Genel

ALTINI DOLDURMAK

suay karaman
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin davetlisi olarak bulunduğu Berlin’de, 21 Eylül 2010 tarihinde gazetecilere yaptığı açıklamada; ”ben bugün için laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum. Eğer tehlikede dersek bunun altını doldurmak lazım, askıda kalır, gerekçelendiremem.” demişti.
Kemal Kılıçdaroğlu, tüm delegelerin oyuyla genel başkan seçildiği kurultaydaki konuşmasıyla iyi bir çıkış yapmış ve ulusal güçleri bir çatı altında toplama izlenimi vermişti. Ancak oluşturduğu kadro soru işaretleri yaratmıştı. Toplumdaki bu umut ve oy sıçraması, çok kısa sürede yerini umutsuzluğa ve şaşkınlığa bıraktı. Genel Başkan seçildikten sonra ilk basın ziyaretini cemaatin Zaman Gazetesi’ne yapması ve 27 Mayıs 1960 Devrimi için “bugün yapanlar utanıyor” söylemi, Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı makamını dolduramayacağının ilk örnekleriydi.
Halk oylaması sürecindeki “genel af çıkartılması” ile “türban sorununu biz çözeriz” söylemleri, sonucun evet çıkmasına büyük katkı sağlamıştır. Halk oylamasından sonra CHP yöneticilerinin AB ve ABD ziyaretleri, yapılan söylemler, verilen sözler ve gelinen durum açısından çok ilginçtir.
CHP, iki yılda dört kurultay yaparak, altı ayda bir yönetimini değiştirmiştir. Yapılan kurultaylarda birlik havası olmadığı gibi, sürekli olarak Atatürkçüler ve yurtseverler tasfiye edilerek, partinin ilkeleriyle ilgisi olmayanlar yönetime getirilmektedir. Milletvekili seçimlerinde de çok farklı ideolojiden gelenler ve CHP ilkelerini benimsemeyenler milletvekili yapılarak, CHP farklı konumlara çekilmiştir.
Atatürk’ün partisinde Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçisi olmak istemeyenler, “Kemalizm’i zihinlerden ve partiden sileceğiz” diyenler, Atatürk’ü Koruma Yasası’na gerek olmadığını söyleyenler bulunmaktadır. Atatürk’ün partisinde 10. Yıl Marşı’mıza, Andımıza ve anayasadaki Türklük tanımına karşı çıkanlar bulunmaktadır. Atatürk’ün partisinde Atatürk’e dil uzatanlar, Dersim’i katliam olarak kabul edenler, özür dilenmesini isteyenler, Seyid Rıza’nın olmayan onurunun geri verilmesini isteyenler bulunmaktadır. Atatürk’ün partisinde Kürtçülük, ırkçılık, mezhepçilik yapanlar cirit atmaktadır; cumhuriyetin bir reformdan geçirilerek, 25 bölge olmasını ve her bölgenin yerel parlamentoları olmasını söyleyenler bulunmaktadır. Atatürk’ün partisinde PKK terör örgütünün avukatı, TR 705 kodlu ajanlar yöneticilik yapmaktadır. Atatürk’ün partisinde tekke ve zaviyelerin kapatılmasını eleştirenler, Fethullah Gülen’i bilge olarak görüp, saygı sunanlar bulunmaktadır. Atatürk’ün partisinde ABD ve AB hayranları ve görevlileri bulunmaktadır. Atatürk’ün partisinde uluslar arası para oyuncusu George Soros’un desteklediği Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) üyeleri bulunmaktadır ve bu üyelerin yönlendirmesiyle Van’da düzenlenen toplantıda, PKK terör örgütünün taleplerini kabul ederek, bunların hayata geçirilmesi için siyasi iktidara destek verenlerin olduğu bilinmektedir.
CHP Genel Başkanı, AKP’yi 1940‘lı yılların CHP’sine benzettiğini söylemektedir. Sabahattin Ali’yi CHP öldürdü diyerek, partisinin geçmişini karalamaktadır. “Yeni CHP” söylemi ile Atatürkçülük ve altı ok terk edilmek istenmektedir.
CHP Genel Başkanı, genel başkan olmadan önce 24 Aralık 2008 tarihinde Genç Bakış adlı televizyon programında şunları söylemişti: “1938’de bir acı olay yaşanmıştır. Ama bu acı olayın tarihteki yerini ve konumunu çok iyi değerlendirmek lazım. O coğrafyada isyan olmasın diye özel bir yasa çıkarılmıştır, Dersimliler vergi ödemesin diye. Ama sonuçta o coğrafyada bir isyan çıkmıştır ve isyan bastırılmıştır. Dolayısıyla özür dilemek veya özür dilememek gibi değil o günün koşullarında olan bir olaydır. Dolayısıyla bu olayı öyle Cumhuriyet tarihinin çok karanlık ve derin bir olayı olarak da algılamamak gerekir diye düşünüyorum.”
Yeni CHP Genel Başkanı 28 Haziran 2011 tarihinde;“Silivri’de tutuklu bulunan iki milletvekilimize yemin etme yolu açılmadıkça biz CHP milletvekilleri de yemin etmeyeceğiz. Bizim bu duruşumuz seçmene ve onun oyuna yani milli iradeye duyduğumuz saygının gereğidir.” demişti. Ancak söyleminin arkasında duramadı ve başbakanın deyimiyle tükürdüğünü yaladı.’
Yeni CHP Genel Başkanı 8 Mart 2012 tarihinde Siyaset Meydanı adlı televizyon programına katılarak, “yeni anayasa etnik kökenlere ve inançlara saygılı olmalıdır. Anayasada etnik kimlik tanımı yapılmaması gerekir. Üst kimlik olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı’ tanımının yapılması uygun olur.” demiştir.
Yeni CHP Genel Başkanı Hakkari’de; “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı olduğu gibi kabul edeceklerini” söyleyerek, bölünmeye ortam hazırlamaktadır. Yeni CHP Genel Başkanı, siyasal olmayan cemaatlere saygısını açıkladıktan sonra, “yargı içinde cemaatçi kadrolaşma vardır demeyi doğru bulmuyorum.” diyerek, AKP’nin ileri demokrasi söylemine destek vermiştir. Yeni CHP Genel Başkanı, İstanbul’da başka kimse yokmuş gibi, AKP kökenli türbanlı bir kadına, İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığına aday olmasını önermiştir.
Yeni CHP Genel Başkanı, bölünme anayasası için AKP ile uzlaşmakta bir sakınca görmemektedir. Sosyalistleri, sosyal demokratları, liberalleri ve Atatürkçüleri CHP çatısı altında birleştirme projesi kapsamında, CHP’nin dönüştürülmesini savunmaktadır. Habur’da PKK terör örgütünün teröristlerini karşılayan TR 705 yetmezmiş gibi, şimdi de bilinen yeni TR … kodlu kişileri partiye çağırmaktadır.
Yeni CHP Genel Başkanı parti kurullarında görüşülmemiş, karar verilmemiş konularda bağlayıcı sözler ederek, partinin programına, ilkelerine aykırı söylemlerde bulunmaktadır. Cemaatlerle, ABD ve AB ile, egemen güçlerle, emperyalizmle uzlaşırken, Kemalistlerden ve yurtseverlerden uzak durmaktadır.
Yeni CHP Genel Başkanı; ”laiklik tehlikede diyemem, yoksa altını dolduramam” demişti. Sayın Kılıçdaroğlu, yanlış söylem ve yanlış kişilerle, yaptığınız eylemlerle siz altınızı doldurdunuz, kokuyorsunuz ve Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine yakışmıyorsunuz. Tam bağımsızlıktan ve anti emperyalizmden yana tavır koymayanlar, Kemalist Devrimleri ve altı oku benimsemeyenler, Cumhuriyet Halk Partisi gibi kökleri Ulusal Kurtuluş Savaşımızdan, Kuvayı Milliye’den, Müdafaa-i Hukuk’dan gelen bir partide oturamazlar. Bu yanlış anlayış, CHP’nin seçmen tabanını partiden uzaklaştırarak, gelecek için umut olan CHP’yi bitirmekten başka bir işe yaramaz. 17-18 Temmuz 2012 tarihinde yapılacak CHP 34. Olağan Kurultayı’nda, ya Atatürk diyerek, ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkacaksınız, ya da tarihin çöp sepetine atılacaksınız…
SUAY KARAMAN
İLK KURŞUN

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir