Genel

CHP’NİN “SEYİT RIZA” KOLLARI!..

CHP’NİN “SEYİT RIZA” KOLLARI!..

CHP’de slogan tartışması derinleşirken, bir tek Kemalizm karşıtı Mümtazer Türköne’den, Parti Meclisi Üyesi Umut Akdoğan’a destek geldi. Türköne: “Mustafa Kemal’in askeri’ olmak payesi ile ‘Aponun militanı’ olmak arasında ulusalcı tonlama arasında ne fark var?” dedi!..
Umut, Kemal Kılıçdaroğlu’nun canı ciğeri; CHP’nin Kurultaydan sonraki en yetkili organı olan Parti Meclisi’nin en genç üyesi. 34. Olağan Kurultay’ın gözdesi, partideki TESEV grubunun vazgeçilmezi! Son kurultayda Kılıçdaroğlu’ üç listesinde de adı vardı.(1) Parti kayıtlarına göre, “hukukçu”ymuş ama baroda kaydına rastlanmıyor. Mizah tutkunu olduğunu söylüyor, bir tek esprisi var o da yeni bulduğu “yurttaşlık” sloganı! Yurttaş Umut askerliğe şiddetle karşı! Yenimahalle İlçesinin 9. Olağan Kongresi’nde konuşmacıydı. O nutkunda birikimine uygun bir de vurgu yapmıştı: ”İhtiyaç olan tek unsur ‘sol’dur…” veciz sözünden sonra “Sermayenin içerisinden geliyorum (2) diyerek kendini tarif etti. Parti büyüklerinden çok da alkış aldı. Sözlerine inanırsak, sanki sermayenin CHP içindeki temsilcisi gibi! “Sermaye”nin içimizdeki bu temsilcisi; ne iş yapar, nasıl geçinir, partililere sordum bilen çıkmadı. Parti Meclisi üyeleri için harcırah ödeniyor mu onu da bilmem. Ödeniyorsa bile bu delikanlıya yeterli olduğunu sanmıyorum. Zira her tarafa o koşturuyor, her işin içinde var! Acaba parti bütçesinden verilen “danışmanlık ücretleri”; mesleğini icra edemeyen böyle verimli arkadaşların geçimini sağlamaya yeter mi?… Malum bizimkilerin gemicikleri yok! Genel Başkan danışmanların ücretlerinde iyileştirme yapmayı düşünüyordur herhalde!…
Umut’un bir “twitter” hesabı var; şu ana kadar 3569 “tweet” atmış. Hepsi de yüzeysel ve içeriksiz tabi, çürük dişin kovuğunu bile doldurmazlar!.. “Asker mevcudu korur, yurttaş ülkesini bir adım daha ileri götürür” sözü, onların en iyisi… Sloganından ötürü kendini bir tek kutlayan Tufan Türenç’tir. Onu da bilmenizi isterim!..
Bizim “dahi” çocuk, Tunceli il derneği ve vakfının toplantılarında; hep başköşeye oturtulur. Hemşerilerine göre, Tunceli’nin gurur kaynağı. Umut, Gürsel ErolEmre Doğan ve Mehmet Perçin gibi Kılıçdaroğlu’nun prenslerinden… Hepsi de Hüseyin benzeri elemanlar, gelecek için “umut” vaat ediyor!… Umut da arkadaşları gibi Dersim Spor taraftarı. (3) Dersim Spor’un sporla bir ilgisi yok!.. İşi gücü Hüseyin Aygün’ün saçma sapan fikirlerini yaymak. Atatürk’ü ve İnönü’yü itibarsızlaştırmak için çorbada onun da karınca kararınca tuzu var. Umut’u tepelere kadar tırmandıran biricik “amcası” Kemal Kılıçdaroğlu’dur, bunu bir yere not edin. Yukarıdaki fotoğrafa bakar mısınız, birbirilerine nasıl da yakışıyorlar. Sanırsınız baba-oğul. Bu karede ne kadar da mutlular, değil mi? Tüh tüh tüh tüh, 40 bin kere maşallah! Biri çıkıp; bunlardan biri CHP’nin genel başkanıdır, diğeri 25 yaşındaki parti meclisi üyesi dese, vallahi kimse inanmaz!.. O kadar da kolay mı ele verir bir fotoğraf insanı!..
Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demek, faşizme ve emperyalizme karşı, Atatürk ve arkadaşlarının yaptığı gibi; göze göz, dişe diş savaşmayı göze almaktır. 74 milyon Türk halkına söz vermektir ve “Türk’üm” demekten utanmamaktır! Yemin tazelemektir bir bakıma. Demek ki, siz “yurttaş” olup, sürekli genel merkezde oturacaksınız öyle mi? Yakışır size ne diyeyim!.. Seçiminizi böyle yaptınız anlaşılan… Bizim o taraflarda; “Oynamayacak gelin, yerim dar der” diye bir söz var. Sizinki de o misal. “Askerlik” ve “savaş” söz konusu olunca, hep o gelin rolünü oynuyorsunuz!..
Mustafa Kemal’in askerlerini görmek istiyorsanız eğer, Köy Enstitüleri’nden mezun olup, kendi yaptıkları tahta bavullarla, Anadolu’nun dört bir yanına karıncalar gibi dağılan öğretmenlere bakın!.. (4) Sanırım sizin kafanızda asker profili olarak hala yeniçerilerin resmi var!..
Hatırlarsınız bir ara Kemal Amcanız, Bekir Coşkun’a çizmelerini giyme sözü vermişti. Baktı ki, çizme giydikten sonra; boyuna dürbün takmak  var, arkasından atı eyerleyeceksin, sonra koynuna vatan haritası yerleştireceksin, ancak ondan sonra ata “deh” diyeceksin. Zor geldi zahîr, yemedi. Hazret, bir daha da çizmeleri ağzına alamadı… Umut ise, postallarını zaten 1923’te çıkartmıştı! Sahi büyük dedesi o yıllarda ne ederdi, doğrusu çok merak ederim. Anlatsa da öğrensek bari…
O taraftan bakınca, geriye bir tek kendi durumlarına uygun bir slogan bulmak kalıyor. Çok şükür, Umut çift sarılı olarak onu da yumurtladı sonunda. Umut son demecinde, “Yurttaşlık kimliğine sahip çıkmalıyız” demiş!(5) Delikanlı CHP’lilerin, kendisi gibi kimlik sorunu olduğunu sanıyor… Aynı gün “Atatürk yaşasaydı bu sloganı onaylardı” diyerek, buluşuna bir de dokunulmazlık sağlayıp, son noktayı koymuş! Bu düşüncesinde de oldukça ısrarlı delikanlı. Konuşmalarına bakılırsa, sanki Mustafa Kemal’i ondan iyi tanıyan yok!.. Bu yüzden olacak, mal bulmuş mağribi gibi, kanaldan kanala koşarak, buluşunu anlatıyor…
Anımsarsınız, “amcası” Kemal de, ”Turbanı biz çözeriz” buluşunun mucididir. Çözdü de hazret!.. Bu veciz sözünün üzerinden bir sene geçmedi, sayesinde dizilere bile turbanı giydirdiler!.. Umut’un sloganın da aynı akıbeti paylaşacağına eminim!..
Konuyu fazla dağıttık galiba, sadede gelelim. Bugünkü konumuz Umut’un buluşunu değerlendirmekti. Umut, CHP’nin Gençlik Kolları’ndan gelmenin övünülecek bir şey olduğunu sanıyor. Sermaye olarak öne sürdüğü, daha önce Gençlik Kolları’nda değişik görevlerde bulunmuş olmasıdır. Sanki başka gençlere kapılar açıktı da onlar, bu görevleri yapmadılar. Abisi Zeki Alçın da Gençlik Kolları’ndan geliyor, sorsun bakalım ne kadar sermayesi kalmış?.. Yurtseverler Silivri’de iken o aynı gün suç ortakları ile birlikte “Dergahlarımız Geri Verilsin” sözlerinin önünde vitrin süslüyordu!.. (Bkz. Alttaki fotoğraf.)
Siz Ey Dersimli Kemal’in Prensleri;
Bilesiniz ki, CHP Gençlik Kollarının asıl üyeleri; Çanakkale Savaşı’na katılan 50 İstanbul Sultanisi öğrencisi, 100 Tıbbiyeli ve Dar-ül Funun öğrencileri ve onların takipçileridir!.. Hepsi de (SOROS’un değil), Mustafa Kemal’in askerleridir!..
Mustafa Kemal’in askeri olmayan biri emperyalizmin uşağı sayılır!.. Uşaklık bize göre değildir!..
Atatürk’ün askerleri, CHP Gençlik Kolları’na alınmayınca, kısa süre içerisinde doğal olarak Gençlik Kolları da “Seyit Rıza’nın CHP Kolları” haline dönüşmüştür! CHP’nin Tunceli il derneğine dönüştüğü gibi!..
Bunu da yazın bir tarafa, sırası geldiğinde delil olarak kullanırsınız!..
Dünyanın en kalabalık barosu olan İstanbul Barosu’nun Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal’ın, “Ülkemiz gizli işgal altındadır” diye diye, dilinde tüy bitti. Yurtsever aydınlar, gazeteciler ve subayların çoğu aynı görüşü paylaşıyorlar. Zifiri karanlık zindanlarda övündükleri tek şey var: Mustafa Kemal’in askeri olmak!..
Çağımızda emperyalistler, işgal edeceği ülkelere, artık kendi askerlerini göndermiyorlar. Kendileri ile işbirliği yapacak “yurttaş”ları bulup destekliyor ve iktidara getiriyorlar. Sonra yine o ülkenin kendi askerlerine, ülkelerini işgal ettiriyorlar!..
Bu taraftan bakınca, ahval ve şerait 1919’dan önceki Anadolu’dan çok daha kötü görünüyor. Başta ABD olmak üzere, düşmanlarımız Lozan’ı tanımıyor. Duvarlara Sevr Haritasını asmışlar. Büyük Ortadoğu Projesi’ni gösteren haritaları da aynı amaçla çizilmiştir. Özetle söylemek gerekirse; İkinci Kurtuluş Savaşı yapılmadan, kurtuluşumuz ufukta gözükmüyor. Hiç kuşku yok ki, İkinci Kurtuluş Savaşı’nı yürütecek olanlar, Mustafa Kemal’in Askerleri’nden başkaları olamaz!.. Dedeleri askerlikten kaçanlar, korkaklar ve kendi kabuğunun içerisinde, zavallı bir midye gibi yaşayanların, bu savaşta yeri yoktur ve olamaz da… Öyleler, elbette kendileri için mazeret tadında, yeni sloganlar üretecekler!.. Acımasız bir savaşı; “barış” gibi gösterip,  sade “yurttaşlık” numaraları ile yine sıvışacaklar!.. Ne var ki, Türk halkının direnme gücünü kırmayı amaçlayan bu söylemlerin mucitleri ile onları arkalarından itenlere; er geç bu yaptıklarının hesabı sorulacaktır!..
 
Bre gafiller! ..
Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde 30 yıldır süren savaştan da mı haberdar değilsiniz? 40 binden fazla yurttaşımızın öldüğü o olaylar, barış içerisinde mi yaşanmıştır? Ya Güney sınırlarımıza dikilen “patriotlar” neyin nesidir? Malatya-Kürecik’teki füze kalkanı şehit kanlarıyla sulanmış o güzelim topraklara ne için yerleştirilmiştir? Duymadınız mı, bu kutsal topraklar için “NATO toprağı” deniliyor artık?…
Bütün bu çıplak gerçeklere rağmen, her şeyi güllük gülistanlık gösterip, sade bir “yurttaş” kimliğine bürünmek, Allah aşkına söyleyin kimin işine yarar?.. Siz kimin tarafındasınız?..
Anlaşıldığına göre Y-CHP yönetimi, Türk halkı gibi savaş şartlarında değil, sırça köşklerinde “Lale Devri”ni yaşamaktadır… Aydınlar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları konuşacak, haksızlıklara karşı gelecekler ve gerektiğinde bedel ödeyecekler. Siz ceylan derisinden yapılma koltuklarınıza gömülüp, onlardan “bedel ödemelerini” isteyeceksiniz ama sizin kılınız bile kıpırdamayacak. Var mı öyle 3 köfte 5 kuruşa? Muhalefet olarak, bu eylemleri örgütlemek, yapmak ve yapacak olanlara önderlik yapmak göreviniz değil mi? Neden talip oldunuz Mustafa Kemal’in koltuğuna? Yoksa yüreğiniz yetmiyor mu öne geçmeye? Bu kavgada başımızda durup, sadece “slogan” mı üreteceksiniz?..
Merak etmeyin, Türk halkı içerisinde bulunduğu durumdan kurtuluşu gösterecek doğru yolu da bulacaktır. Bize slogan lazım değil. “Dağ Başını Duman Almış” marşı ile doğru bildiğimiz yolda yürümeyi biliriz!…
Sahi bir yere gitmeden önce, bir de şu soruya bir cevap verseydiniz: Hangi özellikleriniz nedeniyle CHP’nin Kurultay’ında başımıza seçildiniz? İster misiniz, şimdi size oy veren bu ellerimi kırayım!..
Yanıtlarınızı gençlerle paylaşacağım, ona göre, bundan böyle düşünerek konuşun!..
Av. Cemil Can
 
DİPNOTLAR:
(1)http://www.bursaport.com/haber/politika/ulusal-politika/chpde-herkesin-bir-listesi-var-24955.html
(2)http://www.youtube.com/watch?v=mP9UPC_uFKk
(3) http://www.facebook.com/dersimspor1
(4)http://www.egitimsenkars.org/news_index.php?category_code=1246568182&news_code=1334752618&year=2012&month=04
(5)http://www.chp.org.tr/?p=97693
 

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir