimi sonrası yapılan Türkiye’nin en demokratik anayasasını savunmaktan bile aciz bir parti görünümü veriyor. “Aman bize darbeci demesinler” psikolojisiyle, reddi mirasa girişiyor…
Türkiye’nin her yerinde şehitler verilirken ve AKP iktidarı suç üstü yakalanmışken, ne dediği, ne istediği bir türlü anlaşılamıyor.Kısacası; CHP halka hala güven veremiyor. 
Umarım bu yazıdan sonra; Kılıçdaroğlu kendi eliyle oluşturduğuMYK‘sından da fikir sorma zahmetine katlanır. Menderes’in ziyareti gibistratejik bir konuyu hiç kimseye danışmadan hayata geçirmek, CHP’deki politikasızlığın en somut kanıtı…
MYK toplantılarında saatlerce “Hangi genel başkan yardımcısının görevi nerede başlar, nerede biter?” sunumu yaptırmak yerine, politika konuşmak daha faydalı olur sanırım… Belki o zaman CHP yönetimi bu yalpalayan halinden kurtulur ve halka güven vermeyi başarır…

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir